Tarım desteklemeleri yetersiz üreticinin sorunları ağırlaşıyor


Tarım desteklemeleri yetersiz üreticinin sorunları ağırlaşıyor
Tarım Yasası’na göre bütçeden desteklemeye ayrılan miktar GSMH’nın yüzde 1’inden az olmaması gerekirken, bu oran binde 7. TZD Başkanı İbrahim Yetkin, tarım desteklerinin yetersiz olduğunu ve üretici sorunlarının giderek ağırlaştığını söyledi

Ana Sayfa» Güncel14.05.2015 03:25

SERGÜL KESKİN - DÜNYA

Dünya Çiftçi Günü nedeniyle DÜNYA’ya değerlendirmede bulunan Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, 2015 ' te bütçeden, çiftçiye 10 milyar kaynak ayrıldığını, KİT’lerin finansmanı, diğer müdahale alımları, kredi sübvansiyonu gibi kalemler de dikkate alındığında, bunun 13.1 milyar lirayı bulmasının beklendiğini söyledi.

Tarım Yasası’na göre bütçeden desteklemeye ayrılan miktarın GSMH’nın yüzde 1’inden az olmaması gerektiğine işaret eden Yetkin, “Ancak bu yasal hüküm kağıt üzerinde kalıyor. Geçen yıl bu oran binde 7 civarındaydı. Geçen yıldan bu yana tarımsal maliyetlerdeki önemli artışlar olmasına karşın, desteklemede artış 300 milyon TL gibi sembolik denilebilecek miktarda kaldı. Destekleme miktarı yerinde sayarken, çiftçinin üretimde kullandığı girdilerin fiyatlarında büyük artışlar oldu” değerlendirmesini yaptı.

Gıda enflasyonu tüketiciye de üreticiye de zarar veriyor

Enflasyonun çekirdeğinde gıda enflasyonunun yer aldığını ve yılın ilk üç ayında da gıda enflasyonunun genel enflasyon oranının çok üzerinde gerçekleştiğini dile getiren Yetkin, geçen yıl tarım ürünleri rekoltelerindeki düşüş nedeniyle tarım ürünlerinin fiyatlarında belirli bir artış olduğunu, ancak piyasaya yansıyan artışın bu oranın çok üzerinde gerçekleştiğini kaydetti. Yetkin, “Bunun nedeni üretici ile tüketici fiyatları arasındaki makasın açılmasıdır. Gıda enflasyonu yalnızca tüketiciye değil, üreticiye de zarar vermekte. Bu koşullarda, tarım ürünlerinde üretimin artırılmasına ve bu alandaki spekülatif kazançların önlenmesine yönelik bir paket programın en kısa zamanda hazırlanması gerekiyor” dedi.

İthalat uzun vadede tarımsal üretimi baltalıyor

Yetkin, Türkiye’nin bölgenin en büyük gıda ihracatçısı olduğunu, AB ülkeleri, Rusya, Ukrayna, Irak ve İran gibi ülkelerin gıda pazarında önemli bir payı bulunduğunu vurguladı. Bu yıl yağışların bol olması nedeniyle hububat ve buğdayda iyi bir rekolte beklendiğini, ancak geçen yıl yaşanan ekonomik sıkıntı nedeniyle bu yıl birçok üreticinin ya üretimden çekildiğini ya da üretimini kısdığını belirten Yetkin, “Bu durum, stokçuları da harekete geçirmiş, tarım ürünlerinin fiyatlarında aşırı yükselmeler olmuş ve hemen ithalat taleplerine yol açmıştır. Kısa vadede bir çözüm gibi görünen bu durum, uzun vadede tarımsal üretimin düşmesine yol açacaktır” uyarısı yaptı.

‘Gıda enflasyonunda düğüm ithalata bağımlılık’

İthalata bağımlılığın gıda fiyatlarını iki yönden etkilediğini belirten TZD Başkanı Yetkin, şunları kaydetti: “Birincisi, mazot, ilaç, gübre gibi girdilerin fiyatları dolara endeksli ve genel enflasyon oranın çok üzerinde artıyor. İkincisi, ithal tarım ve gıda ürünleri iç üretimi baltalamakta ve kronik üretim yetersizliğine yol açmakta. Bu durum, sürekli fiyatları artıran bir tür ‘yumurta-tavuk ikilemi’ doğurmakta. Ülkemiz, tarım ürünleri açısından, ithalatçı bir ülke haline geldi. Bir üründe ithalata bağımlı hale gelmek, size empoze edilen yüksek fiyatlara bağımlı hale gelmek demektir. Bu duruma düşüldüğünde ise ‘ithalat lobisi’ ve ‘spekülasyon lobisi’nin faaliyete geçmesi kaçınılmazdır. Gıda enflasyonunun esas düğüm noktası burasıdır. Kuraklığın etkileri bir yıl sonra iklim koşulları düzeldiğinde ortadan kaldırılabilir, ama ithal girdi maliyetleri sürekli yükselirken, dışarıdan ithal edilen sübvansiyonlu ürünlerle rekabet etme şansı kalmadığı için üretimi terk eden çiftçinin ve ekilmekten vazgeçilen toprağın yerine yenisi koyulamaz.”
 
Ynt: Tarım desteklemeleri yetersiz üreticinin sorunları ağırlaşıyor

Hahahaha.

3 yıldır ağzımız yoruldu anlatmaktan.

Olsun ama. Bu da birsey. Farkına varsınlar da, fatura her zamanki gibi bize kesilmesin.
 
Ynt: Tarım desteklemeleri yetersiz üreticinin sorunları ağırlaşıyor

Yapmayın Arkadaşlar ; Çiftçiyi filan düşünen yokkk, kimsenin umrunda değiliz, SEÇİM olacağı için bütün partiler sakız misali çiftçinin adını ağzına aldı. Bu bir göz boyama, bu bir OY avcılığı...Her biri çiftçiyi nasıl vaatlerle kandırırım da oyunu alırım peşinde..HAdi bir iddiaya girelim, seçim bittikten sonra TV leri seyredelim. Kim kaç gün sonra çiftçiyi hatırlayacak. Vaatleri görelim.
 
Ynt: Tarım desteklemeleri yetersiz üreticinin sorunları ağırlaşıyor

sagalassos link=topic=83822.msg1001533#msg1001533 date=1431668803' Alıntı:
Yapmayın Arkadaşlar ; Çiftçiyi filan düşünen yokkk, kimsenin umrunda değiliz, SEÇİM olacağı için bütün partiler sakız misali çiftçinin adını ağzına aldı. Bu bir göz boyama, bu bir OY avcılığı...Her biri çiftçiyi nasıl vaatlerle kandırırım da oyunu alırım peşinde..HAdi bir iddiaya girelim, seçim bittikten sonra TV leri seyredelim. Kim kaç gün sonra çiftçiyi hatırlayacak. Vaatleri görelim.

Abi en azından fırsatları varken kılını kıpırdatmayanları yakından tanıdık. 13 yıl önce ucuz mazot, ucuz gübre sözü verip de sözlerinin üzerine yatanlara şahit olduk.

13 yıl, uzun bir süre. Bu kadar güçlenmiş, bu kadar imkan sahibi bir hükümet tek parti döneminden beri iktidara gelmedi. Yani 'kardeşim biz size imkan verecektik ama şundan yapamadık' diyebilecekleri bir mazeret yok.

Daha kötüsü, adamlar 'yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır' modunda. Tarım sektörü çökmek üzereyke, TZOB toplantısında Davutoğlu şu cümleyi kurdu:

'Türkiye ' de bir tarım mucizesi yaşanıyor'

Seçim bilgilerinde, şu andakine ek olarak hiç bir vaat yok. Çünkü 'siz zaten halinizden memnunsunuz' diye düşünüyorlar.

Ha sektörün kendine gelmesini onlar da istiyor. Bazı çabaları var ama sektöre o denli yabancılar ki, yaptıkları her adım yanlış. Bir ekipman desteğini bile adam gibi dağıtmadılar. Çiftçilerin %90 ' ını desteğin kaldırılmasına seviniyor.

Daha komik bir şey olabilir mi?

Benim şahsi fikrim, en azından hiç firsat yakalayamamış olanlara bir şans tanımak lazım. Mecliste Bülent BELEN gibi tarım Bakanı olduğunda sektörü 3-5 yılda toparlayabilecek adamlar var. Keza MHP dışında CHP de konuya ilgili. Kılıçdaroğlu sektöre yabancı olsa da kurmayları içinde ehliyetli kişiler var. Ben şahsen, oluşabilecek bir MHP-CHP koalisyonun çok etkili olacağına eminim. Tabi bunun için de HDP ' nin kesinlikle meclise girmesi gerekli.

Kısaca kim gelirse gelsin, durum şu ankinden kötü olamaz. 14 yıl önce kendine yeten bir ülke, şu an 103 ülkeden tarım ithalatı yapıyor.

Böyle bir çöküşü dünya tarihi görmedi..

***

Alttaki kısım alıntıdır.

ABD’den buğday ithal ediyoruz, Kanada’dan mercimek, Sudan’dan susam, Çin’den sarımsak ithal ediyoruz.

İtalya’dan bakla, Meksika’dan nohut, Şili’den elma, Almanya’dan vişne, Panama’dan muz, Bulgaristan’dan nar getiriyoruz.

Milli yemeğimiz fasulyeyi İran’dan ithal ediyoruz, marul İspanya’dan, ıspanak İtalya’dan, kabak Almanya’dan…

Üniversite sınavına giren çocuklarımıza, Allah zihin açıklığı versin diye yutturduğumuz üç adet okunmuş pirinç tanesini, Avustralya’dan ithal ediyoruz.

Memlekette inek kalmadı, Uruguay’dan inek getiriyoruz, Yeni Zelanda’dan koyun getiriyoruz, peki niye Arjantin’den bal getiriyoruz, memlekette arı da mı kalmadı?

Domatesin tohumunu Fransa’dan İsrail’den, lahananın tohumunu Almanya’dan, karnabaharın tohumunu Hollanda’dan, turşuluk hıyar’ın tohumunu ABD’den alıyoruz.

Karnımızı doyurabilmek için, Burkina Faso, Angola, Eritre, Namibya, Zimbabwe, Uganda gibi dünyanın en geri kalmış ülkeleri dahil, 103 ülkeden tarım ithalatı yapıyoruz.
 

Benzer Konular