Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
02.12.2012
13,461
3,245
Bayburt

http://www.tarimdunyasi.net/?p=4215

Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 2 Haziran 2005’te oturduğu bakanlık koltuğundan, 7 Haziran seçiminden sonra veda etmeye hazırlanıyor. Tam 10 yıl bu görevde kaldı. Böylece cumhuriyet tarihinin en uzun süre görev yapan “Tarım Bakanı” olarak tarihe geçti.
Bakanlığa veda etmeye hazırlanan Mehdi Eker, “Tarımdan Kültüre:Agrostrateji” adıyla bir kitap yazdı. Bu hafta raflarda yerini alan kitap, adından da anlaşılacağı üzere, tarımın stratejik bir sektör olarak ele alınması gerektiğini anlatıyor.

Tarım politikalarını belirleyen ve uygulayan bakanlığın en tepesinde 10 yıl süreyle görev yapan Dr. Mehdi Eker, bu dönemde tarımın stratejik bir sektör olması için neler yaptı?

Mehdi Eker’in, görev yaptığı 10 yıl boyunca elbette iyi niyetle ülke tarımının gelişmesi ve büyümesi için çalıştığı söylenebilir. Özellikle çıkarılan yasalar, kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi, kayıt sisteminin yaygınlaştırılması gibi kimi konularda başarılı olduğu kabul ediliyor.
Ancak, genel olarak bakıldığında ve 10 yıllık dönem bütünüyle değerlendirildiğinde başarıdan söz etmek mümkün mü? Bu döneme ilişkin çalışmalara not vermek gerekirse, 10 üzerinden 5 verilir mi?

Bu soruyu çiftçilere sorarsanız farklı, yatırımcılara sorarsanız farklı, ithalatçılara sorarsanız daha farklı yanıt alırsınız.
AKP iktidarında, özellikle de son 10 yıllık döneme bakıldığında tarım, hiç bir zaman stratejik sektör olarak görülmedi. Tam tersine uygulanan politikalarla tarım bilinçli olarak dışa bağımlı hale getirildi.

“En uzun süre görev yapan Bakan” olarak tarihe geçen Mehdi Eker, aynı zamanda “Cumhuriyet tarihinde ilk kez saman ithal eden, kurbanlık hayvan ithal eden Bakan” olarak tarihe geçti.
Genetiği Değiştirilmiş(GDO) ürünlere ilk kez bu dönemde izin verildi.


Mazot,gübre,yem,zirai ilaç gibi temel girdilerde fiyatların en çok yükseldiği, dışa bağımlılığın doruk noktaya ulaştığı bir dönem oldu.
Üretimin değil, ithalatın desteklendiği, 500 binden fazla kişinin tarımdan çekildiği, aile işletmeciliğinin tasfiye edilerek yerine şirket tarımının egemen kılındığı bu 10 yıllık dönemde çiftçi para kazanamamaktan, tüketici gıda ve tarım ürünlerini çok pahallıya almaktan hep şikayetçi oldu.

...
 
Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

Bal yapmaz arılar vardır ya? Tüm yaz boyunca vız vız gezer
Sonra sağda solda nasıl bal yapılır ahkam keser.
İşte olay tamda bu
 
Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

ArAnAnAdAm link=topic=84536.msg1010301#msg1010301 date=1435245946' Alıntı:
Bal yapmaz arılar vardır ya? Tüm yaz boyunca vız vız gezer
Sonra sağda solda nasıl bal yapılır ahkam keser.
İşte olay tamda bu
aynen bi işe yaramıo varlıgı yoklugu belli değil ;D
 
Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

.
Veteriner hekim olmasına rağmen bayram arifesinde kurbanlık hayvan kalmadığını öğrenen vatandaş tarıma neler kattiysa eksiğini katmamistir muhakkak.
 
Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

Aklımdan neler geciyoda neyse
Tarımdan zerre anlamayan 1 arpa boyu ileriye goturemeyen aksine gerileten bi adam kitabinda ne anlatabilirki Allah aşkına :)
Saçma sapan destek ler taban fiyatl belirleme oyunları rekabet kurulunun bos beleş durması yeerine ver su sevdimin alım garantisini sende rahat et bende
 

Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

UÖZKAN.77 link=topic=84536.msg1010309#msg1010309 date=1435247829' Alıntı:
:) neyse inşallah gelen gideni aratmaz:)
Allah aşkına mehdı eker tarım ıcın hayvancılık ıcın ne yaptı kı kıtabını alıp okuyacagız :) ;D
 
Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

UÖZKAN.77 link=topic=84536.msg1010309#msg1010309 date=1435247829' Alıntı:
:) neyse inşallah gelen gideni aratmaz:)

Gidenin hükmü yoktu ki, gelen gideni aratsın.

Şu an hiç kimse olmamasına rağmen Buğday için kötü olmayan bir fiyat açıklandı. Gidişi dahi hayırlı geldi.

Kendi fikrimdir: kim gelirse gelsin, Sayın Eker döneminden kötü olamaz.

Not: Abi yanlış anlamını istemem ama konumlarımız farklı.

Evine görürdüğün ekmeği 'çiftçiden değil de çiftçilikten kazanmıyorsan', yorum yapanların neden bu yorumları yaptığını anlayamazsın.
 
Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

Keşke bütün suç Mehdi ekerde olsaydı. Mehdi eker gider sorun biterdi ama maalesef suçun büyüğü bir araya gelemeyen çiftçidedir. Onun için kim gelirse gelsin sorunlar devam eder
 
Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

aynen birlikten kuvvet doğar.. iğneyi kendimize batırmalıyız.. foto: temsili.. birleşen çiftçi olarak düşünün:)




****

yılmaz, senede vergi, muhasebe, sgk, maaş dışında şu kadar kabaca 3-5 ton mazot, bilmem ne kadar sanayi-tamir bakım, lastik.. vs valla Allah ' a şükür banka-kredi işimiz yok.. şükür çorba kaynıyo.. onun dışında ziraat-hafriyat derken günlük çiftçilerin içindeyim lastikleri patlasa haberim oluyo diyim anla:)

ama üstte arkadaşın dediği gibi suçun büyüğü bi türlü örgütlenemeyen üreticide! vesselam..
 
Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

Umut abi millet olarak teba kültüründen gelmiş insanlarız. Topu kollektif hareket edemeyen çiftçiye atmak durumu açıklamaz.

1930 ' lardaki insanlar, şu ankinden çok daha cahil, çok daha eğitimsiz, çok daha kopuktu. Üstelik kollektif hareket için bugünün en büyük silahlarından biri olan sosyal medya ve internet yoktu.

1930 ' da çiftçi mi birlik oldu da tarım mucizesi yaşandı?

Olaya yanlış pencereden bakıyorsunuz. Türk kültüründe değişmeyen bir gerçek vardır:

Baştaki iyi ise, ülke de iyidir. Kötü ise kötü. 2000 yıldır bu değişmedi. Daha da bi 2000 geçse değişmeyecek.

Başta Mete Han, Cengiz Han, II. Mehmet, Kanuni, Mustafa Kemal gibi adamlar olduğunda, küllerimizden doğup dünyaya hükmederiz.

Ama iş Bayezid, II Selim, Enver Paşa, İsmet İnönü, Mehdi Bey gibi adamlara kaldığında, var olanı tüketir, acınacak hallere düşeriz. Biz buyuz. Tek adam milletiyiz.

Rönesans ' ını, reform ' unu geçirmiş, sosyolojik evrimlerini tamamlamış bir batı toplumu değiliz biz.

Bize demokrasi, insan hakları, özgürlük ve eşitlik kavramları bile zorla, kafamıza vura vura öğretildi. Toplumun içinde hala saltanatı savunan, kadına insan muamelesi yapmayan, cahilliği ile mutlu çok büyük bir kesim var.

Bu yüzden 'suçlu, bir türlü birleşmeyen çiftçidir. Bak avrupalılar nasıl' gibi laflar ile olaya yaklaşmak, yaşadığı toplumu tanımamaktır.
 
Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

Ülkemizde özellikle son 15 yılda teknoloji alanında gelişme göstermektedir. Bu gelişmeye paralel olarak ülkemiz cep telefonu ve internet kullanımda avrupada birinci sırada yer almaktadır. Bu açıdan baktığımız zaman avrupanın önündeyiz,ama biz bu teknolojisi oyun oynamak sohbet etmek için kullanıyoruz, işimizi geliştirmek, bilgilerimizi arttırmak için kullanmıyoruz
50-100 sene önce dedelerimiz toprağı nasıl ekiyorsa, hala aynı şekilde ekim yapılıyor, en ufak bir araştırma yapılmıyor, o konu ile ilgili bilimsel çalışmalar okunmuyor, ama birisi ortaya çıkıp yeni birşey denemeye kalktığı zamanda onunla dalga geçmeye başlıyorlar.
Bu forumda yalancı nickli bir arkadaşın gübreleme konusunda bilgiler paylaşmıştı,bazı arkadaşlar çok güzel bilgiler paylaştığını söylerken bir kesim arkadaşa söylediği sözler hala forumda duruyor
UÖZKAN.77 nickli arkadaş anıza direk ekimle ilgili bilgiler paylaşınca bazı arkadaşlar hemen olumsuz yoruma başladı
Yapılan bilimsel araştırmalarda toprağı devirerek değilde, yırtarak sürmenin verime olumlu etkisi olduğuna dair bilgiler paylaşılınca, gene olumsuz yorumlar yapıldı
Geçen yıl buğday ekili bir tarlayı suladığımda köyden bir arkadaşım bana söylediği söz aynen şuydu, 'biz bu işi bilmiyoruzda sen daha iyi mi biliyorsun, bizim burada buğday sulanmaz '
15 Yıl önce bu teknolojiler yoktu, eğitim seviyesi düşüktü ama insanlar yardımseverdi, harman zamanı olduğunda, kimin patos işi varsa en az 10 kişi yardımına giderdi, her konuda bilmişlik taslamazlardı, bilmediği bir konu varsa bilen birisine danışırdı
78 Milyon Ekonomi Profesörü, 78 Mİlyon siyaset bilimcisi, 78 Milyon Hukuk Profesörü olan bir ülkede millet cahil demek abest bir durum,
Bizim sorunumuz cahillik değil fazla bilmişliktir. Bunun için sadece köyde yaşayanlar değil şehirde yaşayanlarda bir araya gelememe problemi vardır. Aynı binada yaşayan kaç kişi birbirini tanıyor.
İnsanların bir araya gelmesi için illa bir lidere ihtiyaç yoktur. Sadece kibirlikler bir tarafa bırakılırsa, işi bilen insanlara saygı duyulursa ve herkes ben değil biz derse sorun çözülmüş olur.
Sorun insanların bir araya gelmemesinden kaynaklanıyor dediğimizde aslında biz, toplumu tanıyamadığımızdan değil toplum kendini tanıyamamasından, özünü kaybetmesinden kaynaklanıyor
 

Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

kaynari link=topic=84536.msg1010603#msg1010603 date=1435360239' Alıntı:
Ülkemizde özellikle son 15 yılda teknoloji alanında gelişme göstermektedir. Bu gelişmeye paralel olarak ülkemiz cep telefonu ve internet kullanımda avrupada birinci sırada yer almaktadır. Bu açıdan baktığımız zaman avrupanın önündeyiz,ama biz bu teknolojisi oyun oynamak sohbet etmek için kullanıyoruz, işimizi geliştirmek, bilgilerimizi arttırmak için kullanmıyoruz
50-100 sene önce dedelerimiz toprağı nasıl ekiyorsa, hala aynı şekilde ekim yapılıyor, en ufak bir araştırma yapılmıyor, o konu ile ilgili bilimsel çalışmalar okunmuyor, ama birisi ortaya çıkıp yeni birşey denemeye kalktığı zamanda onunla dalga geçmeye başlıyorlar.
Bu forumda yalancı nickli bir arkadaşın gübreleme konusunda bilgiler paylaşmıştı,bazı arkadaşlar çok güzel bilgiler paylaştığını söylerken bir kesim arkadaşa söylediği sözler hala forumda duruyor
UÖZKAN.77 nickli arkadaş anıza direk ekimle ilgili bilgiler paylaşınca bazı arkadaşlar hemen olumsuz yoruma başladı
Yapılan bilimsel araştırmalarda toprağı devirerek değilde, yırtarak sürmenin verime olumlu etkisi olduğuna dair bilgiler paylaşılınca, gene olumsuz yorumlar yapıldı
Geçen yıl buğday ekili bir tarlayı suladığımda köyden bir arkadaşım bana söylediği söz aynen şuydu, 'biz bu işi bilmiyoruzda sen daha iyi mi biliyorsun, bizim burada buğday sulanmaz '
15 Yıl önce bu teknolojiler yoktu, eğitim seviyesi düşüktü ama insanlar yardımseverdi, harman zamanı olduğunda, kimin patos işi varsa en az 10 kişi yardımına giderdi, her konuda bilmişlik taslamazlardı, bilmediği bir konu varsa bilen birisine danışırdı
78 Milyon Ekonomi Profesörü, 78 Mİlyon siyaset bilimcisi, 78 Milyon Hukuk Profesörü olan bir ülkede millet cahil demek abest bir durum,
Bizim sorunumuz cahillik değil fazla bilmişliktir. Bunun için sadece köyde yaşayanlar değil şehirde yaşayanlarda bir araya gelememe problemi vardır. Aynı binada yaşayan kaç kişi birbirini tanıyor.
İnsanların bir araya gelmesi için illa bir lidere ihtiyaç yoktur. Sadece kibirlikler bir tarafa bırakılırsa, işi bilen insanlara saygı duyulursa ve herkes ben değil biz derse sorun çözülmüş olur.
Sorun insanların bir araya gelmemesinden kaynaklanıyor dediğimizde aslında biz, toplumu tanıyamadığımızdan değil toplum kendini tanıyamamasından, özünü kaybetmesinden kaynaklanıyor

Bir ülkenin teknoloji bakımından gelişmişliği, 'kullandığı telefon' sayısı ile değil, 'ürettiği telefon sayısı' ile kıyaslanır.

Türkiye ' de sın 15 yıldır teknoloji bakımından çok ama çok az şey oldu. Olanlar da, önceki hükumetlerin başlattığı (T29 taaruz helikopteri, aselsan ' a ait savunma yazılımları, cirit hava savunma sistemleri vs) projelerden ibaret. Bunların hiçbirini mevcut hükümet başlatmadı.

'Başlattı' demek ya cahilliktir, ya da algı yönetimine kurban gidildiğinin itirafı. Başka açıklaması olmaz.

Tübitak ' ın başına, daha öncesi hayvanat bahçesi müdürlüğüne atadığınız din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenini koyarsanız, o kurumdan bir çok şey çıkar.

Sadece 1 şey çıkmaz: 'teknoloji'


***


Biz hiç biz olamadık. Ilk mesajda söyledim, tekrar söylüyorum. Bizim toplumumuza kollektif hareket bilinci hiç oluşmadı. Dünyadaki her milletin en az 1-2 isyanı mevcut iken, bizim adam gibi bir isyanımız bile yok :D

Yani eskiden birdik, beraberdik lafları, nostalji kokan toz pembe tablo, belli amaçlara hizmet eden propagandalardan ibaret.


Eskiden nasıldık biliyor musun?

Kurtuluş savaşında Yunanistan İzmir ' i işgal ettikten sonra, yunanlıların karşısına koyacak düzenli bir ordu toplayamıyorduk.

Bunun tek sebebi vardı. 'Askerden kaçma'. Kaçışlar o denli büyüktü ki, artık meclis baş edememeye başladı.

Buğday fiyatı, çiftçi kooperatifi yada imece usulü harman yapılmasından bahsetmiyorum. 'Ülkenin elden gitmesinden, en büyük şehirlerinden birinin işgal edilmesinden' bahsediyorum. Daha büyük mesel yok.

Toplum olarak tarihte birlik olduğumuz ender anlardan biri idi. Evet birlik olmuştuk ama amaç yanlış idi: 'askerden kaçmak'.

Nihayetinde yine tek bir adam çıktı. Önce meclisi izaya getirdi. Ardından 'hıyanet-i vataniye' (vatan hayinliği) kanunu ' nu çıkardı. Yetmedi, 'istiklal mahkemeleri'ni kurdu. Kaçakların 'yakalandıkları yerde idam edilmelerini' emretti.

Sonuç: mum gibi olduk. Kaçaklar tıpış tıpış geldi. Ordu kuruldu. Yunan bozuldu. Ülke kurtuldu.

Yani kadınların top mermisi taşırkenki resimleri, o meşhur kağnı fotoğrafları, hırkayı bebeği yerine top mermisine sarması falan, hep bizim bu birlik kuramama acizliğimiz yüzünden kurgulanan senaryolar.

Tekrar başımıza iş geldiğinde aynı hataya düşmeyelim diye.
 
Ynt: Mehdi Eker’in tarım kitabı neyi anlatıyor?

bende bazen katıldım..
siyaseti sitemizde tarım yönünden ve bizi ilgilendiren ekonomi tarafından tartışalım iyi olur dedim..

birkaç akıllı üyemiz ağızlara tat veren karşılıklı zıt siyaset
yaptılar.. güzeldi..
herkezden hoşgörü ile siyaset yapmayı beklemek..
herkesin sesinin bülbül gibi olmasını beklemek kadar
akıl almaz boş bir davranıştır..
demem şu ki..
biz siyaset konularını hâlâ tartışma seviyesine ulaşamadık
bunu yapa yapada kendimizi aşacağımızı sanmıyorum..
Allah ses vermemişse kimseyi bağırtarak sanatçı yapamazsınız...
zorlarsanız olur diye ortaya AJDAR diye sanatçılar çıkar..
Burası çiftçilik,ziraat,traktör ve ekipmanları..
ekim biçim sera v.s paylaşım forumu...
dikkat ediyorum ...
son günlerde siyasi konulardan başka az sayıda foruma has paylaşım yürüyor..
Bunun yerine..tartışmalar,
birbirine hakaret,aşağılama ..
büyüklere saygısızlık, yine adı sanı belli olmayan üyeler..
fake hesaplar.. ve bol bol moderatörlere şikayet raporları..
nedeni siyaset arkadaşlar...
siyaset tartışmasının sonu iyi bitmez..
arkadaşlıklar bozulur ..
dostluklar zedelenir...
taraf tutulur..
ve işte böylelikle bir forum başlar temelden çürümeye..
SİTE YÖNETİMİ ve değerli ÜYE arkadaşlar..
benim düşüncem siyasi konuların forum dışında
facebook v.b platformlarda doyana kadar tartışılması..
ama forumda sadece kendine özgü konularda
paylaşım yapılmasıdır...
Bunun için herkezden anlayış bekliyorum..
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...