Büyükbaş besicilikte kırmızı alarm!

11.07.2015 - 14:55 | Son Güncelleme: 11.07.2015-15:01

Milliyet.com.tr » Ekonomi » Haber


Büyükbaş besicilikte kırmızı alarm!
TZD Genel Başkanı Yetkin 'Fiyatlardaki çözümsüzlük nedeniyle süt üreterek yeterince kazanamayan üreticiler, ineklerini kesime gönderiyor. Süt üretiminde kullanılan inekler, damızlık nitelikte hayvanlardır. Bunların etlik sığır gibi kullanılması, gelecekte hayvancılığımız açısından kolay telafi edilemeyecek bir kayıptır' dedi.

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, süt fiyatlarındaki çözümsüzlük nedeniyle üreticilerin, ineklerini kesime gönderdiğine dikkati çekerek, 'Süt üretiminde kullanılan inekler, damızlık nitelikte hayvanlardır. Bunların etlik sığır gibi kullanılması, gelecekte hayvancılığımız açısından kolay telafi edilemeyecek bir kayıptır' dedi.

Yetkin, TZD ' de düzenlediği basın toplantısında, süt fiyatının Ulusal Süt Konseyi tarafından belirlendiğini söyledi. Geçen yılın haziran ayında çiğ süt litre fiyatının 1 lira 15 kuruş olduğunu hatırlatan Yetkin, fiyatın üretici ve sanayici tarafından makul karşılandığını ancak 6 aylık sürelerde gözden geçirilmesi gerektiği halde fiyatın değişmediğini ifade etti.

Ulusal Süt Konseyi ' nin işlevini büyük ölçüde kaybettiğini savunan Yetkin, 'Şu anda, sanayici piyasada gereğinden fazla süt olduğunu öne sürerek, fiyatları aşağı çekmeye çalışırken, üretici artan yem fiyatları ve süt tüketimindeki azalma nedeniyle ortaya çıkan duruma bir şekilde müdahale edilerek ekonomik sıkıntılarına bir çare bulunmasını istiyor' diye konuştu.

Yetkin, fiyatlardaki çözümsüzlük nedeniyle süt üreterek yeterince kazanamayan üreticilerin, ineklerini kesime gönderildiğine dikkati çekti. Son aylarda bu şekilde yaklaşık 150 bin ineğin kesime gönderildiğini kaydeden Yetkin, 'Süt üretiminde kullanılan inekler, damızlık nitelikte hayvanlardır. Bunların etlik sığır gibi kullanılması, gelecekte hayvancılığımız açısından kolay telafi edilemeyecek bir kayıptır. Dahası, bugün kesilen süt inekleri nedeniyle belli sınırlar içinde tutulabilen et fiyatları yarın bu akış kesildiğinde daha hızlı yükselecek, bu da spekülatif hareketleri tetikleyecektir. Bu durumda hayvancılık yapan tüm üreticilerin kabusu olan hayvan ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesi, yani serbest ithalat yeniden gündeme gelecektir' ifadelerini kullandı.

'Devletin müdahalesi şart'

Sorunun çözümü için devletin müdahalesinin şart olduğunu vurgulayan Yetkin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bu konuda bazı destekleme araçları geliştirdiğini ancak, önlemlerin sanayici açısından olumlu sonuçlar doğursa da üreticiyi kurtarmakta yetersiz kaldığını belirtti. Üreticinin devletin desteğine ihtiyaç duyduğunu dile getiren Yetkin, şöyle konuştu:

'Bunun için yalnız sütte değil tüm tarım ürünlerinde, üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki farkı azaltmayı amaçlayan Tarım Ürünleri Piyasası Düzenleme Kurumu kurulması zorunluluk halini aldı. Bunun yanı sıra Et ve Süt Kurumunun devreye girmesi büyük önem taşımaktadır. Kurum, geçmişte SEK ' in üstlendiği görevleri üstlenmeli. Et ve Süt Kurumu eliyle süt üretiminin önemli olduğu bölgelerde süt tozu fabrikaları kurulmalı. Alınabilecek bir diğer önlem de süt tüketimini artırmak ve çocuklarımızın düzgün beslenmelerini sağlamak amacıyla başlatılan ancak geçen yıl tasarruf gerekçesiyle kaldırılan okul sütü uygulamasının yeniden başlatılmasıdır.'
 
Ynt: Büyükbaş besicilikte kırmızı alarm!

4 yıl.

Herşey doğru yapıldığı taktirde, ülkedeki et sorununun çözülebilmesi için gereken minimum süre.

Şu an için doğru yapılan adım: maalesef 'yok'.

Hani bunlar iyi günler diyorum ya. Sebebi bu.
 
Ynt: Büyükbaş besicilikte kırmızı alarm!

Rizeli teyzemiz kıvamına gelirse insanlar dediğin adımlar kerhen atılır Yılmaz vergiyi veren hem de en acımasızından, üreten halk, 4 sene gibi uzun bir zaman demokrasinin yumuşak karnı olan temsili sistem gereği meclise gönderdiği eşşeklere müdahale edemeyen halk ki (kendi maaşlarına zam ya da yağlı ihaleler söz konusu olduğunda babalarını bile tanımayıp yanyana gelebilen zerzevatlar bizim sözüm ona kendi bölgelerini temsil edenlerimiz)... Daha saymayayım farkındalık artarsa herkes kendi adına düşen taleplerini en yüksek perdeden sıralar, hakkını arar aksi halde biz yazmaya devam ederiz. Biz devlet için yokuz devlet bizim sayemizde bizim için var ama tam tersi şeriatın kestiği parmak acımaz gibi aciz lafları üreten de bizim milletimiz olmuş.
 

Benzer Konular