İhracatta Önümüzde Engel Mi Var?


Evet ihracat yapmak için önümüzde engel mi var.

Bildiğim kadarıyla özellikle topraksız tarım ile ürün yetiştiren seralar ürünlerini ihraç ediyorlar.Hadi o seraların imkanları,bağlantıları ve ciddi ihracat rakamları var diyelim peki bi ilçede ürünü üreten adamın önünde ne gibi engeller var.

Burda asıl faktör herkesin bildiği gibi birlik olamamak.İhracat yapabilmek için en azından 1 tır kadar ürünün olması lazım ki nakliye avantajın olsun.Tamam bizim tarlamızdan 1 haftada çıkan hasatımız 3 ton olsun. Bu bizim ihracımız için yetersiz bir miktar. Peki bölgede ki üreticiler ya da farklı bölgelerde ama nakliye guzergahı üstündeki üreticiler bağlantıya geçip 1 haftada yada 1 ayda düzenli olarak 1 tırlık ürün yetiştiremezler mi?

Hadi bu üreticiler birlik oldu halde urununu hiç edip komisyonculara para kazandıracağına kendi ihraç etmeyi düşündü. İşte burda yapması gereken nelerdir. Çok mu zor ki yurtdışı bağlantıları bulması yoksa bizim beceriksizliğimiz mi devreye giriyor.

Bunun hakkında güzel fikirler ortaya konabilir bence.
 
Ynt: İhracatta Önümüzde Engel Mi Var?

herhangi bir malı ihraç etmek de, apayrı bir uzmanlık alanı, bir meslek kolu... bu işi yapan firmalar, yıllardır yurtdışı ile bağlantıları olan, dışarda hazır müşterileri bulunan, altyapıları hazır, ihracatın prosedürlerini bilen, alıcı ülkenin tarım ürünleri için uyguladığı standartları bilen firmalar. Yani, tarlada malı yükleyip, hale mal satmaktan biraz farklı işleyiş, bireysel olarak zor, ancak dediğiniz gibi bir araya gelip birlik olabilmek lazım. Biz kahvede, bir masa etrafında 4 kişi bir araya gelemiyoruz daha...
 
Ynt: İhracatta Önümüzde Engel Mi Var?

bir de şunu eklemek isterim, örnek vermek gerekirse fındığı ele alalım. Bugün siz bir üretici olarak, yurtdışında alıcıyı bile bulsanız, anlaşmanızı yapsanız, ben fındık ihraç edeceğim diye gümrüğe başvursanız, bakın bakalım başınıza neler geliyor. Fındıktan örnek, nerdeyse fındık ihracatımızın %80 ini tek bir firma yapar, yapılan ticaretin bir yerinde onlar olmazsa işiniz yürümez, yürütmezler, ne yazık ki düzen böyle. Her üründe bu böyledir diyemeyiz tabi ama bu da var...
 
Ynt: İhracatta Önümüzde Engel Mi Var?

İşte asıl tartışılması gereken de sizin dediğiniz nokta. Bazı firmaların tekelinde olması sizin kendi urununuzu bile rahat rahat pazarlamanıza engel olabiliyor.

Dediğim gibi büyük sermaye sahipleri büyük seralar kurarak bağlantılarını sağlayarak bu işi başarabiliyorlar.

Peki uç beş yerli uretici birleşip urununu kendi pazarlamaya kalksa ilk başvuracağı yol ithalat-ihracat şirketleri olur. E burda da düzen bizim halcilerin yaptığı üreticinin malını öldü parasına alıp komisyondan kendisinin mi asıl kazancı elde etmesidir.

Yani ithalat-ihracat şirketleriyle çalışmakla hale ürünü götürmek arasında ciddi fark olur mu?
 
Ynt: İhracatta Önümüzde Engel Mi Var?

Tabi olucaktır. Fakat düzenli bi şekilde ve hep aynı kalitede ürun çıkarılmalı. Bi tır 26ton yani hemen hemen galiba 52 palet taşıyor seralarda özellikle topraksız seralar yılın her zamanı ciddi mahsül çıkışı var ki neredeyse yılda dönüme 35-40ton domates alanlar var. Bu mahsüle içerde alıcı bulmak çok zor değil hatta alıcı ayağına geliyor bu kadar büyük bi tekel bulduğunda. Bu durum disarda da pek farklı değil diye biliyorum. Burdan Rusya ' nın üst kısımları 3000km falan uzunlikta yol taşıma şirketleri km başına en son 2.5-3TL arası fiyat istiyorlardı. Serasi olan kişiler bu tırı Rusya ' ya yolluyoruz hem tırın parasını karşılıyor hemde bize burda saticagimiz paranın kazancını dolar cinsinden sağlıyor demişti. Bazı büyük çiftçiler bi ara buğday,zeytin özellikle galiba ayçiçeği yolladığı hatırlıyorum o zamanlar galiba ham olarak satmak daha mı karlıydı öyle bi şeyler vardı.

Olay büyük küçük üretici işine çıkıyor yine ama asıl olan 1 tır yollamak kadar basit değil. Olay her daim alıcı ne kadar isterse biraz fazlasını bile yollayabilecek durumda olmak. Rusya akın akın meyve sebze alıyor. Bilmem kaç bin tonda 2-3 tırı geri çevirmiş çok mu.

Gümrük probleri için ise sadece 2-3 yıl danışmanlık aldıktan sonra herseyi kişi anlıyormuş. Burda en önemli husus bence dil konusu. Karşıdaki adam bizim yük gelmedi dediğinde Rusça veya ingilizce adama yükün şu saatte şurda olucagini soyleyebilmek bence asıl olay.
 
Ynt: İhracatta Önümüzde Engel Mi Var?

Evet dedikleriniz çok doğru katılmamak elde değil.

Madem yerli pazarda satmak ile ihracatın kazancı bir değil hele hele dolar bu seviyelerdeyken ihracatçıyı fazlasıyla sevindirir.

Burda asıl değinmek istediğim nokta yerli üreticilerimizin kapasitesinin düşük olmasına bakmadan birlik olmak için çabalamaları gerekiyor. En sevmediğim noktada köyde adamın urununu satacak adamı ayağına beklemesi. Tamam adam geliyor ama urununu de öldü parasına alıyor.

Bizim birlik beraberliğimiz ticaret işin içine girdiğinde pekte olumlu seviyelerde değil. İşte bunu aşabilsek ve dış ulkelerden örneğin Rusya vb. ülkeler ithalatı sürekli olan ülkeler. Pazarımızda hazır diyebiliriz bunlar bildiğimiz şeyler.

Kooperatifçiliğin bile ülkemizde hiç işlemediği ortamda böyle bir araya gelme telkinleri boş gibi geliyor ama en azından böyle forum ortamlarında bile güzel dostlukların olması planlı bir üretime geçilmesine önayak olabilir.

Gördüğüm kadarıyla aynı bölgeden birçok uretici var forumunuzda. Bu üyelerin en azından bir sohbet ortamında ciddi olarakbu konuları konuşup, geleceğe yönelik planlamalarını yapmaları hiçte zor değil.İlla tek bir ureticinin 1 tır urun çıkarmasına gerek yok. Muzakere edilir bölgede yetiştirilebilecek ve ihraçta talep görecek urunler kararlaştırılır ve pazarlama için bağlantılar sağlanmaya çalışılabilir.

Lafta kolay gibi gelebilir ama siz birlik olup yeterli miktarda urun yetiştirdiğinizde arkadaşımızın dediği gibi malınız kolay kolayda elde kalmaz. Hemde güzelde kar edersiniz , tuccar gelecek ya da halde satabilecekmiyim korkusu olmadan ureticilik yapabilirsiniz.

Benim düşüncelerim bunlar. Ama konuya hiç ilgi çekemedim sanırım bu da beni üzdü açıkçası.
 
Ynt: İhracatta Önümüzde Engel Mi Var?

Magna Carta link=topic=84931.msg1014808#msg1014808 date=1437797021' Alıntı:
Evet dedikleriniz çok doğru katılmamak elde değil.

Madem yerli pazarda satmak ile ihracatın kazancı bir değil hele hele dolar bu seviyelerdeyken ihracatçıyı fazlasıyla sevindirir.

Burda asıl değinmek istediğim nokta yerli üreticilerimizin kapasitesinin düşük olmasına bakmadan birlik olmak için çabalamaları gerekiyor. En sevmediğim noktada köyde adamın urununu satacak adamı ayağına beklemesi. Tamam adam geliyor ama urununu de öldü parasına alıyor.

Bizim birlik beraberliğimiz ticaret işin içine girdiğinde pekte olumlu seviyelerde değil. İşte bunu aşabilsek ve dış ulkelerden örneğin Rusya vb. ülkeler ithalatı sürekli olan ülkeler. Pazarımızda hazır diyebiliriz bunlar bildiğimiz şeyler.

Kooperatifçiliğin bile ülkemizde hiç işlemediği ortamda böyle bir araya gelme telkinleri boş gibi geliyor ama en azından böyle forum ortamlarında bile güzel dostlukların olması planlı bir üretime geçilmesine önayak olabilir.

Gördüğüm kadarıyla aynı bölgeden birçok uretici var forumunuzda. Bu üyelerin en azından bir sohbet ortamında ciddi olarakbu konuları konuşup, geleceğe yönelik planlamalarını yapmaları hiçte zor değil.İlla tek bir ureticinin 1 tır urun çıkarmasına gerek yok. Muzakere edilir bölgede yetiştirilebilecek ve ihraçta talep görecek urunler kararlaştırılır ve pazarlama için bağlantılar sağlanmaya çalışılabilir.

Lafta kolay gibi gelebilir ama siz birlik olup yeterli miktarda urun yetiştirdiğinizde arkadaşımızın dediği gibi malınız kolay kolayda elde kalmaz. Hemde güzelde kar edersiniz , tuccar gelecek ya da halde satabilecekmiyim korkusu olmadan ureticilik yapabilirsiniz.

Benim düşüncelerim bunlar. Ama konuya hiç ilgi çekemedim sanırım bu da beni üzdü açıkçası.

Şuan birlik olma örneklerinden en iyilerini Fransa ve Bulgaristan gibi ülkelerden görebiliyoruz. Bizde dönen muhabbet ise böyle birlik olunursa tazyikli suyla müdahale edileceği. Dikkat ettiyseniz seçim çalışmalarının yapıldığı zamanlarda en çok önem verilen topluluk genelde çiftçiler oluyor. Yani çiftçiler özellikle Türkiyede ki çiftçiler çok şeye göz yumuyor. Mesela buğday 60 kuruştan veriyo adamlar tüccara. Vermiyeceksin böyle durumda,belli bi bölgeden hiç buğday çıkmadığında zaten tarım bölge bu durumu anlıyor otomatik olarak fiyat 2 ay sonra artıyor. Fransa ' da adamlar sütleri etleri yere döküyor. Bulgaristan çiftçisi aslında çokta kötü olmayan bi uygulamaya karşı mazot alıp yere döküyor. Adamlarda ki mantığa bakın yav,birleşmeye bakın. Fransa bilmem ne kadar yardım açıklıyor çiftçi çıkıp 2 katını versinler kabulümüz diyor devlet onada tamam diyor. Yolda ki vatandaş bile yolun kapatılmasını olumlu bulup çiftçimizin arkasındayız diyor. Bizde olsa kavga çıkacak belki niye yolu kapattınız diye.

Konu nerden nereye geldi ama işte olaylar zinciri. Türkiye ' de daha sabit alım bile yok. Tüccar 60 kuruştan alıyor öbür tarafa aynı buğdayı 70e satıyor. Çiftçi bunu görüyor diyorum siz niye tır tutup oraya götürmüyorsunuz adam bana diyor ki parasını çıkarmaz! Ya git Allah aşkına tüccar adam bunu vergi ödeyerek bile para kazanıyor sen kendi malını götüreceksin ekstra vergi vermiyeceksin ama işte. Daha çok yolu var Türkiye ' nin.

Rusya,Kazakistan,Mısır,Libya,Suudi Arabistan,Özbekistan,Türkmenistan,Kırgızistan,Tunus,Sudan mal göndericeğiniz bazı ülkeler. Kazık atmadığınız sürece bunlar sizden sürekli mal alıcak ülkeler.
 

Benzer Konular