DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok


Ynt: DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok

geçmiş olsun arkadaşım inşallah sorunun çözülür. aynı sıkıntıları bende yaşadım çok kütü deutz argofarm 410 sıfır aldık bir ay kullandık arızası sebebiyle yenisiyle değiştirdim ama baya yordular. Servis çok önemli ne yaparsa servis yapıyor servis iyise sdf iyi servis kötüyse sdf kötü her bölgede bu farklılık gösteriyor.
 
Ynt: DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok

ali ceyhan koşar link=topic=86119.msg1029934#msg1029934 date=1445899774' Alıntı:
karacabey servisi oguz ıle bır gorus derım ben ne zaman karacabeye gıtsem 180 lık 200 luk celtıkte kullanılan same deutzları bandırma gonen bolgesındekılerı oraya goturuyorlar tamıre ıyı bır usta bı gorusmenı tavsıye ederım yardımcı olur dıye dusunuyorum fabrıkada yakın karcabeye yakın 50 km derdını daha ıyı anlatabılırsın fabrıkada muhendıslerde yardımcı olur
Sagolun oguzun yapacak biseyi yok iyi taniyorum.. sdf sorunlu firma..
 
Ynt: DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok

geçmiş olsun ..

sdf aslında böyle şeylere hassas ve çok iyi bir destekçi..
bence asıl gerekeni yapacak olanların senden haberi yok..
sen deutzun camındaki yazılarla onlara ulaşamazsın..
Tercüman bul direkt fabrika veya merkez Müdürlüğü ara. .
emin ol hemen sıfır değişimler yaparlar.

bende 75 likte aynı sorunu yaşadım. .. aylarca bağırdı m durdum. . Forumda konu açtım. .
bayi ve servisi alt üst ettim.. ...
meğerse adamların benden haberi bile yokmuş. ..
direk fabrikayı aradım sonunda. ..
traktörü gelip koyden aldılar. .. taaa Gönene geri gitti..
1 hafta sonra sıfır motorum geri geldi sağolsunlar....
ve burada yine birkaç vaka oldu yine aynı şekilde değiştirdiler.. yani kısaca sen italyadaki sdf merkezi ara derim..
 
Ynt: DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok

Bende merkeze ulaşmanı tavsiye ederim, otomobil ile alakalı sorunlar olmuştu direk yurt dışı çözmüştü, ve çok örneğini gördüm bi şekilde irtibat kur muhakkak geri dönüş olur
 
Ynt: DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok

allah yardımcın olsun kardeş gerçkten zor durum arkadaşlarında bellirtigi gibi bu tür makinalar öyle bir kaç kursa girip yok bilmem ne sertfiksaı alıp servisle çözülecek degıldır bunlar tamam elektironık donanımlı makınalar ben servıslerde fazla yuklenılmesı taraftar degılım sonuçta adamlar bızde 15 20 yıl önde :) adamlar bunları türkıyeye getırıp sattığında servısler kara kara düşünüyordur bırı bozulsa falan ne yaparık dıye işte sonuç ortada bence yurt dışı destek almalısın başka türlü çok yatar o traktör ve olan sana olur kimseye olmaz onlar çoktan kılıfı hazırlamıştır kullanıcı hatası....
 
Ynt: DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok

Geçmiş olsun üzücü bi durum arkadaşların belirttiği gibi fabrikayla temasa geçin. Benim arkadaş Same almıştı elektronık arıza verdi çeşitli illerden servisler geldi çözemediler en son fabrikayla iletişim kurdu yükleyip götürdüler ve sorunsuz şekilde geri getirdiler
 
Ynt: DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok

Gecmıs olsun . Bızım 6830 Tls tupunun ıgnesı zarar gordugunden dolayı TLs calısmıyordu . Bızde servısı cagırdık 1 Sene boyunca servıs gel gıt gel gıt yapıyor ve traktorle hıc ılgılenmıyodu traktor 20 30 km uzaga gıdıyor ara sıra servıse yanı, donemın basında servıste parca beklemıstık en sonunda Ilallah etırdı ve ıstambul kucuk yalıyı aradık adamların cevabıı bu traktor yapılmaz ve sorunu gıderılmez ıse Arna bayısının kapatılacagını soyledı o gun arna parcayıda getırdı traktoru de yapmıstı :) Yanı yapacagın ana bayıyı ara Turkıye dıspıretorunune ulasmak
 
Ynt: DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok

Turkiyedeki yetkili nekadar kisi varsa arandi bizzat yüz yüze konusuldu simdi bizimle konusmuyorlar traktörü satarken alayi ariyordu..
Hararet sorunu yuzunden bir hafta kirmizida nadas yaptik bulamadilar geldiler gittiler fani bile sabitlediler..
El fireni sanayide patlatmayi takarken adamin dukkaninin onunde kitledi yatti sabaha kadar.. tarlada oturaktan kalkmaya korkuyorduk gene yapacak diye ya kackere kaldik yolda köyün icinde nerlerde
Daha neler neler..
Bigun tls ceker felan calismiyor goturduk servise yilin odulunu almis trak torun kablolari on kaportanin makasinin icinden gecirilmis kobloları kesmis hani nerde kablo isdedik nerden almanyadan gelecek hala gelmedi..
 
mecidiyeli link=topic=86119.msg1030409#msg1030409 date=1446060758' Alıntı:
Turkiyedeki yetkili nekadar kisi varsa arandi bizzat yüz yüze konusuldu simdi bizimle konusmuyorlar traktörü satarken alayi ariyordu..
Hararet sorunu yuzunden bir hafta kirmizida nadas yaptik bulamadilar geldiler gittiler fani bile sabitlediler..
El fireni sanayide patlatmayi takarken adamin dukkaninin onunde kitledi yatti sabaha kadar.. tarlada oturaktan kalkmaya korkuyorduk gene yapacak diye ya kackere kaldik yolda köyün icinde nerlerde
Daha neler neler..
Bigun tls ceker felan calismiyor goturduk servise yilin odulunu almis trak torun kablolari on kaportanin makasinin icinden gecirilmis kobloları kesmis hani nerde kablo isdedik nerden almanyadan gelecek hala gelmedi..

Gerçekten içler acısı bir durum.

Bu noktadan sonra yapacağınız tek şey, servis kayıtları ve evraklarınızı düzenli şekilde biriktirmek. Keza bu noktadan sonra işinize yarayacak olan şey onlar.

Yol göstermesi niteliğinde:

AYIPLI MALI İADE EDEREK YENİSİNİ VEYA BEDELİNİ İSTEMEK TÜKETİCİNİN HAKKIDIR


ÖZET: Öncelikli şu hususu belirtmeliyim ki; birçok firmanın kullanma kılavuzunda yazdığı gibi ayıplı malın öncelikle tamir için 2 defa servise girmesi, tamiri mümkün olmazsa malın değiştirilmesi v.s gibi bir seçenek tüketicinin tek ve öncelikli seçeneği değildir? Kullanım kılavuzlarında yer alan bu ibare doğru fakat eksiktir. Daha doğrusu tamiri veya değiştirmeyi veya bedel iadesini seçme hakkı firmalara değil tüketiciye tanınmış tercih haklarıdır. Bu konuda birçok mahkeme kararı vardır. (Bu mahkeme kararlarının bazıları aşağıda ve ektedir)
Tüketici ayıplı mal ile karşılaştığında derhal malın ayıpsız yenisi ile değiştirme hakkını, ayıplı malı iade ile parasının iade hakkını ve yine isterse tamir hakkını kullanmakta tamamen serbesttir. Ayıplı mal satan firma veya ithalatçı veya imalatçı bu talebi derhal yerine getirmekle yükümlüdür. Aksi halde tüketici mahkemelerine müracaatla ayıplı maldan kurtulabilirisiniz.Mahkeme kararında peşin olarak davacı tarafından yapılan dava masrafları da satıcılara-ithalatçılara yüklenecektir.

21.yüzyılın gelişen teknolojisi ve bununla birlikte artan, boyut değiştiren ve gittikçe karmaşıklaşan “alış-veriş” ilişkileri beraberinde değişik ve karmaşık hukuki problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Sistem hukuku gelişen toplumsal ilişkilere karşı kendini yavaşta olsa geliştirmekte ve dev sermaye şirketlerine karşı bireylere bazı haklar tanımak zorunda kalmaktadır.

Bu haklar tabi ki serbest piyasa ekonomisi ve sermaye sisteminin devamı için tanınması mecburi bazı haklar da olsa; kullanılmakta daha cesur davranılarak ve halka anlatılarak yaygınlaştırılmalı ve geliştirilmelidir. Tüketici hakları halkın hak arama mücadelesinin bir parçası olmalıdır.

Bu amaçla ve dev şirketlere karşı yavaşta olsa gelişen bireyin ekonomik hakları çerçevesinde ele alınabilecek tüketici haklarının önemi gün geçtikçe daha da fazla ortaya çıkmaktadır. “Tüketici” olarak koşullandırılan, konumlandırılan ve tanımlanan bireyin, tüketirken almış olduğu mal ve hizmetlerle ilgili ortaya çıkabilecek şikâyetlerini hakka dönüştürebilmek için “tüketici hakları” gerekli görülmüştür.
Tüketici haklarını kullanırken ortaya çıkabilecek problemler nedeni ile genel bir değerlendirme yapmak üzere bu makale kaleme alınmaya çalışılmıştır.

Tüketici hukuku kapsamında da iyi niyet eski Medeni Kanunun lafzı ile “hüsnüniyet” esastır. (M.K.m.2) Tüketici iyiniyetli olmalı ve bu iyi niyetin yanında bu haklılığını ispatlayacak vasıtalara sahip olmalı ve usulüne uygun hareket etmelidir. Yani bazı yasal usullere uymak gerekmektedir. Tüketici hukuku da belirli bir hukuki seremoninin parçasıdır.

***

Tüketici satın aldığı malın ayıplı çıkması durumunda neler yapmalıdır?

Örneğin, alınan mal bir otomobildir ve otomobilin kapısı farklı renkte, tavanı farklı tondadır ya da motordan veya başka bir yerlerden bir takım sesler gelmekte, ya da başka problemler vardır.

Yeni bir mal alındığında alınan mal öncelikle ayıp bulunup bulunmadığı konusunda dikkatlice kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu kontrol esnasında gerektiğinde bir uzmanın yardımı alınması gerekir. Yapılan kontrol neticesinde açıkça görülebilen veya anlaşılabilen problem veya problemler satıcıya derhal bildirilmelidir. Bu bildirimin satın alınma tarihinden itibaren en geç 30 gün içerisinde yapılması gerekmektedir. Buna “ayıp ihbarı” diyoruz. Ayıp ihbarının noter aracılığı ile veya iadeli taahhütlü mektupla yapılması şekil zorunluluğu bulunmasa da ispat açısından gereklidir.

Peki, süresinde başvurulmazsa ne olur? Yani açıkça anlaşılabilen bir ayıplı mal alındığında 31.gün ayıp ihbarı yapılsa ne olur?

Bu bildirim 30 gün içerisinde yapılmadığı taktirde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun “ayıplı malın” ayıbı ile beraber kabul edildiği sonucunu çıkarmaktadır. Yani sessiz kalmak ayıbı kabul etmek anlamına gelmektedir. (Sükut ikrardan gelir!) İşte usulüne uygun davranılması gereken noktalardan birisi budur. Açıkça anlaşılabilen ayıplarda bu süreye uyulmadığı taktirde tüketiciler belki de bütün bir ömür çalışarak edindiği konut, araba, v.s gibi mallarını ayıplı yani defolu olarak kullanmak veya hiç kullanamamak durumunda kalabilmektedirler.

Haklı olmak gerektiği kadar bu haklılığı gerekli bazı sürelerde ve usullerde ileri sürülmesi gerekmektedir.

Ayıplı Malda tercih hakkı tüketicinindir:

Öncelikli şu hususu belirtmeliyim ki; birçok firmanın kullanma kılavuzunda yazdığı gibi ayıplı malın tamir için 2 defa servise girmesi, tamiri mümkün olmazsa malın değiştirilmesi gibi bir seçenek tüketicinin tek ve öncelikli seçeneği değildir.

Kullanım kılavuzlarında yer alan bu ibare doğru fakat eksiktir. Daha doğrusu ayıplı malın ücretsiz onarılması tamiri, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya satışın iptali ile satıcıya ödenen satış bedelinin iadesini isteme seçenekleri firmalara değil tüketiciye tanınmış seçeneklerdir. Tercih hakkı tüketiciye tanınmıştır.

Tüketici malın ayıpsız yenisi ile değiştirme hakkını, ayıplı malı iade ile parasının iade hakkını veya yine isterse tamir haklarından birisini seçmek ve kullanmakta serbesttir. (4077 sayılı TKHK m.4)

Öncelikli seçenekler ayıplı malın alınması ve yerine hiçbir ücret almadan ayıpsız aynı maldan verilmesi veya ayıplı malın alınarak satış bedelinin aynen iade edilmesidir. Ayıplı mal ilk talepte ayıpsız yenisi ile değiştirilmek mecburiyetindedir. (Bakınız yan tarafta verilen Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 2006/1452 E. 2006/5312 K. Sayılı kararı) Bu kural açısından ayıplı malın 1 lira değerinin olması ile yüz bin lira değerinde olması arasında hiçbir fark yoktur. Malın boyutlarının küçük veya büyük olmasının arasında da hiçbir fark yoktur. Şu firma ile bu firma arasında da bir fark yoktur. Tüketiciler, bazı firmaların 'bizim böyle bir uygulamamız yok, verin servise gönderelim veya bırakın tamir edelim, parçasını değiştirelim, fabrikaya geri gönderip, tamir ettirelim, boyattıralım v.s' cevaplarına aldırmamalıdır. Firmalara göre kanunlar farklı değildir. Bilinmelidir ki tercih hakkı tüketicinindir. Bu nedenle tüketiciler haklarını kullanmakta ısrarcı olmalıdır.

Kural ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi veya ayıplı malın iade alınarak satış bedelinin iade edilmesidir. (4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 4) Bu işlem için ayıplı malın ikiden fazla tamire girmesi ve saire ye gerek yoktur. Hatta tüketici malı tamire verdiği takdirde malın yenisi ile değiştirme hakkını zora sokmuş olmaktadır. Bu durumda tüketicinin tamir hakkını kullandığı kabul edilmekte ve tamir hakkını kullandığında ise malın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi için bir dizi prosedürün gerçekleşmesi gerekmektedir. (24.04.2011 tarihinden önce alınmış mal veya araçlar için aynı arızanın 1 yıl içerisinde ikiden fazla veya farklı arızaların dörtten fazla gerçekleşmesi veya 30 iş günü (araçlar dışında 20 iş günü) olan azami tamir süresinin aşılması gibi.)
24.04.2011 tarihinden sonra alınmış mal veya araçlarda malın tamirine başlanması durumunda değişim veya bedel iadesi hakkının tekrar gündeme gelebilmesi için ise Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması gerekmektedir. (Değişik bent: 24/04/2011 - 27914 S. R.G. Yön./8. md.) (İş Günü: Ulusal, resmî ve dini bayram günleri ile yılbaşı, 1 Mayıs ve pazar günleri dışındaki çalışma günlerini, ifade eder.)

Bu nedenle tüketici satın aldığı ürünü, malı, hizmeti her ne ise derhal kontrol edip var ise ayıplarını tespit etmeli/ettirmeli, teslim tutanağına ayıpları şerh düşmeli veya daha sonra gördüğü ayıplar için vakit geçirmeksizin derhal satıcıya, imalatçı veya ithalatçıya fax, e-mail, iadeli taahhütlü mektup veya noter kanalı ile ihbar etmelidir.

Ayıbı ispat amacıyla tespit için birçok yol vardır. (Satın alınan alın malın servislerinde aracın başında durarak sadece sorunun ne olduğunun tespiti ve bunun yazılı olarak alınması, Hakem heyetlerine müracaat, mahkemeden delil tespiti v.s gibi)
Tüketici bu ihbarda aynı zamanda tercihini de belirtmelidir. Satıcı talebi kabul etmediği taktirde, malın değerine göre Tüketici İl ve İlçe Hakem Heyetlerine başvurulması durumunda maldaki ayıp mutlaka tespit edilecektir.

Akabinde ise, satın alınan malın ayıplı, arızalı, kusurlu, imalat hatalı v.s olması ve/ya bu durumun sonradan ortaya çıkması halinde (gizli ayıp) direkt olarak Tüketici mahkemelerinde malın değişimi veya bedel iadesi davası açılması da ihtarın etkisini doğurmaktadır.

Ayrıca tüketici mahkemesi tarafından yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin de ayıplı mal satandan tahsil edilmesine karar verilecektir.

'Hak Arama Kültürü' ve “Bilinçli Tüketici'

Kapitalist sistem, ürettiği ürünleri insanlara sunmadan önce ayıplı olup olmadığını ezcümle insan sağlığına uygun olup olmadığını, herhangi bir kaza riski taşıyıp taşımadığını denetlediğini iddia etse de, özellikle Türkiye ' de tüketicilerin haklarını doğru yöntemlerle aramamaları nedeni ile piyasaya ayıplı mal arzı çok fazladır.

Otomobiller ayıplıdır, makineler ayıplıdır, bilgisayarlar ayıplıdır, hatta konutlar bile ayıplıdır. Bu ayıplı mallar maddi kayıplara neden olmanın yanında insan sağlığını tehlikeye sokar boyutlara dahi ulaşmaktadır. Fakat ayıplı çıkan bir malla karşılaşan vatandaş en fazla ayıplı malı aldığı yere veya servise götürüp tamir edilmesini beklemektedir. Bu tamirlerinde birçoğu düzgün yapılmamakta “üretim hatalı olan malın” tamiri ile tüketici oyalanmakta ve garanti sürelerinin dolması sağlanmaktadır. Tüketici de bir süre sonra bu ayıplı malı bir başka kişiye satarak v.s bir şekilde elden çıkarmaya uğraşmakta ve 'kandırma zinciri' bu şekilde devam etmektedir. Oysa ayıplı çıkan malın -ister açık ayıp olsun ve derhal fark edilsin, ister gizil ayıplı olsun ve 1 kaç sene sonra ortaya çıksın- bu ayıp nedeni ile satıcıya başvuran ve ayıplı malın derhal değiştirilmesini veya ayıplı malı iade ile satış bedelinin geri alınmasını talep eden tüketici sayısı çok azdır. Talep eden olsa da satıcıların kıvrak zekası ve ısrarı ile tüketici kandırılarak bu talebin yasal olarak mümkün olmadığına ikna edilebilmektedirler. Oysa bu konuda kararlı olan ve üretim hatasından kaynaklanan ayıpla karşılaşır karşılaşmaz derhal ve ilk talepte ayıplı malın ayıpsız yenisi ile değişimini veya ayıplı mali iade ile ödenen satış bedelinin iadesinin sağlanması gerektiğini belirten bir çok Yargıtay Kararı bulunmasına rağmen, bu hak kullanılamamaktadır. (Bakınız aşağıdaki Yargıtay Kararı) Türkiye ' de 'hak arama kültürü' yaygınlaşmaması ve 'ne uğraşıyorsun kardeşim mahkeme kapılarında' anlayışı yaygın olduğu için memleket ithalatçılar, üreticiler ve satıcılar için ayıplı mal cenneti durumundadır.


'Ayıplı Malın İadesi Ve İhtarname Sorunu'

Ayıplı mal ve özel olarak da ayıplı araçlarla karşılaşan tüketicilerin “bedel iadesi” veya “ücretsiz değişim” haklarının doğabilmesi İçin ayıplı aracı ithalatçı, servis veya bayiine teslim ve iade etmesi koşulunun bulunup bulunmadığı hususu yargısal uygulamada tereddüt yaratmıştır. Yargıtay ilk zamanlarda aracın iade edilebilmesi ve bedel iadesi talep edilebilmesi için aracın fiilen iade edilmesi şartının aramakta ve bu koşul davadan önce yerine getirilmemiş ise ancak “satış bedelinden indirim” veya “ücretsiz tamir” hakkının kullanılabileceğini fakat ayıplı malı-aracı iade ile bedelinin tahsilinin mümkün olmadığına karar vermekte idi.

Servis, bayii ve ithalatçıların ayıplı aracı kendiliklerinden teslim almayacağı bir gerçek iken bedel iadesi için aracın iade edilmesi şartını aramak, tüketiciye yerine getiremeyeceği bir sorumluluğu yüklemek anlamını taşımakta idi. Çünkü hiçbir bayii, servis veya ithalatçı “evet benim yoğurdum ekşi” yani malım ayıplı diyerek ayıplı aracı teslim ve iade almamaktadır.

Bu nedenle Yargıtay daha sonraki senelerde bu yanlıştan dönerek ayıplı aracın iadesi ve bedelinin tahsili davalarında “aracın fiilen davalılara iadesi edilmiş olması” koşulunu aramaktan vazgeçmiştir. Yani araç dava sonuna kadar tüketicide bulunsa dahi malın iadesi ve bedelin tahsili talep edilebilmektedir.

İhtarname hususuna da değinmekte yarar vardır. İhtarnamenin önemi “açık ayıplarda” ortaya çıkmaktadır. Yani malın teslim alınmasının hemen akabinde ortalama zekaya ve yeteneğe sahip normal bir insanın açıkça görüp teşhis edebileceği nitelikte bulunan ayıpların teslimden 30 gün içerisinde satıcı, bayii, ithalatçının birine veya birkaçına ihbar edilmesi gerekmektedir. Fakat “gizli ayıplarda” yani kullandıkça ortaya çıkan veya baş gösteren veya görülebilen ayıplarda böyle bir kesin süre yoktur. Ancak gizli ayıbında öğrenilmesinden itibaren “derhal” satıcıya bildirilmesi, yani ayıp ihbarının yapılması gerekmektedir. Aksi halde ayıbın ortaya çıkmasından uzun sure sonra açılan davalarda uzun sure ses çıkarılmayıp daha sonra dava açılmasının “hakkın kötüye kullanılması” olacağı itirazı ortaya çıkacaktır.

Aşağıdaki Mahkeme Kararları makalemizin özünü oluşturan ayıplı malın iadesi ve ayıplı mala ödenen satış bedelinin tahsili ile ayıplı malın ayıptan ari misli ile değişimi ile ilgilidir. Tüketici hukuku alanında yapılacak olan çalışmalar için örmek olarak verilmiştir.


Avukat Yusuf AYIK, İstanbul Barosu Üyesi

-alıntıdır-
 
Ynt: DEUTZ 7250 ttv aldigimizdan beri sikintili çözüm yok

Paran imkanin olacak.. goturup merkezleri nereyse tam onunde kibriti cakip yakacan..

Yasamayan bilmez.. 0 km hidromekte 6 ay 1 sene bu arkadasin dediginin yarisinin yarisini yasamadik ama bizde sorun yadadik.. en son gelip orda yakacaz diye e posta atmistim.. duzeldi kurtulduk ama cok kotu bi durum.. en iyisi iyi bi avukat derim..
 

Benzer Konular