Destekleme politikasının eksik/yanlış tarafları olduğu düşüncemi bir yana bırakırsak, sistemin saçma, amacın ise yüksek verim alanın cezalandırılması olduğunu düşünmüyorum.
Desteklemedeki ana amacın ( yada amaçlardamn birisi ) üretimi kayıt altına alıp potansiyeli görmek.Bunu yapmak 'Ne güzel üretip gül gibi geçinip gidiyoruz neden ne ekeceğimi söyleyecekmişim ki' diyen çiftçinin ikna edilmesi lazım. Duygusal bir millet olduğumuzdan yola çıkarak bizi en zayıf yerimizden yakalayıp duygusal olarak ikna ettiler. Fakat ikinci özelliğimiz olan 'işin boşluğunu bulma' yeteneğimiz devreye girdi ve naylon fatura gibi kartlar ortaya sürüldü.
Hem sistemi sağlıklı işletelim hemde bedavadan para dağıtmayalım diyen yetkililer haklı olarak ortalama üzerinden kota koydular. Çünkü çiftçinin her tarlası kayıtlı değil. Sertifikalı tohumluk, prim desteği gibi kalemlerden tam olarak kayıtlı olmadan destek almasını istemiyorlar. Çünkü o zaman ekilen alan az dekara atılan tohum miktarı çok yüksek verimde çılgın rakamlara ulaşıyor görünüyoruz bu sebeple kota geldi.
Dekardan ortalama 300kg alan bir bölgede 500 kg verim alan dürüst 'kuru' meslektaşlarımız, sahte fatura ayarlayan 'yaş' arkadaşlar için yanacak maalesef.