Agrievolution Istanbul - 5. Dünya Tarım Makineleri Zirvesi 21 Ocak 2016


Merhaba arkadaşlar,

Ocak başlarında Facebook'ta dolaşırken Çelmak firmasının paylaştığı bir fotoğraf üzerine İstanbul'da TÜYAP Avrasya Tarım Fuarı kapsamında bu yıl dünya çapında 5. düzenlenecek olan Dünya Tarım Makineleri Zirvesi adlı seminer-konferans programından haberim oldu. Tamamen ilgi alanım olduğu için hemen sitesine girip başvurdum ve kayıt yaptırdım, öğrenci sıfatıyla 21 Ocak'ta Tüyap'a gidip tüm gün sürecek olan zirveye katıldım.

Öncelikle size zirveden bahsedeyim. Agrievolution isimli bu zirve Dünya'nın önde gelen tarım makinesi üreticilerinin ve imalatçı birliklerinin katıldığı, aynı zamanda konuda uzman bir çok akademisyenin de bulunduğu, Dünya genelindeki mevcut teknolojik gelişmelerin ve uluslararası makine pazarlarının tartışıldığı bir platform. Daha önce İtalya, Amerika, Fransa ve Hindistan'da yapılmış. Bu sene de TARMAKBİR ( Türkiye Tarım Makinaları İmalatçıları Birliği) 'in ev sahipliğinde düzenlendi. Zirve sırasında gün boyunca, önce dünyanın nüfus sorunları ve gıda ihtiyaçları üzerinde duruldu. Daha sonra, bölge bölge global pazarlardan bahsedildi, en son da çeşitli sektörlerin marka temsilcileri kendi büyüme stratejilerinden bahsettiler. Şimdi aldığım notlardan da yararlanarak, zirvede neler konuşuldu, neler olup bitti ayrıntılı olarak anlatmak istiyorum.

Zirve sabah 9 gibi güzel bir kahvaltı ile başladı, 10 civarında ilk oturuma geçildi. Önce Agrievolution platformunun başkanı Hindistanlı bir beyefendi açılış konuşmasını yaparak sözü Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan Mehmet Daniş'e bıraktı. Mehmet Daniş de küçük bir açılış ve hoşgeldiniz konuşması yaparak sözü Birleşmiş Milletler Dünya Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Ms. Yuriko Shoji'ye bıraktı. Yuriko Shoji, dünyanın tarımsal olarak genel bir analizini yaptı bizlere. Kendisinin söylediklerine göre günümüzde şu durum yaşanmakta;

Dünya'da 2 milyarın üstünde insan açlık sınırının altında, bununla beraber yarım milyar insan da obezlik sınırının üzerinde. Dünya nüfusunun şu an 1/9'u yatağa aç giriyor.

Dünya toprağının %25'i erezyona müsait topraklardan oluşuyor.

2025 yılında Dünya'nin 2/3'ü su fakiri olarak tanımlanan bölgelerde yaşıyor olacak.

2050 yılında Dünya nüfusunun 9 milyardan fazla olması bekleniyor, bu rakamı doyurmak için 2050 yılına kadar Dünyanın tarımsal üretimi şu anki üretimin %60'ı kadar artmalı.

Peki bu rakamlara ulaşmak için elimizde neler var?

İyi derecede genetik kaynaklara sahibiz; ancak uluslararası tohum sistemi gelişmemiş durumda,

Ve Dünya'da çiftliklerin %90'ı aile işletmesi ve bu aile işletmeleri Dünyadaki tarım yapılabilen alanların %70-80'ini işliyorlar.

Bu aile çiftliklerinin %3'ü Ortadoğu'da, %24'ü Hindistan'da , %4'ü Amerika'da, %7'si Avrupa'da %35'i Çin'de ve geri kalanları da diğer kısımlara yayılmış durumda.

Kısacası aile çiftlikleri tarımsal üretimde büyük önem taşıyor, zira geçen sene ülkemizde Aile Çiftçiliği Yılı ilan edilmişti.

Mekanizasyon açısından Dünya'nın şu anki ve gelecekteki tarımsal durumuna bakılınca, özel sektördeki tarım makineleri imalatçılarının, küçük işletmeler için hizmetler sunması gerekiyor.

Yuriko Shoji sözünü bitirdikten sonra kısa bir kahve molası verildi. Ardından ilk oturum başladı.

İLK OTURUM: KÜRESEL MARKET ANALİZLERİ

Bu oturumda Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü'nden Mr. Hasan Silleli moderatörlüğünde Afrika, Asya ve Batı Avrupa'nın tarımsal üretimdeki yerlerinden bahsedildi.

Hasan Silleli şunlardan bahsetti:

2016 yılında küresel traktör pazarı 122 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu rakam içerisinde Asya ve Pasifik ülkeleri, diğer geri kalan ülkelerden iki kat daha fazla yer kaplıyor. Bu global sektörün oluşumu sonucu traktörlerde belirli standartlara, antlaşmalara ve testlere gidilmek zorunda kalındı. OECD isimli uluslararası bir kuruluş traktörler için belirli standart kodlar üretti. İlk testi de 1959 yılında McCormick traktörleri üzerinde yapmıştı. (Arkadaşlar bu kodları ayrı bi konuda ayrıntılı ve faydalı bir biçimde anlatacağım, gerçekten traktör pazarı için, bize de ışık tutması açısından çok güzel bir sistem oluşturmuşlar)

Afrika pazarı için Mr. Simeon Ehui; Afrika'da tarıma açılabilecek 3 milyon hektar arazı olduğunu ve bu arazilerin kullanıma açılması ile güçlü bir pazar oluşabileceğini belirtti.

Asya pazarı için Mr. Mehmet Rüştü Kahraman; Asya'daki Orta Asya Türk Devletlerinin genel tarımsal yapısından bahsetti, bazı ülkelerde araziler küçük küçük olup, ekipmanlar da ona göre şekil alırken, Kazakistan gibi ülkelerde geniş araziler için büyük ekipmanlar tercih edildiğini anlattı.



Batı Avrupa için de Mr. Philipp Graff biraz daha rakamsal olarak açıkladı gelişmeleri;

Avrupa'da 174 milyon hektar arazı tarıma açık durumda, bu rakam Avrupa kıtasının yüzölçümünün yarısına yakın

11 Milyon kayıtlı çiftçi mevcut, çiftçilerin sahip olduğu ortalama arazi büyüklüğü 12-15 hektar arasında. Hatta 2/3'ü 5 hektar ve civarı araziye sahip

İş gücünün sadece yüzde 5'i tarımda çalışıyor.

Almanyalı çiftçiler ürettikleri ürün miktarından bağımsız olarak hektar başına 285-300 € arasında bir destek alıyorlar. Hatta çiftçi genç ise ve organik tarım yapıyorsa bu rakam daha da artıyor.

Spesifik olarak Almanya'daki tarımdan da bahsetti Mr. Graff:

Almanya'da 285 bin tane tarımsal işletme mevcut

Çiftçilerin sahip olduğu ortalama arazi büyüklüğü 58 hektar (580 dekar)

Bu 285 bin işletmenin %70'i aynı zamanda hayvancılık da yapıyor.

Almanya'da iş gücünün sadece 1.8'i tarım sektöründe

16.7 milyon hektar tarım arazisi mevut bunun %27'sinde buğday %17'sinde silajlık mısır %13.5'inde arpa %11inde de kanola ekiliyor.

Ülkede 7000 adet biogaz tesisi mevcut.

En sonunda da buğday verimlerinden bahsetti:

1950'de buğday verimi 258 kg/da

1980'de buğday verimi 490 kg/da

2014'te buğday verimi 810 kg/da ortalama değerler


Ve son olarak mevcut tarımsal trendlerden bahsetti;

Amaç daha az çiftçi, daha geniş araziler.

yeni bir talep oluşumu ve bunların sonucunda üretimde artış

Bu oturumdan sonra öğle yemeğine geçtik. Öğle yemeğinden sonra traktör, hasat makineleri, tarımsal robotlar ve ilaç makineleri sektörlerinin küresel trendleri ile ilgili bir oturum başladı.

Robotik konusunda Japonya'dan Yanmar firmasının temsilcisi konuşma yaptı. Tarımda robotların kullanıldığının yavaş yavaş başladığının ancak daha yolun başında olduklarından bahsetti.

Traktör konusunda Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan, önce dünya nüfus sorunu üzerinde durarak, bunların oluşturduğu gıda sorununu önlemek için ne gibi önlemler alınabileceğini, kendilerinin daha etkili üretim için neler yaptığından bahsetti, Erkunt olarak elektronik ve bilgisayar destekli traktörler üzerinde çalıştıklarını, ve bunun için üniversiteler ile işbirliği içinde olduklarından bahsetti.

İlaçlama makineleri konusunda İngiltere merkezli Micron Sprayers firmasının CEO'su Tom Bals ilaçlama makinaları konusundan bahsetti, kendisi bitse de gitsek modunda olduğu için, anadilinin konuşmanın verdiği rahatlıkla hızlı hızlı slaytları okuyup geçti, bu yüzden çok fazla bişey anlayamadım :D

Hasat Makineleri konusunda da CLAAS firmasının Amerika Sorumlusu Leif Magnusson, CLAAS firması olarak tarımsal üretimi artırmak için hasat makinalarında Hassas Tarım Teknolojileri üzerinde çalıştıklarını söyledi, bilgisayar ve uydu kontrollü biçerdöverler, tarlanın neresinden ne kadar verim alındığını gösteren sistem vb.


Bu oturumdan sonra da kısa bir aradan sonra son oturuma geçildi. Son oturumda yine büyük firmaların küresel büyüme stratejilerini dinledik.

Önce Çinli Gifore firmasından bir temsilci büyümek için 5 inovatif modelden bahsetti.

1. Tedarik Zinciri Operasyonları
2.Perakende Satış Bayileri
3.Uzman Servis Ağı
4.Marka Plazası Açma
5.Ülkelerarası Kültür Bağı Oluşturma

İkinci konuşmacı Fransız Holmer Şeker Pancarı Hasat Makinaları'nın ve Exel şirketinin CEO'su idi.

İlaçlama makinaları ve şeker pancarı hasat makinelerinde dünya lideri olduklarını söyledi. 60 yıldan beri, büyümek ve dünyaya açılmak için 3 strateji belirlediklerini söyledi.

1. Globalleşme
2. Devamlı yenilik
3. Devamlı ve istikrarlı büyüme

Üçüncü konuşması da İtalyan Gaspardo firmasından bir temsilci idi. O da aynı şekilde kendi firmasından bahsederek nasıl büyüdüklerini anlattı.

Dördüncü konuşmacı, Türkiye'den Hisarlar Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Evcim idi, kendisi diğer firmaların yanında, sadece misyon, vizyon ve yaptıklarından bahsederek biraz zayıf kaldı.

Son oturum da bittikten sonra kısa bir fuar turu yaptık, ardından güzel bir canlı müzik eşliğinde akşam yemeği yenildi.


Gün boyunca birçok yerli yabancı firma temsilcisi ve akademisyenle tanışma fırsatım oldu, gerçekten adamlar bu işi çok ciddiye alıyor. Zirveden çıkan genel sonuç, dünyayı besleyebilmek için mevcut tarımsal üretimi çok daha fazla artırmalıyız. Bunun çözüm yolu da, bilinçli, teknolojik tarım ve yenilikçi tarım ekipmanları

Diğer farkettiğim bir şey ise arkadaşlar, Türkiye olarak bu işin biraz gerisindeyiz. Konuşmacı olarak Erkunt çıktı, bi soru sordular yuvarlak cevaplar geldi, Hisarlar çıktı adamların büyüme stratejileri yok, Türkiye'den ziraat profesörü konuşma yapacak konuştuğu İngilizce'yi çevirmen bile zor çeviriyor. İnşallah ilerleyen zamanlarda gelişen teknolojiye ekipman üreticileri olarak ayak uydurabiliriz diye düşünüyorum. Benim için de oldukça faydalı bir gün oldu, ileride yapacağım işler konusunda daha da bilinç ve görüş sahibi oldum. Zamanla her şey olacak. Umarım okumaya üşenmezsiniz arkadaşlar, hepimiz için yararlı olması için not aldıklarım kadarıyla günü aktarmaya çalıştım. İyi geceler herkese :)
 
Berk eline sağlık. Gerçekten çok güzel, açıklayıcı anlatmışsın her şeyi. Dünya tarımına bakarak ülke olarak çok gerideyiz. Bilinçlenmemiz lazım, kendimizi en doğru olana yöneltmemiz lazım. Daha anlatmaya kalksak çok şey var.(yazının tamamını okudum , yeterki böyle 5 sayfa olsun okurum :D )
 
  • Beğen
Tepkiler: b.ozyurt
Emeğin için teşekkürler, Dünya aç doyurmakta biz çiftçilere düşüyor :D Tarımda teknolojinin ve ekipmanlar gelişmini görmek güzel heyecan verici. Ama bi nokta benim dikkatimi çekti genelde tarımın aile çiftliklerinden oluştuğunu söylemişler bence bu durum zamanla değişecek ve tarım sektörü holdinglerin büyük uluslarası şirketlerin eline geçiçek buda naçizane görüşüm
 
  • Beğen
Tepkiler: b.ozyurt
Paylaşım için teşekkürler neredeyse katılmış gibi olduk
benim merak ettiğim konu ise Türkiye'den de Dünya'dan da tohum ıslahı ile çalışan bir firma katılmamış yada konuşmacı olmamış anladığım kadarıyla
Bence yüksek verime ulaşmanın yolu daha fazla ekipman daha fazla traktör değil daha kaliteli daha verimli tohumdan geçiyor.

Bunun içinde ülkemizdeki tohumların ıslahı ve toprak yapısının iyileştirilmesi şart

Yani konuşmacı Zeynep hanım çıkıp dünya açlığa gidiyor dediğinde ee ne yapmalıyız bilgisayarlı erkunt yapacaz :D biraz abesle iştigal olmuyor mu?

Ama bir tohum firması yada araştırma enstitüsü görevlisi çıkıp dünya açlığa gidiyor bizde dekardan 1500 kg verim kapasitesi olan bir buğday tohumu geliştirdik yada üzerinde çalışıyoruz kuraklığa şu kadar dayanıklı azot ihtiyacı bu kadar toprak isteği bu gibi bir konuşma yapsaydı en azından işaret ettiği soruna bir çözüm getirmiş olmazmıydı
 
  • Beğen
Tepkiler: b.ozyurt

Paylaşım için teşekkürler neredeyse katılmış gibi olduk
benim merak ettiğim konu ise Türkiye'den de Dünya'dan da tohum ıslahı ile çalışan bir firma katılmamış yada konuşmacı olmamış anladığım kadarıyla
Bence yüksek verime ulaşmanın yolu daha fazla ekipman daha fazla traktör değil daha kaliteli daha verimli tohumdan geçiyor.

Bunun içinde ülkemizdeki tohumların ıslahı ve toprak yapısının iyileştirilmesi şart

Yani konuşmacı Zeynep hanım çıkıp dünya açlığa gidiyor dediğinde ee ne yapmalıyız bilgisayarlı erkunt yapacaz :D biraz abesle iştigal olmuyor mu?

Ama bir tohum firması yada araştırma enstitüsü görevlisi çıkıp dünya açlığa gidiyor bizde dekardan 1500 kg verim kapasitesi olan bir buğday tohumu geliştirdik yada üzerinde çalışıyoruz kuraklığa şu kadar dayanıklı azot ihtiyacı bu kadar toprak isteği bu gibi bir konuşma yapsaydı en azından işaret ettiği soruna bir çözüm getirmiş olmazmıydı

Fatih abi,

Çok haklısın bu konuda, tohum olmadan hiçbir işe yaramaz bu makineler; ancak bu düzenlenen zirvenin ana konusu mekanizasyondu, yani dünyadaki bu üretim sorununa makinelesme açısından yaklaşabilecek katılımcıları davet etmişler. Tohum veya bitki koruma alanları için ayrı bir sürü zirve oluyor aynı şekilde.
 
  • Beğen
Tepkiler: FatihEFE
Fatih abi,

Çok haklısın bu konuda, tohum olmadan hiçbir işe yaramaz bu makineler; ancak bu düzenlenen zirvenin ana konusu mekanizasyondu, yani dünyadaki bu üretim sorununa makinelesme açısından yaklaşabilecek katılımcıları davet etmişler. Tohum veya bitki koruma alanları için ayrı bir sürü zirve oluyor aynı şekilde.

Haklısın Berk ben zirvenin başlığına dikkat etmemiştim ama zirve tarım makinaları üzerine ise ele aldıkları sorun tarımdaki iş gücünün azalması çiftçi başına işlenen arazi miktarının artması dolayısıyla traktör ve ekipmanlara ve dahi robotik sistemlere olan ihtiyaç olarak konulsaydı daha mantıklı bir sunum olurdu.
Misal Zeynep hanımın iki misali konuşmasını tekrar ele alalım

1-Dünya açlığa gidiyor bilgisayarlı erkunt yaptık
2-Tarımda çalışan işçi miktarı düşüyor bu rağmen kişi başı işlenen arazi miktarı artıyor bizde bilgisarlı erkunt yaptık

Yani bu firmalar bu sunumla akademik düzeyde bir takdir toplayamazlar kannatindeyim
en azından ben sınıfta bırakırım :D
En başarılı sunum Almana ait bence
tabi biz katılmadığımız için senin anlattıkların üzerinden değerlendirme yapıyoruz
 
Abi çok doğru tespit yapmışsın, yazıda da dediğim gibi Türkiye'den katılan firmalar reklam amaçlarını biraz ön planda tuttular, Türk katılımcılarda konuya hâkimlik hususunda çok eksiklik sezdim. En azindan yabancı firmalar daha mantıklı çözümler sundular kendi bakış açıları ile.
 
  • Beğen
Tepkiler: FatihEFE
Paylaşım için teşekkürler.Yazının tamamını okuyup kafamda önemli notlar oluştu.Bunlardan en önemlisi 2050 yılında çiftçilik bir numaralı mesleklerden olacak.Bizler allah ömür verirse o sıralar pek sahada olmasakda çocuklarımız bu durumdan memnun olabilir.
 
yok okumadım Fatih abi.Kitap mı o ne anlatıyor orada ?[/QUOTE
evet güzel bir kitap, hikayede kriz zamanında açlıkla yurtlarından göç etmek zorunda kalan insanların göç yolundaki hikayeleri anlatılıyor.
çiftçilerin durumunun iyi olacağını düşünüyorsunuz ya
bağınızın bahçenizin yağmalanabileceğini düşündünüz mü
o kitapta çiftçiler ucuz iş gücünün yanında böyle sorunlarla karşılaşıyorlardı o aklıma geldi.
 
yok okumadım Fatih abi.Kitap mı o ne anlatıyor orada ?
evet güzel bir kitap, hikayede kriz zamanında açlıkla yurtlarından göç etmek zorunda kalan insanların göç yolundaki hikayeleri anlatılıyor.
çiftçilerin durumunun iyi olacağını düşünüyorsunuz ya
bağınızın bahçenizin yağmalanabileceğini düşündünüz mü
o kitapta çiftçiler ucuz iş gücünün yanında böyle sorunlarla karşılaşıyorlardı o aklıma geldi.

flood için özür dilerim düzelteyim derken yanlışlıkla oldu.
ayrıca bu kitap her çiftçinin okuması gereken bir kitap bence
 
evet güzel bir kitap, hikayede kriz zamanında açlıkla yurtlarından göç etmek zorunda kalan insanların göç yolundaki hikayeleri anlatılıyor.
çiftçilerin durumunun iyi olacağını düşünüyorsunuz ya
bağınızın bahçenizin yağmalanabileceğini düşündünüz mü
o kitapta çiftçiler ucuz iş gücünün yanında böyle sorunlarla karşılaşıyorlardı o aklıma geldi.

flood için özür dilerim düzelteyim derken yanlışlıkla oldu.
ayrıca bu kitap her çiftçinin okuması gereken bir kitap bence

Bir gözden geçireyim.Dediğim gibi 2050 yılında çiftçiliğin daha iyi olacağını düşünüyorum belki istediğim için umuyorumdur.Ben bunun nedeni nüfusun giderek artması tarımsal alanların azalması böylelikle değerimiz dahada artacak.Bir çoğumuzu silip süpürecekler evet fakat ayağımı yorganıma göre uzatırsam hiç bir şey olmaz bence çiftçi de aç kalmaz.Birde ne kadar çiftçilerin ekonomisi bozuk olsada az da olsa iyiye gidiyoruz diye düşünüyorum nedeni 1960-70 lerde 3 kişi leyland traktör alıp ödeyemeyerek sattığımız zamanları anlatır babam şimdi ise kimi zaman cebimizde leyland parası oluyor.
 

Benzer Konular