Duvar ve Perde


Duvar ve Perde
Sığır barınaklarında duvara, yarım duvara ve gezinme alanına ihtiyaç yoktur. Sütçü sığır barınaklarında uzun süreli uğraşlardan sonra yarım duvara razı olunmuş gibi görünmekle beraber, bu da doğru değildir.
Duvar sevdasından ülkemizin sadece kışın çok soğuk olan bölgelerinde değil, ılık olan bölgelerinde bile vazgeçilememiştir. Duvar ahır içinde hava kirliliğini muhafaza etmek, altlığın ıslak kalmasına ve pis kokmasına sebep olmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Hâlbuki biz hayvanları havadar, kuru ve temiz yerlerde barındırmalıyız. Buna karşılık amonyak, metan, karbondioksit ve hidrojen sülfür gibi zararlı gazları adeta içeride tutmak için gayret ediyoruz.

Bu gazlar hayvan konforunu önlemekte ve solunum yolu enfeksiyonlarına yol açmaktadır.
Hayvanları öksüren herkes antibiyotik kullanmakta, gereksiz masraf yapmakta, ancak; koşulları düzeltemedikleri için hastalık nüksetmekte, tekrar antibiyotik kullanma gereği ortaya çıkmaktadır. Bu kısır döngü iyi havalandırma olmaması sebebiyle, nemli ortamlar, basık tavanlar yüzünden devam edip gitmektedir.
Kapalı barınaklarda da inek barındırmak mümkündür. Ama, o zaman çapraz havalandırma, pozitif basınçlı havalandırma gibi yöntemlerle iyi bir hava sirkülasyonu oluşturulmalıdır. Kötü koşulların aynı zamanda stres etkeni olduğunu, stresin vücudun direnç sistemini kötü yönde etkileyerek, hayvanları her türlü enfeksiyona hazır hale getirdiğini de unutmayalım.
Bu bilgiler ışığında, ya duvarsız, açık, ama soğuk günler için perdeli barınaklar yapılması sağlanmalı, ya da kapalı sistemler uygun havalandırma sistemleriyle donatılmalıdır.

Diğer konu ise, gezinme alanlarıdır.
Gezinme alanları ineklerin barınak içinde yeterli konforu bulamadıkları zaman, yeterince havalandırma sağlanamamış ahırlarda kullandıkları alanlardır. İneğin gezmek, ayakta durmak gibi bir şeye ihtiyacı yoktur. İnek günün %82'lik bir dilimini yatarak geçiren bir hayvandır. Bunun dışında yem yemek, su içmek ve sağılmak için zaten ayakta durmaktadır. İnek yemlikten ve suluktan uzakta değil, aksine yemliğe ve suluğa kolay ulaşabilecek bir yerde olmalıdır.
Yatak yerlerinin konforsuzluğu, havanın kirliliği, kalabalık ve sıkışık ortamlar ineği içeride bulamadığı konforu dışarıda aramaya yöneltir. Gezinti yerine çıkan inek kirli bir yere yatar. İşin daha da kötüsü içeriye girerken ayaklarıyla, kuyruğuyla, vücuduyla bu kirliliği de birlikte getirir. Ayaklarının kirli olması yatınca memelerinin sürekli kirli olmasına sebep olur. Yatak yerini kirletir. En temiz olması gereken yerler bu sebeple kirli bir hal alınca, sürü yönetiminin temel kuralı olan "Kuru ve Temiz" sistemi bozulur.

Gezme yerlerinde altlık ıslahı yapılmadığı zaman bu söylediklerin kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır. O yüzden barınak içi konforu, havalandırması sağlanmalı, kalabalık ahırlardan uzak durulmalı, ama; gezinti yeri yapılmamalıdır. Gezinti yeri işletmenin hayrına bir yer değil, zararına olacak bir yerdir. Gezinti yeri konusunda ısrar etmek yersizdir.
İşin daha da kötüsü; bu gibi duvar, gezinti yeri gibi gereksizlikler gerekliymiş gibi projelere konulmakta, yatırımcılar teşviklerden de bu yönde yararlandırılmaktadır.
Doğrusu; duvar ve gezinme yeri olan ahırlar teşvik edilmemelidir. Duvar için, kapalı barınak için ısrar edenlere teşvikler, destekler kapsamında çapraz havalandırma veya pozitif basınçlı havalandırma için yardım yapılmalıdır.
Hayvana bir yararı olmayacak yapı sistemlerini teşvik etmekten, öngörmekten, hatta ısrarla yatırımcıları yanlış yöne sevk etmekten vazgeçmeliyiz. Duvarsız barınakları ise, içerideki konfor ve perde sistemleri için desteklemeliyiz. Zaten içeride yeterli konfor bulan bir inek dışarıya çıkmayacaktır. Böylece gezinti yerine gerek olamayacaktır.
Teşvik, destek için ayrılan kaynakları yanlış, konforsuz barınaklar için değil, konforlu, hayvan sağlığına hizmet eden, hayvanları strese sokmayan barınaklar için kullanmalıyız. Bu yönde gerekli eğitimler yapılmalıdır. Görsel materyal ve başka ülkelerdeki yapı sistemlerini öğrenme bakımından açık fikirli davranmalıyız.
NOT:ALINTIDIR

Evet arkadaşlar sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Çoğu işletmelerde gezinti alanı olduğunu görüyoruz,gezinti alanı olmalı mı sizce?
 
  • Beğen
Tepkiler: cihanreis
abi birçok profosyonel çiftlikte gezinti alanı var ve hala ıpard ile yeni kurulan işletmelerde yapılıyor . Bunlar neye hangi bilgiye dayanarak bunları yapıyorlar?

hayvan refahına dayanarak
hapishanede bile mahkumun yaşam alanı korunmakta
inek çiftliğinde kesinlikle gezinme alanı olacak güneşini alcak stresini atacak özgürlüğün tadını çıkartacak
 
Her zaman deriz ya uygun ortam ve konfor = verim

Peki bu duvar ve gezinti alanı meselesi nedir bana göre

İklimi uygun bölgeler var uygun olmayan bölgeler var , ikilimi uygun olmayan bölgeler yazları çok sıcak olanlar perdeleri açıp pervaneli havalandırma ile serinleyecek uygun, aynı sistemde kışın perdeleri kapatacak ısınacak
Havalandırma perde ile kolaylaşacak çözülecek

Birde gezinti alanı meselesi var benim şu an büyük küçük 40 kadar büyük baş var 28 dönüm yer gezinti alanı yaz kış gece gündüz serbest küçük ler 8 aya kadar yarı açık bölmelerde danalar kesime kadar bölmelerde onları salmıyorum inekler ve düveler salma , inanın hiç tırnak ayak sorunu yaşamadım diyebilirim , hiç tırnak kestirmedim 20 yılı geçti işin içindeyim, meme hastalığıda çok az , tabi bizim ikilimde uygun bu işe , yazın sıcağından daha çok korkuyorum kışa göre .

Bu gezinti alanı olmazsa çok iyi alt temizlik sistemi ve pervaneli havalandırma gerekli bence çünkü altları temizlenmez havası temizlenmez ise dar alanda çok sıkıntılar çıkar

Bu hava temizleme alt temizleme ve her seferinde bol altlık ek bir maliyet ve enerji gereksinimi ,enerjide pahalı ülkemizde , bu sistem şu an kullanılan tavuk besi işletmeleri gibi görünüyor , doğadan uzak

Hayvan bu bilmiyorum doğadan uzak ne kadar iyi olur ticari yönden bakmak gerek , hayvana diyorsun sen hiç kıpırdama hareket edip enerji harcama ben her ihtiyacını karşılarım sen sadece süt üret et üret yeter.

Bence en önemli konu hayvancılıkta herkes bölgesini iklimini iyi tanıyacak ve ona göre hareket edecek, bazı bölgelerde ren geyiği bazı bölgelerde yaban koyunu bazı bölgelerde yaban keçisi kendiğinden yetişiyor , hangi ahır sisteminde yaşıyor hangi veteriner hangi ilaç hangi yemi kullanıyor .
 
Kars, Erzurum, Ağrı veya iç kesimlerin -30 u gördüğü yerler perde ile idare edebilirse perde yapmalı. Hayvanları asıl zorlayan ani sıcaklık dalgalanmaları. Yurdumuzun %90 alanında gerek yok belki. Fakat alışkanlık. Bizim çocukluğumuz şöyle geçti. Köy eğimli bir yere kuruludur. Evlerin altı dam ve samanlıktır. Kışın hayvanlar kapalı ahırlardadır. Burada asıl düşünülen hayvan refahı değil. O zamanlar kömür de az kullanılıyor. Damın üstündeki oda, damın sıcaklığından ısınacak. Tabi hemen hemen herkesin evi aynı şekilde olduğu için, kokuya insanlar alışık. İşte kapalı ahırlarda hayvan besleme alışkanlığı buradan geliyor. Tabi hayvanlar yazın köy sığırına katılır veya biz güderdik. Damın da kapıları açık tutulurdu veya avluya bağlanırdı. Alışkanları değiştirmek zordur. Ama o inekler yerli ineklerdi. dayanıklıydı. Yörük kızı gibi. Şimdi siz prenses gibi, manken gibi Holsteini bu şekilde besleyin aynı şekilde dayanamaz.
Gezinme alanına gelince; bu komplike bir konu. Gezinmeyince hasta eden de olur, gezinince hasta eden de. Ama mutlaka olacak diye tutturmak yanlış. Altı ızgaralı ahırlar bile var günümüzde. hayvanın dışkısı direk ızgaraların altına düşüyor. Şimdi böyle modern bir ahır planı yapsanız bile, metrekaresi tutmuyor, gezinti alanı yok diye Ipradlardan, ruhsatalardan döner. İnsanların yanlış bildiği, esnemekte zorlandığı bir alışkanlığı, bu insanların oluşturduğu Devletin bir anda terk etmesi ne kadar zaman alır siz düşünün.
Bir de işin şu tarafı var. Devlet çiftçiye % 40 gibi bir hibe verecek. Aslında bu hayvancılığı geliştirmek için ayrılmış bir bütçe. Ama devlet bir taşla birkaç kuş vurmak istiyor. İnşaatçı da kazansın istiyor. Böyle olunca, gökdelen temeli gibi, ahır temelleri, Ameliyathane gibi aydınlık ahırlar yapılıyor. adam 260 tane florasan takmış bir ahıra. Bir de proje danışmanlık şirketiyle, inşaat firması anlaşmışsa, geçmiş olsun bizim hibe alan kardeşimize. Kendi başına 300 bin liraya yapacağı ahırı, hibeli olarak 2 milyona maal ederler.
Ya da şu son 20 yılda yaygınlaşan ahırlarımızla önceki ahırlarımızı bir karşılaştıralım. Zamanla olmaz dediklerimizin hepsine olur demeye başlıyoruz toplum olarak.
yapabiliyorsak hiç duvarsız çatısız yapmalı bence. Ben şöyle düşünüyorum. İnsanoğlu bu hayvanları evcilleştirmese bu hayvanlar ne yapıyordu doğada. Bir Ağaç altı kaya önü gibi yerlerde toplu olarak kar kış demeden yaşıyorlardı, ot bulamazlarsa bulacakları yere doğru göçüyorlardı. Ya da yaşayamayacakları kadar soğuk olacaksa, yeterli sıcaklıktaki veya otlu yere göç ederek yaşıyorlardı. Şu kapatılan TV kanalında çok sık çıkan, milyonlarca Afrika Gunuları da timsahlara rağmen böyle yaşıyorlardı. Ben çocukken Hayvan güderken ot çok olur, hayvan az ise inekler, çok az hareket ederdi. Bulundukları yere çakılır kalırdı. Öğleye doğru doyarlardı. Doyunca yatar zaten. Biz kimin inek önce yatacak diye yarışırdık. Benim inek yattı diye sevinirdik. Ben mahalle sığırı da güttüm. 40 - 50 inek olunca ot yetersiz olunca tabi daha fazla yer dolaşıyorduk. Buradan gezinti alanı gerekli gereksiz diye sonuç çıkarılabilir. Biz insanlar olarak da, rahat bir yerde mi yoksa rahatsız olduğumuz yerde mi durmak isteriz?
 

Duvarlara sonuna kadar hayır. Bir tek hakim rüzgarın geldiği yönü kapatmak yeterli olur. Bizim sağılırların durduğu yerde duvar yok, yemlik üzerinde 10 metre genişlikte çatı var o kadar. Hakim rüzgar yemlik tarafından geldiği için bir tarafı ot paketleri ile kapatıyoruz o kadar. Kışın -15'leri gördük rasyona 1kg ezme ekledik yetti. Gezinme alanı bence şöyle bir durum. Hayvanı 6-7 laktasyon yaşatacağım diyorsan mutlaka gerekli, yok ben hayvanı 2-3 laktasyon yaşatacağım dersen gezinti alanına gerek yok.

İnekler için hep yer, içer, yatar, geviş getirir başka bir şey yapmaz deniyor ama bu bilgi yanlış. Yiyip içen yatan hiç bir canlı sağlıklı olmaz. Hayvan dolaşacak, istediği zaman güneşe yatacak, istediği zaman gölgeye kaçacak, yeri gelecek gaza gelip koşturacak. Hatta bir de ufak tepecikler olacak ki keyiften keyife koşsun hayvanlar. Fırsat olmadığı için gübreyi küreyip gezinme alanında yığılı halde bırakıyorduk, bir baktık hayvanlar özellikle gübre tepeciklerinin üzerinde yatıyorlar. Zaten kitaplar vs. hep yazar inekler eğimli yerlerde, yatmayı sever diye.
 
Nerelisin bilmiyorum ama kardeşim, birçok konuda haklısın. Fakat Erzurum Kars Bayburt Ağrı gibi yerlerde, Afedersin Hayvanların moku donuyor. Belki oralarda duvar yapmak zorunda olabilirler. Zaten burası bir süt işletmesi ise, sağımcı o soğukta inekleri sağmak istemez. sular bile donmaya başlar o soğukta.
 
Nerelisin bilmiyorum ama kardeşim, birçok konuda haklısın. Fakat Erzurum Kars Bayburt Ağrı gibi yerlerde, Afedersin Hayvanların moku donuyor. Belki oralarda duvar yapmak zorunda olabilirler. Zaten burası bir süt işletmesi ise, sağımcı o soğukta inekleri sağmak istemez. sular bile donmaya başlar o soğukta.

ABD deki Anadolu ile aynı enlemdeki çiftliklerin hiç birinde beton duwar yoktur. Perde bulunmaktadır. Türk'ün yaptığı her şey doğru olsaydı, Dünya hakimi olurdu. Yanlışımız çook...
 
  • Beğen
Tepkiler: karahasanoğlu
ABD deki Anadolu ile aynı enlemdeki çiftliklerin hiç birinde beton duwar yoktur. Perde bulunmaktadır. Türk'ün yaptığı her şey doğru olsaydı, Dünya hakimi olurdu. Yanlışımız çook...

Bak bu konuda haklısınız, ama Ben sınırlı bazı yörelerimiz için söyledim. biz o yörelerde (Erzurum Kars Ağrı) yaşamadığımız için ben ahkam kesmek istemedim. oralı olan üreticiler itiraz ediyorlar, kesin bilemem.
 
abi örnek resimler atarmısın konuya

Ben atmaya çalışayım, ama çok aşırı soğuk yerler için kararsızım
DSC00690.jpgIMG_0415.jpgIMG_0539.jpgIMG_3664.jpgP1050814.jpg
 
5. fotoğraftaki hayvanlara acıdım doğrusu. Biz de değil perde beton, taş duvar olmazsa ahır ısınmıyor. Hatta hayvan sayısı az olunca bile içeride buz donuyor. Abimin ahır büyüktü ama hayvan azdı. Kışın ahırın sıcaklığı eksi derecelere düşünce bizim ahıra getirdik hayvancağızları. Yerli hayvanlar olmasına rağmen iki tanesi hastalandı. Yem ve antibiyotik desteğiyle zor düzeldiler.
 
İnekler rüzgardan korundukları ve uygun rasyonla beslendikleri sürece -30 derece'ye rahatça dayanabilirler. Ama bunun için normal rasyonlarına kaliteli ezme eklenmesi lazım ve hayvanın kışa hazır yani iyi yağ yapmış olması lazım. Yoksa sen açlık sınırında gezinen ineği yaz rasyonu ile -20 derecede bırakırsan hayvan telef olur tabi.
 
Bizim bölgede yarı açık sistem 80 başlık ahırı olan işletme var kışın sert geçtiginden duvar ördürmeyi düşünüyor yem maliyeti artışı ve kg alışınun düşmesinden besi hayvanları montofon (giresun-şebinkarahisar)
 

Devlet bunun argesini yapması gerekir. Doğuda batıda .karadenizde. iç Anadolu da farklı ırklara göre denemeler yapıp kapalı .yarı açık. tam açıka göre hayvanların durumunu vatandaşla paylaşması gerekir.en azından bunu yapip vatandaşa doğru bilgiyi vermesi gerekir.bizim en büyük sorunumuz doğru bilgiye ulasamamak.yanlis bilgi ve deneme yanılma bizi bitiriyor. Hedefe nokta atış yapmamız gerekir
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: babasultan40
5. fotoğraftaki hayvanlara acıdım doğrusu. Biz de değil perde beton, taş duvar olmazsa ahır ısınmıyor. Hatta hayvan sayısı az olunca bile içeride buz donuyor. Abimin ahır büyüktü ama hayvan azdı. Kışın ahırın sıcaklığı eksi derecelere düşünce bizim ahıra getirdik hayvancağızları. Yerli hayvanlar olmasına rağmen iki tanesi hastalandı. Yem ve antibiyotik desteğiyle zor düzeldiler.
Hayvanlarınız bağlı mı? Eğer hayvanlarınız bağlı ise hasta olur. Bizimde eskiden hayvanlarımız bağlı olduğunda kışın mutlaka hasta olurdu. Şimdiki gibi antibiyotikler yaygın olmadığından pekmez incir yedirerek iyileştirmeye çalışırdık. Şimdi inekler özgür canının istediği yere yatıyor. Genellikle gidip çamurun içine yatıyorlar ve eskisi gibi hasta olmuyorlar.
 

Benzer Konular