Yerli Oto 20 Litrelik Yakıtla 1.000 Kilometre Yol Gidecek


Sanayi Bakanı Fikri Işık yerli otomobilin, 20 litrelik yakıtla 1.000 kilometre mesafenin kat edilmesini öngördüklerini söyledi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türk otomobilini teknolojik donanımlarla zenginleştirmeye büyük önem verdiklerini belirterek, "Araç piyasaya çıktığında, herhangi bir araç olarak çıkmayacak. Dünyaya, birçok yeni teknolojiyi sunan, farklı, yeni bir araç olacak. Üreteceğimiz araç dört tekerlekli yürüyen bilgisayar olacak" dedi.

Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde bulunan Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü'nde 5'inci Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı ve 5'inci Komponent Tasarım Yarışması'nın ödül töreni yapıldı. Törene, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin, TÜBİTAK MAM Başkanı Bahadır Tunaboylu, otomotiv endüstrisinin temsilcileri katıldı. Törende konuşan Fikri Işık yerli otomobil geliştirme projesinde önemle mesafe aldıklarını belirterek, şöyle dedi:

"TÜRKİYE SEVDALISI HER İNSANI YARALADI, ÜZDÜ"

"Türk Otomobili Geliştirme Projemizde çok önemli bir mesafe almış durumdayız. Yerli bir otomobil markası oluşturamamış olmak, insanımızın gönlünde adeta bir ukde olarak kaldı. Geçmiş dönemde yapılan bazı girişimlerin akamete uğratılması Türkiye sevdalısı her insanı üzdü, yaraladı. Bu açıdan, bir Türk otomobili yapmak toplumumuzun özgüveni açısından da son derece önemli ve değerlidir. Bizler, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, bu projeye başlarken, sadece bu gerekçeden hareket etmedik. Biz, Türk otomobili projesini başlattık; çünkü bu, ekonomik ve rasyonel bir ihtiyaçtı ve tam zamanıydı. Türkiye'nin en başarılı olduğu sektörlerin başında otomotiv geliyor. Üretimde sahip olduğumuz başarı, ülkemizin nüfusu, gelir seviyemizin yükselmesi, iç ve dış pazar imkanlarımızın çeşitliliği gibi faktörleri yan yana koyduğumuzda, sektörde milli bir markaya olan ihtiyaç zaten ayan beyan ortadadır."

YERLİ OTOMOBİL KÜRESEL REKABETTE SÖZ SAHİBİ YAPACAK


Yerli otomobil alanında Türkiye'nin küresel rekabette söz sahibi yapacağını belirten Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk otomobili projesi, sadece otomotiv sektöründe bir milli marka oluşturmak için yürütülen bir proje değildir. Biz öyle bir otomobil yapacağız ki dünyanın her yerinde satılabilecek, talep edilecek. Yani, yapmış olmak için iş yapmayacağız. Tam aksine, tüm küresel pazarları hedefleyen, otomotiv sektöründe ciddi rekabet avantajı olan ve sektörü farklılaştıracak, sektöre yeni açılımlar kazandıracak bir iş yapacağız. Burada üzerinde durmak istediğimiz diğer husus ise, Türk otomobili projesi, sadece otomotiv sektörünü ilgilendiren bir proje değildir. Evet, bu projenin çıktılarından biri olarak, Türk markası altında otomobiller üreteceğiz. Ancak bu projenin esas çıktısı, hayatın her alanına dokunacak yeni teknolojiler olacaktır. Türk otomobili, üniversitelerimizin ve sanayimizin inovasyon gücünü hayata geçirecek, tetikleyecek ve ülkemizi küresel rekabette söz sahibi yapacak bir projedir."

TEKNOLOJİ GELİŞTİRMEK İÇİN PLATFORM İŞLEVİ GÖRECEK


Bakan Işık, Türk otomobili sayesinde girişimcilerin fikirlerini ticarileştirme olanağı bulacağını, yeni teknolojiler geliştirmek için adeta bir platform işlevi göreceğini ifade etti. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, özellikle sensör teknolojileri, otonom araç sistemleri, yazılım, nesnelerin interneti gibi alanlarda, birçok Ar-Ge projesini, bu platform üzerinden ticarileştirmiş olacaklarını bildirirken şunları ekledi:

"Türk otomobili sayesinde fikirlerini ticarileştirme imkanı bulan mucitlerimiz ve girişimcilerimiz, işlerini büyütebilecek, geliştirilebilecek. Böylece bu yeni nesil kilit teknolojilerin tasarlanması ve üretilmesinde bir ivme yakalayacağız. Biliyorsunuz, otomotiv sektöründeki yenilikler, 20'inci yüzyılda diğer birçok yeni ürün, üretim sistemi ve teknolojinin gelişmesinde de sürükleyici oldu. Biz de, Türk otomobilinin, özellikle Sanayi 4.0 ile ilgili teknolojilere geçişimizde öncü rol oynamasını hedefliyoruz. Bu alanlarla ilgili yürütülen Ar-Ge projeleri, önce bu platformda buluşsun, toplansın, güç kazansın, ticarileşsin ve sonunda çevreye yayılsın istiyoruz. Bu projeyle üç ana hedefimizi yakalamış olacağız. Bir önce otomotivde ve buna paralel olarak diğer sektörlerimizde, montaj ve lisanslı üretim aşamasından Ar-Ge ve inovasyona dayalı özgün üretim aşamasına geçişi sağlayacağız. İki, Türk markası ve imajının dünyaya daha aktif bir şekilde açılmasını sağlayacağız. Üç, yeni teknolojilere tarihçe kazandırmış olacağız. Burada tarihçe kazandırmak derken şunu kast ediyoruz: Türk otomobili, yerli ve yeni teknolojilerin sahaya inmesini, pratiğe dönüşmesini, gerçekleşmesini sağlayan bir platform vazifesi üstlenecek. Türk otomobili sayesinde, bu teknolojiler; raflarda veya proje dosyalarında kalmayacak rüştünü ispat eden ürünler olarak dünyaya açılacak."

Bakan Işık otomotiv sektörünü seçmelerinin nedenlerini anlatırken bu sektörün yaşamın her alanına dokunduğunu, günlük yaşamda bu sektörün ürettiği araçların kullanıldığını vurguladı. Bakan Işık, "Tasarımlar, teknolojiler, özellikler belki değişecek, ancak otomotiv sektörü hayatımızda olmayı sürdürecek. Otomotiv sektörünü tercih etmemizin en önemli nedeni ise, hiç şüphesiz yeni nesil teknolojilerin otomotiv sektöründe uygulama alanı bulma oranının yüksek olmasıdır. Bu sektörün geleceğine ilişkin bazı öngörüleri paylaşmak istiyorum. Üretim ve satışlar, gelişmekte olan ülkelere doğru kaymasını sürdürecek. Ancak gelişmiş ekonomilerdeki müşterilerin tercihleri de daha yüksek katma değerli ve ileri teknoloji gerektiren alanlara doğru kayacak. Özellikle yeni nesil yakıt teknolojilerine olan talep hızla artacak. Mesela 2020'li yıllarda, Avrupa'da satılan her beş araçtan biri elektrikli olacak. Gelişmiş ülkelerde değişen otomobil-sürücü ilişkisi, zamanla tüm dünyaya yayılacak. Yakıt tüketimi, çevre hassasiyeti, güvenlik, sürüş konforu, şehir içi kullanım kolaylığı gibi hususlar, müşteriler için her geçen gün daha da önemli hale gelecek. Mekatronik, hafif malzemeler, hurda araç yönetimi, emisyonlar, elektronik kontrol, yeni yakıtlar ve tahrik sistemleri, ortak araç platformu geliştirme, müşteri odaklı tasarım ve araç ağırlığını azaltma başlıca Ar-Ge alanlarını oluşturacak. Bugün araçlarda kullanılan parçaların yüzde 70'i, önümüzdeki dönemde kullanılmayacak. 2030'lu yıllarda, bir aracın maliyetinin yarısını otomotiv elektroniği ve yazılım oluşturacak. Zikrettiğim bütün bu gelişmeler, bizim tercihlerimize ve eylemlerimize göre, Türkiye için tehdit de, fırsat da olabilir" dedi.

20 LİTRELİK YAKITLA BİN KİLOMETRE


Işık yeni aracın teknik özellikleriyle ilgili olarak ise şöyle açıklamada bulundu:

"Hem ana sanayimizi, hem de yan sanayimizi bu değişime hazırlayabilirsek, Türkiye, buradan çok büyük kazançlar elde eder. İşte Türk otomobili projesi bu değişimi yönetmemizde, hem otomotiv sektörümüze, hem de diğer sektörlerimize öncülük edecek. Türk otomobilinde kullanacağımız bazı teknolojileri ve teknik özellikleri de sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle, TÜBİTAK'ta geliştirdiğimiz batarya teknolojilerini Türk otomobilinde kullanacağız. Bu araç 2 TL'lik şarj maliyetiyle büyükşehir trafiğinde 100 kilometre yol yapabilecek. Şehirler arası yolculuklarda ise arabadaki küçük jeneratör devreye girerek bataryayı şarj edecek. Burada da 20 litrelik yakıtla 1.000 kilometre mesafenin kat edilmesini öngörüyoruz. Aracımızın en belirgin vasıflarından birisi de otonom araç sistemleriyle donatılması olacak. Savunma sanayiinde hava araçlarında kullandığımız "Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi" ni Türk otomobiline de uyarlamayı hedefliyoruz. Bu sistem, aracın kontrolü, güvenliği ve yakıt tüketimiyle ilgili önemli avantajlar sağlayacak. Mesela bu sistem; yolun, havanın, araç ekipmanlarının durumuna ve sürücünün kullanım tarzına göre yakıt tüketimini anlık olarak ayarlayacak. Aracımızda sensör teknolojilerini ve araçlar arası iletişim sistemlerini de kullanacağız. Diyelim ki, öndeki araca, kaza riski oluşturacak şekilde aşırı yaklaştınız, araç mevcut sensör teknolojilerinden çok daha hızlı bir şekilde bunu tespit ederek fren sistemini devreye alacak. Ancak fren yapma mesafesi yeterli olmazsa, öndeki araçla iletişim kurarak, eğer müsaitse o araçtan hızını artırmasını isteyecek. Öndeki araçta bu talebi alacak, çok hızlı bir şekilde değerlendirecek ve önü müsait ise hızını artıracak. Bütün bu işlemler, adeta saliseler içinde yapılacak."

4 TEKERLEKLİ YÜRÜYEN BİLGİSAYAR

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, otomobilin 'dört tekerlekli yürüyen bilgisayar' olacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Türk otomobilini, bu tür teknolojik donanımlarla zenginleştirmeye büyük önem veriyoruz. Araç piyasaya çıktığında, herhangi bir araç olarak çıkmayacak. Dünyaya, birçok yeni teknolojiyi sunan, farklı, yeni bir araç olacak. İddialı bir cümle kullanıyorum: Üreteceğimiz araç dört tekerlekli yürüyen bilgisayar olacak. İşte bu noktada, sizlere, otomotiv sektörümüze, yan sanayicilerimize, girişimcilerimize, üniversitelerimize, öğrencilerimize, akademisyenlerimize seslenmek istiyorum; Lütfen bu konuda bizimle işbirliği yapın. Türk otomobiline uyarlanabileceğini düşündüğünüz fikirlerinizi ve projelerinizi, bizimle paylaşmanızı bekliyorum. Böylece hem sizin fikirlerinizi ticarileştirmiş olalım, hem de bu milli projemizi çok daha güçlü bir seviyeye taşıyalım. Adresimiz TÜBİTAK MAM. Hepinize kapımız açık."

Işık proje için herkesi destek olmaya çağırarak, konuşmasını şöyle tamamladı:


"TÜBİTAK MAM'a gelin, Türk otomobili projesinde sizler de yer alın. Ülkemizde Ar-Ge projeleri için çok ciddi destekler bulunuyor. Türkiye'de başarılı Ar-Ge projelerinizi yatırıma dönüştürmek istediğinizde de 10 milyon TL'ye kadar tekno yatırım desteği sağlıyoruz. Yani fikirden üretime kadar her aşamaya destek veriyoruz. Türk Otomobili projesiyle, teknoloji ve tasarımlarınızı geliştirebileceğiniz ve ticarileştirebileceğiniz bir platformu da sizlere sunuyoruz. Gelin, hepimiz taşın altına elimizi koyalım. Gelin, hep birlikte, dünyaya, çok güçlü bir otomobil markasını birlikte sunalım. Gelin, hep birlikte, tüm insanlığa, hayatımızı iyileştirecek, güzelleştirecek, kolaylaştıracak yeni teknolojileri birlikte sunalım."

Konuşmaların ardından 5.Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışması'nda ödül alanlara Bakan Fikri lşık tarafından ödülleri verildi. Yarışmada geliştirdikleri otomobil parçaları ile Gökhan Bakis "FORMulate" adlı otomotiv seri üretimine uygun pregreg reçine sistemleri projesiyle birinci olurken 10 bin TL, Çağlar Sivri "Dokuz Yüzey Desteğiyle Gerilim Sönümleyici Yeni Nesil Kord Bezlerinin Geliştirilmesi" projesiyle ikinci olarak 7 bin TL, Burcu Saner Okan ise "Nanografen" projesiyle üçüncü olarak 4 bin TL para ödülü kazandı.

indir.jpg
 
Eğer gerçektende A dan Z ye yerli mühendislik harcanarak tamamiyle yerli olarak yapılacaksa sonuna kadar destekliyorum. Böyle bir durumda aracın da tüm patentleri bize ait olması gerekir. Üç beş değişiklik yapıp, iflas eden Saab şirketinin aracı satılacaksa hiç milleti yerli diye kandırmasınlar. 20 litre yakıtla nasıl 1000 km yol yapacak acaba çok merak ettim.
 
Eğer gerçektende A dan Z ye yerli mühendislik harcanarak tamamiyle yerli olarak yapılacaksa sonuna kadar destekliyorum. Böyle bir durumda aracın da tüm patentleri bize ait olması gerekir. Üç beş değişiklik yapıp, iflas eden Saab şirketinin aracı satılacaksa hiç milleti yerli diye kandırmasınlar. 20 litre yakıtla nasıl 1000 km yol yapacak acaba çok merak ettim.

.masallar masallar..20 litreyle 1000 km. buna 5 yaşındaki cocuk bile inanmaz.
 

Foruma atılan bir mesajla cevap vereyim:

Jeneratörü seçenek olarak düşündüm fakat yakıt tüketimi milli pompada kullanılan motordan daha az olmaz diye söylemişlerdi. Fakat derindeki suyu çıkarmak için milli pompadaki sıkıntı çıkarma ihtimalinden haberim yoktu. Jeneratör kullandığınızda nasıl bir tüketim olacak tahmininiz var mı?

Dizel motopomp kullanmak yerine dizel jeneratör ve dalgıç pompa kullanmak arasında nasıl ki fark yoksa otomobili benzin yerine jeneratörle çalıştırmak arasında da fark olmaz. Sadece menzili uzatırsınız yakıt tüketimi düşmez. Bunu şu forum üyeleri bile biliyorken teknoloji bakanının açıklaması çok talihsiz olmuş.
 
Elektrikli otomobil, yakıt hücresi, yenilenebilir enerji gibi konulara elbette kafa yormalıyız. Ancak şu forumda hala 60 beygirlik traktör ya da traktör motoruyla sulama yapmaya çalışan insanlar var. Sulanabilir arazini elektrikle sulayacak basit altyapıyı kuramamışsın elektrikli otomobilden bahsediyorsun. Her boyayı boyadılar bir kaldı fıstıki yeşil.
 
Sallıyorum 100 hp gücünde bi motora dinamo bağladık. Dinamodan alacağım elektrik gücü, sürtünmeden kaynaklanan kayıpla 85 hp olsun. Bu elektrikle de başka bir motor döndürelim. O motordan alınacak maksimum güç 70 HP'ye düşer.

Bu her dönüştürmede azalarak devam eder.

Özetle enerjinin her dönüşümde kayıplar kaçınılmazdır. Siz dizel ya da benzinli bir motoru doğrudan tekerleklere dahi aktardığınızda dahi elde bahsettiğiniz yakıt tüketimi marjinal iken, o enerjiyi kayba uğratarak Nasıl bu rakamları elde edebilirler mantığım almıyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: entelmaganda
Fikri Işık bizim BİLİM bakanımız o.''Tapelerin sahte olduğunu hissettim diyerek'' milenyumun katakullilerini bilimsel verilere değilde hislerine dayandıran BİLİM bakanımız.Hisseder oooo,o ne ulvi bir insandır oooo !!! o hissettiyse 20 Litre ile dünya turu atılır
 
  • Beğen
Tepkiler: entelmaganda
arkadaşlar benim anladığım ilk önce aküler şarj edilecek sonra aküler bitince jeneratör devreye girecek 1000km de 20 lt yakıt yakacak yani daha çok geliştirilmesi lazım çogu marka zaten bir depoyla yaklaşık 60lt yakıtla zaten 1000km gidiyor artı bunda bide bataryalar olacak bence daha maliyetli olur gelişmesse
 
4 tekerlekli yürüyen bilgisayar yapmaya gerek yok 4 tekerlekli araba icat edilsin yeter. Şımarık ve gözü doymaz bir toplum olduğumuz için daha emeklemeden koşmaya çalışıyoruz Osmanlı Devleti'de bu yüzden yıkıldı. Saltanat kavgaları, bencillik, kibir... Sultan Süleyman'a kalmadı kimseyede kalmaz. Geçmişi 100 yıldan eski kuruluşlar var önce emekleyin efendiler bize bu da yeter.
 
Hep eleştiriyorsunuz hep engelliyorsunuz vs vs vs söylemleri bir kenara bırakın

Bu zırvalara inanıyor musunuz? otu bile ithal etmiş bu ülke ve hükümetten bunları bekliyor musunuz? haber değeri bile yok boşuna yer işgali yapmayın allah aşkına
 
Yerli arabanın İsveçin vazgeçtiği, Saab çakması, Yerli uçak dediklerinin de Almanların üretmek istemediği Dornier çakması olduğunu biliyorum.
Bana göre, İlk yerli araba olan "Devrim" arabalarının ve İlk yerli uçak olan "Nu.D-36 ve Nu.D-38" lerin bi sebeple "ürettirilmediği" zırvalarına inanıyorum. Fakat sebeblerini tam kestiremiyorum. Benimkisi inanç. "Düşünceye pranga vurulmaz"
İranlılar da Peugeoth çakması yerli Samand ürettiler. Bunlar da böyle bir şey üretecekler diye düşünüyorum. Fakat Aslında İtalyanların Fiatı olan, Koç'un kuş serisine yerli demesi gibi bi şey olacak.
 
Son düzenleme:
hele bir başlayalım biz onu değiştirir
daha değişik yüz daha değişik motor bir sürü gelişime uğratırız ...
hiç olmamasından iyidir..
bu şekilde başarı elde eden ve şuan dünyaca ünlü bir sürü marka var...

Başlayalım demesi kolay. BMC ve ASKAM gibi kurulu düzen fabrikalarımız toz oldu gitti. Bu iş özel sektöre yılda şu kadar geçiş garanti ediyoruz, köprü yapın demeye benzemiyor.

O şekilde başarı elde eden Kia var mesela. Fiat 124 ü üreterek işe başladılar, dünya devi oldular. Ancak adamlar (Güneykoreliler) önce yerli otomobillerini satın alıyorlar. Biz ise yerli üretim diye traktörü bile satın almayıp ithal bakıyoruz. (Haksız da sayılmayız).
 

Benzer Konular