Biyogüvenlik Kurulu 24 yeni GDOlu yem başvurusunu değerlendiriyormuş. Kim mi başvurmuş? Yine tavukçular. 2006 yılını unuttuk bile binlerce köy tavuğu katledilmişti, diri diri yakılanlar olmuştu, bahane kuş gribi. Tamam da göçmen kuşlardan bulaşan bu hastalık neden avcıları öldürmedi? Köylü artık tavuk satamıyor. Yasak...GDO'lu yemlerle beslenen tavukları almaya devam edecek miyiz?
Gdo-Tavuk Meselesi
- Konbuyu başlatan UÖZKAN.77
- Başlangıç tarihi
O zaman bizimde 35 tavugumuz telef edilmisti.canli canli gaz odalarina atilmisti her tavuk gordugumde aklima gelir...
bela okumak istemiyorum ama.. tam bi tezgah tam bi oyundu.. kuş gribi isi!
izmitte bahçede tavuklarimiz vardı.. ne gelen ne soran oldu.. nede bize bise.. asi falan da hikaye olmadım zaten..
o hayvanları canlı canlı yakanların gelmisini geçmişini diyecem.. neyse
izmitte bahçede tavuklarimiz vardı.. ne gelen ne soran oldu.. nede bize bise.. asi falan da hikaye olmadım zaten..
o hayvanları canlı canlı yakanların gelmisini geçmişini diyecem.. neyse
Biz şanlı şerefli bir tarihe mensup bir milletiz lakin balik hafizasina sahip her milletin bizi kolaylikla kandirabilecegi bi hoşgörüye sahip salak bi milletiz kendimiz düsünmek yerine hep baskalarinin bizim yerimize dusunup karar vermesine izin veririz piyasaya yön vermek yerine piyasanin suyuna gideriz hammaddenin üretimini yapip işlenmişini daha pahaliya satin aliriz velhasil biz tarihi 5000 yillik olmasina ragmen bi turlu tarihinden ders almayan bi toplumuz
Kuş gribi, do.gribi bi ara iyi moda olmuştu...
Do. gribi yüzünden milyonlarca doz aşı ithal edip,tv de milleti aşı olmaya ikna etmek için kamu spotu hazırlamışlardı.Koca koca proflar aşı olun diyordu...
Sonra noldu, bi baktılar ki bakanlar çocuklar ını aşılatmamışlar.Nimet çubukcu falan...
Daha sonra mı noldu.,cumhurbaşkanım çıktı gurup toplantısına(o zaman başbakandı) ben sağlık bakanı ma katılmıyorum dedi...
Yavaş yavaş kapandı o mesele,salgın bitti...
Ya işte böyle...
Şimdi çıksın ortaya hani hiç bir tarımsal paylaşımı olmayan kaynari arkadaş varya,açıklasın bize...
Anlamadığımızı anlatsın...
Doğrusu nu öğrenelim...
Do. gribi yüzünden milyonlarca doz aşı ithal edip,tv de milleti aşı olmaya ikna etmek için kamu spotu hazırlamışlardı.Koca koca proflar aşı olun diyordu...
Sonra noldu, bi baktılar ki bakanlar çocuklar ını aşılatmamışlar.Nimet çubukcu falan...
Daha sonra mı noldu.,cumhurbaşkanım çıktı gurup toplantısına(o zaman başbakandı) ben sağlık bakanı ma katılmıyorum dedi...
Yavaş yavaş kapandı o mesele,salgın bitti...
Ya işte böyle...
Şimdi çıksın ortaya hani hiç bir tarımsal paylaşımı olmayan kaynari arkadaş varya,açıklasın bize...
Anlamadığımızı anlatsın...
Doğrusu nu öğrenelim...
ne kuş ne domuz gribi.. bilmem ne aşısı oldum..
küresel güçlerin oyunları.. en başından beri de sanayagi değil tereyağı yiyenlerdenim
kamomuoyu-doktorlar ne dediyse nerdeyse tersini yapmaya çalışırım.. köy sütü içmeyin derler icerim..
hacamat i ilkel görürler yaptırırım vs. şimdi tıbbi sülukcü ariyom..
daha olmedim elim ayağın tutuyo hamdolsun.. o akılları verenler 2 ser 2 ser gelsin gureselim
demem o ki profesör-medya vs gozunuzde çok buyutmeyin..
---
sene 1996.. ankara da ülkenin en eski üniversitelerinden birinde.. hocam "pamuk hasad makinesi var mi-üretilebilir mi" diye sordum..
tarla bitkileri hocasi epey bi düşündü.. çok zor yapılamaz dedi..
oysa dergilerde vs. vardı.. ta o yıllarda..
dedenizin-nenenizin yediğini yiyin-icin vesselam.. dede diyeti.. bak kulağa da hoş geliyo
küresel güçlerin oyunları.. en başından beri de sanayagi değil tereyağı yiyenlerdenim
kamomuoyu-doktorlar ne dediyse nerdeyse tersini yapmaya çalışırım.. köy sütü içmeyin derler icerim
..hacamat i ilkel görürler yaptırırım vs. şimdi tıbbi sülukcü ariyom..
daha olmedim elim ayağın tutuyo hamdolsun.. o akılları verenler 2 ser 2 ser gelsin gureselim
demem o ki profesör-medya vs gozunuzde çok buyutmeyin..
---
sene 1996.. ankara da ülkenin en eski üniversitelerinden birinde.. hocam "pamuk hasad makinesi var mi-üretilebilir mi" diye sordum..
tarla bitkileri hocasi epey bi düşündü.. çok zor yapılamaz dedi..
oysa dergilerde vs. vardı.. ta o yıllarda..
dedenizin-nenenizin yediğini yiyin-icin vesselam.. dede diyeti.. bak kulağa da hoş geliyo
Bence toplumumuzun hem sinir sitemini işleyip hemde metabolizmal bozukluklar yaratma çabasından başka birşey değil. Bir sürü tavuk ırkımız telef edildi ne uğruna hiç uğruna. Şimdi yediğimiz kalpazan züppelerin ne olduğu belli değil gıda ve tarım gerçekten en büyük silah ama farkedemedik daha bunu betonarme yaşama devam. Türkiye bölünürmü bölünmez bunu yedi cihan biliyor ama bişeyi bölemiyosanda zamanla sindirirsin bukadar basit.
D vitamini bu yüzyıl d vitamini yüzyılı olacak diyor canan hoca. Ülkemiz güneş ülkesi deriz. 50 yasin üzerindekilerde %70 d vitamini eksikligi var.kendim d vitamini eksik olduğunu 1 hafta önce öğrendim.seker başlangıcı kas ağrılarım vardı. D vitamin eksikliği şeker kas ağrısı kalp.romatizma. emes.kanserler.ve daha çok hastalığın görünmeyen sebebi .GÜNEŞ d vitamini ni güneşten aliyoruz vucut üretiyor güneş active ediyor vücut ne kadar üretir uretsin güneş görmeyince d vitamini olmuyor. Bundan 3 sene önce bahçeye yumurta ciflik sahibinden çıkma tavuk aldık 20 tane.tavuklar ölü gibiydi adamda zaten para almadı tanidikti.tavuklar bir ay kirmasamadilar güneşte yattılar bunlar ölecek dedik .bir ay sonra bunlar gezmeye başladılar 3 sene oldu daha yaşıyorlar. Benimde d vitamini eksikliğini fark edince dedim biz güneş görmüyoruz masa başı gölge işler. Yani uzun lafin kisasi kardeşler güneş görmeyen hiç bir hayvanın ürününü ve bitkiyi tüketmemeye gayret edecegim İmkanım var bunun bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.
Bugün fide yapmak için tohum aldım bir yapı marketinden. Salatalık tohumlarına bakıyorum "çekirdeksiz melez" yazıyor. Karpuza bakıyorum "çekirdeksiz" yazıyor. Tamam, melezdir eyvallah. Hibrittir eyvallah... Da çekirdeksiz ne ola ki?
Çekirdeksiz bir meyve, sebze olmaz. Çekirdek tohumudur bunların. Yaratılışlarına ters. Doğaya ters.
Bana göre üreyemeyen bir canlı, sağlıksızdır ve mutsuzdur. Bitki de olsa hayvan da olsa bu böyledir. Çünkü yaratılışları gereği hayatta kalmaya ve çoğalmaya odaklanmışlardır. Eğer çoğalamazlarsa nesilleri biter. Çoğalamayan canlı sorunludur. Doğa dışı bir durumdur. Canlılar yaşı geldiğinde değil, sağlıklı olduklarında ürer. Sağlıksızlarsa üreme dönemine girmezler. Biz bunları istediğimiz kadar doğal besleyelim, bu canlı doğal olmaz. İstersen sadece hayvan gübresi kullan. Yine de doğal değildir. Bir şekilde genetiğine müdahale edilmiştir.
Konu tavuklar... Çiftliklerde gördüğümüz tavukların bırakın üremeye, 2 adım atmaya bile canları yok. Bu hayvanlar mutsuz ve sağlıksızdır.
Ne yapmak gerekir? İmkanı olan 5-10 tavuk, 3-5 koyun, 3-4 kovan arı kendisi için ayıracak. Tamam hayvancılık yapıyoruz, geçim kaynağımız bu ama bunları satıp marketten almanın da bir mantığı yok. Bir derin dondurucu alınır. Zamanı geleni keser, temizler orada saklarsın. Eskiden insanlar mağaralarda saklardı ya da derin çukurlara gömerlerdi. Bu şekilde kışlıklarını hazır hale getirirlerdi. Bizim de bunu yapmamız lazım.
Köy imkanı olmayanlar da köylere gelip bir aile ile anlaşacak. Hepimiz halden anlayan insanız. Kapımıza geleni kovalayacak değiliz. Adam değerini verir, kaliteli etini sütünü alır gider. Hem o kazanır hem de biz... Bu şekilde sektörü baltalayan, fiyatları bu hale getiren aracılardan da kurtulmuş oluruz. Doğrudan tüketiciye ulaşmış oluruz.
Çekirdeksiz bir meyve, sebze olmaz. Çekirdek tohumudur bunların. Yaratılışlarına ters. Doğaya ters.
Bana göre üreyemeyen bir canlı, sağlıksızdır ve mutsuzdur. Bitki de olsa hayvan da olsa bu böyledir. Çünkü yaratılışları gereği hayatta kalmaya ve çoğalmaya odaklanmışlardır. Eğer çoğalamazlarsa nesilleri biter. Çoğalamayan canlı sorunludur. Doğa dışı bir durumdur. Canlılar yaşı geldiğinde değil, sağlıklı olduklarında ürer. Sağlıksızlarsa üreme dönemine girmezler. Biz bunları istediğimiz kadar doğal besleyelim, bu canlı doğal olmaz. İstersen sadece hayvan gübresi kullan. Yine de doğal değildir. Bir şekilde genetiğine müdahale edilmiştir.
Konu tavuklar... Çiftliklerde gördüğümüz tavukların bırakın üremeye, 2 adım atmaya bile canları yok. Bu hayvanlar mutsuz ve sağlıksızdır.
Ne yapmak gerekir? İmkanı olan 5-10 tavuk, 3-5 koyun, 3-4 kovan arı kendisi için ayıracak. Tamam hayvancılık yapıyoruz, geçim kaynağımız bu ama bunları satıp marketten almanın da bir mantığı yok. Bir derin dondurucu alınır. Zamanı geleni keser, temizler orada saklarsın. Eskiden insanlar mağaralarda saklardı ya da derin çukurlara gömerlerdi. Bu şekilde kışlıklarını hazır hale getirirlerdi. Bizim de bunu yapmamız lazım.
Köy imkanı olmayanlar da köylere gelip bir aile ile anlaşacak. Hepimiz halden anlayan insanız. Kapımıza geleni kovalayacak değiliz. Adam değerini verir, kaliteli etini sütünü alır gider. Hem o kazanır hem de biz... Bu şekilde sektörü baltalayan, fiyatları bu hale getiren aracılardan da kurtulmuş oluruz. Doğrudan tüketiciye ulaşmış oluruz.
ismail05... arı polenini ısrarla tavsiye ederim.. yalnız çin mali ithal vs olmayacak..
amasyada bi arıcı bulup direk alacan..
günde 1 yemek kaşığı düzenli turket derim..
polende alfabedeki tüm vitaminler var.. yan etkisi yok
bide arastir hacamat işini.. senede 1 yaptir derim..
bel-sırt ağrıları vs
şifa Allah tan..
amasyada bi arıcı bulup direk alacan..
günde 1 yemek kaşığı düzenli turket derim..
polende alfabedeki tüm vitaminler var.. yan etkisi yok
bide arastir hacamat işini.. senede 1 yaptir derim..
bel-sırt ağrıları vs
şifa Allah tan..
Yeni doğan bebeklerde sarılık görülür. Bebek küveze alınır 1.2 gün uv işini verilir.
uv işini suni güneş anne hamilelik boyunca güneş gormemistir .bir sokak köpeği kedisi ile evde bakılanla ne kadar fark var.adam aşısını banyosu yaptırır sokaktakine gore sagliksizdir.gunes görmez .bizlere güneş zararlıdır güneşe çıkarken krem sürün dediler.bir nesil böyle yetişti. Herşey 50 sene önce köylünün şehire inmesi ile başladı.koylu hibrit tohum kullanmaz .Zirai ilaç gubre kullanmaz sera nedir bilmez.yag çay şeker harici birsey almazdi.köylü şehire indirdiler gıdayı kontrol ettiler.endusturiyel üretim sağlıksız hasta ve kontrollü nesiller.50 yıl önceyle sperm sayisinda yarı yarıya azalma var. Hibrit nesli olmayan kısır tohum yiye yiye spermi bile kontrol edecekler.bir kaç nesil sonra tup bebeksiz çocuk yapılmaz. Paran varsa çocuk olacak.verecen parayi alacak çocuğu .istediği gibi sinirlamada getirecek.
uv işini suni güneş anne hamilelik boyunca güneş gormemistir .bir sokak köpeği kedisi ile evde bakılanla ne kadar fark var.adam aşısını banyosu yaptırır sokaktakine gore sagliksizdir.gunes görmez .bizlere güneş zararlıdır güneşe çıkarken krem sürün dediler.bir nesil böyle yetişti. Herşey 50 sene önce köylünün şehire inmesi ile başladı.koylu hibrit tohum kullanmaz .Zirai ilaç gubre kullanmaz sera nedir bilmez.yag çay şeker harici birsey almazdi.köylü şehire indirdiler gıdayı kontrol ettiler.endusturiyel üretim sağlıksız hasta ve kontrollü nesiller.50 yıl önceyle sperm sayisinda yarı yarıya azalma var. Hibrit nesli olmayan kısır tohum yiye yiye spermi bile kontrol edecekler.bir kaç nesil sonra tup bebeksiz çocuk yapılmaz. Paran varsa çocuk olacak.verecen parayi alacak çocuğu .istediği gibi sinirlamada getirecek.
Marketten polen aldım artık cin malimi bilmiyorum saolasın tşk ederimismail05... arı polenini ısrarla tavsiye ederim.. yalnız çin mali ithal vs olmayacak..
amasyada bi arıcı bulup direk alacan..
günde 1 yemek kaşığı düzenli turket derim..
polende alfabedeki tüm vitaminler var.. yan etkisi yok
bide arastir hacamat işini.. senede 1 yaptir derim..
bel-sırt ağrıları vs
şifa Allah tan..
greenpeace de bi kampanya başlatmış..
-----
Endüstriyel tavukçuluk sağlığımızı ve dünyayı tüketiyor. Küçücük alanlarda yaşamaya zorlanan tavuklar, güneş ışığını yalnızca kesilmeye götürülürken görebiliyorlar. Tavukların çabuk büyümeleri için kullanılan antibiyotikler, hayvancılık endüstrisinin kârını artırırken hayvan, insan ve çevre sağlığını hiçe sayıyor. Sen de kampanyaya katil, tavukçuluk endüstrisinin uygulamalarına dur de!
-----
Endüstriyel tavukçuluk sağlığımızı ve dünyayı tüketiyor. Küçücük alanlarda yaşamaya zorlanan tavuklar, güneş ışığını yalnızca kesilmeye götürülürken görebiliyorlar. Tavukların çabuk büyümeleri için kullanılan antibiyotikler, hayvancılık endüstrisinin kârını artırırken hayvan, insan ve çevre sağlığını hiçe sayıyor. Sen de kampanyaya katil, tavukçuluk endüstrisinin uygulamalarına dur de!
Benzer Konular
-
Tevfik Keskin: "Herkes bana yükleniyor, aidat meselesinden usandık"- Başlatan TrakKulüp Gündem
- Cevaplar: 0
-
-
Massey 165 pancar ve 203 212 blok meselesi
- Başlatan hilmi37_37
- Cevaplar: 25
-
-
-
-
-
-
Hepimizi İlgilendiriyor! Ortak Makine/Ekipman Alımı/Tedariği Meselesi
- Başlatan UÖZKAN.77
- Cevaplar: 9
-
Tapu meselesi...Yardımcı olabilecek abilerim var mı acaba ?- Başlatan Emin ÜNAL
- Cevaplar: 10
-
-
-
-
