yem, saman sıkıntısı nasıl önlenir?

daha çok araziye silajlık mısır ekerek,
tanelik mısırları silaj yaparak,
ekilen tahılın (buğday, arpa, tri-kale) bir kısmını silaj yaparak,
samanı tasarruflu kullanarak, (saman son derecede değerli bir yemdir, enerji, protein, mineral bakımından son derece fakirdir. düşük enerjili, düşük proteinli yem ihtiyacını karşılar, düşük enerjili, düşük proteinli rasyon yapılmasında kullanılır; işkembenin sağlıklı çalışmasını sağlar, hayvanların sağlığını korur)
yonca-çayır ekilen alanları artırarak,
pancar ekilen alanları artırarak,
yeni birçok bira-viski fabrikası yaparak (tahıl fermentasyonu, distilasyonu ile proten bakımından zengin, nişastası az yemler elde edilir. küspe açığını kapatır)
 
  • Beğen
Tepkiler: gkhAn ve KüreLee
Öncelikle Makro planlar yapılmalı. Şu an Türkiyenin hem et ihtiyacı var hem yem bitkisi ihtiyacı. Bir yandan da meralar betonlaşıyor. Ayrıca plansız mera kullanımı ile meralar hem verimsizleşmiş, hem erozyon vb. sebeplerle de yok oluyor. Benim önerim öncelikle, devletin meralara su götürmesi. Su götürülemeyen meralara da derin kuyu, sulama sistemleri, azotlu gübreleme vb. kurması. Belki bir süre bu parsellere hiç hayvan sokmadan biçerek, bu otlar o bölgenin köylüsüne verilmeli. İş adamlarına değil. Sonraki yıllarda otların kökü gelişince planlı hayvan otlatılabilir. Yapay mera ekiminin mahsurlarından bahsetmiş idi arkadaşlar. Bölgenin ekosistemini ve florasını fazla bozmadan bu tür sulama ve gübrelemelerle gidilmeli. Yapay meraları tapulu arazilere kurmalıyız. Bu tapulu arazide su yoksa çiftçiye mera yapma şartıyla sulama desteği verilebilir. Kars Ardahan Erzurum gibi yerlerdeki meralarda ise can ve mal güvenliği sağlanmalıdır. Bu daha maliyetli ise, hem bu bölgede hem de diğer meralarda, ot biçimi geliştirilebilir. Bu hayvanlar, ot yemek için yaratılmıştır. "Ya hayvanı ota götüreceğiz ya da otu hayvana getireceğiz." Bunlardan hangisi bize uygunsa onu yapmalıyız.
Bunun yanında diğer saydıklarınızın tamamı yapılabilir. son iki maddeye gelince; Bizim hayvancılıkta kar marjımızı düşüren en önemli sebeplerden biri hazır yem (Fenni Yem) kullanmamızdır.
Devlet çiftçisini eğitmeli çiftçi bu atık malzemelerden kendi yemini ve rasyonunu hazırlamayı öğrenmelidir. Böylece bu son iki maddede saydıklarınız anlamlı olur. Yoksa sanayici alıp işleyip çiftçiye satarsa, pek bir şey değişmez. Yemdeki en son kaldırılan KDV, kime yaradı? üreticiye mi? Yemciye mi? Bu sorunun cevabını arkadaşlardan istemiyorum ben biliyorum. Aslında herkes kime yaradığını çok iyi biliyor. Buraya nokta koymak zorundayım.
O zaman mevcut yem sanayicisi ne mi yapacak? O onların sorunu. Çiftçi öncelikle kendi hakkını savunmayı öğrenmeli. Vesselam.
 
hayvanci adam samani yazdan stok yapacak.ama yapmaz cunku nasil olsa
sap para etmiyor diyerek agustos bocegi misali umrunda degil.
Ben bikac yil once baglanmis balyalari bedava tarladan alin dedim almadilar.verdim
atesi tarlalara.temize havale.sebebi balyaci anlastigi yere 2 kamyondan sonra
satamadi baglanmis 1500 kadar balyayi bi kibritle temizledim.
Gecen yil harmana 15 gun kala birinin balya bitti.tanesi 10 liradan balya
Almayi kendi teklif etti.actim samanligin kapilarini kendisi sardi gitti.
ama yazin bedava baglanmis balyaya tenezul etmiyenlerden biriyde oydu.
bu kis bi tanidik saman yetmeyince inekleri birer birer satti.
mera isine gelince yakin koyde devlet merayi parsellere ayirip.
sirayla otlatma denemesi yapmak istediler parselleri.
ama olmadi nedeni cobanlar birbirlerine dusup kacak otlatma diye
Kendilerini sikayet ettiler.
Ama devlet olayi cozdu merayi yasakladi ve simdi parsellerin hepsini cakir dikeni
basti.zaten artik hayvanlari soksalarda hayvanlar durmuyo dikenin icinde.
Kuspe olayina gelince pancar kuspesi para degil.kart ucuzken onuda almiyolar.
ondan sonra yem-saman-OT-kuspe yok diye aglanan cok benim etrafimda.
herseyi vaktinde ucuzken temin ve tedarik etse kriz falan yok.
gecen yil dolu vurdu tane pek yoktu ama ben genede bictim.sap donume 4-5 balyadan asagi
dusmedi vuran yerlerde.
malcilar utanmadan bedava alalim dediler.bedava yok parayla dedim.almadilar.
bi balyaciya tane hesabi verdim.baglamayi bitirdi hesaplastik.
mali olanlar bu sefer balyacidan almaya ugrasiyolar balyayi.
balyaci mal sahibi kac lira dediyse iki katini isterim deyince isleri bozuldu.
Yani saman krizi falan yok .bedavaya alma hirsi var bizim ordakilerde.
sonra kisin ya hayvan satip balya aliyolar.yada hayvanlari satip kurtuluyolar.
 
Öncelikle Makro planlar yapılmalı. Şu an Türkiyenin hem et ihtiyacı var hem yem bitkisi ihtiyacı. Bir yandan da meralar betonlaşıyor. Ayrıca plansız mera kullanımı ile meralar hem verimsizleşmiş, hem erozyon vb. sebeplerle de yok oluyor. Benim önerim öncelikle, devletin meralara su götürmesi. Su götürülemeyen meralara da derin kuyu, sulama sistemleri, azotlu gübreleme vb. kurması. Belki bir süre bu parsellere hiç hayvan sokmadan biçerek, bu otlar o bölgenin köylüsüne verilmeli. İş adamlarına değil. Sonraki yıllarda otların kökü gelişince planlı hayvan otlatılabilir. Yapay mera ekiminin mahsurlarından bahsetmiş idi arkadaşlar. Bölgenin ekosistemini ve florasını fazla bozmadan bu tür sulama ve gübrelemelerle gidilmeli. Yapay meraları tapulu arazilere kurmalıyız. Bu tapulu arazide su yoksa çiftçiye mera yapma şartıyla sulama desteği verilebilir. Kars Ardahan Erzurum gibi yerlerdeki meralarda ise can ve mal güvenliği sağlanmalıdır. Bu daha maliyetli ise, hem bu bölgede hem de diğer meralarda, ot biçimi geliştirilebilir. Bu hayvanlar, ot yemek için yaratılmıştır. "Ya hayvanı ota götüreceğiz ya da otu hayvana getireceğiz." Bunlardan hangisi bize uygunsa onu yapmalıyız.
Bunun yanında diğer saydıklarınızın tamamı yapılabilir. son iki maddeye gelince; Bizim hayvancılıkta kar marjımızı düşüren en önemli sebeplerden biri hazır yem (Fenni Yem) kullanmamızdır.
Devlet çiftçisini eğitmeli çiftçi bu atık malzemelerden kendi yemini ve rasyonunu hazırlamayı öğrenmelidir. Böylece bu son iki maddede saydıklarınız anlamlı olur. Yoksa sanayici alıp işleyip çiftçiye satarsa, pek bir şey değişmez. Yemdeki en son kaldırılan KDV, kime yaradı? üreticiye mi? Yemciye mi? Bu sorunun cevabını arkadaşlardan istemiyorum ben biliyorum. Aslında herkes kime yaradığını çok iyi biliyor. Buraya nokta koymak zorundayım.
O zaman mevcut yem sanayicisi ne mi yapacak? O onların sorunu. Çiftçi öncelikle kendi hakkını savunmayı öğrenmeli. Vesselam.

Su götürülen mera var mı bilmiyorum. İçinden nehir geçen mera var sulandığını görmedim.
 
  • Beğen
Tepkiler: KüreLee

Benzer Konular