Ynt: TARIMSAL İŞLETMECİLİKTE ''MALİ DİSİPLİN'' DEYİNCE AKLINIZA NE GELİYOR?
Şimdi güzel kardeşim; tartım işi için biliyorsun kantar lazım.. Senin merak ettiğin sektörde %1-2 büyük çiftlik işletmelerini bir kenara koyarsak ya da bilimsel tabirle 'ihmal edersek', geri kalan kitlenin karar vericileri ortalama 50 yaşlarında. 50 yaşta, bırak köyü tüm ülkenin genel eğitim ortalaması sadece 2,5 yıl. Yani sadece okuryazar. İlkokul mezunu bile değil. Anlayacağın bu kantar anca 2.5 tartar. Uzmanlık da öyle bir yerde bulunarak olmuyor. Kedi/kasap olayı gibi. Önce lisansını alacaksın, sonra yüksek lisansını yapacaksın, sonra doktora ve post doktora yapacaksın. Eğer hoca ile üçkağıt ilişkisi yoksa ya da aşırma tezler ile milleti kandırmadan alınteri varsa o zaman o kişiye uzman denir. onun adı da tıp, tarım ya da ekonomi uzmanı değil, atıyorum glokom, patates mildiyösü ya da forwarding yönetimi uzmanı falan olur. Yani koca bir üniversiteyi besleyecek devasa konularda çok zor uzman olunur. Şimdi bu 2,5 ve uzmanlık olayını birleştirirsen üstüne de koskoca tecrübeleri eklersen teoreminin şu şekilde sonuçlandığını göreceksin: 'Bizim insanımızın; Erkekliğine, Avcılığına ve Çiftçiliğine laf edilmezmiş.' Genç, enerjik, meraklı, cesaretli, atılgan bir kardeşimiz olarak umarım bu teoremin sonucuna çabuk ulaşırsın. Bak mesela bu ülkede bölge gözetmeksizin her yerde damlama sulamayı devlet 5 yıllığına finanse ediyor, bu bir bilimsel lokum gibi millete pazarlanıyor, dişine yapışmadan da kimse anlamıyor. Dişe yapışma olarak şunu kastettim: Damlama sulama tesisi ve çalıştırılması iyi bir mühendislik ve operasyon isteyen, aslında çöl iklimi ve toprak profilinde başarılı, göl kenarındaki 50 cm altında tuz tabakası bulunan yerlerde kullanılmaması gereken, toprağı tuzlulaştırma riski salma sulamadan çok da az olmayan bana göre ülkemiz şartlarında gubidik bi sistemdir. Yapıştı mı şimdi dişe? Ama bu damlama denen sistem hali hazırda 'modern ve bilimsel' diye sözde 'uzmanlar' tarafından 80 küsur il, 800 küsur ilçede pazarlanmakta ve teşvik sağlanmaktadır. Al sana bilimsellik, al sana uzmanlık, al sana teknoloji, al sana hebadan trenler, bozdur bozdur harca. Şimdi burada ben ne dedim? Kılavuz-karga/Burun-teres ahalinin mevcut hali. Kim neyi araştırıyor? Bırak çiftçiyi bunun mühendisi para verip kaç kitap alıyor? kaç fuara para verip gidiyor? kim üniversitede kaç kişiyi tanıyor? bunu ekvatorda 8 tur attırmak mümkün. son olarak 'garbage in garbage out'.. yani elindeki veri çöp ise araştırmanın sonucu da çöp olacaktır. falan.. filan.. falan..
e zaten de sen uzman olmuşsan ve birşeyler dinlemene gerek yoksa ben kime anlatıyorum, sen niye soruyorsun? neyse belki kız anlamasa da gelinler faydalanır.. Bu cevap bu topik altındaki son cevabımdır. Sana başarılar.