Arkadaşlar,
Konu uzatmadan sadede gelelim. Trakya'da bu yıl ciddi bir süne popülasyonu mevcut. Son 1 haftadır dolaştığım tüm tarların neredeyse hepsinde vardı.
Bazı arkadaşlar, arazilerini dolaşmasına rağmen süneye rastlamamışlar. Bunun 3 nedeni var:
1-) Kışlamış ergin süneler, kapalı,yağışlı, rüzgarlı ve soğuk havalarda beslenmez. Süne, sıcağı seven bir canlı ve bu tip havalarda bitkilerin alt kısımlarına ya da toprak çatlaklarına girerek saklanıyorlar. Özellikle Trakya için son 15 günlük hava durumu gözlenirse durum anlaşılır . Ergin süne görmek istiyorsanız, güneşli ve rüzgarsız bir günde, özellikle de öğleden sonra tarlaların sınır boylarını dolaşın.
2-) Şu an asıl tehlike kışlamış erginler değil, dönem olarak 3 ve 4. nimf döneminde olan, yumurtadan yeni çıkmış genç süneler. Bu süneler, buğday hasadına kadar yoğun şekilde beslenmek zorunda. Çünkü bu dönemden sonra gelen 9 aylık pasif kışlama dönemini aç geçirecekler. İyi beslenemezlerse, kışı geçirmeleri çok zor.
Özetle şu an asıl tehlike, ergin sünelerden öte 3 ve 4. nimf dönemindeki yeni oburlar. (15 gün içinde hepsi ergin olacak)
3-) Bu yeni oburlar ise yumurtadan yeni çıktıkları için bizim bildiğimiz süne formundan çok daha küçükler. 1 ve 2 nimf dönemlerinde gözlemlenmesi oldukça zordur ancak sonraki dönemlerde can hali ile buğdaylara saldırdıklarından başak aralarında gözlemlenebilir. Bu kadar obur olmalarının nedeni de, buğdayın kısa süre sonra sarı olum evresine geçecek olması. Buğday sarı olum evresine geçince, hali ile sünelerin tanenin öz suyu emmesi zorlaşıyor ve aç kalabiliyorlar.
Aşağıda 2 - 3 ve 4. nimf dönemindeki süneler (resimler tarafımdan son bir hafta içinde çekilmiştir)
Ekli dosyayı görüntüle 11652
Ekli dosyayı görüntüle 11653
Ekli dosyayı görüntüle 11653
Hatta kendi kanolalarımda da, sünenin yakın akrabası olan kımıl zararlısı gözüme çarptı. İçine girip ilaçlamak mümkün olmayacağından, en azından tarlaların çevresini yoğun şekilde ilaçlayarak küçük de olsa bir set oluşturmaya çalıştık. Rüzgarın tarlaya doğru estiği kenarlarda turbo atomizör ile içe taşıtma yaptık. Diğer yerlerde de traktörün üzerine binerek hortumlu tabanca kullandık. Biraz komik oldu ama başka da çare yoktu:
Ekli dosyayı görüntüle 11654
Ekli dosyayı görüntüle 11655
Ekli dosyayı görüntüle 11656
Yukarıdaki bilgilerden anlaşılacağı üzere süneler yumurtadan çıktı ve çaresizce mahsullere saldırıyorlar. Bizim de kendimizi savunmaktan başka çaremiz yok. (dengeyi bozduk bir kere. üstelik savaşı da biz başlattık) Aksi halde %100 zarar etme ihtimalimiz var. (süne zararı %7 ve üstü olan buğdayları TMO almıyor. %10'un üstünü yem fabrikaları dahi almıyor. Zaten %12 ve üstünü çöp olarak görebilirsiniz. Hayvan yemi dahi olmaz. (Yani en başta dediğimiz gibi zarar %100 olabilir)
Öncelikle süne ilaçlaması, zaman bakımından kanuni olarak sınırlandırılmış bir uygulama. İzin verilen zamandan önce uygulanması (yanılmıyorsam geçen yıl 3000 liraydı) para cezasına tabi. Bu açıdan verilen önerileri uygulayıp uygulamama kendi inisiyatifinizde ve cezai işleme maruz kalabilirsiniz. Ben sadece seçenek sunabilirim.
***
Devletin hemen her alanında olduğu gibi bunda da çifte standartlar mevcut. Şu an Trakya'da ilaçlamaya izin çıkmış ilçeler mevcut. Ancak çıkmamış ilçeler de mevcut. Hepsinden ilginci, birbirleri ile sınırı olan ilçelerde dahi farklı uygulamalar var. Bu tarz ilçelerde, birinde süne olup diğerinde olmaması gibi bir durum söz konusu olmadığından, idarecilerin bazılarının işlerini hakkı ile yapamadıkları gerçeği ortaya çıkıyor.
Hali hazırda (az da olsa) yumurtadan çıkmak üzere olan süneler var. Şu an hemen bir uygulama yaparsanız, çapa dönemindeki bu yumurtalardan çıkacak sünelere karşı çaresiz kalırsınız.
Uygulama yapmak için beklediğinizde ise, şu an aktif olan taze erginler ciddi zarar verebilir. İki ucu ... değnek.
Benim önereceğim çözüm, vakit kaybetmeden uygulama yapılması. Yapılması ancak kullanılan ilacın sistemik etkili insektisitlerden seçilmesi. Böylece hem aktifler, hem de yumurtadan geç çıkış yapacaklar kapsam altına alınabilir.
Peki hangi ilaç?
İlaç konusunda pek çok alternatif var ancak şu ana kadar benim en iyi netice aldığım ilaç, Bayer'in Hunter isimli ilacı. Kanola yetişticiliği yapan arkadaşların yakından tanıdığı bu ilaç aslında buğdaya tescilli değil. (aslında kanolaya da tescili yok
) Ancak piyasada bulabileceğiniz en etkili sistemik insektisitlerden biri. Tüm yaprak bitleri ve süne türevlerine de etkili.
Buğdaya tescili olmaması nedeni ile ziraatçılar karşı çıkabilirler ama fazla üstünde durmamanızı tavsiye ederim. Keza geçen yıl bu ilaçla yaptığım buğday deneme tarlalarının tamamında süne zararı "0" (sıfır) çıktı. Hepsinden önemlisi şu an uygulama yapıldığı taktirde hasada kadar kafanız rahat olur.
***
Şu an için (Trakya'da) verimler yüz güldürecek gibi duruyor. Bende bu yıl buğday yok ama eken arkadaşlarımız var. Temennim, İnşallah fiyatlar da yüz güldürür ve emeklerin karşılığı alınır.
Şimdiden herkese bereketli olsun.
***
Son olarak:
"Ben çiftçiyim" diyen, buğday yetiştiren herkesin okuması gereken, süne nedir, türleri nelerdir, ne zaman, ne kadar zarar verir, özetle süne hakkında bilinmesi gereken temel bilgileri içeren güzel bir makale:
https://bku.tarim.gov.tr/Zararli/KaynakDetay/134
Konu uzatmadan sadede gelelim. Trakya'da bu yıl ciddi bir süne popülasyonu mevcut. Son 1 haftadır dolaştığım tüm tarların neredeyse hepsinde vardı.
Bazı arkadaşlar, arazilerini dolaşmasına rağmen süneye rastlamamışlar. Bunun 3 nedeni var:
1-) Kışlamış ergin süneler, kapalı,yağışlı, rüzgarlı ve soğuk havalarda beslenmez. Süne, sıcağı seven bir canlı ve bu tip havalarda bitkilerin alt kısımlarına ya da toprak çatlaklarına girerek saklanıyorlar. Özellikle Trakya için son 15 günlük hava durumu gözlenirse durum anlaşılır . Ergin süne görmek istiyorsanız, güneşli ve rüzgarsız bir günde, özellikle de öğleden sonra tarlaların sınır boylarını dolaşın.
2-) Şu an asıl tehlike kışlamış erginler değil, dönem olarak 3 ve 4. nimf döneminde olan, yumurtadan yeni çıkmış genç süneler. Bu süneler, buğday hasadına kadar yoğun şekilde beslenmek zorunda. Çünkü bu dönemden sonra gelen 9 aylık pasif kışlama dönemini aç geçirecekler. İyi beslenemezlerse, kışı geçirmeleri çok zor.
Özetle şu an asıl tehlike, ergin sünelerden öte 3 ve 4. nimf dönemindeki yeni oburlar. (15 gün içinde hepsi ergin olacak)
3-) Bu yeni oburlar ise yumurtadan yeni çıktıkları için bizim bildiğimiz süne formundan çok daha küçükler. 1 ve 2 nimf dönemlerinde gözlemlenmesi oldukça zordur ancak sonraki dönemlerde can hali ile buğdaylara saldırdıklarından başak aralarında gözlemlenebilir. Bu kadar obur olmalarının nedeni de, buğdayın kısa süre sonra sarı olum evresine geçecek olması. Buğday sarı olum evresine geçince, hali ile sünelerin tanenin öz suyu emmesi zorlaşıyor ve aç kalabiliyorlar.
Aşağıda 2 - 3 ve 4. nimf dönemindeki süneler (resimler tarafımdan son bir hafta içinde çekilmiştir)
Ekli dosyayı görüntüle 11652
Ekli dosyayı görüntüle 11653
Ekli dosyayı görüntüle 11653
Hatta kendi kanolalarımda da, sünenin yakın akrabası olan kımıl zararlısı gözüme çarptı. İçine girip ilaçlamak mümkün olmayacağından, en azından tarlaların çevresini yoğun şekilde ilaçlayarak küçük de olsa bir set oluşturmaya çalıştık. Rüzgarın tarlaya doğru estiği kenarlarda turbo atomizör ile içe taşıtma yaptık. Diğer yerlerde de traktörün üzerine binerek hortumlu tabanca kullandık. Biraz komik oldu ama başka da çare yoktu:
Ekli dosyayı görüntüle 11654
Ekli dosyayı görüntüle 11655
Ekli dosyayı görüntüle 11656
Yukarıdaki bilgilerden anlaşılacağı üzere süneler yumurtadan çıktı ve çaresizce mahsullere saldırıyorlar. Bizim de kendimizi savunmaktan başka çaremiz yok. (dengeyi bozduk bir kere. üstelik savaşı da biz başlattık) Aksi halde %100 zarar etme ihtimalimiz var. (süne zararı %7 ve üstü olan buğdayları TMO almıyor. %10'un üstünü yem fabrikaları dahi almıyor. Zaten %12 ve üstünü çöp olarak görebilirsiniz. Hayvan yemi dahi olmaz. (Yani en başta dediğimiz gibi zarar %100 olabilir)
Öncelikle süne ilaçlaması, zaman bakımından kanuni olarak sınırlandırılmış bir uygulama. İzin verilen zamandan önce uygulanması (yanılmıyorsam geçen yıl 3000 liraydı) para cezasına tabi. Bu açıdan verilen önerileri uygulayıp uygulamama kendi inisiyatifinizde ve cezai işleme maruz kalabilirsiniz. Ben sadece seçenek sunabilirim.
***
Devletin hemen her alanında olduğu gibi bunda da çifte standartlar mevcut. Şu an Trakya'da ilaçlamaya izin çıkmış ilçeler mevcut. Ancak çıkmamış ilçeler de mevcut. Hepsinden ilginci, birbirleri ile sınırı olan ilçelerde dahi farklı uygulamalar var. Bu tarz ilçelerde, birinde süne olup diğerinde olmaması gibi bir durum söz konusu olmadığından, idarecilerin bazılarının işlerini hakkı ile yapamadıkları gerçeği ortaya çıkıyor.
Hali hazırda (az da olsa) yumurtadan çıkmak üzere olan süneler var. Şu an hemen bir uygulama yaparsanız, çapa dönemindeki bu yumurtalardan çıkacak sünelere karşı çaresiz kalırsınız.
Uygulama yapmak için beklediğinizde ise, şu an aktif olan taze erginler ciddi zarar verebilir. İki ucu ... değnek.
Benim önereceğim çözüm, vakit kaybetmeden uygulama yapılması. Yapılması ancak kullanılan ilacın sistemik etkili insektisitlerden seçilmesi. Böylece hem aktifler, hem de yumurtadan geç çıkış yapacaklar kapsam altına alınabilir.
Peki hangi ilaç?
İlaç konusunda pek çok alternatif var ancak şu ana kadar benim en iyi netice aldığım ilaç, Bayer'in Hunter isimli ilacı. Kanola yetişticiliği yapan arkadaşların yakından tanıdığı bu ilaç aslında buğdaya tescilli değil. (aslında kanolaya da tescili yok
Buğdaya tescili olmaması nedeni ile ziraatçılar karşı çıkabilirler ama fazla üstünde durmamanızı tavsiye ederim. Keza geçen yıl bu ilaçla yaptığım buğday deneme tarlalarının tamamında süne zararı "0" (sıfır) çıktı. Hepsinden önemlisi şu an uygulama yapıldığı taktirde hasada kadar kafanız rahat olur.
***
Şu an için (Trakya'da) verimler yüz güldürecek gibi duruyor. Bende bu yıl buğday yok ama eken arkadaşlarımız var. Temennim, İnşallah fiyatlar da yüz güldürür ve emeklerin karşılığı alınır.
Şimdiden herkese bereketli olsun.
***
Son olarak:
"Ben çiftçiyim" diyen, buğday yetiştiren herkesin okuması gereken, süne nedir, türleri nelerdir, ne zaman, ne kadar zarar verir, özetle süne hakkında bilinmesi gereken temel bilgileri içeren güzel bir makale:
https://bku.tarim.gov.tr/Zararli/KaynakDetay/134