Petrol üzerinden jeopolitik güreş!

YAZARLAR / Dursun YILDIZ
Petrol üzerinden jeopolitik güreş!
[12.01.2016 19:30]


Petrol fiyatları Haziran 2014`ten bu yana düşüyor. 1 Haziran 2014`te 111,8 dolardan işlem gören Brent petrol Ocak 2015`te 46 dolara kadar gerilemişti. Düşüş devam etti ve son 3 günde %15 daha gerileyen brent petrol fiyatları 35 dolar sınırına dayandı.

Bu düşüşün sadece ekonomik ve teknik nedenlere dayanmadığı, petrolün fiyatı üzerinden bir güç mücadelesi yaşandığı artık bilinen bir gerçek.

Günümüzde sıcak savaşlar artık vekalet savaşları olarak gerçekleşirken güç gösterisi ve alan hakimiyeti de stratejik kaynaklar üzerinden yapılıyor. Bu soft power`ı son dönemde çevre ülkelerini kendi doğalgazına bağımlı kılan Rusya kullanmış ve önemli bir aşama kaydetmişti ki, oyun bozuldu.

Petrol sistematik bir şekilde “ekonomik ve finansal zorlayıcı güç aracı" olarak tekrar devreye girdi. Ortadoğu ve Orta Asya ağırlıklı petrol ve doğalgaz denkleminin bozulması süreci, ABD`nin “ileri teknoloji" geliştirerek şeyl gazı ve şeyl petrolü çıkartmasıyla başladı ve sürüyor.

Şeyl gazı ve petrolünün popülerleşmeye başladığı dönemde ABD ‘nin enerji kaynaklarında dışa bağımlılığını ortadan kaldırma hedefi bütün dengeleri değiştirecek demiştik. Şimdi o gerçekleşiyor. Yani dünyada "enerji oyunu" yeniden kuruluyor, kartlar yeniden karılıyor. ABD ,İsrail, Mısır son dönemin yeni enerji oyun kurucuları...

Ham petrol fiyatları son 12 yılın en düşük seviyesine inerken ABD`de şeyl gazı ve şeyl petrolü üretimiyle yeniden faaliyete alınan petrol sondaj kuyusu sayısı artıyor.

Petrol şirketlerinin cirolarını artırmak için üretimi genişletmeye gitmeleriyle birlikte işletmeye alınan petrol kuyusu sayısı Temmuz ayından bu yana en hızlı artışını gerçekleştirdi.

Bazı enerji analistleri bu artışın “büyük sürpriz" olduğunu söylüyor ama jeopolitik bilek güreşi açısından bakarsanız ortada sürpriz falan yok. Neden sürpriz değil? Açıklamaya çalışalım...

OYUNU TEKNOLOJİ BOZDU

ABD yaklaşık 20 yıldır üzerinde çalıştığı ancak son 4 senede uygulamaya koyduğu uzun soluklu enerji stratejisiyle Rusya`yı ve İran`ı köşeye sıkıştırdı. İran`da sonuç alındı, Rusya direniyor.

Sadece dört sene önce, dünya petrol üretiminde 3. sırada bulunan ABD, petrol arzına müdahil olabilmek için önce kendisini ithal enerjiden bağımsızlaştırması gerektiğini biliyordu.

Uzun zamandır bilinen kaya gazı teknolojilerinin geliştirilmesine büyük fonlar ayrıldı. Kısa sürede Amerikan enerji tüketimindeki dışa bağımlılık azaltıldı. ABD beş yıl gibi kısa bir zamanda dünyanın en büyük petrol üreticisi konumuna yükseldi.

ABD`nin ileri petrol çıkartma teknolojilerinin de yardımıyla hızla artırdığı üretim kapasitesinin piyasalarda yaratacağı radikal dönüşümü önceden görenler bugün yaşananları sürpriz olarak değerlendirmez.

DİRENEN RUSYA

Son 12 yılın en düşük seviyesinde seyreden petrol fiyatları, gelirlerinin büyük kısmını petrolden sağlayan Irak, Venezuela, Suudi Arabistan, Rusya, Nijerya gibi ülkeleri zorluyor.

Bunların arasından Rusya`nın diğer petrol ihracatçısı ülkelere göre direnç eşiği çok düşük. Çünkü eski teknoloji ve yaptırımların etkisi Rusya`yı her bir varil için 18-20 dolarlık bir maliyete mecbur bıraktı. Suudi Arabistan`da ve Irak`taki petrol çıkarma maliyetleri ise varil başına yaklaşık 6 dolar civarında...

Petroldeki arz fazlalığı,Çin`deki büyümenin yavaşlaması, piyasaya dâhil olacak günlük 3 milyon varil İran petrolü, FED`in faiz artırma programının gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere küresel ekonomide yaratacağı olumsuz etki, fiyatlardaki bu radikal gerilemenin nedenleri...

Ama bu konjonktürel durumu stratejik üstünlüğe çevirip sürdüren bir üst ABD politikasının bulunduğu da kesin. Çünkü dünyada üç aylık ortalama petrol fiyatlarındaki radikal düşüşü haklı çıkartacak ölçüde bir mali deprem yaşanmıyor.

Diğer faktörler de kısmi etkili faktörler. Ama fiyatlar düşüyor... Çatışan bir dünya ve yaşanan gerilimler, petrol fiyatlarının artışı üzerinde etkili oluyor. Bazı araştırmalar, petrol fiyatlarının çatışma sürecinde etkin bir parametre olarak dikkatle izlenmesi gerektiği ileri sürüyor.

Ancak nedense son zamanlarda bu kural da etkili değil. Rusya, fosil yakıtlara aşırı bağımlı ekonomik yapısı nedeniyle , hızlı hareket kabiliyetini de kullanarak birçok kez petrol fiyatlarını speküle etmişti.

Fakat son birkaç deneme, bunun mevcut konjonktürde çok işe yaramadığını ortaya koydu. Şimdi daha spekülatif çıkışlar için planlar yapıyor olabilir ama sonuçlarının Rusya`ya faturası bu planların uygunmasını zorlaştıracaktır...

Petrol üzerinden yaşanan jeopolitik bilek güreşinde Rusya direniyor, ABD bekliyor. Rusya tahminlerden daha uzun süre direnebilir. Bu oyun bir dayanıklılık oyunu ve ABD`nin de acelesi yok.

2016 YILINDA NELER OLUR?

Oyun sürüyor. Rusya petrol piyayasını yükseltmek için son günlerde uyguladığı bazı askeri ataklarını sürdürebilir. Buna konjonktür de izin veriyor.

İran-Suudi Arabistan gerginliği, Rusya`nın İran üzerinden gerilim yaratma planlarını arttırmasına neden olabilir.

Ancak İran da batıyla daha yeni barıştı. Petrol satmaya hazırlanıyor. Tekrar bir sarı kart cezalısı durumuna düşmek istemez.

Aslında 2016, petrol ihraç eden ülkeler için çok da aydınlık değil. Çünkü İran eğer vazgeçmezse , 2016`nın başında petrol arzına günlük 500 bin varil daha ekleyecek. Bunun yanısıra Amerikan Kongresi 40 yıl sonra ABD`nin petrol ihracat yasağını kaldıran düzenlemeleri onayladı.

Bu yıl ABD petrol ihracatına başlayacak. Bunun lojistiğini kolaylaştıracak gelişmeler de var. Bir kere, Panama Kanalı genişletildi. Ayrıca Panama Kanalı`na alternatif olacak Nikaragua Kanalı`nda ise inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Petrol fiyatının düşüşünde ekonomik nedenler dışına diğer spekülatif nedenlerin de etkili olduğunu söyledik. Bu durumda, bunun tersinin de doğru olduğunu ve petrol piyasasının etkili güçlerinin bu fiyatı makul bir seviyeye çekerek burada tutabileceklerini de kabul etmemiz gerekir.

DÜŞMESİ DEĞİL, SÜRESİ ÖNEMLİ

Burada iki nokta önem kazanır...

Birincisi, petrol fiyatının kısa dönemde hangi seviyeye indiğinden daha çok, bu düşük fiyatların hangi seviyede ve ne kadar süreyle geçerli olacağı...
İkinci nokta ise bu istikrarsızlığın, petrole bağımlı sanayi ve ekonomi dünyasının dengelerini nasıl etkileyeceği….

2016`da petrol fiyatları üzerinden güç savaşının süreceği görünüyor. Fiyatın 2000 yılının öncesindeki gibi uzun dönemli stabil bir düzeye oturması zaman alabilir.

Ancak bu stabilite sağlandığında bu düzeyin fiyat olarak 40-45 $/varil civarında olması beklenebilir. 2016 yılı bu iki öngörüye yönelik eğilimlerin ortaya çıkacağı bir yıl olacaktır.

ASLINDA NE OLUYOR?

Petrol fiyatlarının düşüşünde sadece ekonomik parametrelerin etkili olmadığı artık açık.Bu süreçte siyasi küresel jeopolitik hesaplarla hareket eden bir üst aklı var. “Şimdi ne olur ?" sorusunun cevabı ise çok kolay değil ama duruma bir bakalım ;

ABD ve Suudi Arabistan`ın uyguladığı ters yönlü ekonomik boyunduruk ile Rusya ve İran etkisiz hale gelir mi? Şayet buna "evet" dersek, dünyanın geleceği konusunda kaygı duymamız gerekir.
Ama cevabın şöyle olmasını tercih ederiz. Umarız Rusya ve İran "etkisiz hale değil de" uluslararası sitemle daha uyumlu hale gelebilir.

Aslında ortaya çıkanın ne olduğuna bakarsak, şunu söyleyebiliriz:
Günümüzün küresel teknolojik dünyasında çok yönlü ekonomik gelişme sağlamadan, ekonominizin durumunu tartmadan, hesapsız riskler alınamayacağı ve nüfuz alanı genişletilemeyeceği ortaya çıkıyor...

Tahvil piyasalarındaki savaşlar, dışarıdaki askeri güç hesaplarını altüst edebiliyor. Bu yeni paradigmayı seven ABD, son dönemde finansal ve ekonomik zorlayıcı güç enstrümanlarından daha çok yararlanmayı tercih ediyor. Teknolojik gelişmenin de desteğiyle…
 
  • Beğen
Tepkiler: Aygün 10

Benzer Konular