Tarımsal uretimin olazsa olmazları
1-Tarimsal girdiler( yakıt ,gubre ,makina ekipman ,arazi ,ilaç,
tohum...)
2-İnsan kaynağı
3-Sermaye
4-Devlet destekleri
Yukarıda saydığımız maddelere başka şeylerde eklenebilir. Ben burda hepimizin şikayet ettiği dgd(doğrudan gelir deteği) ve kırsal kalkınma ve ıpart destsklemelerinin yarattığı sonuçlar şöyle doğrudan gelir desteğinde genelde tarlayı eken değil tarla sahibi alır. Kırsal kalkınmada ise destek açıklanır açıklanmaz destek verilen 100 liralık malzeme ve ekipman hemen 150 lira olur destek alanın dahi sadece vergileri düştüğümüzde karı % 10-20 arsında olur. Bu desteğide sadece toplam çifçilerin sade yüz kişide yirmi kişi almakta. Kalan çifçi ise 100 liraya alacağı ekipmanı 150 liraya almak zorunda kalır. Bu da hepimizi destekleme olmasa daha iyi olur dedirtir. Peki ya ne olmamalı; bu konu başlıği altında kendi görüş ve onerilrimizi paylaşalim ve aynı zamanda bunu tarim bakanlığına kabul ettirmek için çaba harcayalım. Benim önerim şudur ; Dgd kaldırılmalı bunun yerine gübre ,mazot, tohum, ilaç gibi ürünlerde alım esnasında toplam ne kadar devletin dgd odemeye gücü yetiyorsa o oranda gerçek fiyatı uzerinden indirimli satın alınması sağlanmalı ve aradaki fark satıcıya ödenmelidir.Mazotta ise kooparatifler aracılığıyla indirimli verilmeli yine fark kooperatiflere doğrudan ödenmelidir.Tohumda , ilaçta yada diğer girdilerde de aynı yöntem uygulanmalı daha çiftci tarlasına gitmeden girdilerini ucuza tedarik etmelidir. Makina ekipmanda ise tedarikçi ve uretici firmalarla ortak bir havuz oluşturarak ekipman maliyet analizi yapılmalı örneğin maliyet ve karı ile toplamda 100 lir olan bir makina ve ekipmanın yine devletin gücü oranında indirimli satılması sağlanmalıdır. Bu bize şunu sağlayacaktır yüz liralık ürün yüzelli liraya çıkmasını engelleyecektir.Bu sisteme uymayan ekipman üreticisi sistem dışına çıkarılmalı piyasayı yükseltmesi engellenmelidir. Hayvancılıkta ise küpe pasaport buzağı kaydı hayvan ölümlerinin düşülmesi işletmeye yeni hayvan girişinin yapılması işletme sahiplerine (e hayvancılık) adı altinda işletmelere ve yetıştiricilere gerekli önlemler alınarak bırakılmalı . Tarım bakanlığında veterinerinerler ve ziraat mühendisler veri giriş memuru yerine sahada hayvan hastlıklarıyla mucadale suni tohumlama , ilaçlama ekim dikim işleri ve çiftçi eğitimi gibi kendi alanlarında sahada çalışma mecburiyeti getirilmelidir.
Denilebilirki üretilen ürüne destek verilmelidir bunun sakıncası ürettiği ürünü piyasaya satmayıp kendi tüketen üretici destekten mahrum kalacaktır. Girdilerin desteklenmesi hem piyasaya hem kendi için üretim yapan üreticilerin desteklerden eşit faydalanmasını sağlayacaktır. Eleştirilerinizle birlikte katkılarını bekliyorum . Tarımın kârlı ve sürdürülebilir hale gelmesi için olmazsa olmazı devlet desteklerinin üretim merkezli destekleme modeli adı altında elle tutulur hale getirip geliştirerek bizim ihtiyaçlarımızın en iyisini bizim bileceğimizden yola çıkarak kabul ettirene kadar her türlü girişimi yapmalıyız. Saygılarımla..
1-Tarimsal girdiler( yakıt ,gubre ,makina ekipman ,arazi ,ilaç,
tohum...)
2-İnsan kaynağı
3-Sermaye
4-Devlet destekleri
Yukarıda saydığımız maddelere başka şeylerde eklenebilir. Ben burda hepimizin şikayet ettiği dgd(doğrudan gelir deteği) ve kırsal kalkınma ve ıpart destsklemelerinin yarattığı sonuçlar şöyle doğrudan gelir desteğinde genelde tarlayı eken değil tarla sahibi alır. Kırsal kalkınmada ise destek açıklanır açıklanmaz destek verilen 100 liralık malzeme ve ekipman hemen 150 lira olur destek alanın dahi sadece vergileri düştüğümüzde karı % 10-20 arsında olur. Bu desteğide sadece toplam çifçilerin sade yüz kişide yirmi kişi almakta. Kalan çifçi ise 100 liraya alacağı ekipmanı 150 liraya almak zorunda kalır. Bu da hepimizi destekleme olmasa daha iyi olur dedirtir. Peki ya ne olmamalı; bu konu başlıği altında kendi görüş ve onerilrimizi paylaşalim ve aynı zamanda bunu tarim bakanlığına kabul ettirmek için çaba harcayalım. Benim önerim şudur ; Dgd kaldırılmalı bunun yerine gübre ,mazot, tohum, ilaç gibi ürünlerde alım esnasında toplam ne kadar devletin dgd odemeye gücü yetiyorsa o oranda gerçek fiyatı uzerinden indirimli satın alınması sağlanmalı ve aradaki fark satıcıya ödenmelidir.Mazotta ise kooparatifler aracılığıyla indirimli verilmeli yine fark kooperatiflere doğrudan ödenmelidir.Tohumda , ilaçta yada diğer girdilerde de aynı yöntem uygulanmalı daha çiftci tarlasına gitmeden girdilerini ucuza tedarik etmelidir. Makina ekipmanda ise tedarikçi ve uretici firmalarla ortak bir havuz oluşturarak ekipman maliyet analizi yapılmalı örneğin maliyet ve karı ile toplamda 100 lir olan bir makina ve ekipmanın yine devletin gücü oranında indirimli satılması sağlanmalıdır. Bu bize şunu sağlayacaktır yüz liralık ürün yüzelli liraya çıkmasını engelleyecektir.Bu sisteme uymayan ekipman üreticisi sistem dışına çıkarılmalı piyasayı yükseltmesi engellenmelidir. Hayvancılıkta ise küpe pasaport buzağı kaydı hayvan ölümlerinin düşülmesi işletmeye yeni hayvan girişinin yapılması işletme sahiplerine (e hayvancılık) adı altinda işletmelere ve yetıştiricilere gerekli önlemler alınarak bırakılmalı . Tarım bakanlığında veterinerinerler ve ziraat mühendisler veri giriş memuru yerine sahada hayvan hastlıklarıyla mucadale suni tohumlama , ilaçlama ekim dikim işleri ve çiftçi eğitimi gibi kendi alanlarında sahada çalışma mecburiyeti getirilmelidir.
Denilebilirki üretilen ürüne destek verilmelidir bunun sakıncası ürettiği ürünü piyasaya satmayıp kendi tüketen üretici destekten mahrum kalacaktır. Girdilerin desteklenmesi hem piyasaya hem kendi için üretim yapan üreticilerin desteklerden eşit faydalanmasını sağlayacaktır. Eleştirilerinizle birlikte katkılarını bekliyorum . Tarımın kârlı ve sürdürülebilir hale gelmesi için olmazsa olmazı devlet desteklerinin üretim merkezli destekleme modeli adı altında elle tutulur hale getirip geliştirerek bizim ihtiyaçlarımızın en iyisini bizim bileceğimizden yola çıkarak kabul ettirene kadar her türlü girişimi yapmalıyız. Saygılarımla..
Son düzenleme:
