Kimse zamlara çiftçiyi bahane etmesin

tarla.jpg


EKONOMİ SERVİSİ
22 Ağustos 2014, Cuma

Gıda fiyatlarının artması sektör temsilcilerini karşı karşıya getirdi. Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz’un stokçuluğun zamlara sebep olduğu yönündeki sözlerine TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar sert çıktı: “Rakamlar ortada. Enflasyonun sorumlusu çiftçi değil.”

Yüzde 30’a yaklaşan gıda enflasyonu fiyatları etkileyince gözler çiftçilere çevrildi. Bu duruma tepki gösteren Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, enflasyonda çiftçinin sorumlu olmadığını, buna rağmen enflasyonda çiftçiyi suçlamak için bazı kesimlerin birbiriyle yarıştığını söyledi. Bayraktar, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz’un açıklamalarının doğru bilgilere dayanmadığını ifade etti. Şemsi Kopuz, bir gün önceki basın toplantısında iklim şartları bahanesiyle üreticilerin buğday, fındık ve Antep fıstığı başta olmak üzere hammadde niteliğindeki birçok üründe stokçuluk yapıp fiyat yükselttiğini; sanayicinin de yakın bir zamanda bu ek maliyeti ürün fiyatlarına yansıtmaya başlamak zorunda kalacağını söylemişti.

Tarımda üretici fiyatlarının, haziranın ardından temmuz ayında da gerilediğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: “Tarımda üretici fiyatları, haziran ayında yüzde 0,18, temmuz ayında yüzde 0,73 geriledi. Tüketicide gıda ve alkolsüz içeceklerde temmuz itibarıyla son bir yılda fiyat artışı yüzde 12,56’yı bulurken, tarım ve avcılıkta 5,97, ormancılık ve balıkçılık da dahil tarımın genelinde yüzde 6,32’de kaldı. Kimse zammına gerekçe aramasın. Rakamlar ortada. Enflasyonun sorumlusunun çiftçi olmadığı açık.” Çiftçinin, ürettiği ürünü haziranda da, temmuzda da daha düşük fiyata satmak zorunda kaldığını kaydeden Bayraktar, “Çiftçimiz, sürekli genel enflasyonun altında fiyat artışlarıyla üretimi sürdürmekte zorlanıyor. Çiftçi ve köylü olarak milletin efendisi olmaktan vazgeçtik. Sırtımıza daha fazla yük bindirilmesin yeter.” şeklinde konuştu. Çiftçinin, bırakın stok yapmayı, borçlarını ödemek için daha tarladayken ürününü elden çıkardığını vurgulayan Bayraktar, “Çiftçi, köylü, üretici üretemezse kimin efendi olduğu görülür.” dedi.

Ekmek zammı için buğday fiyatlarını bahane etmek kesinlikle yanlış

Buğdayda yüzde 30 fiyat artışı olduğu, fiyat artışının yüzde 50’yi bulabileceği iddialarının doğru olmadığını, ekmeklik buğday fiyatında, 2014 yılı hasat başlangıcından bugüne kadar yüzde 1,9 düşüş olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: “Ekmeklik buğdayda ton başına hasat başlangıcında 844 lira olan Türkiye ortalama fiyatı, 828 liraya indi. Son bir yılda buğday fiyatı yüzde 19,8, son 6 ayda yüzde 3 arttı. Buna karşın ekmek fiyatları son bir yılda yüzde 15,7 artarak kilogramda 2 lira 80 kuruştan 3 lira 24 kuruşa çıktı.”

Buğdayın ekmek maliyeti içindeki payı yüzde 21 dolaylarında olduğunu belirten Bayraktar, buğday fiyatlarındaki artışın da ekmek fiyatlarına yansıdığını söyledi. Yeni bir artışa gerek olmadığını kaydeden Bayraktar, “Görüldüğü gibi yapılması istenen ekmek zammı için, buğday fiyatlarını bahane etmek kesinlikle yanlış. Çiftçinin piyasaya ürün vermediği ve stokçuluk yaptığı iddiaları da kesinlikle doğru değil. Buğday hasadı tamamlanmak üzere. 19 milyon ton buğday hasat edilmiş ve bunun 13 milyon tonu piyasada işlem görmüş. Üretici hasat ettiği ürünün 13 milyon tonunu sanayiciye ve tüccara satmış. Çiftçi elinde buğday tutmamış. Hasadın başladığı günden bugüne kadar ülkemizin ihtiyacının 4 milyon ton civarında olduğu düşünülürse, piyasa ihtiyacından çok daha fazla buğday, üretici tarafından piyasaya arz edilmiş. Burada stokçuluk nerede? Çiftçinin, köylünün, üreticinin stokçuluk yaptığını kimse iddia edemez.” dedi. Bayraktar, fındıkta rekolte düşüklüğü nedeniyle fiyatların arttığını, TZOB’un rekoltenin yaşanan don nedeniyle önemli oranda düşeceğini ve 371 bin 185 tonda kalacağı konusundaki rekolte tahminini daha önce duyurduğunu bildirdi.

Sanayiciden zam sinyali

Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz ise stokçuluğun hortladığını ve zamların bu yüzden yapıldığını söylemişti. Kopuz’a göre hükümet müdahale etmezse sanayici oluşan ek maliyeti ürün fiyatlarına yansıtacak, fiyatlar daha da artacak. Kopuz, gıda sektöründeki gelişmeleri değerlendirirken, olumsuz iklim koşullarından dolayı yaşanan rekolte kaybının yanı sıra piyasadaki spekülatif hareketlerin sanayiciyi mağdur ettiğini belirterek, “Bir miktar rekolte kaybı olabilir. Ancak aracılar, birlikler fiyatlar artacak diye çiftçiyi yanlış yönlendirerek ürünlerin piyasaya arzını geciktiriyorlar. Bazı birlikler bu şekilde komisyonlarını yükseltme peşindeler.” dedi ve ekledi: “Özellikle belli kalemlerde çok ciddi fiyat artışı söz konusu. Sanayici tedarik ettiği hammaddeyi normal fiyatın çok üzerinde oluşan spekülatif bir fiyatla alırsa sonunda tüketiciye yansıtmak zorunda. Zam yapmamak adına sabrımızı sonuna kadar zorluyoruz. Ancak bıçak kemiğe dayandı. Devlet bu işe el koymazsa zamlar kapıda.” Marketlerdeki ürün fiyatlarından derlenerek hazırlanan rapora göre ortalama bir ailenin mutfak masrafının bir önceki yıla göre yüzde 28 arttığı görülüyor. Bu artışın düşük gelirliyi zenginden daha fazla etkilediğini belirten uzmanlara göre TÜİK enflasyonu gerçeği yansıtmıyor. Marketlerdeki ürün fiyatlarından derlenerek hazırlanan rapora göre geçen bir yılda sivri biberin fiyatı yüzde 94, salatalığın fiyatı yüzde 54, pirincin fiyatı yüzde 50, kuru fasulyenin fiyatı yüzde 52, unun fiyatı yüzde 55 arttı.

1300ccedilerik_zpsfad9e131.jpg


Kaynak: Zaman http://www.zaman.com.tr/ekonomi_kimse-zamlara-ciftciyi-bahane-etmesin_2239117.html
 

Benzer Konular