SÜT VERİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Az süt ineği besler. Çok süt ineği, buzağıyı ve sahibini besler. Prof.Dr. Şeref İNAL

SÜT VERİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER


1. Irk


Irk, bir inekten alınacak süt miktarını belirleyen en önemli faktörlerdendir. Bazı ırkların süt verimleri çok yüksektir. Örneğin bir Yerli Kara inekten en iyi şartlarda bile bir Siyah Alaca ırkın seviyesinde süt alınamaz.

Genellikle süt sığırı ırklarından büyük cüsseli olanlar (Esmer, Siyah Alaca, Simental) küçük olanlara oranla (Guernsey, Jersey) daha çok süt verirler. Bunun aksine küçük cüsseli sütçü ineklerde yağ yüzdesi ve kuru madde miktarı iri cüsselilere oranla daha yüksektir. En çok süt veren ırklar kültür ırklarıdır. Bizim yerli ırklarımızın süt verimleri çok düşüktür.

Siyah Alaca ineklerin ortalama yıllık süt verimi 4000–7000 kg arasındadır. Esmer ırkın ortalama yıllık süt verimi 4000–5000 kg, Jersey ırkının süt verimi de 3000–4500 kg arasında değişir.

Sütteki yağ oranı da ırk özelliğidir. Bir ineğin süt verimi arttıkça sütteki yağ oranı azalır. Süt verimi bakımından Siyah Alaca - Esmer ırk - Jersey sıralaması, sütteki yağ oranı bakımından Jersey - Esmer ırk - Siyah Alaca şeklinde tersine döner.

2. Yaş

Bir ineğin süt verdiği döneme “Laktasyon' denir. Laktasyon sayılarının ilerlemesine paralel olarak, ineklerin süt verimlerinde artış olur. İlk laktasyonda düşük olan süt verimi her geçen yıl çoğalır. Bu durum erginlik yaşına kadar yani 6-8 yaşına kadar sürer. İnek 8-9 yaşına geldiğinde süt verimi azalmaya başlar. Yaşın ilerlemesi ile ilgili araştırmaların sonuçlarına göre, genel olarak 2 yaşında buzağılayan bir düve ergin yaş veriminin yaklaşık %70-75 ini, ikinci buzağılamada %80-85, üç ve dördüncü buzağılamada yaklaşık %90-95’ini, yedinci sekizinci laktasyonundaki bir inek ise %100’ünü verir. Ayrıca ilk doğumlarını 30 aylık yaşta yapan inekler 20-24 aylık yaşta doğuranlara oranla daha fazla süt verirler. Ancak yaşam boyu verimleri daha az olacaktır.

3. Canlı Ağırlık

Aynı ırktaki ineklerden iri yapılı olanları daha fazla süt verirler. İri yapılı ırklar iyi kaliteli ve zengin çayırlara daha çok ihtiyaç duyarlar. Yeşil yem kaynakları daha zengin olan Marmara, Ege ve Akdeniz bölgeleri için iri yapılı Siyah Alaca ırkının daha uygun olduğu düşünülebilir. Süt verimi kapasitesi bakımından iri yapılı, hızlı ve devamlı büyüyen hayvanlar daha fazla süt verirler. Aynı şey süt yağı için geçerli değildir.

4. Gebelik ve Kızgınlık

Genel olarak kızgınlık sırasında süt veriminde bir miktar azalma olur. Süt verimindeki bu azalma sütteki yağın artmasına neden olmaktadır. İnek gebe kaldıktan sonra hormonların etkisi ile süt veriminde derece derece bir azalma görülür. Laktasyonda olan ineklerde süt verimi gebeliğin sonuna doğru önemli derecede azalır. Bu azalış gebeliğin 4-5. ayına (yani laktasyonun 7-8. ayları) rastlar. Süt veriminde meydana gelen bu azalma besin madde ihtiyacının artışından çok gebeliğin sonuna doğru kana salınan östrogen ve progesteron hormonlarının fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Sütün azalmaya başladığı bu dönemlerde yağsız kuru madde miktarında bir miktar artış gözlenir.

5. Buzağılama Mevsimi

İlkbahar ve yaz aylarında buzağılayan ineklerin süt verimleri bu dönemde yeşil yemlerin fazla olması sebebiyle yüksek olur. Sonbahar ve kış aylarında ise bu durumun tam tersi söz konusudur. Buzağılamanın sonbaharda olması halinde yetiştirici, inekler pik verimdeyken bakım için yeterli zaman ayırabilir. Ayrıca bu mevsimde kışa oranla yemleme imkanları ve mera daha iyi durumdadır. Sonbaharda buzağılayan inekler laktasyonun son döneminde ilkbahar mevsimine ulaştığında mera, süt veriminin yeniden artışını teşvik edebilir yada azalmayı yavaşlatabilir. Kış aylarındaki sütteki yağ oranı, yaz aylarına oranla daha yüksektir.

6. Çevre Sıcaklığı

Sıcak havalarda hayvan fazla yem yiyemediğinden dolayı süt veriminde azalma olur. Çevre sıcaklığının 5 ila 25 °C olduğu dönemde süt verimi etkilenmez. 25 °C ' nin üstündeki çevre sıcaklıklarında süt veriminde düşme olur. Çevre sıcaklığının artmasından en fazla Siyah Alacaların etkilendiği, Montofonların yüksek çevre sıcaklığına oldukça dayanıklı oldukları, Jerseylerin bu iki ırk arasında oldukları tespit edilmiştir.

Genel sıcaklık mekanizmasına bakıldığında 600 kg lık günde 15 kg kuru madde tüketen bir süt ineği yaklaşık olarak saatte 1000 kalori üretir. Çevre sıcaklığının yüksek olduğu durumlarda bu sıcaklığın uzaklaştırılması sorun olabilmektedir. Süt inekleri genel olarak radyasyon, kondüksiyon, konveksiyon yolları ile gerçek ısı kayıpları oluştururken, akciğer solunumu ve terleme (bacak arası ve meme bölgesi) sayesinde gizli sıcaklık kayıplarını gerçekleştirirler. Ancak bu gizli sıcaklık kaybı insanlardaki gibi belirgin bir halde değildir. Ortamın sıcaklığı yükseldikçe suyu buharlaştırmak sureti ile vücuttan sıcaklık kaybını artırmak solunum ve kalp atım sayısı üzerine etki yapar. Sıcaklık 25 °C’yi geçtiği zaman hayvan iç sıcaklığını artırmak suretiyle reaksiyon gösterir. Bu sıcaklık değerinden, her 10 derecelik artışlar solunum hareketi sayısını iki katına çıkarır.

7. Besleme

Sütçü ineklerden istenilen miktarda süt alınabilmesi için hayvanların yeterli ve dengeli bir biçimde beslenmesi gerekir. Hayvanın ırkı ne kadar iyi olursa olsun yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmez ise, süt verimi düşük olur. İnekler için su da çok önemlidir. Hayvanların istedikleri an su içebilecekleri şekilde önlerinde su bulunması sağlanmalı, suyun temiz olmasına ve çok soğuk olmamasına dikkat edilmelidir. Süt inekleri süt verim kabiliyetlerini ancak uygun bakım ve besleme şartları yerine getirildiğinde gösterebilirler. Bundan dolayı süt verimini etkileyen en önemli faktörler arasında yemin kalite ve miktarı sayılabilir. İneklerde büyüme üçüncü laktasyona kadar devam ettiğinden beden gelişimi ve cüssenin de süt verimi ile yakından ilişkili olduğu gerçeğinden hareketle bir ve ikinci laktasyon beslemelerine daha fazla özen gösterilmelidir. Bu dönemlerde yaşama ve verim payının yanı sıra beden gelişimi göz önüne alınarak rasyonun kalite ve miktarı ayarlanmalıdır.

8. Hastalıklar

Sindirim bozuklukları, mastitis gibi meme hastalıkları, çeşitli metabolizma hastalıkları süt verimi ve kalitesini düşürür.

9. Kuruda Kalma Süresi

Laktasyon dönemi sonunda ineğin sütünü sağmaktan vazgeçerek sütün kesilmesini sağlamaya ineğin kuruya çıkarılması denilir. Kuruya çıkma ile bir sonraki buzağılama arasında geçen süre de kuru dönemdir. Kuru dönem hayvan vücudunun dinlenmesi, memenin dinlenmesi, yavrunun daha iyi gelişmesi için gereklidir. 10 ay sağıldıktan sonra 2 ay kuruda bırakılan ineklerin süt verimi daha fazla olur. Yeterli süre kuruda kalma hayvanın mineral ve vitamin depolaması, yıpranmış olan dokuların onarılması, fazla verimden dolayı tüketilen stokların tamamlanması bakımından önemlidir. İyi şartlar altında 1,5 -2 ay yeterlidir. Yılda bir yavru elde ediliyorsa 60 günlük dinlenme süresi yeterlidir. İlk doğumunu yapmış olanlarda verilen dinlenme süresinin etkisi büyümenin devam etmesinden dolayı daha yüksektir.

10. Sağım Sayısı

Yapılan araştırmalar yüksek verimli hayvanlarda günlük sağım sayısının artışıyla süt veriminin arttığını, ayrıca bir sonraki laktasyondaki verimlerinde yüksek persistensli olduklarını göstermektedir. Küçük meme başına sahip yüksek verimli ineklerin günde 3 veya 4 defa sağılmalarının iki defa sağımla oranla süt veriminde % 20’ ye varan artışlar sağlanmıştır. Doğumdan sonra yüksek verimli ineklerin sık sağılmaları süt veriminin artışı yanında memenin basınçtan kurtulması, şişkinliğinin inmesi ve memenin zarar görmesini engellemesi açısından önemlidir. Düşük verimli ineklerde sık sık sağım ile önemli bir verim artışı sağlanamaz. Günlük uygulanacak sağım sayısı hayvanın laktasyondaki durumuna göre de belirlenebilir. Bazı yetiştiriciler yüksek verimli hayvanları laktasyonun ilk 2-3 aylık döneminde üç defa daha sonra iki sağım uygularlar. Bu tür uygulamalarda ek sağımdan elde edilen verim artışı ile iş gücü ve yem giderinin kıyaslanarak ona göre karar verilmesi gereklidir.

11. İdari Uygulamalar

Kötü muamelelerin sebep olduğu heyecan süt miktarını azaltıcı bir unsurdur. Ortamın ses düzeyi, yaklaşım şekli, bakım besleme zamanı ve düzeyi süt miktarını etkileyen önemli yönetim faktörlerindendir. Aşırı sıcak-soğukta bırakılma, uzun mesafe meraya gidip gelmeler, kalabalık yemleme, itiş kakış-kavga, bakıcı davranışları, sık sık bakıcı değişikliği, köpek kovalaması süt verimini etkileyen diğer önemli etkenlerdendir.

HEPİNİZE SAĞLIKLI BİR SÜRÜ VE BOL KAZANÇLAR…
KAYNAKLAR

Alpan, O. (1993) Sığır Yetiştiriciliği ve Besiciliği. 3. Basım. ISBN 975-95445-0-4

Arpacık, R. (1982). Sığır Yetiştiriciliği. U.Ü. Basımevi, Bursa.

Özdemir, N. (1995) Kültür Irkı Süt Sığırcılığı El Kitabı, HASAD yayıncılık Ltd. Şti. İstanbul.

Özhan, M., Tüzemen, N., Yanar, M. (2004) Büyükbaş Hayvan Yetiştirme. A.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları No: 134, Erzurum.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (2001) Sığırcılık. Yaygın Çiftçi Eğitimi Projesi, YAYÇEP. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü, Çiftçi Eğitimi ve Yayım Serisi, Yayın No: 27.

Şekerden, Ö., Özkütük, K. (2000) Büyükbaş Hayvan Yetiştirme. Ç.Ü. Ziraat Fak. Ders Kitabı No: C-122, Adana.

04 Mart 2009
Prof.Dr. Şeref İNAL
 

Benzer Konular