Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)


Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

[size=18pt]Toprak Sorunları

Yanlış Kullanım

Toprak, yeryüzünün her yerinde birbirinin aynı değildir. Derinlik ve toprak özellikleri bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Farklı yerlerde çeşitli toprak türleri ortaya çıkar. Farklı toprakları da farklı amaçlarla kullanmak gerekir.

Örneğin, bir çayır toprağı ya da orman, tarım toprağı olmaz. Çünkü onların altındaki toprak derinliği tarım yapmak için uygun değildir.

Araziler, toprak işlemeye karşı gösterdikleri özelliklerine göre, hiç sorun göstermeyen I. sınıf araziler ile bitkisel üretime imkan vermeyen VIII. sınıf arasında sekiz sınıfa ayrılır. Bu sekiz arazi sınıfından ilk dört grubu toprak işlemeye uygun, son dört grubu ise orman ve mera gibi devamlı bitki örtüsü altında bulundurulmak zorunda olan grupları oluşturur. Meralardan tarla olarak açılan meyilli alanlarda tedbir alınmaksızın yapılan tarım, erozyon artışına ve verim azalmasına sebep olur.

Endüstrileşme, endüstriyel kuruluşlara yer bulma, kentleşme, yeni yerleşim alanları açma, beraberinde yol yapma sorunlarını da getirmiş, toprağın tarımın yanı sıra değişik amaçlarla kullanılmasına yol açmıştır. Zaten sınırlı olan tarıma elverişli verimli toprakların giderek amaç dışı kullanılması, önemli bir bozulma ve toprak kaybına neden olur.

Diğer yandan, tarım toprakları da toprak yapısı ve iklim özelliklerine göre farklılıklar gösterir. Her toprakta yetiştirilen ürünler farklı farklıdır. Örneğin çay asitli toprakta, arpa kumlu toprakta, patates ise tınlı toprakta daha iyi yetişir. Bu yüzden toprak en çok ve en iyi ürünü verecek şekilde kullanılmalıdır. Bunu sağlamak için, öncelikle arazi kullanım planlaması yapılır. Tarım alanlarının başta amacı ve yeteneği dışı olmak üzere, yanlış kullanılması, toprak ve su korumaya yönelik tarla içi önlemlerin alınmamış olması gibi etkenler toprağın işlevini ve verimliliğini kaybetmesine neden olmaktadır. Verimsizleşen toprak üretim gücünü de kaybeder.

Toprağın dış mekanik etkilere dayanıklılığı azalır. Fiziksel özellikleri bozularak, su emme, iletme, havalanma yeteneği zayıflar. Öte yandan toprağın yüzeyini örterek onu yağmur damlalarının darbe etkisinden koruyacak olan bitki örtüsü zayıflar, toprak çıplaklaşır. Bütün bu olumsuz koşullar altında, yağacak olan en basit bir sağanakta toprak erozyonu başlar.[/size]
 
Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

[size=18pt]Toprak Sorunları

Anız Yakma



Ülkemizde 1993 yılından beri yasak olmasına rağmen, verimin yüksek olduğu ve saman sıkıntısı olmayan yıllarda, ekinlerin hasadının ardından, ekin alanının %30 ' unda tarlada kalan sap ve kökler yakılır. Buna anız yakma denir.

Kolay, masrafsız ve çabuk olan bu yolla, böcek ve diğer zararlıların ve çeşitli hastalıkların azaltılacağı, toprağın daha kolay işleneceği ve daha fazla verim alınacağı beklenir. Fakat beklenin tersine, anız yakmanın yarardan çok zararı bulunur.

Anız yangınıyla yüzey toprağının organik maddesi yok olur. Halbuki organik madde, yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlamak, topaklaşmayı temin ederek erozyonla taşınmayı önlemek ve toprağın havalanmasını sağlamak gibi önemli görevleri bulunur. Ayrıca, anızın yakılması sırasında toprağın en üst katmanının ısısı 50-750 C ye kadar çıkar; bu da, çoğu topraktaki ayrıştırıcı mikroorganizmaların zarar görmesine neden olur. Hava kirliliğine yol açması, karayolunda görüşün azalmasıyla trafik kazalarına sebep olması, komşu tarlalardaki ürünlere, meyve bahçelerine, ormanlara ve yaban hayatına zarar vermesi de anız yangınlarının olumsuz etkileri arasında sayılır.

[/size]
 
Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

[size=18pt]Toprak Sorunları

Tuzlanma

Tuzlanma, toprakta bitkilerin üreyemeyeceği kadar çok tuzun birikmesine denir. Sodyum, potasyum ve bunların klorürlü ya da sülfatlı bileşikleri toprakta bulunan tuzlardandır. Bunların belli bir düzeyin üzerinde olması durumunda bitki kökleri ozmotik basınç yüksek olduğu için çevresinden su alamaz.

Tuzlu topraklarda bitkinin beslenebileceği su hareketi kısıtlandığı için de bitkiler fizyolojik olarak ölürler. Tuzlanma, diğer toprak canlılarının da topraktan besin almasını zorlaştırır. Özellikle sodyum tuzları, canlı dokularını bozucu ve zehirleyici etkiye sahiptir.

Tuz topraklarda doğal olarak bulunur. Fakat sorun bunların insanlar tarafından artırılmasıdır.

Yanlış sulama teknikleri, tuzlu yeraltı suyunun yükselmesine, böylece tuzun toprağın üst tabakalarına taşınmasına yol açar. Zamanla su buharlaşır ve sulama suyunda bulunan düşük miktarlardaki tuzlar toprakta birikmeye başlar. Bu da yine toprakta tuzlanmaya yol açabilir. Bu nedenle, tuzlanmayı engellemenin en iyi yolu suyu, buharlaşmasına izin vermeden, hemen hemen tümünün toprağa girmesini sağlayacak bir hızda su borularından toprağa damlatmaktır.


[/size]
 
Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

[size=18pt]Toprak Sorunları

Erozyon


Erozyon, toprak aşınımı anlamına gelir. Başlıca nedeni, toprağı koruyan bitki örtüsünün yokolmasıdır. Erozyon, her ne kadar doğal koşullarda da meydana gelebilirse de, günümüzde daha çok insanların doğal kaynakları sömürmesi ve doğal koruyucu olan bitkisel örtüsünü ortadan kaldırması sonucu oluşur. Bunlardan ilkine doğal erozyon, ikincisine ise hızlandırılmış erozyon denir.

Birim zamanda, yeni oluşan toprak miktarı kadar, toprak taşınması varsa bunun için doğal erozyon denir. Toprak taşınması, oluşumdan daha fazlaysa, bu aktif yani hızlandırılmış erozyon olduğunu gösterir. Ülkemizin dörtte üçünde aktif erozyonun sürdüğünü biliyor muydunuz? Aktif erozyon, tarım arazilerinin elden çıkmasına, üretimin azalmasına, insanların fakirleşmesine, bazen de göçlere neden olarak ekonomik ve sosyal boyutlarıyla ülkeye zarar verir.



[/size]
 
Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

[size=18pt]Toprak Sorunları

Iklim Değişikliği

Dünya ' nın iklimi milyonlarca yılda değişim göstermesine karşın, insan aktiviteleri nedeniyle yakın zamanlarda hızlı değişimler olmaya başladı. Şuanda tüm yaşamımızı etkilemeye başlayan bu değişimler, başlangıçta fazlaca önemsenmesede artık dünya gündeminde en üst sırada yerini almış görünüyor.

İklim değişikliğinin bilinen en büyük nedeni kömür ve petrol gibi fosil yakıtlarının yakılması olarak Kabul ediliyor. Bu maddeler, atmosphere karbon dioksit ve diğer gazları salıyorlar. Atmosferde biriken bu gazlar da daha fazla güneş enerjisini atmosferde tutuyor. Buna ‘sera gazı ' etkisi deniyor, ve ‘küresel ısınma ' ya yol açıyor. Küresel ısınma, tüm dünyada sıcaklığın artmasıyla sonuçlanıyor. Bu durum, yağışların değişmesine sebep oluyor. Bunun sonucunda bazı bölgeler daha kuru hale geliyor. Bazı bölgelerse artan nemleşme sonucu, sele karşı daha savunmasız hale geliyor. Aynı zamanda, daha önce stabil olan iklim desenleri, daha çok ekstremleri olan dinamik bir hal alıyor.

Toprak, doğanın hem küresel ısınmadan etkilenen hem de küresel ısınmaya katkısı olan bir parçası. Toprağın, dünyadaki en büyük karbon deposu olduğunu biliyor muydunuz? Temelde, havadaki karbondioksiti bağlayan bitkiler aracılığıyla depolanıyor toprağa. Karbonun toprakta depolanmasının bir diğer yolu da bitkilerin çürümesiyle toprağa doğrudan emilmesi. Ayrıca, ölü yaprak ve hayvanların topraktaki mikroorganizmalarca parçalanmasıyla da toprakta karbon birikmesi gerçekleşiyor.

Karbon toprakta doğal olarak parçalanır ve karbondioksit olarak atmosfere salınır. Fakat, hava sıcaklığı yükseldikçe, bu süreç daha hızlı olur. Bu da, daha fazla gazın üretilerek atmosphere ve sonuçta küresel ısınmaya katılması anlamına gelir. Toprakta metan ve azot gibi zararlı ‘sera ' gazları da üretilir. Özellikle subasmış ve taşkına uğramış topraklar metan üretiminden sorumludur. Bilimadamları şu sıralar, atmosfere kaçan bu gazları, çevreye etkilerini azaltmak için, azaltmanın yeni yollarını geliştiriyorlar.

Sıcaklıklar ve yağış desenlerindeki değişiklikler aynı zamanda toprağın fiziksel yapısına da zarar verir. Özellikle topraktaki besin dengesi için önemli olan organik madde dengesini, dayanıklılığını, tuttuğu su miktarını, ve toprak organizmalarının populasyonunu etkiler. Bu değişiklikler bazı toprakları erozyondan gelebilecek zarara karşı korunaksız bırakır. Ayrıca, erozyon nedeniyle verimli üsttoprağı kaybetmek, hem toprağın içindeki organic maddeyi hem de üzerindeki bitki örtüsünü kaybetmek anlamına gelir. Bu da yine, fazla karbonun atmosfere salınmasına, yani küresel ısınmanın pekiştirilmesine neden olur.[/size]

Tema internet sitesi başta olmak üzere farklı kaynaklardan edinilen bilgiler ile derlenmiştir.
 
Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

Cengiz Aytmatov ' un.. insan-toprak-hayvan ve kırsal temalı mükemmel yazıları, kitapları vardır..

Bunlardan biri aslında TOPRAK konulu değildir.. GÜN OLUR ASRA BEDEL.. sinema filmide olcak galiba..

Burda TÜM sorunlarını çözmüş, mükemmeli yakalamış dünya ötesi canlı ve medeniyetlerden arada bi bahis geçer.. çözemedikleri TEK sorun ve EN büyük sorunları üstü kapalı EROZYON dur yani TOPRAK tır.. arada kaynamış ama ÇOK ince bi ayrıntıdır..

bunun dışında Aytmatov ' un TÜM eserleri inceden arada.. TOPRAK, hayvan, tarım ve kırsal temalıdır.. zaten ORTA ASYAyı ve ordaki günlük yaşamı, hayattan gerçek insanları işlemiştir..

ALLAH rahmet eylesin.. ne zaman bi yere kaçmak isterseniz ısrarla tavsiye ederim..

Hangi eserini bulursanız bulun mutlaka unutulmaz bi tat bırakacak dimağınızda..


not: SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM da rahmetlinin bi eserinden çekilmiştir..
 

Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

Yılmaz, paylaşımın ders niteliğinde bir konu olmuş, emeğin için teşekkürler. Toprakla ilgilenen herkes keşke bu konuyu iyice incelese (ben baştan sona iki kere okudum).
Bu kadar bilgiyi özümseyip hemen bir şeyler söylemek zor ama anladığım kısmıyla bende uyandırdığı düşünceleri de paylaşmak isterim;
Yukarıdaki bilgilerin de bize söylediği gibi insanlar toprağın jeolojik, mineral, kimyasal yapısını neredeyse tamamen anlamış durumdalar, bu bilgilerin ve teknolojik gelişmelerin sonucu olarak; insanlığın tarımla uğraşmaya başladığı günden beri en büyük devrim olan kimyevi gübreler üretildi. Kimyevi gübreler olmasa Dünya nüfusu asla bu kadar çoğalamazdı.
Kimyevi gübre kullanımının oluşturduğu sıkıntılar ortada ve nüfusumuz hızla artmaya devam ediyor, bundan sonra ne olacak, bir sonraki devrim nereden gelecek?
Tarım yöntemlerini tümüyle değiştirmeye gebe çalışmalara baktığımızda bütün oklar şu adamı işaret ediyor gibi: Craig Venter.
Craig Venter insan genomunun haritalanmasının öncülerinden genetik bilimci ve biyolog. Yaptığı birçok ilginç çalışmalar var ve bunlara 'sentetik biyoloji' diyebiliriz.
Bazı çalışmaları şöyle;
Bir asma bitkisinin kökündeki tüm mikro organizma ' nın gen haritasını çıkararak, mikro organizmaların bitkiyle simbiyotik ilişkisinin üzümün ve dolayısıyla üretilen şarabın tadı ve kalitesi üzerindeki etkileri belirlemek.
Bundan bir adım ilerisi;
Hücre çekirdeği alınmış bir bakterinin (ölü) içine tamamen labaratuvarda sentezlenmiş bir çekirdek (dna) yerleştirerek tekrar canlı hale getirmek ki bunun ne anlama geldiği (cansız bir şeyi canlandırmak) çok tartışma götürür bir konu ve bu abi bu konuda hiç mütevazı değil.
Bunun da bir adım ilerisi;
Doğal bir mikro organizmanın dna ' sını çıkarıp yerine yine labaratuvarda sentezlenmiş bir dna yerleştirerek organik maddeleri özümseyip Ethanol (mazotun hammaddesi diyebiliriz buna ya da kısaca yakıt) üreten yapay (doğada bunu yapabilen bir organizma yok) bir bakteriye çevirmesi.
Velhasıl Genetiği değiştirilmiş Mikro organizmalar (GMO). Bizim konumuzda toprak mikrobiyolojisi ve toprak mikro organizmalarının yukarıdaki gibi manüplasyonu hayatımızı derinden etkileyecek sonuçlara gebe gibi görünüyor, biraz fikir jimnastiği ile inanılmaz varyasyonlarda kullanım alanları bulunabilir. Bu konuda dünyada epeyce de yol alınmış/alınıyor.Günlük hayatımızı etkiler nitelikteki sonuçlarını ne zamamn görürüz bilemiyorum ama benim kanaatim çok uzak olmadığı yönünde.
 
Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

bu adamlar çalışıyor Maşallah.
yılardırda Frenk Ali stain filmiyle insanların bilincine yerleştirmek istediği tekrar canlandırma teorisi hep insanların hayaliydi ölümsüzlük kısaca.

Konumuza dönmek gerekirse,ileriye dönük teknoloji ve kimyevi üretimlerde gene ana unsurumuz TOPRAK olmayacakmı.Bir örnekle size basetmek istediğimi açim.

Erkeklerde çocuk doğra bilir ama gene ana üreticisinden aldığı katkıyla ve doktorların günü geldiğinde yapmış oldukları operasyonla.

Anlatmak istediğim Kıt zekamla her ne olursa olsun gene karşımızı muhteşem 3 lü çıkıyor. SU-HAVA-TOPRAK. zuha-*-s
 
Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

Yılmaz eline sağlık, çok güzel konuyu sabitledim, bütün çiftçilerin okuması gerek baştan sona, neyle uğraştığımızı bilmeden uğraşıyoruz her konuda olduğu gibi toprakla da...
 
Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

GDO.. genetiğiyle oynanmış organizmalar.. eski papanın değişiyle 'tanrı olmadan tanrılık yapmaya kalkışmaktır'.. (keşke bizim mahalleden sarıklı sakallı bi cübbeli ahmet hoca gibi biri deseydi.. koşar sırf bu söz için elini öperdim.. ama bizi çelik çomağa kötü alıştırdılar adam gibi, kitabın ortasından konuş(a)mayız..)

aldığı nefesi bile tutamayıp vermek zorunda olan insan.. aslında bişeyin sahibi olmadığınıda, acizliğinide haykırıyo..

zaten ezel ebed kitabı, kelamullah.. alayınız, taptıklarınız, bütün ilahlarınız toplanın gelin '1 sineği değil kanadını bile yapamayacaksınız' diye hodri meydan diyo.. vesselam.


Batı (burdan kasıt tek gözlü nefsi ve şeytanı temsil eden batı düşüncesidir, yoksa batının bi suçu yok) önce parmağını dürtüp insanı kör eder.. sonra vah yavrum gözün kör olmuş.. sana acil bi takma göz üretip satacam hiç merak etme.. hemde vade farksız karta 12 çekim.. insanlık ölmedi ya.. der!

bu insaflı, insanlık için çalıştığını iddia eden batıdır.. diğeri zaten 'vay kör diye' bide alay eder, holivuda malzeme eder filmini çeker üstünden bide para kazanır..


şimdi burdan pay biçip.. bu kadar insan neyle beslenecek.. elimiz mecbur GDO ' ya diyen herife ne kadar güven olur?

ki bu dünyada İLK atom bombasını gözünü kırpmadan kullanmıştır, ki bu sürekli bana gebe kalınsın diye mısır başta tohumları özellikle kısırlaştırmıştır, ki bu afrikalıları deney hayvanı gibi kısır mısırlarla, gıdalarla besleyip.. hem karınları doysun hem nesilleri kurusun demiştir.. demektedir..


Bu adamlarla bal-kaymak bile yenilmez, inşallah günaha girmem ama cennet bile gidilmez.. orayıda tez elden talan eder cehenneme cevirirler zaten..

DÜNYADAKİ TOPLAM GIDA ÜRETİMİ ÇOK RAHAT Bİ ŞEKİLDE TÜM İNSANLARA YETER ZATEN.. mesele gıdanın azlığı değil.. paylaşımı.. çalan çırpan gasp eden batı.. önce yakar sonra yangın tüpü satmaya çalışır sana.. dert mesele bu vesselam!

Onun dışında yok Maltus teorisi.. yok nüfuz geometrik, gıda aritmetik arttığından açından bütün insanlık gebercekmiş.. hepsi batının korku politikası.. yalan dolan..

1 tane mısır ekip 3 koçan.. ve herbirinde binlerce mısır tanesi olan.. bi dünyada.. bi toprakda bırak insanları hayvanlar bile tıka basa doyar.. kimsenin şüphesi olmasın.. hayalimizin ötesinde Rezzak bir ev sahibimiz var:)

Şimdide sahte gıdalar, GDO ile aynı oyun sahnede.. toprağı sentetik kimyasallarla öyle bi komaya sokacaklarki.. hedefledikleri şu.. 'tüm dünya çiftçileri sadece bizden aldıkları şeylerle tarım yapabilsinler'..

Düşüncesi bile adamı hasta eder.. düşün ki toprak bigün kendi haline HİÇ bişe üretemiyo.. sadece dışardan allı-morlu kutularda-çuvallarda satılan bişeyleri atınca bişeyler üretebiliyo!

Gönül gözleri kör olduğundan.. el kadar bebeğin düşünebileceği şu basit ayrıntıyı kaçırıyolar oysa.. böylesine cehennemleşmiş bi dünyada o kadar parayı-serveti ne yapacaz neremize sokacaz! bu ateş bigün bizide yakar demiyolar.. azraille dansa devam!

DÜNYA kimya devleri, aynı zamanda tarım devleri.. tesadüfe bak:) hepi topu 3-5 den firma.. tüm dünyada tekel sayılırlar.. HİÇ ellemeden 10 bin bilmem kaç sene ürün vermiş toprak bi anda en ufak ihtiyacını karşılamadan HİÇ bişe vermemeye başlamış.. vay anasını..

Dediğim gibi.. önce kadının, kadınlığını rahmini yok eder, tahrip eder.. sonra tüp bebek satar bunlar bunlar hemde kampanyalı.. bizde adamlar çalışıyo, neler üretiyolar der geçeriz.. yada taklidini yapabildiğimizde 'bizden de değerli bilimadamları çıkıyo' diye züğürt tesellisi..


Allah ' dan yaradılış, sahteciliğe, yapaylığa meydan okuyo..


Hayırlısı.. Allah bize acısın..
 
  • Beğen
Tepkiler: acemi_
Ynt: Toprak. (Bir Canlı Hakkında Herşey)

Umut, Toprak üzerinden dönen bu büyük tezgahı net bir şekilde açıklamışsın. Bu bilinçte insanlarımızın sayısı ne kadar çok olursa umudumuz da o kadar çok olur diye düşünüyorum.
Japonya bu tezgahın erken farkına varan ülkelerden, çeltik tarımında neredeyse tamamen geleneksel tarıma döndüler. Yinede beli en çok bükülen bizim gibi az gelişmiş, genel bilincin/eğitimin düşük olduğu ülkeler.
Hindistan yangın yeri gibi. Komşusu daha çok ürün aldığı için hibrit tohumlara, ilaçlara yönelen ve borçlanan çiftçiler. Bu ilaçların yalan yanlış kullanılmasıyla zehirlenen hastalanan insanlar/çocuklar. Borçlarını ödeyemeyip daha da borçlanan en sonunda canına kıyan çiftçiler. Bunlar bize tanıdık geldi mi? Biz de bu büyük tezgahın ortasındayız malesef. Burada bir kişiden daha bahsetmek isterim, benim de yaptıklarını, felsefesini gönülden desteklediğim, Hindistan ' da bu durumda ki bir çok kişiye umut olmuş bir kişi; Vandana Shiva. Bu büyük tezgaha karşı bir şeyler yapmaya çalışan bir kadın, neler yapmış nasıl yapmış burada bahsetmek çok uzun sürer ama konuya hassas arkadaşlar internet üzerinden kimdir bir baksın derim.
Son olarak senin yazdıkların üzerine şunu söyleyebilirim Umut;
Monsanto bu yıl içinde BlackWater ' ı satın aldı. Monsanto ' yu çiftçi arkadaşlarımız az çok bilir, GDO lu tohumların %80 ' inin patentini elinde bulunduran uluslar arası bir tarım şirketi. BlackWater ise koroma ve güvenlik hizmetleri veren dünyada bir hükümete bağlı olmayan en büyük silahlı güç. Yönetiminde emekli generaller, CIA direktörleri v.s. v.s. Bildiğimiz ordu bu adamlar. Amerika dışında o kadar çok sabıkası var ki (cinayetler, insan kaçırma) 2011 ' de adını Academi olarak değiştirmek zorunda kaldı ama bilen BlackWater olarak bilir.
Velhasıl kelam bir tarım şirketinin silahlı bir orduya neden ihtiyacı olsun ki?
İşte bu soru hepimizin içini yakar agalar...
 
  • Beğen
Tepkiler: UÖZKAN.77

Benzer Konular