Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)


Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

ofas söylediklerinin bazı yerlerinde haklı olmakla birlikte bir çok söylediğin şeye katılmıyorum
osmanlıda her şey adaletliydi demişsin bir bakmak lazım o dönemlere kaç tane halkın sevdiği eşkiya çıkmış
halkın sevdiği eşkiya ne demek devlet o kadar baskıcı ve adeletsizki adeleti eşkiya dağıtır olmuş bu bir
ikincisine gelirsek çocuklarımızı doğru yetiştirelim demişsin
çok haklısın ama kimse çocuklarına hırsızlık öğretmiyordur
yani kaç kişi çocuğuna telefon açıp çaldığımız paraları iyi sakla derki ben inanmıyorum böyle bir şeye koca ülkede 550 kişi anca çıkar
üçüncü olarak tarla alınca vergiyi düşük ödemek iiçin az miktar gösterilip vergiden çalınıyor diyorsunda devlet devlet olsa çiftçi mazota bu kadar vergi ödermi
şirket sahipleri milyondolarlık vergiler kaçırırken gemicikler vergisiz mazot kullanırken bizim traktörün deposunun 4 te üçü vergiye gidiyor. üstelik emlak vergisinde öyle düşük fiyatlı yer göstermek olmuyor belediyeden evrak alıp gidiyoruz vergi miktarınıda devlet belirliyor yani biz orada da vergi kaçıramıyoruz
son olarakta bir dernek kurmakla hiç bişey yapamazsınız iki nutukla devlet düzelmez diyorsun yani devlette yolunda gitmeyen şeylerin olduğunun sende farkındasın
varsın iki nutuk atınca hiç bişey olmasın şimdide hiç bişey olmuyor zaten değişen bişey olmayacak
ama hiç değilse çiftçinin sesini çiftçi kendisi duyurmuş olacak köylü belkide ilk defa kendini aktif siyasete atacak ve gündemi kendi belirleyecek bunlar bile az şey değil
hatta şimdiye kadar hiçbir şekilde örgütlenememiş sosyal haklar aranırken bile sessiz kalıp aman başımıza bir iş gelmesin deyip köşesine çekilip şehirden gelen müdür yardımcısını bile sırtında gezdiren köylü için kalkıpta devlete hoop demek bile bir devrim sayılır
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

valla abi ben derim devletede hop derim yiyenede...
ne laf nede hokkabazlık..

şanssızlık yerim uzak ..
bu yapılanmayı başlatmak için
gerekli detayları araştıracak ve benimle birlikte
kuruluş aşamalarında öncülük edecek arkadaşlar ..
size diyorum..
ben daha bu konuya Hakkında yazmıyorum..
kuruluş aşamasındaki maddi işlerede varım.
2015 sonunda bi iş bitsin madem...

biz iki gazeteciye bile abuk subuk iki dengesiz laf etsek
zaten tüm kamuoyunda yer yapar...
düşünüyorumda şu benim aklımdan ve kararlı halimden 10 arkadaş çıksa neler olacak şimdiden görüyorum..
cevabı diyeyim..
ya dediğimiz olur ..
yada en az yarımız ölür......
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

YUSUFTUYLUOGLU link=topic=81188.msg964348#msg964348 date=1422636539' Alıntı:
valla abi ben derim devletede hop derim yiyenede...
ne laf nede hokkabazlık..

şanssızlık yerim uzak ..
bu yapılanmayı başlatmak için
gerekli detayları araştıracak ve benimle birlikte
kuruluş aşamalarında öncülük edecek arkadaşlar ..
size diyorum..
ben daha bu konuya Hakkında yazmıyorum..
kuruluş aşamasındaki maddi işlerede varım.
2015 sonunda bi iş bitsin madem...

biz iki gazeteciye bile abuk subuk iki dengesiz laf etsem..
zaten tüm kamuoyunda yer yapar...
düşünüyorumda şu benim aklımdan ve kararlı halimden 10 arkadaş çıksa neler olacak şimdiden görüyorum..
cevabı diyeyim..
ya dediğimiz olur ..
yada en az yarımız ölür......

vur de vuralım kır de kıralım Reis :) plan ne napıyoruz?
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

yusuf..

şimdi sesli düşünüyom..

önce ziraat odaları-damızlık birlikleri-süt kooperatifler vs birlikleri yani yerel en küçük.. il-ilçe bazındaki yerler 'dürüst-çalışkan-bilinçli-girişken' başkanlarca yönetilmeli..

bunların hepsinin ankarada genel merkezi var.. zaten onlarda kendilerine öyle bi başkan seçer..

bakanda binlerce üyesi olan kişileri es geçemez, görmemezlikten gelemez..

ne yazıkki.. bu iş de EN AZ 1 nesil alır :)

bilmiyom yanlışmı düşünüyom.. tabanı düzeltmeden tavanı boyasan ne yazar derim..
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

arkadaşlar biz 700 -800 dönüm yer ekiyoruz.bizim buralarda tabular hep hisseli kendi tarlamız az.destelemelerden yaralanamıyoruz.kendi çift çeker traktörümüz patlamamız balya makinamız var yani çoğu makinalarımız.var.makinaları desteklemelerden yararlanamadık hep kendi imkanlarımızla aldık. yalnız değirmenimiz var değirmende bu tahıların bir kısmını harcıyoruz.ama yinede zarar ediyoruz.bu konuda ne yapılması gerekiyorsa destekliyorum.
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

Konu güzel yerlere gitmiş lakin biraz dağılmış.


Öncelikli hedef, hakkımız olan ama elimizden alınan 6 milyar lira.

Yöntem, yönetime baskı.

Kullanılacak kanal, sosyal medya.

Yöntem basit. ilk mesajdaki yazıyı alıp, üzerinde istediğiniz gibi oynama yapın, istediğiniz ekleyin, istediğiniz çıkartın ve 'paylaşın'

Bu kadar.

Ben muhalif birkaç gazete, tv, ve siteye mail olarak atacağım. Şu an yapabileceğimiz tek şey bu, kalanını yapabilmek için zamanımız yok.

Konu viım konumuz, bizim davamız. Hiç bir şey yapamıyorsanız, en azından bu kadarını yapın ve yazıyı paylaşın. Herkes, kendi sosyal medya hesabından 1 ' er hafta ara ile 3-5 paylaşım yapsa, kıvılcımı çakmış oluruz.

Bu kadar.
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

FatihEFE link=topic=81188.msg964323#msg964323 date=1422630803' Alıntı:
ofas söylediklerinin bazı yerlerinde haklı olmakla birlikte bir çok söylediğin şeye katılmıyorum
osmanlıda her şey adaletliydi demişsin bir bakmak lazım o dönemlere kaç tane halkın sevdiği eşkiya çıkmış
halkın sevdiği eşkiya ne demek devlet o kadar baskıcı ve adeletsizki adeleti eşkiya dağıtır olmuş bu bir
ikincisine gelirsek çocuklarımızı doğru yetiştirelim demişsin
çok haklısın ama kimse çocuklarına hırsızlık öğretmiyordur
yani kaç kişi çocuğuna telefon açıp çaldığımız paraları iyi sakla derki ben inanmıyorum böyle bir şeye koca ülkede 550 kişi anca çıkar
üçüncü olarak tarla alınca vergiyi düşük ödemek iiçin az miktar gösterilip vergiden çalınıyor diyorsunda devlet devlet olsa çiftçi mazota bu kadar vergi ödermi
şirket sahipleri milyondolarlık vergiler kaçırırken gemicikler vergisiz mazot kullanırken bizim traktörün deposunun 4 te üçü vergiye gidiyor. üstelik emlak vergisinde öyle düşük fiyatlı yer göstermek olmuyor belediyeden evrak alıp gidiyoruz vergi miktarınıda devlet belirliyor yani biz orada da vergi kaçıramıyoruz
son olarakta bir dernek kurmakla hiç bişey yapamazsınız iki nutukla devlet düzelmez diyorsun yani devlette yolunda gitmeyen şeylerin olduğunun sende farkındasın
varsın iki nutuk atınca hiç bişey olmasın şimdide hiç bişey olmuyor zaten değişen bişey olmayacak
ama hiç değilse çiftçinin sesini çiftçi kendisi duyurmuş olacak köylü belkide ilk defa kendini aktif siyasete atacak ve gündemi kendi belirleyecek bunlar bile az şey değil
hatta şimdiye kadar hiçbir şekilde örgütlenememiş sosyal haklar aranırken bile sessiz kalıp aman başımıza bir iş gelmesin deyip köşesine çekilip şehirden gelen müdür yardımcısını bile sırtında gezdiren köylü için kalkıpta devlete hoop demek bile bir devrim sayılır

Fatih Bey sırayla cevap vermeye çalışayım. Uzun olabilir ama açıklama yapma ihtiyacı hissettim.

' osmanlıda her şey adaletliydi demişsin ' adalet kelimesini mesajımda bulamadım. Zekat konusuna yaşanmış bir olayı aktarmaya çalıştım.

Osmanlı ' nın pek çok döneminde çeteler oluşmuş. Sizin ' devlet o kadar baskıcı ve adeletsizki adeleti eşkiya dağıtır olmuş ' bu sözünüzden koca devleti çete bile değil eşkiyalar yönetmiş sonucu mu çıkar? Ayrıca Robin Hood ile karıştırmıyorsak hangi eşkiyaların yüz yıllar boyunca ülkede adaleti nasıl tesis ettiğini anlatırsanız aydınlanmış olurum.

' kimse çocuklarına hırsızlık öğretmiyordur ' Öncelikle öğretiyor demediğim gibi hele hele ailenin hırsızlık öğrettiğini ima etmedim. Yok mu derseniz bence evet bizzat ailenin hırsızlık öğrettiğini haberlerde görmüş olabilirsiniz. Çocuklara mülkiyet kavranımı ve başkalarının mülkiyetine saygı göstermeyi öğretmeliyiz. Şöyle düşünebiliriz, köyde evladınıza traktör ile tarla sürmeyi öğretiyoruz. Tarlaya giderken başkalarının arazisini çiğnemekten, tarla sınırına iyice yanaşmaktan hatta hafif hafif kaldırmaktan, meraya sınır isek her seferinde adım adım girmeyi tembihliyorsak bal gibi öğretmeye başlamışız demektir. Unutmayalım meclis kapısının başka kapılardan tek farkı adalet dağıtacaklar içinde, çalacak kişiler içinde sizden bizden daha fazla imkanlarının bulunmasından çok öte değil. Bugün köyün merası yarın komisyon, ihale, humus vs. İstemediğiniz sizi aradığında ' evde yok ' dedirtiyor muyuz? Kızımız isterse kıyafete, gezmeye evet eşimiz aynı şeyi isterse ' ihtiyacın var sanki ' ... tanıdık geliyorsa hırsızlığı, yalanı, adaletsizliği inceden inceden veriyoruz demektir.

Gemicik alana hırsız diyeceğiz, o çalarsa biz niye vergi ödeyeceğiz deyip vergi kaçıracağız. Bu mu doğruluk ve adalet anlayışınız? Sizin ( yaparsınız asla demiyorum ) bu sözünüzün üzerine bazıları ekleme yapıp bende vergi kaçırırım diyor bizde ona hırsızlık diyoruz. Bakın nasılda hırsızlığa geldik ama kimse bize hırsızlık yap demedi değil mi?

Adalet ile yönetilmemek bize her türlü hukuksuzluğu yapmamamıza sebep olamaz olmamalı.

Emlak vergisine gelelim. Kendimden örnek vereceğim. Evimin ve bağımın yanında benim için çok stratejik yerdeki bir arazi satılığa çıktı o an için alacak param olmadığı için başka bir arazim ile değiştim. Verdiğim yer sulanır aldığım yer kıraç. Sulanır yer tam değerinde kıraç yer değerinin 1/4 değerinde gösterilebiliyordu. Ayrıca geçen sene ev alma durumu doğdu. Aldığımız paranın 1/3 değerini çok rahat gösterebiliyordum. İstisnalar kaideyi bozmaz ama bu yazdıklarım vakıa.

Galiba Osmanlı deyince, yönetim hakkında her şey güllük gülistanlık diye düşündüğümü zannettiniz. Her kesin düşüncesine saygım var. Fakat şuan adaleti geçtim hukuku bile göremez durumdayız.

' hiç değilse çiftçinin sesini çiftçi kendisi duyurmuş olacak köylü belkide ilk defa kendini aktif siyasete atacak ve gündemi kendi belirleyecek bunlar bile az şey değil '
Müsaadenizle buna cevabı ben değilde şikayetçi olduğum zihniyeti taşınıdığını düşündüğüm bir çiftçiyi kastederek AyTek2015 ' ten alıntı yaparak geçeyim.

AyTek2015 link=topic=81188.msg964115#msg964115 date=1422567389' Alıntı:
12 senelik karsi kapi komsumuzun abisi bu dönemde iktidar partisinden milletvekili suan kendisi. Ne olur ne olmaz ismini vermeye gerek yok. Suan kendisi bir isadami ile 1450 dönüm tarla aldilar, 500 dönümde meyve bahcesi kurdular 2-3 ay önce. 500 baslik süt inegi isletmeciligi kuruyorlar insaat asamasinda ipard dan yararlandilar.

4-5 günce önce kardesinin evine geldigi zaman 2-3 saatlik bir muhabbetimiz oldu. Ilk sorum su oldu kendisine:
Sayin vekilim ciftci para kazanamiyor, her gecen sene dahada kötü oluyor derken siz neden bu kadar yatirim yapip ciftlik kuruyorsunuz?
Gülerek cevap verdi kendisi.

' şimdiye kadar hiçbir şekilde örgütlenememiş ' derken çiftçiyi kastetmiyorsunuz galiba. Zira çiftçinin sivil toplum örgütü var. Ziraat Odası ama biz ondan da şikayetçiyiz. Demek ki bir koltuk, üç-beş kişilik masa ve bir oda ile işler düzelmiyormuş. Düşünce, bakış açısı aynı olduktan sonra bir değil yüz oda kursanızda olacağı bilmek için kahin olmaya gerek yok. Kartel kurarlar keyiflerine bakarlar.

STK karşıtı falan değilim ama tek çözümün bu olmadığına inanıyorum.

Sırtta gezen memuru şikayet etmeye kalmadan görevden aldılar. Sırta çıkan kadar çıkartan da çıkartmazsa ' işi olmaz ' durumuna getiren de sorumlu.

Sonuç olarak hala aynı görüşte olmaya biliriz. Saygı duyarım hala.

sebazios link=topic=81188.msg964382#msg964382 date=1422638887' Alıntı:
Konu bizim konumuz, bizim davamız.

Konuyu ben dağıtmış yada en azından desteklemiş olabilirim. Kusura bakma.

Bir davamın olduğunu düşünüyorum. Elbette içinde buda var. Elimden geleni dün olduğu gibi yarında yaparak çizgimi korumaya çalışacağım. Sayılara takılmıyoruz tek kalsak ta doğru yerde olmak önemli ;)
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

yalnız iş oran olunca şuda var..

1999 ' da GSMH büyük ihtimalle bugünün 10 ' da 1 ' idir.. (bakmadım tahmini).

GSMH sürekli büyüyünce orana değil bide MUTLAK_GERÇEK rakama bakmak lazım.. neyse.

sonuçta devlet kendi en az %1 ' ini tarıma vercem demiş ve vermemiş.. neresinden bakarsan bak.. haksızlık!
 

Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

Verilen bilgiye göre 1999 yılında verilen desteğin toplamı 16.1 milyar dolar düzeyinde. O yıllarda çiftçilik yapanlar destekleme konusunda bilgi verebilir
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

şimdi 1999-2001 dönemi krizlerini yaşadık.. o dönemde IMF ' den gelecek 1 milyar dolara 1 milyar takla atıldığı günleri gözümüzle gördük..

HİÇ bakmadan diyim 16 milyar doları çiftçiye vermemiştir devlet:) verdim diyosa külliyen yalan.. vermiş gibi yapmıştır:)

acaba 2014 rakamı mutlak destek tutarı ne kadar? oran değil..

*****

2015-10,1 MİLYAR TL diyo..

http://www.tarimdunyasi.net/?p=3978

Özetle, Hükümetin 2015 Programı kapsamında tarım sektörüne gelecek yıl toplamda 10 milyar 141 milyon lira destek verilmesi öngörülüyor. Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, Türkiye’de tarıma verilen destekler azımsanacak bir destek değil. Fakat, çok dağınık, hedefi, amacı olmayan bir destekleme politikası var. Bu nedenle desteği veren devlet de desteği alan üretici de memnun değil. Çünkü tarım destekleri bir amaç bir hedef doğrultusunda verilmiyor. Tarımsal desteklemeye ayrılan bütçe yani 10.1 milyar lira dağıtılıyor. Verilen desteğin tarımsal üretime, verimliliğe,kaliteye katkısı hesaplanmıyor. Destek verilmiyor, para dağıtılıyor. Böyle olunca desteklerin tarımsal üretimi yönlendirmesi, üretimi planlaması mümkün olmuyor.
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

ofas bey bende size karşı saygısızlık etmek istemedim istemem de
' ' Sultan Selim ' i Yavuz yapan, Sultan Süleyman ' ı Kanuni yapan sadece kişisel özellikleri değil. Halkıda onun gibiydi.
Mustafa Kemal ' i Başkomutan yapanda aynı düşüncedeki kalbi vatan millet aşkıyla atan fedakar insanlardı. ' '
demenizin üzerine ahhh nerde o eski insanlar efendim eskiden şöyleymiş böyleymiş diyen ütopik bir eski zamanlar yaratıp kendini kandıran insanlara karşı söyledim her devirde insan aynı insandır iyilikte yapar kötülükte
eşkiyadan kastım ise efelerdir malum osmanlı paşaları efeleri eşkiya olarak görür lakin osmanlının başına musallat olmuş paşalar beyler mütesellimler halkı ağır vergiler getirirken ayanları vergiden istisna tuttukları zamanlar olmuştur
yani robin hood değil öz yerli çakırcalı kozanoğlu ve kurtutuluş savaşındaki yörük ali efe gibi
gerçi siz ütopik osmanlıcı olmadığınızı belirtmişsiniz
gelelim takıldığınız diğer hırsızlığı öğretme mevzusuna dikkat ederseniz orada söylediklerimle anlatmak istediğim şeyler birbirinden farklı anahtar kelimeler ' ' 550, telefon vee çaldıklarını örtpas etmektir ' ' yani orada bişey anlatmadım bir şey ima ettim ama bunu açıklamak zorunda bıraktığınız için size sitem etmeliyim
ayrıca AyTek2015 in söylediklerinde oradaki adamla aynı zihniyeti taşıdığı sonucuna varmadım ben aksine onların oyununu deşifre ettiği için çiftçiye istihbarat sağlayarak yardım ettiğini düşündüm.
onlar çalıyor biz çalmışız çok mu gibi bir şeyde söylemedim ama bir atasözü derki ön tekerlek nereye giderse arka tekerlekde oraya gider yada imamın osurduğu durumda cemaatte abdesti sorgulamak doğrumudur
sizin anlattıklarınızdan anladığım kadarı ile hayatta bazı önemli tecrübeleriniz var ve size karşı olan saygım daha da büyüdü eminimki tanışsak çok da iyi anlaşırız
emlak değerini düşük göstermek bir kaç yıl öncesine kadar mümkündü sanırım ama artık belediyeden emlak beyanı almanız gerekiyor ama burada kaçırılan vergi çok küçük bir miktardır benim demek istediğim bu
eğer devlet aşırı vergi ile üreticinin belini kırıyorsa yolsuzluğun yol olması bunun tabii sonucudur ben bunu demek istedim yoksa yapılanın doğru olduğunu düşünmüyorum elbette
meraların sürülmesi ormana sıınır arazilerin genişletilmesinde de aynı durum geçerlidir
devlet çiftçilerin tarım arazilerini imara açar duble yol yapar veya çeşitli ihaleler ile kamulaştırırsa geçimini tarımdan sağlayan birinin devlet arazilerini çalması yine bunun tabii bir sonucudur doğru değildir ama onada başka yol bırakılmamıştır
yani kabahatin büyüğü kimde en çok kime kızalım
elbette ormanı açan merayı süren çiftçiyede kızacağız ama onu o hırsızlığa itene de kızmamız lazım
evet çiftçinin örgütü olan ziraat odası var ama görüldüğü üzere ihtiyaçları karşılamıyor ve gördüğünüz üzere insanlar orada kendilerini örgütlü bile hissetmiyorlar ayrıca şimdiye kadar hiçbir şekilde örgütlenememiş derken gerçek anlamda bir örgütlülükten bahsetmiştim yani ülkemizin 1923 ten 2015 e kadar olan tarihinde çiftçiler ne zaman haklarını aramak için bir eylem yapmışlar bölgesel olanları kastetmiyorum yani bir köyün yanına çöplük yapıldı diye o köylünün belediye önüne gitmesi yada bir çiftçinin domatesi satamayınca götürüp hükümet konağıının önüne dökmesi değil bahsettiğim türkiyenin her yerinde gidilmesi o belediyelere hükümet konaklarına
insanların sendikal haklarını aradıkları 60 80 arası dönemde bile köylümüz etliye sütlüye karışmamış hiç bir sosyal hak iddia etmemiş ve neticesinde kazanamamıştır çünkü hak verilmez alınır
ayrıca sırta çıkan memur bir semboldür ve çok önemli bir semboldür o memuru görevden alsalarda onun gibi niceleri sırta alınacak adam olduğunu düşünür ve o köylüler gibi nice köylüde sırta almaya hazırdır bu anlayışıda yıkmamız gereklidir ve elzemdir.
karşılıklı olarak saygıyı koruduğumuz sürece sizin örgütlenmemizin işe yaramayacağını düşünmenizle benim sizin durduğunuz yerde tek başına durmanızın işe yaramayacağını düşünmem iki taraf içinde sorun değil diye düşünüyorum(bu cümleden de ne yani doğru bildiklerimden vazmı geçeyim yanlız kalmamak için yanlışlara mı gideyim sonucunu çıkarmayın lütfen ne demek istediğimi anladığınızı düşünüyorum)
son olarakta adeletsizlik var diye hukuksuzluk mu yapacağız demişsiniz
adeletin olmadığı yerde berekette olmaz
adelet yok da hukuk var mı
bakın işte yılmaz bey işin gerçek hukuğunu bulmuş ve çiftçiye verilmesi gereken desteklemenin verilmediğini verilenin ise bir cömertlik bir ihsanmış gibi kabul edilip alkış bekleyen bir zihniyete karşı yapılan hukuksuzluk legaldir ve doğal bir haktır
dönüme verilen 10 lira destek biz o 1 dönümü en az 2 defa işliyoruz bir ekip bir biçiyoruz yaktığımız mazot 50 lira vergisi 35 lira
bu şekilde düşünecek olursak 10 yılda 1 alabildiği bir araziden kaçırdığı 50 60 lira vergiyi çalmış bile sayılmaz
doğru diyemiyorum ama yanlış demeye de gönlüm razı değil ofas bey
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

UÖZKAN.77 link=topic=81188.msg964442#msg964442 date=1422644642' Alıntı:
yalnız iş oran olunca şuda var..

1999 ' da GSMH büyük ihtimalle bugünün 10 ' da 1 ' idir.. (bakmadım tahmini).

GSMH sürekli büyüyünce orana değil bide MUTLAK_GERÇEK rakama bakmak lazım.. neyse.

sonuçta devlet kendi en az %1 ' ini tarıma vercem demiş ve vermemiş.. neresinden bakarsan bak.. haksızlık!


UÖZKAN.77 link=topic=81188.msg964451#msg964451 date=1422645229' Alıntı:
şimdi 1999-2001 dönemi krizlerini yaşadık.. o dönemde IMF ' den gelecek 1 milyar dolara 1 milyar takla atıldığı günleri gözümüzle gördük..

HİÇ bakmadan diyim 16 milyar doları çiftçiye vermemiştir devlet:) verdim diyosa külliyen yalan.. vermiş gibi yapmıştır:)

acaba 2014 rakamı mutlak destek tutarı ne kadar? oran değil..

*****

2015-10,1 MİLYAR TL diyo..

http://www.tarimdunyasi.net/?p=3978

Özetle, Hükümetin 2015 Programı kapsamında tarım sektörüne gelecek yıl toplamda 10 milyar 141 milyon lira destek verilmesi öngörülüyor. Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, Türkiye’de tarıma verilen destekler azımsanacak bir destek değil. Fakat, çok dağınık, hedefi, amacı olmayan bir destekleme politikası var. Bu nedenle desteği veren devlet de desteği alan üretici de memnun değil. Çünkü tarım destekleri bir amaç bir hedef doğrultusunda verilmiyor. Tarımsal desteklemeye ayrılan bütçe yani 10.1 milyar lira dağıtılıyor. Verilen desteğin tarımsal üretime, verimliliğe,kaliteye katkısı hesaplanmıyor. Destek verilmiyor, para dağıtılıyor. Böyle olunca desteklerin tarımsal üretimi yönlendirmesi, üretimi planlaması mümkün olmuyor.


valla dostum
gerek şahsına gerek fikirlerine saygım sonsuz fakat bu alıntı yaptıgım iki msjda söyeldiklerin biraz şuanki hükümeti savunma psikolojisi olmuş
rakamlarla çok oynamaya gerek yok herşey ortada dogma büüyme çiftçiyim sadece lsians ve yüksek lisans dönemi kışları çiftçilik yapamadım yani nerdeyse hep içindeyim bu işin
ve amerika ıragı vuruken başımızda özal varken biz aman bomba atılacak diye gaz maskesi falan bulundururken evimizde sıgınak vs muhabbeti yaparken 8-10 kişi 1 odada yatarkenki günlerimizi hatırlıyorum
neler gördüm neler
ayrıca madem 2001 krizi dedin ben de açık sözlü oldugm için birşey söylemek istiyorum
2001 krizi ülkeyi halkımızın çogunu dogrudan yada dolaylı olarak vurmuştur ülke oalrak belki çok zarar etmişizdir bunlara katılırım
ama
hesabını kitabını düzgün yapan ülkemiz çiftçisi 2001 krizinden enaz etkilenen kesimdir ( babamda çok fazla etkilenmemişti )
tabi işini bilmeyen hesap kitap yapmayan tembel borçla yaşamaya alışmış kesim o dönemde borcunu iki misline çıkardı oda onların hatası
şahsen o günleri iyi hatirlarım unuttuklarımıda netten ve kitaplardan falan buluyorum

kaldıki 2002den günümüze kadar olan zaman dilimi 2001den çok iyi olsaydı yada bu dönemde yani 2002-2015 arası hiç kriz veya olumsuzluk olmadıysa mantıken bizlerin gelişmesi kalkınması tabiri caizse hepimizin zengin olaması gerekirdi ama malesef resmen keseden yiyoruz

malesef teget falan geçmiyor 21. yüzyılın krizleri

28 şubat darbesi ve 2001 krizi
bu iki muhabbet resmen 2002den buyana bizi yöneten hükümetin aglama duvarıdır

dün kvp yi izlemeyen arkadaşlar açıp netten izleyin yada izleyen arkadaşlar tekrar izleyin bakalım dikkatinizi çeken birşey oldumu olacakmı :)
önümüz 21 mart
önümüz haziran seçimleri
bunlarda ipuçlarım olsun
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

FatihEFE link=topic=81188.msg964518#msg964518 date=1422648220' Alıntı:
ofas bey bende size karşı saygısızlık etmek istemedim istemem de
' ' Sultan Selim ' i Yavuz yapan, Sultan Süleyman ' ı Kanuni yapan sadece kişisel özellikleri değil. Halkıda onun gibiydi.
Mustafa Kemal ' i Başkomutan yapanda aynı düşüncedeki kalbi vatan millet aşkıyla atan fedakar insanlardı. ' '
demenizin üzerine ahhh nerde o eski insanlar efendim eskiden şöyleymiş böyleymiş diyen ütopik bir eski zamanlar yaratıp kendini kandıran insanlara karşı söyledim her devirde insan aynı insandır iyilikte yapar kötülükte
eşkiyadan kastım ise efelerdir malum osmanlı paşaları efeleri eşkiya olarak görür lakin osmanlının başına musallat olmuş paşalar beyler mütesellimler halkı ağır vergiler getirirken ayanları vergiden istisna tuttukları zamanlar olmuştur
yani robin hood değil öz yerli çakırcalı kozanoğlu ve kurtutuluş savaşındaki yörük ali efe gibi
gerçi siz ütopik osmanlıcı olmadığınızı belirtmişsiniz
gelelim takıldığınız diğer hırsızlığı öğretme mevzusuna dikkat ederseniz orada söylediklerimle anlatmak istediğim şeyler birbirinden farklı anahtar kelimeler ' ' 550, telefon vee çaldıklarını örtpas etmektir ' ' yani orada bişey anlatmadım bir şey ima ettim ama bunu açıklamak zorunda bıraktığınız için size sitem etmeliyim
ayrıca AyTek2015 in söylediklerinde oradaki adamla aynı zihniyeti taşıdığı sonucuna varmadım ben aksine onların oyununu deşifre ettiği için çiftçiye istihbarat sağlayarak yardım ettiğini düşündüm.
onlar çalıyor biz çalmışız çok mu gibi bir şeyde söylemedim ama bir atasözü derki ön tekerlek nereye giderse arka tekerlekde oraya gider yada imamın osurduğu durumda cemaatte abdesti sorgulamak doğrumudur
sizin anlattıklarınızdan anladığım kadarı ile hayatta bazı önemli tecrübeleriniz var ve size karşı olan saygım daha da büyüdü eminimki tanışsak çok da iyi anlaşırız
emlak değerini düşük göstermek bir kaç yıl öncesine kadar mümkündü sanırım ama artık belediyeden emlak beyanı almanız gerekiyor ama burada kaçırılan vergi çok küçük bir miktardır benim demek istediğim bu
eğer devlet aşırı vergi ile üreticinin belini kırıyorsa yolsuzluğun yol olması bunun tabii sonucudur ben bunu demek istedim yoksa yapılanın doğru olduğunu düşünmüyorum elbette
meraların sürülmesi ormana sıınır arazilerin genişletilmesinde de aynı durum geçerlidir
devlet çiftçilerin tarım arazilerini imara açar duble yol yapar veya çeşitli ihaleler ile kamulaştırırsa geçimini tarımdan sağlayan birinin devlet arazilerini çalması yine bunun tabii bir sonucudur doğru değildir ama onada başka yol bırakılmamıştır
yani kabahatin büyüğü kimde en çok kime kızalım
elbette ormanı açan merayı süren çiftçiyede kızacağız ama onu o hırsızlığa itene de kızmamız lazım
evet çiftçinin örgütü olan ziraat odası var ama görüldüğü üzere ihtiyaçları karşılamıyor ve gördüğünüz üzere insanlar orada kendilerini örgütlü bile hissetmiyorlar ayrıca şimdiye kadar hiçbir şekilde örgütlenememiş derken gerçek anlamda bir örgütlülükten bahsetmiştim yani ülkemizin 1923 ten 2015 e kadar olan tarihinde çiftçiler ne zaman haklarını aramak için bir eylem yapmışlar bölgesel olanları kastetmiyorum yani bir köyün yanına çöplük yapıldı diye o köylünün belediye önüne gitmesi yada bir çiftçinin domatesi satamayınca götürüp hükümet konağıının önüne dökmesi değil bahsettiğim türkiyenin her yerinde gidilmesi o belediyelere hükümet konaklarına
insanların sendikal haklarını aradıkları 60 80 arası dönemde bile köylümüz etliye sütlüye karışmamış hiç bir sosyal hak iddia etmemiş ve neticesinde kazanamamıştır çünkü hak verilmez alınır
ayrıca sırta çıkan memur bir semboldür ve çok önemli bir semboldür o memuru görevden alsalarda onun gibi niceleri sırta alınacak adam olduğunu düşünür ve o köylüler gibi nice köylüde sırta almaya hazırdır bu anlayışıda yıkmamız gereklidir ve elzemdir.
karşılıklı olarak saygıyı koruduğumuz sürece sizin örgütlenmemizin işe yaramayacağını düşünmenizle benim sizin durduğunuz yerde tek başına durmanızın işe yaramayacağını düşünmem iki taraf içinde sorun değil diye düşünüyorum(bu cümleden de ne yani doğru bildiklerimden vazmı geçeyim yanlız kalmamak için yanlışlara mı gideyim sonucunu çıkarmayın lütfen ne demek istediğimi anladığınızı düşünüyorum)
son olarakta adeletsizlik var diye hukuksuzluk mu yapacağız demişsiniz
adeletin olmadığı yerde berekette olmaz
adelet yok da hukuk var mı
bakın işte yılmaz bey işin gerçek hukuğunu bulmuş ve çiftçiye verilmesi gereken desteklemenin verilmediğini verilenin ise bir cömertlik bir ihsanmış gibi kabul edilip alkış bekleyen bir zihniyete karşı yapılan hukuksuzluk legaldir ve doğal bir haktır
dönüme verilen 10 lira destek biz o 1 dönümü en az 2 defa işliyoruz bir ekip bir biçiyoruz yaktığımız mazot 50 lira vergisi 35 lira
bu şekilde düşünecek olursak 10 yılda 1 alabildiği bir araziden kaçırdığı 50 60 lira vergiyi çalmış bile sayılmaz
doğru diyemiyorum ama yanlış demeye de gönlüm razı değil ofas bey

( Sadece alıntıya bakarak yazıyorum )
Saygısızlık gibi bir şey söz konusu değil.
İnsan değişen, gelişen bir varlık. Aynı zamanda her an hataya elbette düşebilir. ( peygamberleri ayrı tutuyoruz tabii ki) Bu insanın fıtratında var. Sorgusuz sualsiz taparcasına olan kemalizmede, Osmanlı ' cılığada karşıyım. Hem beşer şaşar diyeceğiz hem kusursuz diyeceğiz. Elbette Yavuz ' un, Fatih ' in, Atatürk ' ünde hataları vardır. Ama benim düşüncem bu tür insanlara düz mantıkla bakmakta yanlış yani Yavuz ' a göre hata bize göre yada günümüzdekilere göre biraz abartayım inkılap bile sayılabilir. Örneğin Atatürk ' ün alkol kullanması, dine mesafeli olduğu vs şeyler anlatılır ve eleştirilir. Bu tür konular onun şahsı ile alakalı beni ilgilendirmez. Varsa günahı beni bağlamazken sadece ülkesine hizmet etmiş bu kişi için ancak üzülürüm, kızmam. Böyle düşünürken pire için yorgan yakacak değilim elbette. İyi yönlerini örnek alır, olumsuzlukları ders notu diye alırım. Mim Kemal ÖKE ' nin bir sözü, tarih ( olumsuzluklar kastedilerek ) aptallar için tekerrürden ibarettir.

Dönemin meşhur lafı hırsızlığa bir daha döneyim. Şahsen ön teker nereden giderse arka tekerde oradan gidere karşıyım. Bunun için diyemem belki ama kimin atasıdır bilmemde bizim atalarımıza ait olmayan atasözlerine göre hareket edecek değilim/z. Neden mi? Kim nederse desin. Öyle veya böyle seçtik ( genel manada ) yönetiliyoruz. Layık olduğumuza göre yönetileceğimizi peygamberimiz söylemiş yüzyıllar önce.

İnsan bir yerlere ( vekil, bakan, müdür, muhtar vs ) gelince değişmiyor. Değişen imkanları karakteri nasılsa koltuğunun gücünüde yine bu yönde kullanıyor. Israr ediyorum, net söylüyorum, bugün çalan kişi vicdanına ne diyorsa ( onlarda da var ama sağlıklı çalışmıyor ) hangi bahane, gerekçe sunuyorsa dünde benzer gerekçelerle kendi çapında yolsuz işlere giriyor, girmenin yolunu arıyordu. Umarım bu sefer anlatabilmişimdir. Bir şey ya doğrudur yada yanlış. Acizane düşüncem mazeret kendi kusurlarımızı örtmede kullandığımız bir kılıftır. Yapılacak şey varsa yapılır, yapılmayacaksa yapılmaz gerisi zaaflarımızdan ( para, makam, itibar, beğenilme düşkünlüğü veya tembellikten vs ) kaynaklanır.

' Hak verilmez alınır ' sendikal bir ruha sahip olduğunuzun göstergesi :)
Sırta binme mevzusu bu olayda gerçek anlamında gördük sadece mecazi anlamı her an şahit olduğumuz bir durum.

STK konusunda yanlış anlaşılma ihtimali aklıma gelmişti. Yazmıştım ama tekrar edeyim bakış açımız değişmeden bir şeyler değişmez düşüncesindeyim. STK çok etkin bir öge kesinlikle olması taraftarıyım ama sihirli değnek değil. Dikkatinizi çekmek isterim, STK ' nın var oluş gayesi ekseninde düşünceye sahip değilsek, ama öyle ama böyle bir şekilde yeri geldiğinde STK ' yıda rayından çıkartabiliriz demek istiyorum. Karışık anlattım ama anladığınızı umut ediyorum. Bu sebeple öncelik bakış açımız ama hemen arkasından örgütlenmek anlatmak istediğim. Bundan önceki mesajlarımda STK olmaz tarzı şeyler yazdığımız farkındayım. Yazdıklarımda tezatlık yok. Ama açıklarsam yanlış anlaşılma ihtimalim %100.

Birbirimizin karşı tarafında durduğumuzu düşünmüyorum hedef aynı yol farklı diyelim.

Hala aynısını diyorum bize yanlışlık yapılması bizim çizgimizi değiştirmemize mazeret olamaz. Ne olmalı onu söyliyeyim. Adaleti dağıtacak yere ben gelemiyorsam düşüncemin gelmesi için çalışırım. Şahsen hele hele son zamanlarda ihtiyaca binaen daha fazla bu yönde emek sarf ettiğimi düşünüyorum. Tek de değilim zaten. Teklikten kastım Don Kişotluk değil. Acizane çizgime sadık kalmaya verdiğim önemi anlatmaya yönelikti.

Son paragrafınızda Yılmaz Bey hukuksuzluğu tespit etmiş. Hakkımız verilmemiş, verilen kısmi hakkıda ihsan gibi sunmuşlar, bu sebeple bizler tarafından yapılacak hukuksuzluk haktır ve legaldir......... hal böyleyken on yılda bir aldığı tarlanın vergisinden 50-60 tl kaçırsa buna çalmış bile sayılmaz
doğru diyemiyorum ama yanlış demeye de gönlüm razı değil demiş istemişsiniz özetle galiba.

Yapılacak hukuksuzluk dediğiniz gibi hak ve legal ise vergi kaçağına neden net bir şekilde doğru diyemiyorsunuz? Neden net bir şekilde yanlış demeye gönlünüz razı olmuyor. Paragrafın başındaki netlik sonunda yok gibi geldi bana.

Size bir şey diyemem ama ben buna tamamen karşıyım. O zaman hakkının yendiğini düşünen herkes hakkını hukuken değilde zorla, kaçak yollarla alsın. Osmanlı ' daki çetelere özleme kadar gider bu konu.

Konu dağılmaması için çok önemli bir yanlış anlaşılma olmadıkça buradan cevap yazmayı düşünmüyorum. Özelden gerekirse yazarım.

Not : Aynı düşünmek zorunda değiliz. Yazdıklarımdan hareketle kızdığımı düşünmeyin lütfen.
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

Imam osurursa, cemaat sıçar. Doğrudur yada değildir, önemli yok. Bu böyledir. Insanın yaradılışından gelen zaafiyetlerinden kaynaklanır ve binlerce yıldır değiştirilememiştir.

Gel gelelim bizim çiftçimiz kanaatkardır. Bazı zümreler, 'sosyal yardımlaşma ve dayanışma'ların kapısını yumruklayarak, 'makarna, bulgur, kömür ve beyaz eşyasını' alır ama bizim çiftçimiz yapmaz.

Gerekirse temel ihtiyaçlarından (çocuğunun kursağından, sofradaki ekmeğinden) kısar, yine de el açmaz.

Lakin onun da patlama noktasına az kaldı.


***


Umut Abi, 1999 ' da verilen destek şu ankinden kat be kat fazla idi eminim. (Ki 16 milyar dolar denmiş zaten. Bu şu anın parası ile kaba taslak 36-38 milyar lira yapar)

Neden mi eminim?

- son tarlamızı 2000 yılında aldık. O tarihten sonra arazi alamadık.
- 2001 krizi bizi zerre etkilemedi, keza o yıl traktör aldık.
- 2002 tarihe kadar hep genişlemeye çalışırken, o tarihten sonra ayakta kalmaya, 2007 ' den sonra da yok olmamak için çalışmaya başladık. Bildiğin 2. Viyana kuşatması gibidir şu anki hükümetin iş başına gelmesi.

Hep derim. Ekonomik durumu anlamanın en kolay yolu, cebine ve çevrene bakmaktır.

2001 yılında Şarköy ' ün altına üstüne getirsen, kaçak sigara yada tütün (bildiğin kilo ile satılan tütün) bulamazdın. Çünkü satılan yer yoktu.

Şu an Şarköy ' de 4 tane tütün, 2 tane de kaçak sigara satan aleni 'dükkan' var. Seyyahları bilmiyorum ama hepsi birlikte 10 ' u geçer.

Parası olan adam, gidip tütün almaz..

Parası olan adam gidip kaçak sigara almaz..

Birkaç yandaş dışında parası olan adam da kalmadı zaten..

***

Dün yazılmış bir yazıdan alıntıdır:

'Devlet dediysek bu devlet bizler gibilerin devleti değil. Ben kendi adıma işgal altındaki bir sömürgenin yerlisi gibi hissediyorum artık kendimi.

Mahkeme, polis, maliye vs topyekün beni yoksullaştırıp, dünya görüşümün hiç uyuşmadığı bir zümreye aktarıyor benden çaldıklarını.

Fikrimin sorulmasını geçtim fikrimi ifade etmeme dahi izin verilmiyor.'
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

sebazios link=topic=81188.msg964653#msg964653 date=1422669626' Alıntı:
Imam osurursa, cemaat sıçar. Doğrudur yada değildir, önemli yok. Bu böyledir. Insanın yaradılışından gelen zaafiyetlerinden kaynaklanır ve binlerce yıldır değiştirilememiştir.

Gel gelelim bizim çiftçimiz kanaatkardır. Bazı zümreler, 'sosyal yardımlaşma ve dayanışma'ların kapısını yumruklayarak, 'makarna, bulgur, kömür ve beyaz eşyasını' alır ama bizim çiftçimiz yapmaz.

Gerekirse temel ihtiyaçlarından (çocuğunun kursağından, sofradaki ekmeğinden) kısar, yine de el açmaz.

Lakin onun da patlama noktasına az kaldı.


***


Umut Abi, 1999 ' da verilen destek şu ankinden kat be kat fazla idi eminim. (Ki 16 milyar dolar denmiş zaten. Bu şu anın parası ile kaba taslak 36-38 milyar lira yapar)

Neden mi eminim?

- son tarlamızı 2000 yılında aldık. O tarihten sonra arazi alamadık.
- 2001 krizi bizi zerre etkilemedi, keza o yıl traktör aldık.
- 2002 tarihe kadar hep genişlemeye çalışırken, o tarihten sonra ayakta kalmaya, 2007 ' den sonra da yok olmamak için çalışmaya başladık. Bildiğin 2. Viyana kuşatması gibidir şu anki hükümetin iş başına gelmesi.

Hep derim. Ekonomik durumu anlamanın en kolay yolu, cebine ve çevrene bakmaktır.

2001 yılında Şarköy ' ün altına üstüne getirsen, kaçak sigara yada tütün (bildiğin kilo ile satılan tütün) bulamazdın. Çünkü satılan yer yoktu.

Şu an Şarköy ' de 4 tane tütün, 2 tane de kaçak sigara satan aleni 'dükkan' var. Seyyahları bilmiyorum ama hepsi birlikte 10 ' u geçer.

Parası olan adam, gidip tütün almaz..

Parası olan adam gidip kaçak sigara almaz..

Birkaç yandaş dışında parası olan adam da kalmadı zaten..

***

Dün yazılmış bir yazıdan alıntıdır:

'Devlet dediysek bu devlet bizler gibilerin devleti değil. Ben kendi adıma işgal altındaki bir sömürgenin yerlisi gibi hissediyorum artık kendimi.

Mahkeme, polis, maliye vs topyekün beni yoksullaştırıp, dünya görüşümün hiç uyuşmadığı bir zümreye aktarıyor benden çaldıklarını.

Fikrimin sorulmasını geçtim fikrimi ifade etmeme dahi izin verilmiyor.'

şiir yazıyorsun mübarek
tütünümü sardım ateşledim yazıyorum msjımı şimdi :)
sigara 3-4 lira oslaydı sigaramı yakardım :)
en ucuz tekel sigarasının nın ikibuçuk paketi 15-16 lira :)
degermi degmez
nasılsa oda öldürüyor buda öldürüyor
sigara geçmişim
2004 marlbora
2005 winston
2006 winston
2007 lark
2008 lark
2009 lark
2010 tekel 2000
2011-2012-2013-2014 evde tütün arazide tekel 2000le tütün karışık
2015 hedefim dut yapragı :)
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

YAVUZ_13 link=topic=81188.msg964555#msg964555 date=1422651323' Alıntı:
valla dostum
gerek şahsına gerek fikirlerine saygım sonsuz fakat bu alıntı yaptıgım iki msjda söyeldiklerin biraz şuanki hükümeti savunma psikolojisi olmuş
rakamlarla çok oynamaya gerek yok herşey ortada dogma büüyme çiftçiyim sadece lsians ve yüksek lisans dönemi kışları çiftçilik yapamadım yani nerdeyse hep içindeyim bu işin
ve amerika ıragı vuruken başımızda özal varken biz aman bomba atılacak diye gaz maskesi falan bulundururken evimizde sıgınak vs muhabbeti yaparken 8-10 kişi 1 odada yatarkenki günlerimizi hatırlıyorum
neler gördüm neler
ayrıca madem 2001 krizi dedin ben de açık sözlü oldugm için birşey söylemek istiyorum
2001 krizi ülkeyi halkımızın çogunu dogrudan yada dolaylı olarak vurmuştur ülke oalrak belki çok zarar etmişizdir bunlara katılırım
ama
hesabını kitabını düzgün yapan ülkemiz çiftçisi 2001 krizinden enaz etkilenen kesimdir ( babamda çok fazla etkilenmemişti )
tabi işini bilmeyen hesap kitap yapmayan tembel borçla yaşamaya alışmış kesim o dönemde borcunu iki misline çıkardı oda onların hatası
şahsen o günleri iyi hatirlarım unuttuklarımıda netten ve kitaplardan falan buluyorum

kaldıki 2002den günümüze kadar olan zaman dilimi 2001den çok iyi olsaydı yada bu dönemde yani 2002-2015 arası hiç kriz veya olumsuzluk olmadıysa mantıken bizlerin gelişmesi kalkınması tabiri caizse hepimizin zengin olaması gerekirdi ama malesef resmen keseden yiyoruz

malesef teget falan geçmiyor 21. yüzyılın krizleri

28 şubat darbesi ve 2001 krizi
bu iki muhabbet resmen 2002den buyana bizi yöneten hükümetin aglama duvarıdır

dün kvp yi izlemeyen arkadaşlar açıp netten izleyin yada izleyen arkadaşlar tekrar izleyin bakalım dikkatinizi çeken birşey oldumu olacakmı :)
önümüz 21 mart
önümüz haziran seçimleri
bunlarda ipuçlarım olsun
AYNEN dogru soluyorsun bız 2001 krızınden etkılenmedık çifçi <<
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

sebazios link=topic=81188.msg964382#msg964382 date=1422638887' Alıntı:
Konu güzel yerlere gitmiş lakin biraz dağılmış.


Öncelikli hedef, hakkımız olan ama elimizden alınan 6 milyar lira.

Yöntem, yönetime baskı.

Kullanılacak kanal, sosyal medya.

Yöntem basit. ilk mesajdaki yazıyı alıp, üzerinde istediğiniz gibi oynama yapın, istediğiniz ekleyin, istediğiniz çıkartın ve 'paylaşın'

Bu kadar.

Ben muhalif birkaç gazete, tv, ve siteye mail olarak atacağım. Şu an yapabileceğimiz tek şey bu, kalanını yapabilmek için zamanımız yok.

Konu viım konumuz, bizim davamız. Hiç bir şey yapamıyorsanız, en azından bu kadarını yapın ve yazıyı paylaşın. Herkes, kendi sosyal medya hesabından 1 ' er hafta ara ile 3-5 paylaşım yapsa, kıvılcımı çakmış oluruz.

Bu kadar.
Yılmaz hocam bi şablon dilekçe mail hangisi ise yariyorsa gerekli yerlere başvuralim iletelim benim aklıma BİMER geliyor ilk
 

Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

yılmaz, yavuz hocam..

son 10-20 yılın rakamlarını bulmak mümkün..

ülke geriye gitmediğine göre (2001 krizinde GSYH olarak dünayada 22. liğe kadar geriledik şuan 16. sıradayız... 1 sıra bile atlamak çok zor bu iş).. en azından rakamsal olarak iyi olmalı..

bide tarıma verilen rakam AYNI kalsa bile son 10 yılda kırsal nufüs azaldı yani kişi başına daha çok düşmüştür..

*******

yalnız bunlar bi yana kişisel olarak hissedilenler var.. istatistikler bunları TAM yansıtmayabilir.. eyvallah.. gelir adaletsizliği varsa yine rakamlar şaşırtıcı olur eyvallah.. ama bugün IMF ' den dilendiğimiz parayı yardım olarak adını duymadığımız ülkelere verebiliyoz.. bu da var..

ha derseniz.. sanayi-turizm vs gelişti ama tarım geri gitti.. yine son 10-20 yılın rakamlarına bakmak lazım..

açıkcası tarımın TOPLAM rakamları da büyüyo.. ama değişim-dönüşüm olup küçük-orta işletmeleri eziyo derseniz ona bişe diyemem..

kendi adıma mesela 'yıllık traktör satışlarına bakarım'.. gayet net bilgi verdiğini düşünüyom.. yıllık istikrarlı 40-50 bin adet traktör satılıyo..

peki KİM alıyo bunları.. en ucuzu 75-100 bin tl..

tabiki istatistik olarak büyümek, rakamsal büyümek.. SAĞLIKLI büyüme anlamına gelmez.. vede daha önemlisi refah sağlandı anlamına gelmez.. gelir adaleti, sosyal devlet vs olmadıktan sonra onun da pek kıymeti yok.. neyse mevzu dağıldı biraz..

****

son olarak mevcut tarımsal yapıyı ve politikaları vasat, yetersiz buluyorum.. ama üreticinin de iğneyi kendine batırması gerek de derim.. örgütlenme vasat-bakanlık vasat şaşıracak bişe yok.. siyasetle işim kaçırmazsam oy kullanmaktan ibaret..
 
Ynt: Destekleniyor muyuz? Köstekleniyor muyuz? (Tarımsal Destek İlizyonu)

@UÖZKAN.77 hocam ımfden aldığımız paralar hala faizleri ile birlikte duruyor bir yere gittiği yok o ımf ye borç verir hale geldik ilüzyonlarıda seçim propagandasından başka bir şey değil bunlar yapılması gereken ödemelerdir yıllık traktör satışlarının arttığını icra malları satış portalından da görebiliyoruz evet satışlar artmış
ekonomimizin ne kadar iyi gittiğinide cumhurbaşkanımızla mb başkanı erdem başçının faiz tartışmalarından görebiliyoruz
2001 krizinden sonra ülkemiz malesef babadan kalan mallarını satıp satıp kendini zengin göstermeye çalışan evlat gibi
ülke olarak ithalat ihracat farkımız ortada iken önü alınamayan dolar da bunun en açık ispatıdır rakam aramaya gerek yoktur
özelleştirecek yeni kaynaklar bulunamazsa ülkenin dolar rezervleri hızla eriyecektir ve bu defa 2001 krizini de ararız geriye satacak pek bişeyimizde kalmadı