Bir yandan haklısınız ama bir yandan da bu sistemlerin artıları var. Kolaylık vs. onları geçersek en önemli nokta gübre kalitesi. Gübrenin sıvısı toprağa karışıp heba olmuyor ve katısının da kalitesi korunuyor. Millet olarak hayvan gübresini toprağa atmaktan ötesini bilmiyoruz. Adamlar hayvan gübresi ne zaman nasıl toprağa atılmalı, toprağa atıldıktan sonra toprakla karıştırılmadan en fazla kaç saat bekletilmeli vs. hepsini araştırıyorlar ona göre sistemler yapıyorlar.
Bu arada tekrar ızgara sistemine değinmek istiyorum. Bu sistemde sıyırıcı tamamen gereksiz ve hatta ilerde bela yaratacak bir yatırım. Sıyırıcı da sorun çıksa o ızgaraların altına kim girip tamir edecek? Hadi adam girmeyi göze aldı ama oraya oksijen veya hava takviyesiz insan sokmak resmen ölüme göndermek olur. Tekrar tekrar söylüyorum ızgaraların altında en az 1000 metreküplük gübre kapasitesi varken kalkıp birde ekstradan 500-600 metreküp gübre çukuru yapmak tamamen boşa yatırım olur. Projeyi çizen ve yapan aynı firmaysa firmanın işgüzarlığından şüphe etmeyi gerektirir.
abicim trilyonluk ahırlar yapılıyor ahır da denmez ultra lüx hayvan kafesi diyorum ben bu bir hayvan toprağa basmadıktan sonra isteğini yap fayda etmiyor sadece sağımhane betonarme yada hijyenik olsun yeterlidir ne gerek var kale gibi yerler yapmaya bir gölgelik yap yemleme falan olsun suyu olsun rüzgar alan tarafını ört yeterli gübre toprakdaki mikroorganizmalarla birletiği için organik hazır toprak oluyor sonra bunu al at tarlana idrarını zaten toprak emiyor idrar ayırma işlemine gerek kalmıyor