*** Varlık Fonu ***


[QUOTE ... Referandum öncesi işlerin yolunda olduğunu göstermek için böyle bir hamle yapılmış olabilir mi?...[/QUOTE]

Cevabı zaten kendiniz vermişsiniz.

Ne yazık ki ülkemizde seçim / referandum vs öncesinde seçmenlerin ağzına bir parmak bal çalmak ve/veya her şeyi güllük-gülistanlık göstermek adet olmuş.

HAYIRlı akşamlar
 
Varlık fonu ülkede satacak birşey kalmadığından, ülkenin kalan kurumlarını ucuz kredi karşılığı ipoteğe verilmesidir bu net. İyi niyetini tabiki de anlıyorum ama bu konuları yeterli farkındalığa sahip olmayan insanların bulunduğu yerde tartışmaya açmak konuyu esas amacından saptırmaktadır.

Not: Cevabım Vatansever 87 ye olucaktı
 
Gayet basit ve anlaşılır olmuş. Teşekkür ederim.

Peki şimdi ilk aklıma gelen şu oldu; bu varlik fonuna devretme olayı olmadan önce dolar çok hızlı yukarı çıkıyordu, sonra bir anda aşağı yöne döndü(ki inşallah dahada düşer) acaba bu devir olduktan sonra bir kredi falan mı kullanıldı? Sonuçta bu fonun etkin bir şekilde denetimi olmadığı belirtiliyor. Referandum öncesi işlerin yolunda olduğunu göstermek için böyle bir hamle yapılmış olabilir mi?

Yada dolar neden aşağı yöne döndü, bunun mantıklı açıklaması nedir? İllaki bir açıklaması olmalı.

Not: bu kesinlikle bir teoridir ve sadece benim aklıma geldiği için paylaşıyorum. Herhangi bir dayanağı, kaynağı, açıklaması yoktur.

Dolar kuru inis cikislari cok farkli nedenlerle olabiliyor. Bildiginiz gibi kredi notumuz dusuruldu, boyle durumlarda buyuk bankalar ve milyar dolarlik fonlar risk artti deyip paralarini alip gidiyor. Paralarini TL sindan dovize cevirince talep cogaldigindan dolar yukseliyor. Bu para cikisini tahmineden TCMB cikis kolay olmasin hemen gitmesinler ve gideceklerse dolari pahali alsinlar politikasi uyguluyor kuru hemen dusurmuyor.

Baska neden olarak, bankalarin ve disaridan doviz kredi kullananlarin odemeleri var, piyasadan dolar almaya baslayinca kur yukseliyor.

Mart icerisinde buyuk doviz odemelerimiz var, devlet olarak, bu nedenle bir miktar artis bekleniyor.

Kis sartlarinda petrol ve dogalgaz kullanimi artiyor bunlarin odemeleri cok agir, milyar dolarlar.

Ihracat dususu nedeniyle gelmesi planlanan doviz tahminedilenden dusuk oluyor ama planlanmis odemeler var, talep fazla gelen doviz azalmakta, kur yukseliyor.

Gordugunuz gibi cok nedeni var kur dalgalanmasinin.

Fon olayi ile heniz baglantisi olmaz saniyorum cunku kanun cikti ama yonetmelik yok, yani fonun genelmudur, muavinleri, nasil calisacagi detayli olarak ortada degil. Hele aciklansin ozaman goruruz. Zaten dogrudan doviz kuru dususu olmaz, alinacak krediler biraz ucuzlayabilir. Devlet borclanirken faiz olarak neredeyse % 11 veriyor, burada %1 dusurebilde kardir. Ancak gelen paranin para kazandiracak kendini odeyebilecek yere yatirilmasi lazim. Zaten karsi olanlarin tezi bu, ortada gelecek paranin nerelere gidecegi kanunen belirtilmemis, bunun denetlenmesi kanun olmazsa mumkun degil. Denetlenecek, yabanci denetleme kuruluslari denetleyecek deniyor ama o kuruluslar muhasebeyi denetler, paranin neden falan hesaba yattigini o hesaptan ucak mi, petrol mu alindigina ve ya havaalanu yapilip yapilmadigina bakmaz.
 
Değerli bilgiler için hepinize çok teşekkür ederim. Gerçekten aydınlatıcı oldu.

Kesinlikle ortaya hiçbir dayanağı olmayan birşey attım. Lütfen kimse başka yere çekmesin. Bilgi sahibi olanlar tezimin boş olduğunu da gayet güzel açıkladılar. Kendi adıma kafamdaki soru işaretlerini gidermiş oldum.

Ozaman bence bu devir işleminin denetim kısmı dışında çok bir negatif tarafı yok. Doğru kullanılırsa faydalı bir iş, lakin doğru kullanılması önemli. Birde keşke ekonomi biraz daha sağlam olsaydı da bu değerli şirketleri teminat göstermek durumunda kalmasaydık.
 
  • Beğen
Tepkiler: KIZILTAN
Dunyada bu tip fonlar, devletlerin butce fazlaliklarini veya kurumlarin karlarinin degerlendirilmesi icin kurulurlar. Ulkelerin ozvarliklarini ipotek ettirerek ucuza kredi kullanmak icin yapilmaz. Turkiye gibi siyasilerin hesap vermedigi ve olumcul yanlislarin, hata yaptik Allah bizi affetsin gibi gecistirildigi yerlerde , cumhuriyetin kazanimlarinin bu sekilde ipotek ettirilmesi intihardir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Alexander ve atila
Bu kurumlar teminata gitti, tehlikeli , satilacak diye birsey su anda yok. Soyle diyelim bankaya gidip ciftlik kuracagim deyip 1.000.000 TL kredi istediniz ipotek verdiniz, sonra dediniz ki bu krediyi kullanmauacagim, riskiniz olmaz, tehlike olmaz, ipoteklerine el konmaz. Ama kullanabileceginiz bir kredi vardir, kullanirsaniz riskiniz olur.

Kredi kullanmak herkesin bildigi sey, kredi karti gibi. Harcamazsan hic icra falan gelmez. Hayvanlarina vermek icin yem alirsan kartla, hayvanlar iyi yetisir kar edersen odersin borcu. Ama kredi kartiyla hanima bilezik alirsan, o bilezik para kazandirmaycagindan odeyemezsin icra gelir, borcun katlanir artik o bilezigi satsan da odeyemezsin , hem bilezik gider hem birlikteki sut parana haciz gelir. Deriz ya borc yigidin kamcisidir, ama akilli harcayan yigidin kamcisidir, akilsizca yatirir harcarsa o kamci yigidin sirtinda patlar, Allah korusun.
Saglicakla kaliniz
 
Zorunlu BES 'ten kaçan kaçana....

BES'ten yaklaşık 690 bin kişi caydı
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olarak kurulan Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) yılbaşı itibarıyla otomatik katılımın getirilmesinin ardından yaklaşık 1 milyon 750 bin kişi dahil olurken, bunlardan yaklaşık 690 bini cayma hakkını kullandı.

BES, Türkiye'de 27 Ekim 2003'te bireylerin emeklilik dönemlerinde refah seviyelerinin düşmemesi, aynı zamanda yurt içinde uzun vadeli tasarruf seviyesi yükseltilerek yaratılan fonlarla ülke ekonomisine katkı sağlanması amacıyla başlatıldı. Sistem, yılbaşından itibaren de Türk vatandaşı olup 45 yaşını doldurmamış olanlardan ücret karşılığı çalışanların otomatik olarak sisteme dahil olmasıyla büyümesini sürdürüyor.

- "Sistemden cayma hakkını kullananlar yüzde 40-50'lere gelebilir"

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan EGM Başkanı Cemal Kişmir şu ana kadar sisteme girenlerin sayısının yaklaşık 1 milyon 750 bin olduğunu, bunlardan yaklaşık 690 bininin cayma hakkını kullandığını belirterek, "İstatistiki olarak böyle bakılsa da rakamları incelediğimizde cayan 690 binin yaklaşık 150 bini daha önce mevcut sistemin içinde olanlar ya da işveren katkılı olarak sistemin içinde olanlardan oluşuyor. Onları arındırdığınız zaman 150 bin daha aşağı çekiyorsunuz buradaki rakam 550 bin civarına geliyor, bu da yaklaşık yüzde 30 cayma oranı demek." diye konuştu.

Kişmir, ayrıca bunun henüz bitmiş bir süreç olmadığını, 2 aylık bir cayma hakkının devam ettiğini anımsatarak, "O yüzden cayanların oranı süre sonunda yüzde 40 ya da yüzde 50'lere gelebilir. Bu cayma oranları beklemediğimiz bir şey değil. Cayma oranında elbette daha iyisinin olmasını isterdik ama bu orana da kötü bir oran diyemeyiz. En kötü senaryoyu alalım elimize, diyelim ki sürenin sonunda sistemden yüzde 50 çıkış oldu. Bütün bu sistemi 15 milyon olarak düşündüğümüz zaman yarısının çıktığını düşündüğümüzde bile geri kalan 7-8 milyon kişiyi buluyor." ifadelerini kullandı.

Kişmir, esas temelde olması gerekenler hakkında şunları anlattı:

"Doğru zamanı yakaladığımızda işveren katkısını da bu sisteme dahil edersek çıkışlar çok daha düşük seviyede olacaktır. Ben ayda 100 lira yatırıyorum diyelim, işveren de benim adıma dönüp belli bir oranda katkıda bulunduğu zaman o kişilerin kalıcılığı çok daha fazla artıyor. İşveren de bunu 'Ben senin adına katkıda bulunuyorum, sen bu şirkette şu kadar süre çalışırsan bu senindir, ayrılırsan şirketten bunu sana kullandırmam' şeklinde kullanabilir. Bunun yurt dışında da çok örnekleri var. Şu anda bu gibi uygulama var ama bunlar işverenin gönüllü olduğu uygulamalar. Zorunlu hale getirilmesi sisteme katkı sağlayacaktır. Ama bu zorunluluktan şu anlaşılmasın, zorunlu olması demek işverenin üstüne başka bir yük gelmesi demek değil. İşverenin üzerindeki şu anki kıdem tazminatı yükünden bu tarafa alınarak yapılabilecek bir çözüm var. Bununla ilgili bir çalışma var. 'Katedilen yol var mı?' Derseniz, masada katedilen bir yol var fakat pratiğe dökülmesi takvimle alakalı. Bu, üzerinde biraz daha konuşulması ve çalışılması gereken bir konu."

- BES'in toplam büyüklüğü 64 milyar liraya yaklaştı

AA muhabirlerinin Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerinden derlediği bilgilere göre, yılbaşından sonra otomatik olarak katılanların sayısı 17 Şubat itibarıyla 1 milyon 47 bin 123 olurken, bu çalışanların fon tutarı da 95,8 milyon lira olarak gerçekleşti. Bu arada sisteme otomatik katılım ile dahil olanlara verilen 2 aylık cayma hakkı devam ediyor.

BES temel göstergelerine göre, 17 Şubat itibarıyla sistemdeki katılımcı sayısı 6 milyon 732 bin 706 oldu.

Aynı dönemde katılımcıların fon tutarı 56 milyar 159 milyon lirayı bulurken, devlet katkısı fon tutarı da 7 milyar 732 milyon lira olarak gerçekleşti. Söz konusu tarih itibarıyla BES'ten emekli olan kişi sayısı da 47 bine dayandı.

Geçen yılın sonunda BES'teki katılımcı sayısı 6 milyon 625 bin 759, katılımcıların fon tutarı da 53 milyar 409 milyon 338 bin 756 lira olarak kaydedilmişti. Söz dönemde devlet katkısı fon tutarı 7 milyar 438 milyon 167 bin 182 lira, emekli olanların sayısı da 44 bin 331 olarak gerçekleşmişti.

- 45 yaş altı çalışana otomatik katılım

Bu arada, Türk vatandaşı olup 45 yaşını doldurmamış olanlardan ücret karşılığı çalışanlar, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1 Ocak 2017'de yürürlüğe girmesiyle birlikte işverenin kanun hükümlerine göre düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dahil edildi.

Yeni yılla birlikte ilk etapta bin ve üzerinde istihdamı olan özel sektör çalışanlarının otomatik olarak katıldığı sistemde, söz konusu tarih itibarıyla, çalışan, 2 ay içinde sözleşmeden cayabilecek. Cayma halinde, ödenen katkı paylarının 10 iş günü içinde çalışana iade edilmesi gerekiyor. Çalışanların prime esas kazançlarından yüzde 3 kesinti yapılan sistemde, yüzde 25 devlet katkısının yanı sıra bin lira tutarında da teşvik sağlanıyor.

BES'e otomatik katılımın, orta ve uzun vadede Türkiye'de tasarruf oranının artmasına katkıda bulunması bekleniyor.

http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1988667-besten-yaklasik-690-bin-kisi-caydi
 

Benzer Konular