Azot Üzerine...

02.01.2016
2,334
3,121

Bitkiler, yetişme döneminden olgunlaşma dönemine kadar çeşitli besin elementlerine ihtiyaç duyar. Bu besin elementlerinden ve hatta en önemlilerinden biri de azottur. Azot, kütlece az bir miktara sahip olmasına rağmen bitki içerisindeki faaliyetleri çoktur. Bitkiler yeterince azot (N) almazsa gelişimleri durur, ürün kalitesi düşer, hastalık ve zararlılara karşı dirençsiz ve soğuk havalara karşı dayanımı az olur; gelişim dönemini erken kapatıp bodurlaşır ve ciddi derecede verim kayıpları görülür.

Bitkiler azotu nerden temin eder?
Baklagil gibi geniş yapraklı bazı bitkiler, havadaki serbest azotu (N2) köklerine bağlayarak azot ihtiyacını karşılayabilirken, dar yapraklı bitkilerde bu kabiliyet düşüktür. Dolasıyla arpa ve buğday gibi bitkiler dışarıdan azot takviyesine ihtiyaç duyar.

Doğal döngüde bir çok formülasyona sahip olan azot, esas olarak 3 farklı formda bitkiler tarafından alınır.
Bunlar:
- Üre azotu(NH2)
- Amonyum azotu(NH4+)
- Nitrat azotu(NO3-)

Üre azotu (NH2): Bitkilerce alımı %5 oranında olup, emilimi yüksek olduğu için yaprak gübrelerinin vazgeçilmezidir. Bitkiler tarafından alınması için yağış yolu ile eriyip toprağa süzülmesi ve bakteriler tarafından amonyum(NH4+) formuna dönüştürülmesi gerekir.

Amonyum azotu (NH4+): Bitkiler çimlenme döneminden-sapa kalkma dönemine kadar %20-25 oranında amonyum (NH4+) azotunu tercih eder. Söz konusu dönemde yüksek miktarda amonyum azotu bitkilere verilirse; kontrol dışı bir yeşil aksam oluşur ve böylece bitki sapı zayıflar, ürün gelişimi olumsuz etkilenir. Ayrıca bu dönemde verilen amonyum (NH4+) azotu, kireçli topraklar için fosfor alımını kolaylaştırır ve yapısı gereği topraktaki eksi (-) yüklü kil parçacıkları tarafindan tutunabilir. Yalnız ısıya ve dönüsüme bağlı olarak; toprak yüzeyinde kaldığı sürece amonyak kaybına uğraması yüksektir. Zira azot, hareketli bir elementtir. Canlı ve hava hareketleri ile sürekli değişime uğrar ve hep bir döngü içerisindedir. Bitkilerin amonyum alımından sonra artan amonyum azotu(NH4+) normal bir sıcaklık ile nitrifikasyon bakterileri tarafindan Nitrat (NO3-)* formuna dönüştürülür.

Nitrat azotu(NO3-): Bitkiler sapa kalkma (hızlı gelişim) döneminden-çiçeklenme döneminin sonuna kadar %70-75 oranında nitrat azotunu(NO3-) tercih eder.
*Nitrat azotu, eksi (-) yüklü olduğu için, -eksi (-) yüklü kil parçacıkları tarafından tutunma kabiliyeti düşüktür. Aşırı bir yağışla yüzey akışı ya da toprağın derinliklerine yıkanma şekli ile bitkinin kök bölgesinden uzaklaşır.
Yağışlı iklimlerde yıkanma ile azot kaybı, doğrudan doğal sulara karışırken; kurak ve yarı kurak iklimlerde ise havadaki ısı artışı ile yukarı yönde hareket etme eğilimi yüksektir.

Not: Azot hiçbir zaman kayba uğramaz, sadece form değiştirir. Bünyesinde azot bulunan bitkiler, canlılar tarafindan tüketildikten sonra, dışkı yoluyla ya da canlıların yaşamının son bulmasıyla doğaya geri kazandırılır.
 
Düzeltme:
Bitkiler, kardeşlenme döneminden-süt olum evresine kadar nitrat azotunu alır. Yukarıda yazılan "çiçeklenme döneminin sonuna kadar nitrat alınır" cümlesinden değinmek istenen şey: çiçeklenme döneminde bitkilerin toprakran besin alımı azaldığı için bu dönemde azotlu gübrelemenin yapılmamasıdır. Yalnız süt olum evresinin başlangıcında yapraktan verilecek ürenin kalite(protein) ve verim üzerine etkisi olacaktır.
 
Düzeltme:
Bitkiler, kardeşlenme döneminden-süt olum evresine kadar nitrat azotunu alır. Yukarıda yazılan "çiçeklenme döneminin sonuna kadar nitrat alınır" cümlesinden değinmek istenen şey: çiçeklenme döneminde bitkilerin toprakran besin alımı azaldığı için bu dönemde azotlu gübrelemenin yapılmamasıdır. Yalnız süt olum evresinin başlangıcında yapraktan verilecek ürenin kalite(protein) ve verim üzerine etkisi olacaktır.
Tesekkurler
 
  • Beğen
Tepkiler: ziyaretci96
Bitkiler, yetişme döneminden olgunlaşma dönemine kadar çeşitli besin elementlerine ihtiyaç duyar. Bu besin elementlerinden ve hatta en önemlilerinden biri de azottur. Azot, kütlece az bir miktara sahip olmasına rağmen bitki içerisindeki faaliyetleri çoktur. Bitkiler yeterince azot (N) almazsa gelişimleri durur, ürün kalitesi düşer, hastalık ve zararlılara karşı dirençsiz ve soğuk havalara karşı dayanımı az olur; gelişim dönemini erken kapatıp bodurlaşır ve ciddi derecede verim kayıpları görülür.

Bitkiler azotu nerden temin eder?
Baklagil gibi geniş yapraklı bazı bitkiler, havadaki serbest azotu (N2) köklerine bağlayarak azot ihtiyacını karşılayabilirken, dar yapraklı bitkilerde bu kabiliyet düşüktür. Dolasıyla arpa ve buğday gibi bitkiler dışarıdan azot takviyesine ihtiyaç duyar.

Doğal döngüde bir çok formülasyona sahip olan azot, esas olarak 3 farklı formda bitkiler tarafından alınır.
Bunlar:
- Üre azotu(NH2)
- Amonyum azotu(NH4+)
- Nitrat azotu(NO3-)

Üre azotu (NH2): Bitkilerce alımı %5 oranında olup, emilimi yüksek olduğu için yaprak gübrelerinin vazgeçilmezidir. Bitkiler tarafından alınması için yağış yolu ile eriyip toprağa süzülmesi ve bakteriler tarafından amonyum(NH4+) formuna dönüştürülmesi gerekir.

Amonyum azotu (NH4+): Bitkiler çimlenme döneminden-sapa kalkma dönemine kadar %20-25 oranında amonyum (NH4+) azotunu tercih eder. Söz konusu dönemde yüksek miktarda amonyum azotu bitkilere verilirse; kontrol dışı bir yeşil aksam oluşur ve böylece bitki sapı zayıflar, ürün gelişimi olumsuz etkilenir. Ayrıca bu dönemde verilen amonyum (NH4+) azotu, kireçli topraklar için fosfor alımını kolaylaştırır ve yapısı gereği topraktaki eksi (-) yüklü kil parçacıkları tarafindan tutunabilir. Yalnız ısıya ve dönüsüme bağlı olarak; toprak yüzeyinde kaldığı sürece amonyak kaybına uğraması yüksektir. Zira azot, hareketli bir elementtir. Canlı ve hava hareketleri ile sürekli değişime uğrar ve hep bir döngü içerisindedir. Bitkilerin amonyum alımından sonra artan amonyum azotu(NH4+) normal bir sıcaklık ile nitrifikasyon bakterileri tarafindan Nitrat (NO3-)* formuna dönüştürülür.

Nitrat azotu(NO3-): Bitkiler sapa kalkma (hızlı gelişim) döneminden-çiçeklenme döneminin sonuna kadar %70-75 oranında nitrat azotunu(NO3-) tercih eder.
*Nitrat azotu, eksi (-) yüklü olduğu için, -eksi (-) yüklü kil parçacıkları tarafından tutunma kabiliyeti düşüktür. Aşırı bir yağışla yüzey akışı ya da toprağın derinliklerine yıkanma şekli ile bitkinin kök bölgesinden uzaklaşır.
Yağışlı iklimlerde yıkanma ile azot kaybı, doğrudan doğal sulara karışırken; kurak ve yarı kurak iklimlerde ise havadaki ısı artışı ile yukarı yönde hareket etme eğilimi yüksektir.

Not: Azot hiçbir zaman kayba uğramaz, sadece form değiştirir. Bünyesinde azot bulunan bitkiler, canlılar tarafindan tüketildikten sonra, dışkı yoluyla ya da canlıların yaşamının son bulmasıyla doğaya geri kazandırılır.
Güzel bilgiler olmuş , eline sağlık
 
  • Beğen
Tepkiler: ziyaretci96

Benzer Konular