http://www.tarimdanhaber.com/haber/tarim/felaket-gelince-tarim-aklimiza-geliyor
Dünya gazetesi tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, Milliyet gazetesinden Fırat Karadeniz ' e konuştu. Yıldırım, tarımdaki en önemli sorunu ' önemsenmemesi ' ve devletin tarım için bir sisteminin bulunmamasını gösterdi.
İşte haberde dikkat çeken başlıklar
FELAKET ZAMANLARINDA TARIMI KONUŞUYORUZ!
Türkiye ' de tarım konusu hep bir doğal afet, bir felaket olduğu zaman gündeme geliyor. Bir de fiyatlar yükseldiği zaman tarımı konuşmaya başlıyoruz. Mesela bu dönem patates gündemde. Özetle biz hep sorunu tartışıyoruz. Oysa bu sorunun kaynağı çok farklı. Son 10 yılda hatta 1980 ' lerden itibaren Türkiye ' de küçük çiftçilik, aile çiftçiliği yok oldu. Bu nedenle de insanlar şehirlere göç ediyor. Ekilmeyen tarım alanları hızla artıyor. Maliyetler de çok yüksek. Çiftçiler ürünlerinden masrafını çıkaramıyor. Çıkaramayınca da üretim yapmıyor. Bana kalırsa en büyük sorunlardan birisi bu.
PLANLAMA, YÖNLENDİRME YOK!
Türkiye ' nin uyguladığı destek politikasında çok büyük hatalar var. Bir üretim planlamamız yok. Planlama nasıl yapılır? Üreticilere şunu ek, bunu ekme diyemezsiniz ama verdiğiniz desteklerle onları yönlendirirsiniz. Destekleme tarımsal üretimin en büyük aracıdır. Bizde destekler şöyle veriliyor: Bakanlık ' a ayrılan bir bütçe var. Devlet bu parayı dağıtıyor. Aslında destek vermiyor. Harçlık gibi para dağıtılıyor. Desteğin bir hedefi olmalı. Bizde bu yok. Daha önemlisi verilen desteğin ne gibi sonuçlar doğurduğuyla ilgilenen bir analiz mekanizması yok.
1 YIL SONRASINI BİLE GÖREMİYORUZ!
Avrupa Birliği 7 yıllık tarım bütçeleri yapar. Amerika ' da ise 5 yıllık planlama yapar. Bizim 1 yıllık bile planımız yok. Üretici tohumu ekmeden desteğin hangi ürünlere verileceğini bilemiyor. Hangi ürünün fiyatı yüksekse onu ekiyor. Herkes o ürünü ekince fiyat düşüyor.
...
Dünya gazetesi tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, Milliyet gazetesinden Fırat Karadeniz ' e konuştu. Yıldırım, tarımdaki en önemli sorunu ' önemsenmemesi ' ve devletin tarım için bir sisteminin bulunmamasını gösterdi.
İşte haberde dikkat çeken başlıklar
FELAKET ZAMANLARINDA TARIMI KONUŞUYORUZ!
Türkiye ' de tarım konusu hep bir doğal afet, bir felaket olduğu zaman gündeme geliyor. Bir de fiyatlar yükseldiği zaman tarımı konuşmaya başlıyoruz. Mesela bu dönem patates gündemde. Özetle biz hep sorunu tartışıyoruz. Oysa bu sorunun kaynağı çok farklı. Son 10 yılda hatta 1980 ' lerden itibaren Türkiye ' de küçük çiftçilik, aile çiftçiliği yok oldu. Bu nedenle de insanlar şehirlere göç ediyor. Ekilmeyen tarım alanları hızla artıyor. Maliyetler de çok yüksek. Çiftçiler ürünlerinden masrafını çıkaramıyor. Çıkaramayınca da üretim yapmıyor. Bana kalırsa en büyük sorunlardan birisi bu.
PLANLAMA, YÖNLENDİRME YOK!
Türkiye ' nin uyguladığı destek politikasında çok büyük hatalar var. Bir üretim planlamamız yok. Planlama nasıl yapılır? Üreticilere şunu ek, bunu ekme diyemezsiniz ama verdiğiniz desteklerle onları yönlendirirsiniz. Destekleme tarımsal üretimin en büyük aracıdır. Bizde destekler şöyle veriliyor: Bakanlık ' a ayrılan bir bütçe var. Devlet bu parayı dağıtıyor. Aslında destek vermiyor. Harçlık gibi para dağıtılıyor. Desteğin bir hedefi olmalı. Bizde bu yok. Daha önemlisi verilen desteğin ne gibi sonuçlar doğurduğuyla ilgilenen bir analiz mekanizması yok.
1 YIL SONRASINI BİLE GÖREMİYORUZ!
Avrupa Birliği 7 yıllık tarım bütçeleri yapar. Amerika ' da ise 5 yıllık planlama yapar. Bizim 1 yıllık bile planımız yok. Üretici tohumu ekmeden desteğin hangi ürünlere verileceğini bilemiyor. Hangi ürünün fiyatı yüksekse onu ekiyor. Herkes o ürünü ekince fiyat düşüyor.
...