Efsaneye göre, büyük tufan sırasında Nuh Peygamber her canlı türünden birer çifti gemisine almış ve dünya üzerinde yaşamın devamını böyle sağlamıştı. Şimdi bu efsane gerçek oldu.
--------------------------------------------------------------------------------
Zira Norveç ' in Kuzeyi ' nde yer alan ve Kuzey Kutbu ' na 1.100 kilometre uzaklıkta olan Spitsbergen adlı adada benzer bir kıyamet önlemi alınıyor. Burada donmuş bir dağın 120 metre altında ve 2 kilometre içinde inşa edilen bir buzdağı ambarında dünyanın dört bir yanından tohum örnekleri toplanıp gelecekte, ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere saklanıyor. 2008 ' in Mart ayında resmen faaliyete başlayan Svalbard Küresel Tohum Deposu şu anda -18 derecelik ambarında havuçtan buğdaya, patatesten pirince yaklaşık 3 milyon farklı tohumu bünyesinde barındırıyor. Uzmanlara göre şimdiden dünya üzerindeki tohum çeşitlerinin üçte biri güvenceye alınmış durumda. Zira her türlü nükleer saldırıya, patlamaya ve depreme dayanıklı olan bu tohum deposunda özel ambalajlarda saklanan tohumların bu ortamda 1.000 yıl kadar bozulmadan kalabileceği söyleniyor. Kısacası, küresel ısınma, nükleer veya biyolojik savaş gibi felaket senaryoları kapımıza dayanmışken ' kıyamet tohum deposu ' olarak da anılan son derece korunaklı Svalbard Küresel Tohum Deposu geleceğe yapılan en büyük yatırım. Çünkü dünyanın başına büyük bir felaket gelmesi halinde bu ambar yaşamın sürdürülebilmesini garanti altına alıyor!
BM Gıda ve Tarım Örgütü ve Uluslararası Biyoçeşitlilik Araştırma Grubu ' nun oluşturduğu Küresel Ürün Çeşitliliği Tröstü (GCDT) tarafından yaptırılan ve 9 milyon dolara mal olan dev tohum ambarı ABD, Norveç, İngiltere, Almanya, Kanada, Avustralya, İsviçre, İsveç, Hindistan, Etiyopya, Brezilya ve Kolombiya tarafından da destekleniyor. Bu tohumların Uluslararası Gıda ve Tarım Bitki Genetik Kaynakları Antlaşması kuralları çerçevesinde ücretsiz kullanılması da mümkün.
Ancak dünyayı kurtaracak bu dev projenin finansörleri akıllarda şüphe uyandırıyor.
GIDA EGEMENLİĞİ BİR SİLAHA DÖNÜŞEBİLİR
Alman asıllı Amerikalı Araştırmacı-Gazeteci F. William Engdahl geçen ay Türkiye ' de de piyasaya çıkan ' Ölüm Tohumları / Kalıtımın Değiştirilmesinin Arkasındaki Karanlık Oyunlar ' adlı kitabında çarpıcı bir iddia ortaya atıyor. Engdahl, ' Norveç ' teki tohum deposu tarım sektörünü ellerinde tutan GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) devlerinin dünyayı ekonomik ve genetik olarak ele geçirme planlarının bir parçasıdır ' diyor. Zira GDO adıyla anılan ve ideal olması için laboratuar ortamında üretilen genetik olarak değişikliğe uğramış tohumların sağlık açısından kısırlık, alerji, kanser gibi olumsuz etkileri var; dahası bu tohumlar tozlaşma yoluyla başka tohumlara da bulaşarak yayılma özelliğine de sahip. Ayrıca GDO ' lar, verdikleri ürünün tohumu kısır olduğundan her ekim mevsiminde aynı tohumların tekrar alınmasını da zorunlu kılıyor.
Engdahl ' ın çarpıcı iddiasına kanıt olarak projenin finansörlerini gösteriyor. Bill-Melinda Gates Vakfı aracılığıyla 30 milyon dolarlık büyük bir katkı sağlayan Bill Gates finansörlerin başını çekiyor. Dünyanın en büyük patentli GDO tohum ve tarım kimyasalları şirketi ABD ' li DuPont / Pioneer Hi-Bred, ABD ' li GDO devi Monsanto, İsviçre menşeli GDO tohum ve tarım kimyasalları şirketi Syngenta, 1970 ' lerde ' Yeşil Devrim ' adıyla tohumda gen devrimini başlatan ve tarımda genetik saflığı sağlamak amacıyla dünyanın en büyük vakıflarından birini kuran petrol devi Rockefeller de projeye yatırım yapan isimler olarak şüpheleri perçinliyor.
Engdahl, ' GDO ' lu tohumları az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yayarak tarlalardan orijinal tohumların kökünü kazıyan şirketler, şimdi dünya üzerindeki tüm orijinal tohumları olası bir kıyamet günü için kutuplarda buzdan bir adaya saklıyor ' diyor ve ekliyor: ' Düşünün, dünyadaki tüm tohum çeşitleri NATO destekli Svalbard ' da bir araya getirilip kontrol altına alındığında, yani tüm tohum çeşitleri ele geçirildikten sonra, dünyanın diğer tohum bankalarını, tekel oluşturabilmek amacıyla savaşlar ve terörist eylemlerle yok edebilirler. Sonrasında da Monsanto ve DuPont gibi devler kendi GDO tohumlarını tüm dünya çiftçilerine tek elden sunabilecek. Bu plan işlerse tüm dünya birkaç tohum devinin kölesi olacak. '
--------------------------------------------------------------------------------
Zira Norveç ' in Kuzeyi ' nde yer alan ve Kuzey Kutbu ' na 1.100 kilometre uzaklıkta olan Spitsbergen adlı adada benzer bir kıyamet önlemi alınıyor. Burada donmuş bir dağın 120 metre altında ve 2 kilometre içinde inşa edilen bir buzdağı ambarında dünyanın dört bir yanından tohum örnekleri toplanıp gelecekte, ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere saklanıyor. 2008 ' in Mart ayında resmen faaliyete başlayan Svalbard Küresel Tohum Deposu şu anda -18 derecelik ambarında havuçtan buğdaya, patatesten pirince yaklaşık 3 milyon farklı tohumu bünyesinde barındırıyor. Uzmanlara göre şimdiden dünya üzerindeki tohum çeşitlerinin üçte biri güvenceye alınmış durumda. Zira her türlü nükleer saldırıya, patlamaya ve depreme dayanıklı olan bu tohum deposunda özel ambalajlarda saklanan tohumların bu ortamda 1.000 yıl kadar bozulmadan kalabileceği söyleniyor. Kısacası, küresel ısınma, nükleer veya biyolojik savaş gibi felaket senaryoları kapımıza dayanmışken ' kıyamet tohum deposu ' olarak da anılan son derece korunaklı Svalbard Küresel Tohum Deposu geleceğe yapılan en büyük yatırım. Çünkü dünyanın başına büyük bir felaket gelmesi halinde bu ambar yaşamın sürdürülebilmesini garanti altına alıyor!
BM Gıda ve Tarım Örgütü ve Uluslararası Biyoçeşitlilik Araştırma Grubu ' nun oluşturduğu Küresel Ürün Çeşitliliği Tröstü (GCDT) tarafından yaptırılan ve 9 milyon dolara mal olan dev tohum ambarı ABD, Norveç, İngiltere, Almanya, Kanada, Avustralya, İsviçre, İsveç, Hindistan, Etiyopya, Brezilya ve Kolombiya tarafından da destekleniyor. Bu tohumların Uluslararası Gıda ve Tarım Bitki Genetik Kaynakları Antlaşması kuralları çerçevesinde ücretsiz kullanılması da mümkün.
Ancak dünyayı kurtaracak bu dev projenin finansörleri akıllarda şüphe uyandırıyor.
GIDA EGEMENLİĞİ BİR SİLAHA DÖNÜŞEBİLİR
Alman asıllı Amerikalı Araştırmacı-Gazeteci F. William Engdahl geçen ay Türkiye ' de de piyasaya çıkan ' Ölüm Tohumları / Kalıtımın Değiştirilmesinin Arkasındaki Karanlık Oyunlar ' adlı kitabında çarpıcı bir iddia ortaya atıyor. Engdahl, ' Norveç ' teki tohum deposu tarım sektörünü ellerinde tutan GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) devlerinin dünyayı ekonomik ve genetik olarak ele geçirme planlarının bir parçasıdır ' diyor. Zira GDO adıyla anılan ve ideal olması için laboratuar ortamında üretilen genetik olarak değişikliğe uğramış tohumların sağlık açısından kısırlık, alerji, kanser gibi olumsuz etkileri var; dahası bu tohumlar tozlaşma yoluyla başka tohumlara da bulaşarak yayılma özelliğine de sahip. Ayrıca GDO ' lar, verdikleri ürünün tohumu kısır olduğundan her ekim mevsiminde aynı tohumların tekrar alınmasını da zorunlu kılıyor.
Engdahl ' ın çarpıcı iddiasına kanıt olarak projenin finansörlerini gösteriyor. Bill-Melinda Gates Vakfı aracılığıyla 30 milyon dolarlık büyük bir katkı sağlayan Bill Gates finansörlerin başını çekiyor. Dünyanın en büyük patentli GDO tohum ve tarım kimyasalları şirketi ABD ' li DuPont / Pioneer Hi-Bred, ABD ' li GDO devi Monsanto, İsviçre menşeli GDO tohum ve tarım kimyasalları şirketi Syngenta, 1970 ' lerde ' Yeşil Devrim ' adıyla tohumda gen devrimini başlatan ve tarımda genetik saflığı sağlamak amacıyla dünyanın en büyük vakıflarından birini kuran petrol devi Rockefeller de projeye yatırım yapan isimler olarak şüpheleri perçinliyor.
Engdahl, ' GDO ' lu tohumları az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yayarak tarlalardan orijinal tohumların kökünü kazıyan şirketler, şimdi dünya üzerindeki tüm orijinal tohumları olası bir kıyamet günü için kutuplarda buzdan bir adaya saklıyor ' diyor ve ekliyor: ' Düşünün, dünyadaki tüm tohum çeşitleri NATO destekli Svalbard ' da bir araya getirilip kontrol altına alındığında, yani tüm tohum çeşitleri ele geçirildikten sonra, dünyanın diğer tohum bankalarını, tekel oluşturabilmek amacıyla savaşlar ve terörist eylemlerle yok edebilirler. Sonrasında da Monsanto ve DuPont gibi devler kendi GDO tohumlarını tüm dünya çiftçilerine tek elden sunabilecek. Bu plan işlerse tüm dünya birkaç tohum devinin kölesi olacak. '
