2000 yılı Buğday Fiyatları

21 sene öncesinden bir yazı buğdayın tonu dünya piyasalarında 105 dolar civarı seyrediyor. Hükümet Türk çiftçisinin buğdayına ton başı 190-200 dolar vermek istiyor. IMF ise 150 doları geçmemesi için Hükümete baskı yapmaya çalışıyor.​


2001 krizinden önceki seneleri hatırlayanlar bilir. Çiftçi, Memur, İşçi, Esnaf güzel paralar kazanıyordu. Çünkü para tabandan tavana çıkıyordu. Krizden sonra fatura bu kesimlere kesildi. Alım gücü zayıflatıldı, ürünü para etmez vaziyete getirildi. Bankalara borçlandırılan ucuz işgücü haline getirildi insanlar.​

Buğdaya %190 fiyat verilmesinden %90 fiyat verilmesine. Nereden nereye...​


Buğdayın bir de "sosyal fiyat"ı var​

18 Mayıs 2000​

Güngör Uras




HÜKÜMETİN elinde IMF reçetesi var:
"2000 yılında buğday fiyatı (1) ya dünya fiyatının en fazla yüzde 35 üzerinde olacak (bu durumda TMO buğdayı 80 - 85 bin liradan alacak) ya da
(2) buğdayın 1 tonunun fiyatı 150 doları geçmeyecek (bu durumda da buğday fiyatı 90 - 95 bin lira olarak açıklanacak).

Geçen yıl hükümet buğdaya 80 - 90 bin lira fiyat biçmişti. Eğer IMF reçetesine uyulur ise bu yıl buğday fiyatı değişmeyecek ve de TMO buğdayı geçen yılki fiyattan alacak.
"Madem ki, IMF'ye söz verdik... O halde buğday fiyatı değişmesin abicim!.." Çok güzel... Tarım Bakanı da aynı görüşte... O da, "IMF'ye verilen taahhüdü delmeyiz" diyor.
Her şey iyi de... Bu fiyata buğday satacak olan köylünün durumunu düşünen, onun fikrini soran yok.
Acaba "- Kessin sesini... Versin buğdayını IMF'nin biçtiği fiyattan ofise, tüccara... Bir dahaki yıl işine gelmiyorsa buğday ekmesin, biçmesin... Dünyada buğday çoooookkk... Ucuz ucuza alır getiririz mi?"

Sayın okuyucularım, dünyada sadece buğday değil... Her şey çoooookkk. Dünyada sadece buğdayın değil, diğer tarım ürünlerinin, sanayi ürünlerinin de fiyatı Türkiye'deki maliyetin altında... Ne diye sadece buğday üreticisini malını dünya fiyatı ile satmaya zorluyorsunuz? Diğer mallara da aynı zorlamayı getirelim... Üreten üretir. Üretmeyenin malını dışarıdan getirtiriz.

Dışarıdan getirtiriz de ne ile getirtiriz? Hangi para ile getirtiriz? Biz neyi dünya fiyatının daha ucuzuna, dünya kalitesinde üretiyoruz ki, onun parasını çavdara, buğdaya, arpaya harcayalım?

Köylünün buğdayını dünya fiyatı ile satmasını istiyorsunuz da, acaba köylüye o üretimde kullandığı gübreyi, mazotu, ilacı dünya fiyatı ile mi satıyorsunuz? Köylüye traktörü, elektriği dünya fiyatı ile mi veriyorsunuz?

Geçen yılın buğday fiyatı esas alınarak zam yapılmak isteniyor. Bırakınız geçen yılı, geçmiş 3 yılda buğday fiyatları enflasyonun altında artış gördü.

Buğday ürünü Türk köylüsünün temel ürünü. Sadece doğrudan tarımdan geçinen nüfusun yüzde 40'ını ilgilendirmiyor. Nüfusun diğer kısmını da dolaylı olarak etkiliyor. Bu nedenle buğday fiyatını belirlemek ne IMF'nin işi, ne Tarım Bakanı'nın işi... Bu iş hükümet işi. Hükümetin doğru dürüst bir çalışma yapması gerekir.

Bu çalışmada şunlar dikkate alınacak:
(1) Buğday fiyatı sadece bir ürün fiyatı olmaktan öte, tarımdan geçimini sağlayanlar nüfusun yaşam şartlarını belirler. Bu bakımdan "gelir dağılımı" politikasının ana direğidir.
(2) Buğday fiyatı, sadece bir ürün fiyatı olmaktan öte, tarımda üretim yapısının geleceğini belirler. Fiyat yetersiz olur ise buğdayda üretim açığı ortaya çıkar. Türkiye buğday ithal eden bir ülke olmaya hazır ise böyle bir riske girilebilir.


Bu iki açıdan buğday fiyatı, IMF uzmanlarının gönlüne göre belirlenecek, "söz verdik bir kere" diye geçiştirilecek bir fiyat değildir. Tabii ki, buğday fiyatı "hesapsız - kitapsız" gelişi güzel belirlenemez. Tabii ki, "politik kaygılarla bol kepçeden fiyat biçilemez". Fakat buğdayda "ekonomik fiyat" ile "sosyal fiyatı" birlikte dikkate almakta yarar vardır.

Şehirlerde oturup "- Buğday dediğin ne ki... Köylü bir ay çalışıyor, on iki ay yatıyor. Tohum tarlada kendiliğinden buğday oluyor. Buğday fiyatı yükselince şehirli ekmeği pahalıya yiyor" demek kolay...

Unutmayınız 15 - 20 milyon insanın tek gelir kaynağı buğday... Buğdaydan gelecek para ile yaşayacaklar.






2. bir haber

Buğday fiyatlarına gözaltı​

IMF ve Dünya Bankası, 2000 yılı hububat alım fiyatlarının, ithal fiyatının en çok yüzde yüzde 40 üzerinde belirlenmesini istedi.


IMF ve Dünya Bankasının, tarımsal desteklemenin kamu maliyesi üzerindeki yükünü azaltmak amacıyla, gelecek yılın hububat alım fiyatlarının, CİF ithal bedelinin en çok yüzde 40 fazlası olarak belirlenmesini önerdiği belirtildi.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, IMF ve Dünya Bankası, 2000 yılı destekleme alım fiyatlarının, dünya fiyatları ile ilşkilendirilerek hesaplanmasını önerdi. Öneriye göre, 2000 yılı başlarında, hasat dönemine (Haziran-Temmuz) ayına ilişkin dünya hububat fiyatları (FOB bazında) tahmin edilecek ve bu fiyat konusunda Dünya Bankası ile mutabakat sağlanacak. FOB fiyata tahmini navlun ve sigorta giderleri eklenerek, tahmini CİF ithal fiyatı belirlenecek. Tahmini CİF değeri en fazla yüzde 40 artırılarak, destekleme fiyatı belirlenecek. Yüzde 40 oranındaki fazlalık, 2001 yılında düşürülecek.

Dünya piyasa fiyatlarında önemli derecede bir düşme söz konusu olması halinde, hesaplanacak alım fiyatı, 160 doların altında olmayacak.

Bakanlık uzmanlarının bu öneriyi dikkate alarak yaptıkları bir değerlendirmeye göre, çok sıradışı bir gelişme olmadığı takdirde, ABD piyasalarında ekmeklik buğdayın FOB fiyatının 110 dolar-ton civarında seyredeceği tahmin ediliyor. Buna 20 dolar-ton navlun ve sigorta bedeli eklendiğinde, 2000 yılı için en fazla 182 dolar alım fiyatı ilan edilebilecek.

Yapılan hesaplamaya göre, 100 ile 120 dolar arasındaki FOB fiyatlar dikkate alındığında, açıklanabilecek en yüksek alım fiyatları 168-196 dolar arasında değişecek.

ALT LİMİT, 160 DOLARDAN 180-185 DOLARA YÜKSELTİLMELİ

Ekmeklik buğdayın destekleme alım fiyatının 1999 yılı için 193 dolar-ton
olarak açıklandığını hatırlatan uzmanlar, şu değerlendirmeyi yaptı: Ekmeklik buğday fiyatının dolar bazında 2000 yılında da tutturulması için, 2000 yılı hasat başında uluslararası piyasada FOB fiyatın 160 dolar olması lazım. Dünya fiyatları 90 ton-dolar olursa, alım fiyatı, taban olarak belirlenen 160 dolar olarak alınabilecek.

2000 yılı için ortalama dolar kuru 574 bin lira olarak belirlendi. buna göre 2000 yılında maksimum fiyat kg başında 91 bin 840 lira olacak. Bu da bir önceki yıla göre yüzde 14lük artış anlamına gelmektedir. Uzmanlar, alım fiyatlarının dünya fiyatları ile ilişkilendirilmesinde CİF fiyatın yüzde 40 fazlası şartının sakıncasına dikkat çekerken, IMF ve Dünya Bankasının belirlediği 160 dolarlık alt limit fiyatın da en az 180-185 dolara yükseltilmesi gerektiğini belirtti.

TMONUN SATIŞ FİYATLARI

Verilen bilgiye göre, IMF ve Dünya Bankası, TMOnun iç satış fiyatlarının da destekleme alım fiyatları ile birlikte belirlenmesini önerdi. Belirlenecek satış fiyatı, alış fiyatı+depolama giderleri+finansman giderleri toplamından ya da aynı kalitede hububatın ithal edilmesi halinde millileştirilmiş değerinden daha düşük olamayacak.

Bakanlık tarafından yapılan değerlendirmede, satış fiyatları için getirilen alt limitin, TMOnun görev zararlarını azaltmak açısından yararlı olmakla birlikte uygulanmasının mümkün olmadığı vurgulandı.





Ekli dosyayı görüntüle 64133
 

Benzer Konular