Ynt: 21 Şubat 2014 - TrakKulüp Bereket TV'ye tekrar konuk oluyor!
[size=10pt] -Hayvancılıkla hiç alakasın olmayan kişilerin kolayca bu sektöre girebilmeleri, kredi ve hibelerden daha çok yararlanmları.[/size]
Bu başlıkta çok önemli küçük ve orta işletmeleri sıkıntıya sokan en büyük farktörlerden biri,özellikle son günlerdede gündemden düşmeyen bir konu bu şekilde kurulan birçok büyük,modern çiflik batma aşamasında yada batmış durumda.
Bu konuda hayvancılık sektörüyle alakası olmayan kişilerin bu sektöre girmesi engellenmneli mevcut bu işi küçük yada büyük yapanlar desteklenip geliştirilmeli,bakıyoruz doktoruda,memuruda,esnafıda bu işlere girer oldu buda piyasayı alt üst ediyor.
AB ülkelerine baktığımızda hayvancılıkta kota sistemi uyguluyorlar arz talep dengesini burada sağlıyorlar,bu işle alakası olmayanları sektöre almadıkları için ülkemizdeki gibi dalgalı bir piyasa oluşmuyor.
Ülkemizde 2013 yılında hayvancılığı değerlendirecek olursak önceki yıllara nazaran daha istikrarlı seyreden bir piyasa var süt fiyatları çok zamlanmasada önceki yıllardaki gibi düşüş yapmadı,yem fiyatları 2014 de kadar neredeyse düşme eğilimindeydi ülkemizde yaşanan son siyasi krizlerden sonra hızlı tırmanışa geçti bu gün araştırdım bazı firmalar son ayda 2 defa 2 şer liradan zam yapmış yani 4tl zam yapmışlar.
Canlı hayvan fiyatları normal seyrinde son dönemde besilik dana fiyatları yükselmiş durumda.Besi konusunda aşağı yukarı bir yıldır karkas kesim fiyatları dengeli ve istikrarlı seyrediyor şuanda burada kesim 16,200 tl 15 in altına pek düşmedi geçen yıl
[size=10pt] -Hayvancılıkta desteklemeler [/size]
Desteklemeler konusuda önemli bir başlık olarak programda ele alınabilir bu konuda mevcut destekler hakkında sizler ne düşünüyorsunuz arkadaşlar?
2013 yılında desteklerle alakalı en büyük sıkıntı bence Ulusal süt konseyi 1tl süt fiyatı açıkladıktan hemen sonra sessizce süt destek pirimlerinin 90 kuruştan 60 kuruşa düşürülmesi oldu zaten yem firmaları verilen zamla birlikte yem fiyatlarına zam yaptılar bu desteğin düşürülmeside süt konseyinin belirlediği 1tl rakamını gölgede bıraktı duruma bakarsak bu zam bişekilde bize yansımadı.Besi desteği 2013 yılındada devam etti bu iyibir gelişme oldu,diğer hayvancılık destekleride aynı şekilde devam ediyor 2013 yılında gentürk boğa spermalarını kullanan üreticilere buzağı desteğine extra 35 tl fark verilmesi kararlaştırıldı buda çok iyi bir gelişme.DSYB ile anlaşan veteriner hekimler bu sipermaları 40 tl ye atıyorlar bölgemizde.
[size=10pt]
-Hayvancılıkta havza bazlı üretimin desteklenmesi[/size]
Bu başlıkta çok önemli bendce son günlerdede gündende 2014 yılında bu uygulamaya geçileceği konuşuluyor.
Mesela geniş otlaklara sahip mera hayvancılığı için uygun bölgelerde özellikle koyunculuk ve büyük başta yerli ırklar ve etcil,kobine ırklar desteklenecek.
Kaba üretiminin bol yapıldığı süt sanayisinin geliştiği bölgelerdede sütçü ırklar desteklenecek.
Bu konuyu dahada açabiliriz bu konuda sizler ne düşünüyorsunuz arkadaşlar?
Biraz araştırdım nette bazı ülkelerdede bu şekilde uygulamalar mevcutmuş Bereket tv dede bu konuyu Eşref bey gündeme taşımıştı doğrusuda bu şekilde bence.
Tamamen kurak bölgelerde süt hayvancılığının maaliyeti çok yüksek artı süt sanayisinin gelişmedi bölgelerde üreticiler düşük fiyatlarla küçük firmalara yada rekabet ortamı olmadığı için büyük firmalara ucuz fiyata süt satmak zorunda kalıyorlar.
Sulu tarımın yapıldığı yada yağış rejiminin yüksek olduğu bölgelerde üreticiler kaliteli ve verimli kaba yem üretimi yapabiliyorlar yada doğrudan tarladan çifçiden uygun fiyata kaba ye tedarik edebiliyorlar doğal olarak süt hayvancılığı için kar oranları yükseliyor.
SmhGwz link=topic=72256.msg838129#msg838129 date=1391160280' Alıntı:
tekrardan başarılar
ben devmaını bekliyordum zati geldide cok güzel bi orginasyon oluyor gerçekten..
hayvancılık sektoru birazda benı ilgilendiriyorum
bizim en büyük sornumuz yem ve sütün denge oaranı
süte ,80kruştn ,90 kruş zam geliyor firmalar peynrie 2 lira koyuyor..
bunun cok örneği war bunun ynıa sıra artık ulkemızde hayvancılık şirketleşmeye başladı buda ülkenın çalışma sistemini değiştirdi diyebiliriz ve buna keza ufak çiftçiler hayvan bakımlarında zorlanarak satışlara başladılar..
ülkemizde hayvancılıkta artık bir döngü durumunda ve bu döngüde yeterli denge sağlanması gerekli artık çünkü yeminden veterinerinden diğer girdilerden fırsatcılardan uzak tutulması gerekiyor..
birlikler ziraat odaları kendilerine dğil çiftçilere çalışması gerekli 3 kruş destek verip 2 kruşuna göz dikip çiftçiyi magdur duruma düşürmemeleri gibi..
birde dediğim gibi konu dönüp mazota geliyor havyancılıkta olsa hayvanların geçimini sürdürmek için tarım aletlerinle calışmak gerkeli ve burda mazota verilen para nedeniyle yılda belki 20 inekten bi inek parasıda mazot için gider oluyor buda cok etkliyen unsur..
Birlikler konusuda çok önemli ülkemizde mevcut birlikler birbirinden kopuk hatta bazı bölgelerde birbirlerini rakip görüyorlar bu birlikler özellikle süt konusunda,et konusunda bizleri temsilen pazarlıkları yapıyorlar birliklerin işlerini hakkıyla yapmaları gerekiyor,Burada genel konuşmamak lazım birliklerin işlevselliği başlarındaki yönetimle alakalı örenek vereyim arkadaşlar biz Aksaray DSYB aracılığı ile yüksek fiyata süt pazarlıyoruz piyasadanda çok düşük fiyata yem alıyoruz rahatça gidip isteğimiz sualleri soruyaoruz oturup çaylarını içiyoruz.
Mazot ve gübreyide doğrudan hayvancılıktaki girdi maliyetlerine başlayabiliriz büyük çiflikler için mazot,ve elektirik önemli girdilerden biz orta küçük işletmeler içinde kaba kesif yem üretiminde bu metaryelleri kullandığımız için bunların fiyatının düşmesi doğrudan kar oranımızı artıracaktır.
İSHAK ÇAVUŞ AYDIN link=topic=72256.msg838187#msg838187 date=1391170811' Alıntı:
Hayvancılıktaki en büyük sorunlarımızdan biri de bilgisizlik ve eğitimsizlik.Mesela hayvanlara rasyon hazırlarken rasyondaki enerji, protein, mineral-vitamin oranlarını ve hangi hayvanın neye ne kadar ihtiyacı olduğunu bilmeden babadan dededen duyma şeylerle hareket ediyoruz.Yemlemede istikrarımız yok.Şu konuda hayvancılıkta kar etmemizin en büyük şartı; EN BÜYÜK GİRDİ MALİYETİ OLAN GEREK KESİF GEREKSE KABA YEMİ çiftçinin kendisinin üretmesi.Yani fabrika yemine olan bağımlılığı en aza indirmek. ok-*-s
Abi bu konuda çok haklısın ülkemizde özellikle küçük ve orta işletmelerde hayvancılık eski babadan dadan kalma usullerle yapılıyor bu konuda üreticilerin bilgilenmesi lazım.Ülkemizde bazı özel kuruluşlar ücretsiz çifliklerde uygulamalı hayvancılık eğitimi veriyorlar üreticilerin mutlaka bu eğitimlere katılmaları lazım.
Bu konuda sitemizi örnek gösterebiliriz Hayvancılık ana başlığı altındaki konularda birçok bilgilendirici eğitici konular var birçok arkadaşımız yaptığı verim aldığı iyi uygulmaları paylaşıyor örneğin Rasyon Programı adlı konuda olduğu gibi birçok kişi bu programları ücretsiz kullanıp çifliğinde girdi maali,yetlerini düşürdü ben kendimden örnek vereyim aşağı yukarı 1,5 yıldır bu işin üzerine ilgiyle düşmeye araştırmaya başladım,işletmemde süt hayvanlarında genel rasyonda yaptığım değişiklikler,iyileştirmler sonucu daha önce sık görülen eş düşme problemi tamamen ortadan kalktı neredeyse,daha önce döl tutma problemi sık yaşıyordum 1 yıldır suni tohumlama tutma oranı %90 ların üzerine çıktı önceden döl tutma problemi yüzünden boğa kullanıyordum 1 yıldır kullanmıyorum böylelikle işletmemde daha iyi genetik ıslah gerçekleştiriyorum,bu yıl soğu hava deposu sağım sitemi kurdurdum sütte yapılan ilk analizlerde süt yağım 2,70 civarlarındaydı benim için bu değer büyük sıkıntıydı bu değer aslında işletmedeki hayvanların gizli asidozis olduğunu mikrobiyal sindirim yapamadıklarını,yedikleri rasyonu tam sindiremediklerini gösteriyordu bu yağ değerine bakarak işletmede döl tutma problemi,eş düşme problemi,topallık problemi olduğunu rahatça söyleyebilirdik sonuç olarak çabalarım ve formumuzdaki rasyon programlarında değerlendirmeler yapıp doğru rasyonları uygulamaya geçirmemden sonra bu ay süt yağım 3,88 çıktı bahsettiğimiz sağlık problemleri düzeldi artı kaba yem oranını arttırdım kesif yem oranını azalttım ayda şuanda 30 torba en az yem tasarrufu sağladım yani sonuç olarak kar oranım arttı ,yaptığım işle alakalı şevkim mutluluğum arttı. olmadığı için büyük firmalara ucuz fiyata süt satmak zorunda kalıyorlar.
Sulu tarımın yapıldığı yada yağış rejiminin yüksek olduğu bölgelerde üreticiler kaliteli ve verimli kaba yem üretimi yapabiliyorlar yada doğrudan tarladan çifçiden uygun fiyata kaba ye tedarik edebiliyorlar doğal olarak süt hayvancılığı için kar oranları yükseliyor.
SmhGwz link=topic=72256.msg838129#msg838129 date=1391160280' Alıntı:
tekrardan başarılar
ben devmaını bekliyordum zati geldide cok güzel bi orginasyon oluyor gerçekten..
hayvancılık sektoru birazda benı ilgilendiriyorum
bizim en büyük sornumuz yem ve sütün denge oaranı
süte ,80kruştn ,90 kruş zam geliyor firmalar peynrie 2 lira koyuyor..
bunun cok örneği war bunun ynıa sıra artık ulkemızde hayvancılık şirketleşmeye başladı buda ülkenın çalışma sistemini değiştirdi diyebiliriz ve buna keza ufak çiftçiler hayvan bakımlarında zorlanarak satışlara başladılar..
ülkemizde hayvancılıkta artık bir döngü durumunda ve bu döngüde yeterli denge sağlanması gerekli artık çünkü yeminden veterinerinden diğer girdilerden fırsatcılardan uzak tutulması gerekiyor..
birlikler ziraat odaları kendilerine dğil çiftçilere çalışması gerekli 3 kruş destek verip 2 kruşuna göz dikip çiftçiyi magdur duruma düşürmemeleri gibi..
birde dediğim gibi konu dönüp mazota geliyor havyancılıkta olsa hayvanların geçimini sürdürmek için tarım aletlerinle calışmak gerkeli ve burda mazota verilen para nedeniyle yılda belki 20 inekten bi inek parasıda mazot için gider oluyor buda cok etkliyen unsur..
Birlikler konusuda çok önemli ülkemizde mevcut birlikler birbirinden kopuk hatta bazı bölgelerde birbirlerini rakip görüyorlar bu birlikler özellikle süt konusunda,et konusunda bizleri temsilen pazarlıkları yapıyorlar birliklerin işlerini hakkıyla yapmaları gerekiyor,Burada genel konuşmamak lazım birliklerin işlevselliği başlarındaki yönetimle alakalı örenek vereyim arkadaşlar biz Aksaray DSYB aracılığı ile yüksek fiyata süt pazarlıyoruz piyasadanda çok düşük fiyata yem alıyoruz rahatça gidip isteğimiz sualleri soruyaoruz oturup çaylarını içiyoruz.
Mazot ve gübreyide doğrudan hayvancılıktaki girdi maliyetlerine başlayabiliriz büyük çiflikler için mazot,ve elektirik önemli girdilerden biz orta küçük işletmeler içinde kaba kesif yem üretiminde bu metaryelleri kullandığımız için bunların fiyatının düşmesi doğrudan kar oranımızı artıracaktır.
İSHAK ÇAVUŞ AYDIN link=topic=72256.msg838187#msg838187 date=1391170811' Alıntı:
Hayvancılıktaki en büyük sorunlarımızdan biri de bilgisizlik ve eğitimsizlik.Mesela hayvanlara rasyon hazırlarken rasyondaki enerji, protein, mineral-vitamin oranlarını ve hangi hayvanın neye ne kadar ihtiyacı olduğunu bilmeden babadan dededen duyma şeylerle hareket ediyoruz.Yemlemede istikrarımız yok.Şu konuda hayvancılıkta kar etmemizin en büyük şartı; EN BÜYÜK GİRDİ MALİYETİ OLAN GEREK KESİF GEREKSE KABA YEMİ çiftçinin kendisinin üretmesi.Yani fabrika yemine olan bağımlılığı en aza indirmek. ok-*-s
Abi bu konuda çok haklısın ülkemizde özellikle küçük ve orta işletmelerde hayvancılık eski babadan dadan kalma usullerle yapılıyor bu konuda üreticilerin bilgilenmesi lazım.Ülkemizde bazı özel kuruluşlar ücretsiz çifliklerde uygulamalı hayvancılık eğitimi veriyorlar üreticilerin mutlaka bu eğitimlere katılmaları lazım.
Bu konuda sitemizi örnek gösterebiliriz Hayvancılık ana başlığı altındaki konularda birçok bilgilendirici eğitici konular var birçok arkadaşımız yaptığı verim aldığı iyi uygulmaları paylaşıyor örneğin Rasyon Programı adlı konuda olduğu gibi birçok kişi bu programları ücretsiz kullanıp çifliğinde girdi maali,yetlerini düşürdü ben kendimden örnek vereyim aşağı yukarı 1,5 yıldır bu işin üzerine ilgiyle düşmeye araştırmaya başladım,işletmemde süt hayvanlarında genel rasyonda yaptığım değişiklikler,iyileştirmler sonucu daha önce sık görülen eş düşme problemi tamamen ortadan kalktı neredeyse,daha önce döl tutma problemi sık yaşıyordum 1 yıldır suni tohumlama tutma oranı %90 ların üzerine çıktı önceden döl tutma problemi yüzünden boğa kullanıyordum 1 yıldır kullanmıyorum böylelikle işletmemde daha iyi genetik ıslah gerçekleştiriyorum,bu yıl soğu hava deposu sağım sitemi kurdurdum sütte yapılan ilk analizlerde süt yağım 2,70 civarlarındaydı benim için bu değer büyük sıkıntıydı bu değer aslında işletmedeki hayvanların gizli asidozis olduğunu mikrobiyal sindirim yapamadıklarını,yedikleri rasyonu tam sindiremediklerini gösteriyordu bu yağ değerine bakarak işletmede döl tutma problemi,eş düşme problemi,topallık problemi olduğunu rahatça söyleyebilirdik sonuç olarak çabalarım ve formumuzdaki rasyon programlarında değerlendirmeler yapıp doğru rasyonları uygulamaya geçirmemden sonratamve bu ay süt yağım 3,88 çıktı bahsettiğimiz sağlık problemleri düzeldi artı kaba yem oranını arttırdım kesif yem oranını azalttım ayda şuanda 30 torba en az yem tasarrufu sağladım yani sonuç olarak kar oranım arttı ,yaptığım işle alakalı şevkim mutluluğum arttı.
