Cover Crops - Örtü Bitkilerinin Toprak Verimliliğine Etkisi


Örtü bitkileri;
-Toprağın sürekli boş kalmasından dolayı oluşan nem kabını, rüzgar erozyonunu ve yüzey akışı fazla olan sert topraklarda şiddetli yağışlardan dolayı oluşan su erozyonununu önler. Kullanılan örtü bitkisinin ekim sıklığı ve kazık köklü veya saçak köklü olması faydayı etkiler. Soğuk sonbahar ve kış aylarında bile gelişimini sürdürebilecek ürünler tercih edilmelidir. Özellikle çavdar bu amaca hizmet eder. En çok kullanılan yöntem biçim yapmadan direkt ekimdir. Bahar aylarında yem bitkisi ihtiyacınızı karşılamak amacıyla yeşile biçimde yapabilirsiniz. Bahar aylarında yeşile en erken biçilen mahsül olduğu için en 2.ekimde zaman kazanarak bahar yağışlarından yararlanabilirsiniz. Ancak az sonra belirteceğimiz yararların tam olarak sağlanması ve 2.ekim sürecinin dahada kısaltılıp, 1.ekim sürecinde ekim yapılabilmekte ve yağışlarının çoğunu ekilecek ana ürüne kaydırmak için direkt ekim önerilmektedir. İstenilirse sap parçalama makinaları kullanıldıktan sonra da ekim yapılabilir.
Header, rolling and planting at Rock Springs.jpg
55979_original.jpg


- Toprağın boş kalma süresinin azaltılması, kök ve yeşil aksamın toprağın yüzeyinde veya ilk 10cm'sinde kalması organik bir ortam oluşturmakta; solucanların ve mikroorganizmaların bu organik materyalleri parçalamasına yardımcı olup, toprak canlılığının ratmasına yardımcı olmaktadır. Böylece organik madde artışı, verilen suni gübrelerin daha hızlı bitki tarafından alınacak formlara indirgenmesi, güneşten gelen UV ışınların engellenmesine ve köklerin oksijene rahat ulaşmasını sağlayacak hafif boşluklu yapının oluşmasını sağlar. Organik madde artışı ilede özellikle agregatlaşma ( organik madde ile toprağın fiziksel en küçük yapıları yapışarak, su geçirgenliği yüksek ve daha kolay sürülen bir toprak elde ederiz. Kaba bir hesap yapalım. Toprağın 25cm'sinde tarıma elverişli toprak olduğunu ve toprağın ölgül külesinin 1,25kg/1 lt olduğunu göz önüne alırsak; 1000m2'de 300 ton civarında toprak vardır diyebiliriz. Organik maddenin %1 arttırılması için 3 ton saf organik maddeye ihtiyaç vardır. Bitkilerin %90 organik ve %10 inorganik kimyasal yapıdan oluştuğunu düşünürsek, 1 birim organik madde artışı için 3,3ton kuru madde olarak bitki artığı ile amacımıza ulaşmış oluruz. Ayrıca çiftlik gübresininde %50 civarındaki organik yapısını dikkate alarak da bu rakamlar hesaplanabilir. Ancak çiftlik gübresinden farklı olaarak, yeşil gübreleme/örtü bitkilerinin pH'ı düşürmede daha kalıcı sonuçlar verdiği bilinmektedir. Başta örtü bitkileri ve çiftlik gübresi artıklarının ayrışması uygun nem ve sıcaklıkta artar. Ancak atıklardaki yüksek C/N oranı ayrışmayı yavaşlatmaktadır. Ayrıca azotun minarelizasyonunda da etkili olmaktadırlar. Örtü bitkilerinin/ yeşil gübre bitkilerinin C/N oranı 25:1'den düşükse organik ve amonyum azotunun nitrata indirgenme hızı artar. Mısırdan önce ekilen fiğin C/N oranı 10-20:1 olduğu için ayrışma hızlıdır. Mısırdan önce buğday ve çavdar ekildiyse, ayrışma yavaş olmaktadır.
earthwormsinhand.jpg


cover_crop2.jpg


- Örtü bitkileri gelişirken toprak üzerinde oluşturdukları fiziksel rekabet ve topraktaki fiziksel ve kimyasal rekabet sayesinde yabancı otların çimlenmesini ve gelişimini önler, bunun kimyasal kısmına "Allelopati" denir.Örtü bitkierlinden fiğ; kaz ayağı, sarı tüylü darı, sarı topalak, tarla sarmaşığı ile çavdar; kaz ayağı, kırmızı köklü tilki kuyruğu ile buğday; tarla sarmaşığı ile Allelopatik olarak savaşır. Özellikle tilki kuyruğu tohumları toprakta uzun yıllar kaldırklarından ve çıkışlarından sonra kimyasal mücadelesi zor olduğundan dolayı örtü bitkileri sayesinde mücadele etmek göz ardı edilmemeli. Smeda ve Weller 1996'da yaptıkları araştırmada, çavdarın yem bitkisi olarak biçimden sonraki 8 haftaya kadar Allelopatik etkisinin yabancı otlarda sürdüğünü görmüştür. Böylece eğer 2.ekim olarak mısır tarımı yapılacaksa; bu 8.haftaya kadar mısır krtitik gelişim dönemine girerek sonradan çıkan yabancı otlarlada toprak üzerindeki fiziksel yapısı sayesinde rekabet etmiş olur. Geleneksel yöntemlerde erken bahar döneminde dikey işleme ile yabancı ot kontrol edilirken su kaybıda gözlenir. Ek amortisman ve yakıt maliyetleri de söz konusudur.
allelopati.jpg

- Örtü bitkilerinin hastalık yapıcı mikroorganizmalar ( patojenler) üzerine olumlu/olumsuz/ sıfır etkileri olabilir. Bu etkiler patojen türüne ve gelişim dönemine göre farklılık gösterebilir. Bundan dolayı ekilecek örtü bitkisi ve bölgede görülen hastalıklar dikkate alınıp detaylı bir araştırma yapılabilir. Cruciferae (turpgiller) familyasındaki bazı örtü bitkileri, toprakta patojen yoğunluğunu azaltır. Kök-ur nematodlarının çok fazla konukçuya sahip olması nedeniyle özellikle kumlu topraklarda riskleri vardır. Yem börülcesi, lüpen, kadife fasulyesi ise kök ur nematodlarını azaltmaktırken; Amarillo yer fıstığı arttırır. Kolza/kanola ise çoğu parazit nematodu engellemektedir. Henüz bu konuda detaylı bilgiler araştırılıyor.
BCNfemales.jpg
-Örtü bitkileri, çoğu bitki gibi hem zararlı hem yararlı böcekleri kendine çeker. Yetişticilecek ana bitki ve çevre koşullarına bilgimizi adapte edersek, böceklerle de kimyasal savaş olmadan savaşabiliriz. Mesela ana ürün olarak domates yetiştirilecek tarlalarda çavdarın örtü bitkisi olara kullanımı Mısır yuvarlak kurdu (Helicoverpa zea) zaranını engellerken, kımıl zararını arttırmaktadır. Elma bahçelerinde baklagil bitki örtüsünün kullanımı,elma iç kurdu zararını azaltmaktadır. Ceviz bahçelerinde ise tahıl örtüsünün erken dönemde yaprak bitlerine konukçuluk yapmaması için biçilmesi tavsiye edilmektedir.Sebze yetiştiriciliğinde zararlı böcekler henüz ortada yokken, ötrü bitkileri salgıladıkları böcek çekici hormonları , nektar ve çiçek tozları ile faydalı böcekleri üzerlerine toplamaktadırlar. Böylece faydalı böcekler tarafından bitki gelişimi desteklenir ve zararlı böcekler geldiğinde faydalı böcekler, ortamı kaybetmemek için zararlılarla savaşır. Domates yetiştiriciliğinde fiğ ve üçgül örtüsünün kulanımı büyük gözlü tahta kuruları ve gelin böcekler gibi faydalı böcekleri tarlaya çekmektedir. Meyve ağaçlarının çiçek tozları ise tarlaya "avcı akar" çeker. Avcı akarlar hem çiçek tozları ile hemde meyve ağaçlarına direkt zarar veren diğer akarları yiyerek beslenir. Turunçgil ve avakado bahçelerinde gözlemlenir.

Ayrıca yeni yeni yaygınlaşan feromon tuzakları böceklerle mücadelede yavaş yavaş kimyasal mücadelenin yerini alarak daha sağlıklı ürünler yetiştirmemize olanak sağlıyor.

53948_original.jpg

- Örtü veya yeşil gübreleme amacıyla ekilen baklagiller, eğer toprakta azot miktarı azsa "Rhizobium" bakterileri ile bir alışveriş yapar. Bakteriler, toprak içindeki boşluklardan geçen/ son işlemede depolanmış havadaki serbest azotu (N2) toprağa fikse eder. Bu serbest azotu da sadece baklagiller topraktan alıp kullanabilir. Böylece yabancı otlarında bu azottan yararlanması doğal olarak engellenir ve yabancı ot mücadelesi de dolaylı olarak yapılmış olur. Baklagiller ise onlara bunujn karşılığında glikoz verir. Buna win-win yani simbiyotik ilişki denir. Baklagillerin örtü bitkileri olarak kullanıldığında kuruduktan sonra köklerindeki yarayışlı azot toprağa katkı sağlasa da, bitki yeşil aksamını kurutmadan, toprağın fazla derinlerine bitki artıklarına vermemesi gereken dik rotovatör veya diskaro ile karıştırılması gerekir. Eğer herhangi bir yeşil gübreleme bitkisi sararıp kurursa, hücrelerinde selüloz oranı artar, azot oranı düşer. Bu yüzden gübreleme tam amacıyla yapılmamış olur.

mbt213517-fig-0001-m.jpg


Yaygın olarak kullanılan örtü bitkileri ise fiğ,üçgül, yem bezelyesi, çavdar, arpa, buğday, soya fasülyesi, sorgumdur.

(Özeker ve Ulutürk, 2006) : Organik Tarımda Örtü Bitkilerinin Kullanımı, Elmas ÖZEKER veMine ULUTÜRK. Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2006, 43(2):153-164 ISSN 1018-8851
 
Son düzenleme:
Çok faydalı bir paylaşım olmuş. Bir yıldır bu konuyu araştırıyorum. İlave olarak değişik kök yapısına sahip bitkilerin karışım olarak kullanılması kuru madde miktarını çok önemli düzeyde arttırdığını dolayısıyla yeşil gübreleme ile organik madde kazancının çok artmakta olduğu yönünde çalışmalar var. Ayrıca tarlada sürekli bitki oluşu güneşi hasat eden bitkilerin kökleriyle toprak altı yaşamın canlılığını arttırdığı kanıtlamışlar. Nadas arazilerin bu yolla değerlendirilmesi daha faydalı olacaktır.
 
Tarladaki mahsulü hasat etmeden Ekim yapacak kadar arazi varlığına sahip ciftci potansiyelimiz pek mevcut değildir diye düşünüyorum. Marmara bölgesinde tarla boş kalmaması icin yem bitkisi ve misir üretimi yaygındır aynı yıl için. Imkani olan baklagiller yem bitkisinin biçer misir eker, imkani olmayan yulaf , İtalyan cimi, çavdar gibi yem bitkisinin kuru ot için hasat edip yerine misir eker. Hani ıslah çalışması zeten yapılmaz... özetle 365 günün hasat ve işleme süreli dışında arazi neredeyse hiç boş kalmaz.
 
Tarladaki mahsulü hasat etmeden Ekim yapacak kadar arazi varlığına sahip ciftci potansiyelimiz pek mevcut değildir diye düşünüyorum. Marmara bölgesinde tarla boş kalmaması icin yem bitkisi ve misir üretimi yaygındır aynı yıl için. Imkani olan baklagiller yem bitkisinin biçer misir eker, imkani olmayan yulaf , İtalyan cimi, çavdar gibi yem bitkisinin kuru ot için hasat edip yerine misir eker. Hani ıslah çalışması zeten yapılmaz... özetle 365 günün hasat ve işleme süreli dışında arazi neredeyse hiç boş kalmaz.
Osman abi buğdayı temmuzda biçtikten sonra gündöndü ekene kadar yani nisana kadar tarlalar boş kalıyor. Ova yerler değil bayır yerler sulama imkanı olmayan yerler.

Böyle boş kalacak yerlere fiğ ekilse Mart'ta tarlaya karıştırılsa olmaz mı? Yada biçip balya yapılsa?
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
bu benim çok ilgimi çeken bir konu fakat kuru tarımda maalesef başarısız oluyoruz. bölgemizde kuru tarımdan dolayı buğday-ayçiçeği münavebesi yapılmakta. Havanları içinde italyan çimi ekiyoruz. İtalya çimini erken ilkbaharda biçerek ayçiçeği ekebilir miyiz diye denedik fakat maalesef topraklar bunu kaldırmıyor ayçiçeği yetişmiyor. Bunun dışında alternatif örtücü bitki önerisi olan varsa söyleyebilir mi
 
Osman abi buğdayı temmuzda biçtikten sonra gündöndü ekene kadar yani nisana kadar tarlalar boş kalıyor. Ova yerler değil bayır yerler sulama imkanı olmayan yerler.

Böyle boş kalacak yerlere fiğ ekilse Mart'ta tarlaya karıştırılsa olmaz mı? Yada biçip balya yapılsa?
Ayçiçek ziraatinde Marmara ve Trakya bölgesinde, güz sürümü yapılıp yer boş bırakılır. Zeminde yagis ile olabildiğince şu bıraksın diye. Mevsiminde de yuzlek işlem yapılıp ( ustu toz altı tavli) Ekim yapılır. Hani fiğ gibi bir mali toprağa karıştırmak için surum gerekir ve tav konusu şüphe oluşturur. Yumuşak yapı topraklarda fiğ ekilip, rotavator ile toprağa karıştırılıp ekimi denende bilir belki ancak son yıllar kurak geçiyor. Ve ayçiçek kökleri için biraz derin işlenmiş toprak makbul. Biz Çanakkale Biga da temmuz başında arpa yerine ayçiçek ekimi yaptık. Yagis da denk geldi, 100 kg ayçiçek verdi dekara. Biraz şartlar ve mevsim doğrultusunda her şey mümkün aslında.
 
  • Beğen
Tepkiler: ziyaretci87

Benzer Konular