Gübresiz veya az gübreli Buğday


Ben duymadım görmedim. Fakat her kriz cıktığında bu krizi fırsata çeviren birileri mutlaka oluyor. Şuanda gübre krizi varken üretici gübre almakta zorlanıyorken işte bi umut belki işe yarar deneyelim diyerek bunlara yöneliyor maalesef. Bizim forumda bi abimiz vardı aenema kullanıcı isimli. Onun denemeleri vardı o bu konularda hem bilgili hemde bazı sonuçlar almıştı sanırım. Artık forumda cok göremiyorum. Geçmiş iletilerden yazdıklarına bi bakarsanız mutlaka faydası olur. Onunda amacı daha az kimyasal gübre kullanarak verimi aynı seviyede tutabilmeye yönelikti.
Üç yıldan beri bu ürünü satıyoruz dediler, üretim yeri de İspanya demişti galiba. Bu tür bir ürün, sıradan bir ürün değil gibi geldi bana. aenema nick'li arkadaşımız konusunda haklısınız, bu konularda bilgi sahibiydi.
 
Bu ürünü bilen ve kullanan varmı? Bu akşam kahvede tanıtımını yaptılar. Bu bir bakteri, havadaki azotu tutuyor ve bitki de,yeşil kaldığı müddetçe bakterinin tuttuğu bu azot dan istifade ediyor. Bu sayede azotlu gübreyi yarı yarıya az kullanabilirsiniz dediler. Bizim bölgede Şubat ayında kökboğaz ilaçları ile atabilirsiniz dediler. Üç yıllık denemelerde dönüme 50 ile 80 kg arasında ilave bir verim farkı var denildi. Kombiler ile birlikte kullanıldığında daha etkili olduğu söylendi. Dönüm maliyeti 50 TL,+ 10 TL de kombi olsa, toplamda 60 TL civarı gibi. Tam da bu şekilde bir arayış içerisinde iken bizlere cazip geldi, konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar varsa onlar ne der?
Aldım çevremdeki bir çok arkadaşıma da aldırdım. Çok yeni bir ürün. Kullananlar memnun. Yarıya düşürüyorlar kullandıkları üst gübreyi. Bir çok avantajı var. Bitki enerji harcamadan sıcak soğuk demeden azotu gerektiği dozda alıyor. Yağmur yağmadı gübre işe yaramadı, bitki yandı derdi yok. Aynı zamanda kök gelişimini de düzenliyor. Bu yaz pioneerin sahibi corteva amerika ve avrupa da başka isimle (utrisha) satmaya başladı. Kullananlar da hem verim hem de ürün kalitesi anlamında fark yarattığını söylüyorlar.
 
Aldım çevremdeki bir çok arkadaşıma da aldırdım. Çok yeni bir ürün. Kullananlar memnun. Yarıya düşürüyorlar kullandıkları üst gübreyi. Bir çok avantajı var. Bitki enerji harcamadan sıcak soğuk demeden azotu gerektiği dozda alıyor. Yağmur yağmadı gübre işe yaramadı, bitki yandı derdi yok. Aynı zamanda kök gelişimini de düzenliyor. Bu yaz pioneerin sahibi corteva amerika ve avrupa da başka isimle (utrisha) satmaya başladı. Kullananlar da hem verim hem de ürün kalitesi anlamında fark yarattığını söylüyorlar.
Ahmet abi senin mikrobiyal uygulamalarını özenle takip ediyorum. Bu konudaki bilgilerin paylaşımların için sana teşekkür ediyorum çünkü giderek artan gıda, gübre krizi döneminde bitki beslemede biyolojik çözümler çok önem arz ediyor ve sen bize ışık tutuyorsun. Blue-N ürününü nerden temin edebiliriz, fiyatı ne kadar, sen hangi bitkiye ne kadar dozajda kullandın, ne zaman kullandın, verimde ne gibi farklar gördün bunlardan bahsedebilir misin abi? Geçen sene bahsettiğin Koppertin Panoramix Plusunu senin sayende keşfettim ve iyi ki kullanmışım diyorum. Yeniliklere her zaman açık, bilgiye aç ve kendini her daim geliştiren senin gibi çiftçilere bu ülkenin ihtiyacı var abi . İyi forumlar..
 
Aldım çevremdeki bir çok arkadaşıma da aldırdım. Çok yeni bir ürün. Kullananlar memnun. Yarıya düşürüyorlar kullandıkları üst gübreyi. Bir çok avantajı var. Bitki enerji harcamadan sıcak soğuk demeden azotu gerektiği dozda alıyor. Yağmur yağmadı gübre işe yaramadı, bitki yandı derdi yok. Aynı zamanda kök gelişimini de düzenliyor. Bu yaz pioneerin sahibi corteva amerika ve avrupa da başka isimle (utrisha) satmaya başladı. Kullananlar da hem verim hem de ürün kalitesi anlamında fark yarattığını söylüyorlar.
 
Dün gübre aldığım bayide bunu önerdi. Kendi imalatımız, 1 litre hediye verdi dene farkı göreceksin dedi 😅
 

Resimler ve ekler

  • IMG_20211219_090223.jpg
    IMG_20211219_090223.jpg
    251.5 KB · Görüntüleme: 93
Symborg firmasının telefonunu arayın bölge bayilerini sorun. 250 gr 7,5 dekara tavsiye ediliyor. 600 grlık ambalajlar var olar biraz daha hesaplı olabilir. En son 250 grmı 300 tlye satıyorlardı. Tek uygulama yapılıyor. Buğday için bitki 5-6 yapraktan, kardeşlenme sonuna kadar kullanabilirsiniz. Bu sene azot ve fosfor çözen bakteriler,mikoriza ve trikoderma mantarı ve silisyum takviyesi için de diatomit tozuyla yaptığımız kaplama harika iş çıkardı. Gübremiz varken gübresiz ektik. Fotoları koyuyorum. Komşunuz aynı cins buğdayı, bizden 2 gün önce, daha fazla tohumla, gübreli ekti. Bizim tarlalar daha yeşil. Evlerin gözüktüğü resimde sağdaki tarla bizim. Diğerinde soldaki tarla bizim. Bir de tohuma kaplanan fungisitleri kötülüklerin anası olarak görüyorum. Eğer bakteri, mikoriza,solucan gübresi, aminoasit vs. ile tohum kaplama yapılırsa, yeni çimlenen buğday fotoğrafımızdaki gibi köke yapışan topraklar oluyor. Bitki salgıladığı şekerlerle orada bakterileri besliyor, onların sayısını arttırıyor ve ev sahipliği yapıyor. Orada doğrudan organik madde oluşuyor. Sentetik gübrenin belli bir orandan fazla kullanılmasıyla bitki hazır besine yönleniyor ve bakteri ve mikorizayı dışlıyor. Burdan sonra ayağımıza sıkıyoruz. Çıplak kök bunun en güzel göstergesidir.
 

Resimler ve ekler

  • IMG_20211211_174516.jpg
    IMG_20211211_174516.jpg
    330.3 KB · Görüntüleme: 111
  • IMG_20211211_174448.jpg
    IMG_20211211_174448.jpg
    260.3 KB · Görüntüleme: 119
  • IMG_20211210_113705.jpg
    IMG_20211210_113705.jpg
    469.8 KB · Görüntüleme: 114
  • IMG_20211111_101257.jpg
    IMG_20211111_101257.jpg
    103.2 KB · Görüntüleme: 106
  • IMG_20211211_175108.jpg
    IMG_20211211_175108.jpg
    307.2 KB · Görüntüleme: 109
Son düzenleme:
Arkadaşlar son durumun herkes farkında biliyorsunuz 350 dekar kadar tarla buğday ve arpa var şimdi biz buna üre zaten atamayız 26 lık gübreden geçen sene attığımız kadar atsak 6 ton kadar gübre atmamız lazım oda 70 Bini geçiyor bunada imkanımız yok ama hadi yaptık diyelim kaç kg buğday alacağız veya kaç TL ye vereceğiz belli değil. Ne deyim şimdi biz 10 kg yada 5 kg atsak da bir miktar verim alırmıyız yani mesela 5 yada 10 kg da artı yönde etkisi olur mu yoksa hiç birşeye yaramaz mı
Eğer yağışıniz olursa mutlaka azda olsa atmaya çalışın.Buğdayda azot verimi doğrudan etkiler.Kış yağışlarından dolayı azot yıkandığı için bitkide bariz noksanlık belirtileri oluşur.
 
Ahırdaki büyükbaş hayvan kışlada ki küçükbaş hayvan tarlada ki toprak bunlar eksikliği azlığı asla kaldırmaz siz hayvanın yeminden samanından yoncasından slajından ne kadar kısar iseniz et olarak süt olarak hayvanda kısar siz tarladan toprak altını üst gübreyi ot ve diğer ilaçları ne kadar kısar iseniz tarlada verimde o kadar kısar evet maliyetler çok pahalı alınacak düzeyde değil hepimiz zor durumdayız bunu kabul ediyoruz ancak hiç atmamak yerine geçen yılki gübre miktarını yarıya düşürüp atmalı toprak ile mevsim uyarsa düşük bir verim kaybıyla atlatırız ancak hiç atmayıp mevsim uysa da aradaki fark uçurum olur verim ve kalite yönünden
 
Symborg firmasının telefonunu arayın bölge bayilerini sorun. 250 gr 7,5 dekara tavsiye ediliyor. 600 grlık ambalajlar var olar biraz daha hesaplı olabilir. En son 250 grmı 300 tlye satıyorlardı. Tek uygulama yapılıyor. Buğday için bitki 5-6 yapraktan, kardeşlenme sonuna kadar kullanabilirsiniz. Bu sene azot ve fosfor çözen bakteriler,mikoriza ve trikoderma mantarı ve silisyum takviyesi için de diatomit tozuyla yaptığımız kaplama harika iş çıkardı. Gübremiz varken gübresiz ektik. Fotoları koyuyorum. Komşunuz aynı cins buğdayı, bizden 2 gün önce, daha fazla tohumla, gübreli ekti. Bizim tarlalar daha yeşil. Evlerin gözüktüğü resimde sağdaki tarla bizim. Diğerinde soldaki tarla bizim. Bir de tohuma kaplanan fungisitleri kötülüklerin anası olarak görüyorum. Eğer bakteri, mikoriza,solucan gübresi, aminoasit vs. ile tohum kaplama yapılırsa, yeni çimlenen buğday fotoğrafımızdaki gibi köke yapışan topraklar oluyor. Bitki salgıladığı şekerlerle orada bakterileri besliyor, onların sayısını arttırıyor ve ev sahipliği yapıyor. Orada doğrudan organik madde oluşuyor. Sentetik gübrenin belli bir orandan fazla kullanılmasıyla bitki hazır besine yönleniyor ve bakteri ve mikorizayı dışlıyor. Burdan sonra ayağımıza sıkıyoruz. Çıplak kök bunun en güzel göstergesidir.
Tohum kaplamada growbat kullandınız galiba
 
Tohum kaplamada growbat kullandınız galiba
Tohumu selektörde eletirken geçen sene yaptığım gibi fungisit kullanmadım. Onun yerine merkez anadolu kimyanın makcover ürününü kullandım. Onda 3 adet mikoriza mantarı, 3 adet bakteri, deniz yosunu, fulvik asit ve çimlenmede toksik etki yapmayacak kadar makro ve mikro elementler var. Growbati azot fikse eden bakterileri ve trikoderma mantarı için kullandık. Growbat'te 30'a yakın bakteri var. İçinde fosfor çözen bakteriler de var. Bu bakteriler esasında toprak altında kök bölgesinde, oradan bitki sapı ve yapraklarına geçerek bitkiyi birçok açıdan destekliyor. Stres şartlarına karşı bitkiyi koruyor.. Besin elementlerinin alımını arttırıyor. Bitkiyi sürekli bir dengede tutuyor. Growbati mibzerde tohuma pet şişeyle sıkarak ve tohuma karıştırarak bulaştırma metoduyla uyguladık. Tohum ıslak olduğu için de üzerine elle diatomit tozu serptim ve elle karıştırarak tohuma bulaşmasını sağladım. Diatomit tozu, hem bitkiye silisyum kaynağı olması açısından, hem fazla suyu çekmesi ve akışkanlığı engellememesi için hem de gözenekli yapısıyla bu bakteri ve mantar dostlara tohuma bitişik şekilde bir koruma alanı olması için kullandık. Diatomit tozunu (kedi kumu olarak ta satılıyor) İngilliz ve yenileyici tarım konusunda birçok ödülü olan Timothy Parton tavsiye etti. Çok iyi bir biostimulant etkisi olduğunu söyledi. Diatomit tozunun ayrıca sürüngen böcekleri öldürme özelliği var. Bunu da böceklerin üzerinde açtığı yaralarla yapıyor.
 
Tohumu selektörde eletirken geçen sene yaptığım gibi fungisit kullanmadım. Onun yerine merkez anadolu kimyanın makcover ürününü kullandım. Onda 3 adet mikoriza mantarı, 3 adet bakteri, deniz yosunu, fulvik asit ve çimlenmede toksik etki yapmayacak kadar makro ve mikro elementler var. Growbati azot fikse eden bakterileri ve trikoderma mantarı için kullandık. Growbat'te 30'a yakın bakteri var. İçinde fosfor çözen bakteriler de var. Bu bakteriler esasında toprak altında kök bölgesinde, oradan bitki sapı ve yapraklarına geçerek bitkiyi birçok açıdan destekliyor. Stres şartlarına karşı bitkiyi koruyor.. Besin elementlerinin alımını arttırıyor. Bitkiyi sürekli bir dengede tutuyor. Growbati mibzerde tohuma pet şişeyle sıkarak ve tohuma karıştırarak bulaştırma metoduyla uyguladık. Tohum ıslak olduğu için de üzerine elle diatomit tozu serptim ve elle karıştırarak tohuma bulaşmasını sağladım. Diatomit tozu, hem bitkiye silisyum kaynağı olması açısından, hem fazla suyu çekmesi ve akışkanlığı engellememesi için hem de gözenekli yapısıyla bu bakteri ve mantar dostlara tohuma bitişik şekilde bir koruma alanı olması için kullandık. Diatomit tozunu (kedi kumu olarak ta satılıyor) İngilliz ve yenileyici tarım konusunda birçok ödülü olan Timothy Parton tavsiye etti. Çok iyi bir biostimulant etkisi olduğunu söyledi. Diatomit tozunun ayrıca sürüngen böcekleri öldürme özelliği var. Bunu da böceklerin üzerinde açtığı yaralarla yapıyor.
Verdiğiniz bilgiler için sağolun bende bu yıl tohuma growbat uyguladım bakalım nasıl sonuç olacak siz daha öncede kullanmış mıydınız
 
Verdiğiniz bilgiler için sağolun bende bu yıl tohuma growbat uyguladım bakalım nasıl sonuç olacak siz daha öncede kullanmış mıydınız
İlk defa kullandım. Geçen sene Bm Megaflu ve stimax core kullanmıştım. Çok başarılıydı. Benim hedefim toprak işlemeyi minimuma düşürmek. Buğday için doğrudan anıza ekim sistemine yazlık bitkilerde de şerit toprak işlemeye geçmek. Toprağın toprak altı yaşamını buna hazırlamak istiyorum bunlarla. Tohum kaplama hem en ucuz hem en pratik hem de çok başarılı bir yöntem.
 
Son düzenleme:
gubresiz verim %50 düşer. yagmur da dusuyorsa eger, gubreyi kullanmak gerekiyor . 20 kg tabana, 10+15 kg üre ve 15 kg nitrat ile her yil ortamala 500 ila 600 kg bugday biciyoruz, yagmurda kisin surekli aliyoruz. gubre kullanmazsak cok buyuk verim kaybi olur ve daha cok zarar ederiz. eger 300 350 kg bugday veren tarlalar varsa 10 kg da olsa mutlaka gubre kullanmak gerekir. seneye bugday fiyatlari da daha dusuk olcak gibi de hic gozukmuyor. kaz gelicek ise tavuk esirgenmez...
 

Çağıralım gördüğünde gelir @aenema
@adurak59 çok güzel özetlemiş. Geçen yıl yazmıştım aslında 20şer kg gübre atma devri bitecek diye.
Buğday 5 tl olsun diyenler vardı, buğday 5 olursa gübre 10 değil 15 olur demiştim. Hala anlayamamışlar yazık.

Evet gübre atmadan verim almak zor. Topraklarımızın hali ortada, çorak-betonlaşmış, kimyasaldan gübreden zehirlenmiş gübreyi kimyasalı atmazsan verim alınamaz hale gelmiş.

Doğaya dönmek şart. Ormanlık arazilerde ne gübresi ne ilacı hiç bişey yok ama o ağaçlar çalılar bitkiler her yıl bizim eksiğimiz mahsülden daha iyi verim verebilecek durumda.

İşin sırrı toprağın doğal döngüsü. Biraz fazla azot vererek fazla verim almayı keşfeden insanoğlu toprağı da sadece sömürdü. Tüm besin elementlerini çekip sadece azot verdik yıllarca. 20-30 yıl önceki topraklar artık yok. Topraktaki besinleri bitkinin alabilmesi için mikro organizma faaliyeti şart. Biz ne yaptık o mikro organizmaları öldürdük ve toprağı onların yaşayamayacağı çoğalamayacağı hale getirdik. Organik madde şart. Faydalı bakteri ve mantarları toprağa tekrar geri kazandırmak şart. Ancak aynı zamanda onların yaşayacağı ortamı da bozmamak gerek.

Bunun için öncelikle tek seferde çok fazla gübre atmamak gerek. İnorganik olarak kabul edilen gübreler sentetik azot ve suda çözünür fosfor. Bu ikisini ne kadar çok kullanırsak toprak altı canlılığını o kadar öldürürüz. Suda çözünür fosfor içerisinde bir çok ağır metal ve zehir etkisi olan madenler de bulunmakta. Bitkiler aslında söylenildiği gibi 6-10 kg fosfor tüketmezler. Mısır sorgum buğday vs dahil en yüksek verim hedefinde bile 2,5-5kg fosfor tüketirler. Bizim toprağa verdiğimiz fosforun %40-60ı da toprakta bulunan diğer elementlerle çözünemez hale gelecek bileşikler oluşturur. Aliminyum demir kalsiyum fosfatlar. Haliyle attığımız taban gübresinin yarısından fazlası kullanılmadan taşa dönüşür. Toprağa 100-200 yıl hiç fosfor vermesek kil minerallerinin içindeki fosforun çözünmesi toprağa yeter. Önemli olan bunu çözmek. Bitkiler fosforu iki şekilde alır birincisi toprak çözeltisindeki suda çözünmüş fosfor. Diğeri de ogranik fosforun asit fosfataz ve alkali fosfataz enzimleri ile çözünerek bitkinin alabileceği forma dönüşmesi. Havalar ılık olduğu sürece asit fosfataz enzimi ile belirli bir miktar fosfor sürekli olarak toprak çözeltisine karışır. Bundan daha fazla miktarda ise bakterilerin yardımıyla alkali fosfataz enzimi salgılanır ve toprakta varolan fosforu bitkinin alacağı forma getirir.

Diğeri de azot. Sentetik azot. Tek seferde atılabilecek maksimum saf azot miktarı 3-4 kgı geçtiği an toprak altı canlıları için yakıcı-yıkıcı etki yapmakta. O canlılar üreyemiyor, çalışamıyor. Dolayısıyla attığımız azotu da bitkinin alacağı forma dönüştürmekte zorlanıyor. Azotla birlikte tüm diğer elementlerin alımı da yavaşlıyor zorlaşıyor. Aynı zamanda hastalık etmenleri de güçleniyor. Buğdayın sapa kalkma dönemi dediğiimiz gibi tüm bitkilerin hızlı büyüme evresine geçişe kadar tüketeceği saf azot miktarı günlük maksimum 100 gram. Fosfor bunun yarısı kadar. Nisana kadar ayda 3 kg saf azot lazım diyelim. Bunun %10-20si zaten yağmurla geliyor. Toprak altında azot bakterileri varsa yeterli şartlar oluştuysa çalışmaları için bir sezonda dekara 5-15 kg saf azot bağlayabilecek kapasitede bakteri faaliyeti olabiliyor. Yani toprak canlılığı yeterliyse, biz de onları biraz rahat bırakırsak gerekli azotun en az yarısını bu bakteriler, yağmur, toprak ve bitki yapraktan da sağlayabiliyor. Bize lazım aylık 1-2 kg saf azot. Sapa kalktıktan sonra da 2 ay kadar yoğun tüketim olan dönemde bu miktarın iki katı.

Şu da var azot bakterileri ve fosfor bakterileri toprak altında sinerjik çalışır. Biz tabandan bol bol fosfor verdiğimizde bitki fosfor bakterilerine şeker vermez onlarla ortaklık yapmaz diyelim. Dolayısıyla azot bakterileri de ortak çalışacağı fosfor bakterisi bulamadığında ortamda onlar da etkin çalışmaz. En ufak stres durumlarında nematodlar ve zararlı bakteri mantarlar da çok kolay üreyebilir. Bütün hastalıkların sebebi tohum kaplama olarak kullandığımız zehirler (mantar ilaçları) ve tabana verdiğimiz fazla fosfor. Burdan sonrası zincirleme geliyor. Azot bakterileri çalışamıyor. Yararlı mantarlar (tricoderma-mikorizavs tohumu ilaçlayıp zaten öldürüyoruz. Doğal yollardan elde edeceğimiz besin elementlerini de hastalıklarla mücadele edebilecek faydalı mikro organizmaları da öldürmüş oluyoruz.

Tabandan bitki kökleri gelişene kadar 2-4 kg maksimum azot ve fosfor verilebilir. Verilmese de çok kayıp olmayabilir toprak canlılığı yeterliyse. Biz son bir kaç yıldır faydalı bakteriler ve organik madde artışı ile tabandan verdiğimiz azotu ve fosforu %20-30 kademeli olarak azaltıyoruz. Bu yıl 15 kg tohum 15 kg super ekin ile ekim yaptım mesela. @adurak59 hocam 0 gübre ile ekti. Faydalı mantar kolonizasyonu onun köklerde daha hızlı oluştu. Fazla atmışım taban gübresine yani.

Başlangıç olarak, sıvı yarasa-solucan gübresi gibi organik ve mikrobiyal içerikli kendini kanıtlamış bir gübre var bazı firmalarda güzel mikro organizma ve aminoasit deniz yosunu vs içeren güzel tohum kaplama ürünleri var. Merkez Anadolu Kimya Makcover ürünü var mikoriza vs + bir çok etkin, memnunum. Panaromix mikoriza var. Avrupada Abdde filipinlere kadar bir çok ülke bu konularda çok önce başlamış çalışmalara. Türkiye'de de ruhsatlı ürün sayısı çok hızlı artacaktır. Güvendiğiniz ürünleri kullanın mutlaka. Mantar ilaçları ile zehirlemeyi bırakmak şart.

Yapraktan sıvı solucan- yarasa gübresi vs kullanmak artık şart oldu. Kardeşleme, sapa kalkım ve gebeleşme döneminde hiç olmazsa 3 kez yanına ilave olarak mikrobiyal gübreler ile birlikte amino asit, deniz yosunu ve melas karıştırarak. Bakteri faaliyetini artırabiliriz. Gübresiz illaki verim olmaz. Ancak gübreyi atayım da bitki kullanır diyerek değil. Bitki ihtiyaç duydukça elimizden geldiğince az miktarda ve gübreleme sayısını artırarak. 3 kez gübre atardık. Geçen yıl 10ar kgdan 4 kez attık daha iyi oldu.

Symborg Bluen gözlemlerimiz olumlu. Kardeşleme ortası bitki stres çekmediği bir dönemde uygulama yapıcaz. Bitki azot eksikliği çektikçe bu bakterilerle ve kökteki azot bakterileri ile sinerjik çalışarak daha fazla doğal yollardan azot kazanmaya çalışacaktır. Mümkün olduğu kadar geç verebiliriz bu ilk üst gübreyi. Kardeşleme sonuna kadar renk ve kardeşleme güzelse verilmeyebilir. 10 kg + 10 kg yavaş salınımlı üre verilebilir 600kg+ verim için. 8+12 olabilir. Belki bi 10 kg atarız yeterli olur. Yağışa iklime göre. 20+20 kg gübre atıp 300-400 kg verim almak bundan sonra artık bizi batırır.

Yarasa gübrelerinde organik formda mikro elementler de daha yoğun olur. İyi bir yarasa gübresine sonradan bakteri ekleyerek zenginleştiren satıcılar da var. Growbatten bahsetmişsiniz güzel ürün gibi görünüyor. Em diye bir firma var. Em-5 Em-fpe ürünleri var yapraktan kullanılan. Em-A var toprağ hazırlığında kullanılan. Konsantre sıvı solucan gübreleri var piyasada. Katı solucan gübreleri var kompost çayı yapabileceğimiz gibi. Melas mutlaka kullanmaya çalışalım her ilaçlamada. Geçen yıla kadar bluen yarasa solucan gübresi vs mikrobiyal ürünler pahalı geliyordu ancak bundan sonra bedavadan biraz fazla gibi.

Yani kısacası gübresiz olmaz. Ancak hem maddiyat hem toprak sağlığı açısından azar azar ve bitkinin kullanacağı kadar atmak gerek. Yazlıklarda taban gübresi vermeyi bırakıyorum bu yıl itibari ile. Bluen ve azot bakterileri yeterli olacaktır. Fosfor zaten sıcakta topraktakini kolay alır. Mekanik çözünüm ile suda çözünmüş organik fosfor ilk bahar ve son bahar aylarında çoğalır toprakta. Öyle bahsedildiği gibi 8-10 kg fosfor ihtiyacı yok bitkinin. 2 ton mısır verimi 4-5 kg fosfor tüketiyor topraktan. 1 ton buğday 2-3 kg fosfor kaldırıyor. Biz toprağa bağlandığı için bol bol verip, toprağı da bol bol zehirliyormuşuz. Attığımız her gübre bundan sonra etkin olmalı. Az az sık sık elden geldiğince. 10 kg üstü üre tek seferde zehir yani kısacası.

Mikro elementleri de çok abartmadan destekleyebiliriz hayvansal amino asitlerle karıştırarak erken dönemde. Yarasa gübresi ve deniz yosunlarında da organik mikro elementler daha çoktur. Onların etkisi daha yüksek olur. 4kg sentetik azotun yaptığı verim farkını 800 gram organik azot yapabiliyor. Organik formdaki her element ortalama 5 kat daha etkili sentetiğine göre. Bu da azot ve fosforda geçerli özellikle.

Bunlarla birlikte ısırgan ve güçlü yabani otlardan yapılmış kompost çayları vs de eklenebilir organik yaprak gübrelerine. Hiç pas ilacı kullanmadığım denemelerim oldu. Külleme ve pas hastalıklarını silen bu tarz çay denemelerim de oldu. Bitki sağlıklıysa ilaca da gerek yok. Bitkinin sağlıklı olması için önce bizim zehirlememiz gerekiyor. Özetle böyle bir şeyler yazayım istedim. @adurak59 hocam zaten kendi yaptığı uygulamaları yazmış çok da başarılı. Benim yazdıklarım da ufak tefek detaylar. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
 

Benzer Konular