Zarf Şeklinde İşlenmiş Tarlalar


zarf şeklinde tarlalar.jpgKıymetli büyüklerim,değerli çiftci kardeşlerim sizleri saygı ile selamlıyorum. Google earth programında Konya yöresine bakınırken gördüğüm mektup zarfı şeklinde işlenmiş , sürülmüş tarlaların hikmetini sizlere sormak istedim. Erzurumda ben bu tarz bir işleyiş hiç görmedim. Nasıl yapılıyor ve amaçlanan nedir. Vereceğiniz bilgiler için şimdiden teşekkür ederim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
Uzun yıllar Konyadaki çiftçiler tarlalarını bu şekilde sürdüler, öyleki 40-50 yıl aynı noktadan başlanıp sürülen tarlaların ortasıyla kenarları arasında 1metreye yakın kot farkı olur. Bazı komşular nadiren 4-5 yılda bir sürüme ortadan başlayıp merkeze doğru sürüm yapıp kısmende olsa tarlayı düzeltirlerdi. Daha çok biçimsiz ve kıraç arazilerde tercih edilen bir sürüm şeklidir.
 
Araştırdığım kadarıyla vanvey çekimi sürüm değil o zarf şekli sürümden sonra 2 defa ekime kadar kesek çok çıkmış ise ilki kaz ayağı atıyolar otlandıkça tarla 2 aya bir vanveyle
tarlayı sürekli dönerek çekilir dönüşlerde pistonlu olanlar diskler veya çanak her neyse eğilmesin diye kaldırıyor orda boşluk oluyor en son tarlanın sol köşeden girip çapraz şekilde birleşim yerine kadar gidip sonra düz gidip sol köşeden çıkıyor aynısını sağdan çapraz girip düz gidip diğer sağdan çıkıyor tabi orası toprak farklı yöne işlendiği için görüntü farklı çıkıyor biçercide aynı şekilde biçmiç tarlayı bölmemiş tablo gibi çıkmış
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
Nisan ayı nadas yapılır, her ay girilir tırmık, yaylı, kazayağı, vanvey vs.. ile otlanmaması için sürülür, bazen hızlı sert aşırı yaz yağmuru yağarsa otlanmasın diye yağış ardından sürülür. Tarla dönerek sürülür, Nadas yaparken toprak bir yıl içeriye bir yıl dışarıya aktarılır, diğer işlemler ikilme olsun toprağı ekim ayındaki ekim işlemine hazırlama olsun hep traktör sola dönerek yapılır, en son hububat ekim işide sola dönerek yapılır, öyle goble disk ile falan sağa dönerek sürülmez zaten daima sola dönerek sürülür ve ortası birleşincede köşelere ikişer üçer veya kullanılan makine ekipmanın kapatmasına bağlı 4 defa köşelere gidilir gelinir.

Tarlaların çoğu zaten atlarla işlenen zamanlardan kalma bir köşesi olmaz yada dikdörtgen veya kare olmaz, yamuk dediğimiz şekildedir, veya üçgene yakındır, düzgünce ince uzun olan tarlalar, yada düzgün biraz şekli düzgün tarlalar zaten 195x li yıllarda kadastro geçtikten sonra parsellenmiş ve işlenmeye başlamış tarlalardır, o mevkiler belli eder kendini, malum atlar zamanında her yer işlenip ekilemiyordu, makineleşme arttıkça kıraçlar yani Andolunun bozkırları tamamen işlenmeye başlandı, işlenmez ekilmezden öncesinde ise otu biçilen ve otun hayvana yem olarak karşılandığı yerler olarak kullanılırdı.

Bu dönerek sürüm işi pratik olduğundan buğday arpa yulaf gibi ürünleri bozkırlardaki tarlaların bir yıl nadas bir yıl hububat ekminde en pratik sürüm şeklidir aslında, dikkat edilmesi gereken sadece köşelerdeki ve tarlanın ortasında çukurlaşma kot farkı olmaması için işleneceği yıl bir önceki işlemede oluşan köşeyi kaydırarak veya ortasını kaydırarak, ortaya veya dışa aktarma yaparak köşe ve ortasının açılmasını önlemek gerekir, buda traktörle kolaydır aslında ama yapan yapar yapmayan yapmaz, daha doğrusu herkes yapamaz bilmez.

Dönerek işlemin zor kısmı ilk aktarma nadas işlemi sonrası diğer işlemler ekim işlemi dahi pratiklik çabukluk sağlar, biçimde dahi biçerdöver köşeye gelince tablayı kaldırır döner girer biçmeye devam eder, tabi parsellerde köşeleri biçer alır ilk önce, o zarf gibi görünende anızdaki biçerdöverin bıraktığı samanın izleri yukarıdaki resimde, tabi toprak işlerken dikkatli bakarsanız zarf şekli görebilirsiniz, ama biçerdöverden çıkan samanın izleri yukardaki resimde daha net zarf şeklini gösterir, şekli daha bozuk bir yana doğru ilave parsel birleştirilerek sürülmüş olanlarda ise zarf değil başka şekiller olur.

Üşenmedim değişik şekilli tarlaları yukarıdaki resim üzerinde göstermek için işaretledim çizdim, bu tip tarlalar hububat tarımı pratik ekim biçim yapılacak şekilde sürülüyor.20-30 dekar parçalar bir tarafı dar ise, dar taraflar yastık başı sürüm yapılır, değilse vakit kaybederek yastık başı sürüm yapılacak şekilde işlenmez, yani gerekde yoktur.

1672333531946.png
 
Son düzenleme:
Ben gençliğimde bundan 30 yıl önce 100 adet tapusu olan tarlayı işleyerek traktör tepesinde bu şekil sürüm yapar, bu şekil biçim yapardım, kimi 30 dekar kimi 80 kimi 150 dekar, bir gün saydım tam 100 adet tapu.

Şimdi 3 traktör biri 4 lü puluk 2 si 3 lü pullukla tarlaları sırayla girip nadas yapar çıkardık, yanımızda 40 dekarı sabahın beşinde 480 ile nadas yapmaya başlamış komşu biz öğlende 70 dekar tarlaya 3 traktör girince pulluğu kaldırır köye kaçardı, çünkü o tarlayı 2 li pullukla akşama bitiremeden biz öğlende girdiğimiz 70 dekarı ikindi vakti bitirip gideceğimizi bilirdi.

20 günde tek traktör ikilemeyi sabah 6 akşam 20:30 arasında öğlen paydosu 10 dakika yapmamak kaydı ile bas gaza bas gaz ancak bitirebildiğimi bilirim,

yani anlıyacağınız sizin oralarda birkaç parça tarlayı işlemek sürmek işten sayılmaz, istediğiniz kadar vaktiniz var en güzel sürümü bol vakitte yata yata yapabilirsiniz kimse gülmez, ama buralarda sizin stilde 100 parça tarlayı işlemeye kalkarsanız traktörün kontağını kapamadan her gün çalışmanız gerekebilir, işiniz bir türlü bitiremeyince burada gülenler olacaktır, yaparsın öğrenirsin derler.

Şimdi bizimde buralarda böyle çalışan kalmadı, ama hala bu şekil tarla sürmeyi yapıyordum yerine göre, çünkü bazı tarlalarda hala hububattan başka bişey ekilmiyor, bir yıl nadasa bırakılıyor zaten, bir yıl böyle sürsem diğer yıl tesviyesi bozulmasın diye kaydırarak sürüyorum, ama sonuçta ekerken daima dönerek ekerim, bir kenarı dar uzun tarlalar hariç tabiii :)

Eee ben traktör tepesinde epey yıprandım artık geçen hafta bel fıtığından ameliyat oldum, üzerine EYT çıktı, artık emekli oluyorum, bundan sonra yeni nesiller düşünecek tarımı, birden hem tarladan hem sigortadan emekli oluverdim anlayacağınız, hayat böyle,

sonsuza kadar çalışılmaz zaten, 32 yıl öncede 18 yaşımda gözlemlemiştim, 50 yaşın üzerindekiler çiftçiliği yapamıyor, zorlanıyor yada ağır kalıyor işlerde diyordum, ne doğru tespit yapmışım ki yaş geldi bende emekli oldum, hem sgk dan hemde ameliyat sonrası doktora dedimki artık çalışmıycam, çalışmak traktöre binmek makine tarım vs ..hiç işe dokunmak yok, dünya batsa yansa umurumda değil, şuan belimde korse ile yazıyorum iyileştim sayılır, yürüyüşüm ip gibi oldu ördek gibi paytaklıyormuşum, bacak ağrılarıda kalmadı bel ağrısıda, ayaklarım ısındı gitti, korkuyordum ama iyiki ameliyat olmuşum diyorum şimdi, dünya varmış.

çiftçilik artık gençlerindir, iyi çalışın iyi yapın bak memleket aç açıkta kalmasın malum halkın geliri az, çok çalışarak az kazanarak halkın ucuza karnını doyurmalısınız, bu iş sizin artık, ama belinizi kafanızı ayağınızı biyerleriniz yıpratmadan yapın derim, memleket kadrinizi kıymetinizi bilmez haberiniz olsun, ben duayeniniz olarak yine aranızdayım. Allah yardımcınız olsun hepinizin.
 
Nisan ayı nadas yapılır, her ay girilir tırmık, yaylı, kazayağı, vanvey vs.. ile otlanmaması için sürülür, bazen hızlı sert aşırı yaz yağmuru yağarsa otlanmasın diye yağış ardından sürülür. Tarla dönerek sürülür, Nadas yaparken toprak bir yıl içeriye bir yıl dışarıya aktarılır, diğer işlemler ikilme olsun toprağı ekim ayındaki ekim işlemine hazırlama olsun hep traktör sola dönerek yapılır, en son hububat ekim işide sola dönerek yapılır, öyle goble disk ile falan sağa dönerek sürülmez zaten daima sola dönerek sürülür ve ortası birleşincede köşelere ikişer üçer veya kullanılan makine ekipmanın kapatmasına bağlı 4 defa köşelere gidilir gelinir.

Tarlaların çoğu zaten atlarla işlenen zamanlardan kalma bir köşesi olmaz yada dikdörtgen veya kare olmaz, yamuk dediğimiz şekildedir, veya üçgene yakındır, düzgünce ince uzun olan tarlalar, yada düzgün biraz şekli düzgün tarlalar zaten 195x li yıllarda kadastro geçtikten sonra parsellenmiş ve işlenmeye başlamış tarlalardır, o mevkiler belli eder kendini, malum atlar zamanında her yer işlenip ekilemiyordu, makineleşme arttıkça kıraçlar yani Andolunun bozkırları tamamen işlenmeye başlandı, işlenmez ekilmezden öncesinde ise otu biçilen ve otun hayvana yem olarak karşılandığı yerler olarak kullanılırdı.

Bu dönerek sürüm işi pratik olduğundan buğday arpa yulaf gibi ürünleri bozkırlardaki tarlaların bir yıl nadas bir yıl hububat ekminde en pratik sürüm şeklidir aslında, dikkat edilmesi gereken sadece köşelerdeki ve tarlanın ortasında çukurlaşma kot farkı olmaması için işleneceği yıl bir önceki işlemede oluşan köşeyi kaydırarak veya ortasını kaydırarak, ortaya veya dışa aktarma yaparak köşe ve ortasının açılmasını önlemek gerekir, buda traktörle kolaydır aslında ama yapan yapar yapmayan yapmaz, daha doğrusu herkes yapamaz bilmez.

Dönerek işlemin zor kısmı ilk aktarma nadas işlemi sonrası diğer işlemler ekim işlemi dahi pratiklik çabukluk sağlar, biçimde dahi biçerdöver köşeye gelince tablayı kaldırır döner girer biçmeye devam eder, tabi parsellerde köşeleri biçer alır ilk önce, o zarf gibi görünende anızdaki biçerdöverin bıraktığı samanın izleri yukarıdaki resimde, tabi toprak işlerken dikkatli bakarsanız zarf şekli görebilirsiniz, ama biçerdöverden çıkan samanın izleri yukardaki resimde daha net zarf şeklini gösterir, şekli daha bozuk bir yana doğru ilave parsel birleştirilerek sürülmüş olanlarda ise zarf değil başka şekiller olur.

Üşenmedim değişik şekilli tarlaları yukarıdaki resim üzerinde göstermek için işaretledim çizdim, bu tip tarlalar hububat tarımı pratik ekim biçim yapılacak şekilde sürülüyor.20-30 dekar parçalar bir tarafı dar ise, dar taraflar yastık başı sürüm yapılır, değilse vakit kaybederek yastık başı sürüm yapılacak şekilde işlenmez, yani gerekde yoktur.

Ekli dosyayı görüntüle 73403
Çok teşekkür ederim, zaman ayırıp izah ettiğiniz için.
 
  • Beğen
Tepkiler: toztoprak
Ben gençliğimde bundan 30 yıl önce 100 adet tapusu olan tarlayı işleyerek traktör tepesinde bu şekil sürüm yapar, bu şekil biçim yapardım, kimi 30 dekar kimi 80 kimi 150 dekar, bir gün saydım tam 100 adet tapu.

Şimdi 3 traktör biri 4 lü puluk 2 si 3 lü pullukla tarlaları sırayla girip nadas yapar çıkardık, yanımızda 40 dekarı sabahın beşinde 480 ile nadas yapmaya başlamış komşu biz öğlende 70 dekar tarlaya 3 traktör girince pulluğu kaldırır köye kaçardı, çünkü o tarlayı 2 li pullukla akşama bitiremeden biz öğlende girdiğimiz 70 dekarı ikindi vakti bitirip gideceğimizi bilirdi.

20 günde tek traktör ikilemeyi sabah 6 akşam 20:30 arasında öğlen paydosu 10 dakika yapmamak kaydı ile bas gaza bas gaz ancak bitirebildiğimi bilirim,

yani anlıyacağınız sizin oralarda birkaç parça tarlayı işlemek sürmek işten sayılmaz, istediğiniz kadar vaktiniz var en güzel sürümü bol vakitte yata yata yapabilirsiniz kimse gülmez, ama buralarda sizin stilde 100 parça tarlayı işlemeye kalkarsanız traktörün kontağını kapamadan her gün çalışmanız gerekebilir, işiniz bir türlü bitiremeyince burada gülenler olacaktır, yaparsın öğrenirsin derler.

Şimdi bizimde buralarda böyle çalışan kalmadı, ama hala bu şekil tarla sürmeyi yapıyordum yerine göre, çünkü bazı tarlalarda hala hububattan başka bişey ekilmiyor, bir yıl nadasa bırakılıyor zaten, bir yıl böyle sürsem diğer yıl tesviyesi bozulmasın diye kaydırarak sürüyorum, ama sonuçta ekerken daima dönerek ekerim, bir kenarı dar uzun tarlalar hariç tabiii :)

Eee ben traktör tepesinde epey yıprandım artık geçen hafta bel fıtığından ameliyat oldum, üzerine EYT çıktı, artık emekli oluyorum, bundan sonra yeni nesiller düşünecek tarımı, birden hem tarladan hem sigortadan emekli oluverdim anlayacağınız, hayat böyle,

sonsuza kadar çalışılmaz zaten, 32 yıl öncede 18 yaşımda gözlemlemiştim, 50 yaşın üzerindekiler çiftçiliği yapamıyor, zorlanıyor yada ağır kalıyor işlerde diyordum, ne doğru tespit yapmışım ki yaş geldi bende emekli oldum, hem sgk dan hemde ameliyat sonrası doktora dedimki artık çalışmıycam, çalışmak traktöre binmek makine tarım vs ..hiç işe dokunmak yok, dünya batsa yansa umurumda değil, şuan belimde korse ile yazıyorum iyileştim sayılır, yürüyüşüm ip gibi oldu ördek gibi paytaklıyormuşum, bacak ağrılarıda kalmadı bel ağrısıda, ayaklarım ısındı gitti, korkuyordum ama iyiki ameliyat olmuşum diyorum şimdi, dünya varmış.

çiftçilik artık gençlerindir, iyi çalışın iyi yapın bak memleket aç açıkta kalmasın malum halkın geliri az, çok çalışarak az kazanarak halkın ucuza karnını doyurmalısınız, bu iş sizin artık, ama belinizi kafanızı ayağınızı biyerleriniz yıpratmadan yapın derim, memleket kadrinizi kıymetinizi bilmez haberiniz olsun, ben duayeniniz olarak yine aranızdayım. Allah yardımcınız olsun hepinizin.