PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Genel
Çiftçi Muhabbetleri
Çiftçiliğe karşı önyargılar nasıl kırılır?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="ziyaretci83" data-source="post: 915696" data-attributes="member: 57302"><p><strong>Ynt: Çiftçiliğe karşı önyargılar nasıl kırılır?</strong></p><p></p><p>Önyargı ile yaklaşan insanların aslında kişisel gelişimini tamamlamamış, egoist insanlar olduğuna emin olabilirsiniz.</p><p></p><p>Şöyleki; Ben an itibarı ile İstanbul ' da yaşayan, HSF Mühendislik adında, elektrik sektörüne iş yapan bir şirketin ortağıyım. Üniversiten arkadaşlarım ile bu şirketi kurduk. Şirket bünyesinde an itibarı ile 6 mühendis ve 17 işçi çalışıyor. Ciner Holding ' in Fenerbahçe ' de, tanesi 1,5 milyon dolar olan rezidanslarının elektrik işini yapıyoruz. Isparta ' da devreye aldığımız güneş enerjisi santralleri var, Siemens raylı sistemlere falan iş yaptık(bunları sadece konuyu iyice kavrayabilmeniz için açıklıyorum).</p><p>Geçmişte gemide çalışıp dünyanın en az 30 ülkesini görme - gezme şansım oldu, Dünyanın en büyük ikinci ilaç şirketinde çalıştım vs vs. ama ben hep içimde doğup büyüdüğüm yer olan köyümün hasretini çektim. Birgün köye dönüp çiftçilik, hayvancılık yapmayı istedim hep ve bundan hiçbirzaman hayıflanmadım.</p><p></p><p>Her fırsatta köye gidip çiftçilik yapan dedemlere, dayımlara yardımcı oldum. Severek koştum yardımlarına ama genel olarak köyde yaşayan herkesten ' ' para kazanmıyoruz, birşey bırakmıyor, bıktım, çok az mahsul aldık, yandı kurudu ' ' gibi mutsuz cümleler duydum. Köylümüzde, çiftçimizde genel bir memnuniyetsizlik var. Bence pek çok çiftçimiz bu psikolojiyi kendi kendine yaratıyor. Aslında köyde çok fazla boş zaman var. Çalışmak, bir şeyler üretmek için ciddi zaman var ama ne yazık ki üzülerek tespit ettiğim sonuca göre bizim çiftçimiz zamanını boşa harcıyor (Özellikle Trakya bölgesinden bahsediyorum) Yazın balyaya adam bulamadığımız zamanlar oluyor, köyün gençleri tüm günü kahvede geçirip akşam gideriz gibi laflar ediyorlar. sıcakmış, tozmuş... sonrada para yok diye ağlaşıp milletin iki çay söylemesi için edebiyat yapıyorlar.</p><p></p><p>Madalyonun diğer tarafında ise gerçekten olayı kafasında çözmüş, o gereksiz psikolojiden kendini sıyırmış, işini en iyi şekilde yapmaya çalışan, işini bir adım daha ileri taşımak isteyen bir çiftçi kesimi var ki inanılmaz takdir ediyorum. Bilinçli olarak, araştırarak seçim yapan, en doğru ekipmanı, tohumu, traktörü seçmeye çalışan, imkanları doğrultusunda yenilikleri takip etmeye çalışan, hayvanları için en uygun şartları oluşturmaya çalışan, yem masraflarını en aza indiren, kendi hayvanına vereceği yemi yine kendi tarlasından çıkaran, iki mahsul alan, üreten çiftçilerimiz var... işte herkese bu mantığı aşılamaya çalışmalıyız, biraz sorgulamayı öğretmeliyiz, biraz kara düzenden sıyrılıp araştıran bir kesim oluşturmalıyız. Yeni nesil gerçekten bu mantalitede ilerliyor.</p><p></p><p>Ayrıca herkesin şunu bilmesi gerekiyor, bugün çiftçiye yukarıdan baktığını düşündüğünüz beyaz yakalılar her gün sabah 6 da kalkıp, 7 de yollara düşüp, 8 de işte olup akşam 5 e kadar çalışıyorlar. Makine düzeninde, kışın bir yudum temiz havaya hasret, yağmurun toprağa düştüğünü görmeden, toprak kokusunu almadan, sıklım tıkış trafikte, birbirleriyle iç içe, kişilerin egoları, işin stresi ile boğuşup ömür geçiriyorlar. Kendileri için değil başkasını zengin etmek için çalışıyorlar... Yılda 15 gün senelik izin, haftasonu bir alışveriş merkezinde geçen zamana(sinema falan). Doğru düzgün hayat yaşayanların sayısı çok az.</p><p></p><p>Genel olarak herkes yaşadığı hayattan memnuniyetsiz, herkes bir şeylere söyleniyor. Gerçekten işini seven, işine bir şeyler katan, kendisini geliştiren bireylerin sayısı çok az. Bence kimse kimsenin negatif olarak söylediği ile mutsuz olmamalı, eleştirileri yeterli derecede değerlendirip bir yerden sonra yine doğru olarak yorumlayabildiğinin peşinden gitmeli. (tabi cehaletle kendi fikrini-doğrusunu savunmaktan bahsetmiyorum) Gelen eleştrileri mantık çerçevesinde süzüp yorumladıktan sonra ulaştığı doğruya gitmeli... </p><p></p><p>Ayrıca benim senelerdir arkadaşlık ettiğim, bana nezaman köye gidicez diyen İstanbul ' da doğup büyümüş arkadaşlarım var zaman zaman tarlaya gidip çift sürdüğüm...</p><p></p><p>Boşverin önyargılı olanlar öyle kalsınlar, siz birey olarak kimseye kendinizi ispatlamak zorunda değilsiniz,. Eğer köylümüz kendini geliştirmek için adımlar atmaya devam ederse zamanla herkesin birbirine olan önyargıları kendiliğinden kaybolacaktır. Zaten aklı başında bir insan kimseyi ezmenin, aşağılamanın derdinde değildir...</p><p></p><p>Bana gelince önümüzdeki yaz şirketten ortaklık hissemi alıp düğünümü yapıp köye yerleşecegim. Ufak tefek bir yatırım yapmaya başladım, devamı da gelecek inşallah. Bu süreçte forumdaki değerli çiftçilerimizin bilgilerine çok ihtiyacım olacak...</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ziyaretci83, post: 915696, member: 57302"] [b]Ynt: Çiftçiliğe karşı önyargılar nasıl kırılır?[/b] Önyargı ile yaklaşan insanların aslında kişisel gelişimini tamamlamamış, egoist insanlar olduğuna emin olabilirsiniz. Şöyleki; Ben an itibarı ile İstanbul ' da yaşayan, HSF Mühendislik adında, elektrik sektörüne iş yapan bir şirketin ortağıyım. Üniversiten arkadaşlarım ile bu şirketi kurduk. Şirket bünyesinde an itibarı ile 6 mühendis ve 17 işçi çalışıyor. Ciner Holding ' in Fenerbahçe ' de, tanesi 1,5 milyon dolar olan rezidanslarının elektrik işini yapıyoruz. Isparta ' da devreye aldığımız güneş enerjisi santralleri var, Siemens raylı sistemlere falan iş yaptık(bunları sadece konuyu iyice kavrayabilmeniz için açıklıyorum). Geçmişte gemide çalışıp dünyanın en az 30 ülkesini görme - gezme şansım oldu, Dünyanın en büyük ikinci ilaç şirketinde çalıştım vs vs. ama ben hep içimde doğup büyüdüğüm yer olan köyümün hasretini çektim. Birgün köye dönüp çiftçilik, hayvancılık yapmayı istedim hep ve bundan hiçbirzaman hayıflanmadım. Her fırsatta köye gidip çiftçilik yapan dedemlere, dayımlara yardımcı oldum. Severek koştum yardımlarına ama genel olarak köyde yaşayan herkesten ' ' para kazanmıyoruz, birşey bırakmıyor, bıktım, çok az mahsul aldık, yandı kurudu ' ' gibi mutsuz cümleler duydum. Köylümüzde, çiftçimizde genel bir memnuniyetsizlik var. Bence pek çok çiftçimiz bu psikolojiyi kendi kendine yaratıyor. Aslında köyde çok fazla boş zaman var. Çalışmak, bir şeyler üretmek için ciddi zaman var ama ne yazık ki üzülerek tespit ettiğim sonuca göre bizim çiftçimiz zamanını boşa harcıyor (Özellikle Trakya bölgesinden bahsediyorum) Yazın balyaya adam bulamadığımız zamanlar oluyor, köyün gençleri tüm günü kahvede geçirip akşam gideriz gibi laflar ediyorlar. sıcakmış, tozmuş... sonrada para yok diye ağlaşıp milletin iki çay söylemesi için edebiyat yapıyorlar. Madalyonun diğer tarafında ise gerçekten olayı kafasında çözmüş, o gereksiz psikolojiden kendini sıyırmış, işini en iyi şekilde yapmaya çalışan, işini bir adım daha ileri taşımak isteyen bir çiftçi kesimi var ki inanılmaz takdir ediyorum. Bilinçli olarak, araştırarak seçim yapan, en doğru ekipmanı, tohumu, traktörü seçmeye çalışan, imkanları doğrultusunda yenilikleri takip etmeye çalışan, hayvanları için en uygun şartları oluşturmaya çalışan, yem masraflarını en aza indiren, kendi hayvanına vereceği yemi yine kendi tarlasından çıkaran, iki mahsul alan, üreten çiftçilerimiz var... işte herkese bu mantığı aşılamaya çalışmalıyız, biraz sorgulamayı öğretmeliyiz, biraz kara düzenden sıyrılıp araştıran bir kesim oluşturmalıyız. Yeni nesil gerçekten bu mantalitede ilerliyor. Ayrıca herkesin şunu bilmesi gerekiyor, bugün çiftçiye yukarıdan baktığını düşündüğünüz beyaz yakalılar her gün sabah 6 da kalkıp, 7 de yollara düşüp, 8 de işte olup akşam 5 e kadar çalışıyorlar. Makine düzeninde, kışın bir yudum temiz havaya hasret, yağmurun toprağa düştüğünü görmeden, toprak kokusunu almadan, sıklım tıkış trafikte, birbirleriyle iç içe, kişilerin egoları, işin stresi ile boğuşup ömür geçiriyorlar. Kendileri için değil başkasını zengin etmek için çalışıyorlar... Yılda 15 gün senelik izin, haftasonu bir alışveriş merkezinde geçen zamana(sinema falan). Doğru düzgün hayat yaşayanların sayısı çok az. Genel olarak herkes yaşadığı hayattan memnuniyetsiz, herkes bir şeylere söyleniyor. Gerçekten işini seven, işine bir şeyler katan, kendisini geliştiren bireylerin sayısı çok az. Bence kimse kimsenin negatif olarak söylediği ile mutsuz olmamalı, eleştirileri yeterli derecede değerlendirip bir yerden sonra yine doğru olarak yorumlayabildiğinin peşinden gitmeli. (tabi cehaletle kendi fikrini-doğrusunu savunmaktan bahsetmiyorum) Gelen eleştrileri mantık çerçevesinde süzüp yorumladıktan sonra ulaştığı doğruya gitmeli... Ayrıca benim senelerdir arkadaşlık ettiğim, bana nezaman köye gidicez diyen İstanbul ' da doğup büyümüş arkadaşlarım var zaman zaman tarlaya gidip çift sürdüğüm... Boşverin önyargılı olanlar öyle kalsınlar, siz birey olarak kimseye kendinizi ispatlamak zorunda değilsiniz,. Eğer köylümüz kendini geliştirmek için adımlar atmaya devam ederse zamanla herkesin birbirine olan önyargıları kendiliğinden kaybolacaktır. Zaten aklı başında bir insan kimseyi ezmenin, aşağılamanın derdinde değildir... Bana gelince önümüzdeki yaz şirketten ortaklık hissemi alıp düğünümü yapıp köye yerleşecegim. Ufak tefek bir yatırım yapmaya başladım, devamı da gelecek inşallah. Bu süreçte forumdaki değerli çiftçilerimizin bilgilerine çok ihtiyacım olacak... [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Genel
Çiftçi Muhabbetleri
Çiftçiliğe karşı önyargılar nasıl kırılır?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt