PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Tarım Ürünleri
Tarla Bitkileri
Buğday
Gübresiz veya az gübreli Buğday
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="aenema" data-source="post: 1417549" data-attributes="member: 86165"><p>[USER=77588]@adurak59[/USER] çok güzel özetlemiş. Geçen yıl yazmıştım aslında 20şer kg gübre atma devri bitecek diye.</p><p>Buğday 5 tl olsun diyenler vardı, buğday 5 olursa gübre 10 değil 15 olur demiştim. Hala anlayamamışlar yazık.</p><p></p><p>Evet gübre atmadan verim almak zor. Topraklarımızın hali ortada, çorak-betonlaşmış, kimyasaldan gübreden zehirlenmiş gübreyi kimyasalı atmazsan verim alınamaz hale gelmiş.</p><p></p><p>Doğaya dönmek şart. Ormanlık arazilerde ne gübresi ne ilacı hiç bişey yok ama o ağaçlar çalılar bitkiler her yıl bizim eksiğimiz mahsülden daha iyi verim verebilecek durumda.</p><p></p><p>İşin sırrı toprağın doğal döngüsü. Biraz fazla azot vererek fazla verim almayı keşfeden insanoğlu toprağı da sadece sömürdü. Tüm besin elementlerini çekip sadece azot verdik yıllarca. 20-30 yıl önceki topraklar artık yok. Topraktaki besinleri bitkinin alabilmesi için mikro organizma faaliyeti şart. Biz ne yaptık o mikro organizmaları öldürdük ve toprağı onların yaşayamayacağı çoğalamayacağı hale getirdik. Organik madde şart. Faydalı bakteri ve mantarları toprağa tekrar geri kazandırmak şart. Ancak aynı zamanda onların yaşayacağı ortamı da bozmamak gerek.</p><p></p><p>Bunun için öncelikle tek seferde çok fazla gübre atmamak gerek. İnorganik olarak kabul edilen gübreler sentetik azot ve suda çözünür fosfor. Bu ikisini ne kadar çok kullanırsak toprak altı canlılığını o kadar öldürürüz. Suda çözünür fosfor içerisinde bir çok ağır metal ve zehir etkisi olan madenler de bulunmakta. Bitkiler aslında söylenildiği gibi 6-10 kg fosfor tüketmezler. Mısır sorgum buğday vs dahil en yüksek verim hedefinde bile 2,5-5kg fosfor tüketirler. Bizim toprağa verdiğimiz fosforun %40-60ı da toprakta bulunan diğer elementlerle çözünemez hale gelecek bileşikler oluşturur. Aliminyum demir kalsiyum fosfatlar. Haliyle attığımız taban gübresinin yarısından fazlası kullanılmadan taşa dönüşür. Toprağa 100-200 yıl hiç fosfor vermesek kil minerallerinin içindeki fosforun çözünmesi toprağa yeter. Önemli olan bunu çözmek. Bitkiler fosforu iki şekilde alır birincisi toprak çözeltisindeki suda çözünmüş fosfor. Diğeri de ogranik fosforun asit fosfataz ve alkali fosfataz enzimleri ile çözünerek bitkinin alabileceği forma dönüşmesi. Havalar ılık olduğu sürece asit fosfataz enzimi ile belirli bir miktar fosfor sürekli olarak toprak çözeltisine karışır. Bundan daha fazla miktarda ise bakterilerin yardımıyla alkali fosfataz enzimi salgılanır ve toprakta varolan fosforu bitkinin alacağı forma getirir. </p><p></p><p>Diğeri de azot. Sentetik azot. Tek seferde atılabilecek maksimum saf azot miktarı 3-4 kgı geçtiği an toprak altı canlıları için yakıcı-yıkıcı etki yapmakta. O canlılar üreyemiyor, çalışamıyor. Dolayısıyla attığımız azotu da bitkinin alacağı forma dönüştürmekte zorlanıyor. Azotla birlikte tüm diğer elementlerin alımı da yavaşlıyor zorlaşıyor. Aynı zamanda hastalık etmenleri de güçleniyor. Buğdayın sapa kalkma dönemi dediğiimiz gibi tüm bitkilerin hızlı büyüme evresine geçişe kadar tüketeceği saf azot miktarı günlük maksimum 100 gram. Fosfor bunun yarısı kadar. Nisana kadar ayda 3 kg saf azot lazım diyelim. Bunun %10-20si zaten yağmurla geliyor. Toprak altında azot bakterileri varsa yeterli şartlar oluştuysa çalışmaları için bir sezonda dekara 5-15 kg saf azot bağlayabilecek kapasitede bakteri faaliyeti olabiliyor. Yani toprak canlılığı yeterliyse, biz de onları biraz rahat bırakırsak gerekli azotun en az yarısını bu bakteriler, yağmur, toprak ve bitki yapraktan da sağlayabiliyor. Bize lazım aylık 1-2 kg saf azot. Sapa kalktıktan sonra da 2 ay kadar yoğun tüketim olan dönemde bu miktarın iki katı. </p><p></p><p>Şu da var azot bakterileri ve fosfor bakterileri toprak altında sinerjik çalışır. Biz tabandan bol bol fosfor verdiğimizde bitki fosfor bakterilerine şeker vermez onlarla ortaklık yapmaz diyelim. Dolayısıyla azot bakterileri de ortak çalışacağı fosfor bakterisi bulamadığında ortamda onlar da etkin çalışmaz. En ufak stres durumlarında nematodlar ve zararlı bakteri mantarlar da çok kolay üreyebilir. Bütün hastalıkların sebebi tohum kaplama olarak kullandığımız zehirler (mantar ilaçları) ve tabana verdiğimiz fazla fosfor. Burdan sonrası zincirleme geliyor. Azot bakterileri çalışamıyor. Yararlı mantarlar (tricoderma-mikorizavs tohumu ilaçlayıp zaten öldürüyoruz. Doğal yollardan elde edeceğimiz besin elementlerini de hastalıklarla mücadele edebilecek faydalı mikro organizmaları da öldürmüş oluyoruz. </p><p></p><p>Tabandan bitki kökleri gelişene kadar 2-4 kg maksimum azot ve fosfor verilebilir. Verilmese de çok kayıp olmayabilir toprak canlılığı yeterliyse. Biz son bir kaç yıldır faydalı bakteriler ve organik madde artışı ile tabandan verdiğimiz azotu ve fosforu %20-30 kademeli olarak azaltıyoruz. Bu yıl 15 kg tohum 15 kg super ekin ile ekim yaptım mesela. [USER=77588]@adurak59[/USER] hocam 0 gübre ile ekti. Faydalı mantar kolonizasyonu onun köklerde daha hızlı oluştu. Fazla atmışım taban gübresine yani. </p><p></p><p>Başlangıç olarak, sıvı yarasa-solucan gübresi gibi organik ve mikrobiyal içerikli kendini kanıtlamış bir gübre var bazı firmalarda güzel mikro organizma ve aminoasit deniz yosunu vs içeren güzel tohum kaplama ürünleri var. Merkez Anadolu Kimya Makcover ürünü var mikoriza vs + bir çok etkin, memnunum. Panaromix mikoriza var. Avrupada Abdde filipinlere kadar bir çok ülke bu konularda çok önce başlamış çalışmalara. Türkiye'de de ruhsatlı ürün sayısı çok hızlı artacaktır. Güvendiğiniz ürünleri kullanın mutlaka. Mantar ilaçları ile zehirlemeyi bırakmak şart. </p><p></p><p>Yapraktan sıvı solucan- yarasa gübresi vs kullanmak artık şart oldu. Kardeşleme, sapa kalkım ve gebeleşme döneminde hiç olmazsa 3 kez yanına ilave olarak mikrobiyal gübreler ile birlikte amino asit, deniz yosunu ve melas karıştırarak. Bakteri faaliyetini artırabiliriz. Gübresiz illaki verim olmaz. Ancak gübreyi atayım da bitki kullanır diyerek değil. Bitki ihtiyaç duydukça elimizden geldiğince az miktarda ve gübreleme sayısını artırarak. 3 kez gübre atardık. Geçen yıl 10ar kgdan 4 kez attık daha iyi oldu. </p><p></p><p>Symborg Bluen gözlemlerimiz olumlu. Kardeşleme ortası bitki stres çekmediği bir dönemde uygulama yapıcaz. Bitki azot eksikliği çektikçe bu bakterilerle ve kökteki azot bakterileri ile sinerjik çalışarak daha fazla doğal yollardan azot kazanmaya çalışacaktır. Mümkün olduğu kadar geç verebiliriz bu ilk üst gübreyi. Kardeşleme sonuna kadar renk ve kardeşleme güzelse verilmeyebilir. 10 kg + 10 kg yavaş salınımlı üre verilebilir 600kg+ verim için. 8+12 olabilir. Belki bi 10 kg atarız yeterli olur. Yağışa iklime göre. 20+20 kg gübre atıp 300-400 kg verim almak bundan sonra artık bizi batırır. </p><p></p><p>Yarasa gübrelerinde organik formda mikro elementler de daha yoğun olur. İyi bir yarasa gübresine sonradan bakteri ekleyerek zenginleştiren satıcılar da var. Growbatten bahsetmişsiniz güzel ürün gibi görünüyor. Em diye bir firma var. Em-5 Em-fpe ürünleri var yapraktan kullanılan. Em-A var toprağ hazırlığında kullanılan. Konsantre sıvı solucan gübreleri var piyasada. Katı solucan gübreleri var kompost çayı yapabileceğimiz gibi. Melas mutlaka kullanmaya çalışalım her ilaçlamada. Geçen yıla kadar bluen yarasa solucan gübresi vs mikrobiyal ürünler pahalı geliyordu ancak bundan sonra bedavadan biraz fazla gibi. </p><p></p><p>Yani kısacası gübresiz olmaz. Ancak hem maddiyat hem toprak sağlığı açısından azar azar ve bitkinin kullanacağı kadar atmak gerek. Yazlıklarda taban gübresi vermeyi bırakıyorum bu yıl itibari ile. Bluen ve azot bakterileri yeterli olacaktır. Fosfor zaten sıcakta topraktakini kolay alır. Mekanik çözünüm ile suda çözünmüş organik fosfor ilk bahar ve son bahar aylarında çoğalır toprakta. Öyle bahsedildiği gibi 8-10 kg fosfor ihtiyacı yok bitkinin. 2 ton mısır verimi 4-5 kg fosfor tüketiyor topraktan. 1 ton buğday 2-3 kg fosfor kaldırıyor. Biz toprağa bağlandığı için bol bol verip, toprağı da bol bol zehirliyormuşuz. Attığımız her gübre bundan sonra etkin olmalı. Az az sık sık elden geldiğince. 10 kg üstü üre tek seferde zehir yani kısacası. </p><p></p><p>Mikro elementleri de çok abartmadan destekleyebiliriz hayvansal amino asitlerle karıştırarak erken dönemde. Yarasa gübresi ve deniz yosunlarında da organik mikro elementler daha çoktur. Onların etkisi daha yüksek olur. 4kg sentetik azotun yaptığı verim farkını 800 gram organik azot yapabiliyor. Organik formdaki her element ortalama 5 kat daha etkili sentetiğine göre. Bu da azot ve fosforda geçerli özellikle. </p><p></p><p>Bunlarla birlikte ısırgan ve güçlü yabani otlardan yapılmış kompost çayları vs de eklenebilir organik yaprak gübrelerine. Hiç pas ilacı kullanmadığım denemelerim oldu. Külleme ve pas hastalıklarını silen bu tarz çay denemelerim de oldu. Bitki sağlıklıysa ilaca da gerek yok. Bitkinin sağlıklı olması için önce bizim zehirlememiz gerekiyor. Özetle böyle bir şeyler yazayım istedim. [USER=77588]@adurak59[/USER] hocam zaten kendi yaptığı uygulamaları yazmış çok da başarılı. Benim yazdıklarım da ufak tefek detaylar. Allah hepimizin yardımcısı olsun.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="aenema, post: 1417549, member: 86165"] [USER=77588]@adurak59[/USER] çok güzel özetlemiş. Geçen yıl yazmıştım aslında 20şer kg gübre atma devri bitecek diye. Buğday 5 tl olsun diyenler vardı, buğday 5 olursa gübre 10 değil 15 olur demiştim. Hala anlayamamışlar yazık. Evet gübre atmadan verim almak zor. Topraklarımızın hali ortada, çorak-betonlaşmış, kimyasaldan gübreden zehirlenmiş gübreyi kimyasalı atmazsan verim alınamaz hale gelmiş. Doğaya dönmek şart. Ormanlık arazilerde ne gübresi ne ilacı hiç bişey yok ama o ağaçlar çalılar bitkiler her yıl bizim eksiğimiz mahsülden daha iyi verim verebilecek durumda. İşin sırrı toprağın doğal döngüsü. Biraz fazla azot vererek fazla verim almayı keşfeden insanoğlu toprağı da sadece sömürdü. Tüm besin elementlerini çekip sadece azot verdik yıllarca. 20-30 yıl önceki topraklar artık yok. Topraktaki besinleri bitkinin alabilmesi için mikro organizma faaliyeti şart. Biz ne yaptık o mikro organizmaları öldürdük ve toprağı onların yaşayamayacağı çoğalamayacağı hale getirdik. Organik madde şart. Faydalı bakteri ve mantarları toprağa tekrar geri kazandırmak şart. Ancak aynı zamanda onların yaşayacağı ortamı da bozmamak gerek. Bunun için öncelikle tek seferde çok fazla gübre atmamak gerek. İnorganik olarak kabul edilen gübreler sentetik azot ve suda çözünür fosfor. Bu ikisini ne kadar çok kullanırsak toprak altı canlılığını o kadar öldürürüz. Suda çözünür fosfor içerisinde bir çok ağır metal ve zehir etkisi olan madenler de bulunmakta. Bitkiler aslında söylenildiği gibi 6-10 kg fosfor tüketmezler. Mısır sorgum buğday vs dahil en yüksek verim hedefinde bile 2,5-5kg fosfor tüketirler. Bizim toprağa verdiğimiz fosforun %40-60ı da toprakta bulunan diğer elementlerle çözünemez hale gelecek bileşikler oluşturur. Aliminyum demir kalsiyum fosfatlar. Haliyle attığımız taban gübresinin yarısından fazlası kullanılmadan taşa dönüşür. Toprağa 100-200 yıl hiç fosfor vermesek kil minerallerinin içindeki fosforun çözünmesi toprağa yeter. Önemli olan bunu çözmek. Bitkiler fosforu iki şekilde alır birincisi toprak çözeltisindeki suda çözünmüş fosfor. Diğeri de ogranik fosforun asit fosfataz ve alkali fosfataz enzimleri ile çözünerek bitkinin alabileceği forma dönüşmesi. Havalar ılık olduğu sürece asit fosfataz enzimi ile belirli bir miktar fosfor sürekli olarak toprak çözeltisine karışır. Bundan daha fazla miktarda ise bakterilerin yardımıyla alkali fosfataz enzimi salgılanır ve toprakta varolan fosforu bitkinin alacağı forma getirir. Diğeri de azot. Sentetik azot. Tek seferde atılabilecek maksimum saf azot miktarı 3-4 kgı geçtiği an toprak altı canlıları için yakıcı-yıkıcı etki yapmakta. O canlılar üreyemiyor, çalışamıyor. Dolayısıyla attığımız azotu da bitkinin alacağı forma dönüştürmekte zorlanıyor. Azotla birlikte tüm diğer elementlerin alımı da yavaşlıyor zorlaşıyor. Aynı zamanda hastalık etmenleri de güçleniyor. Buğdayın sapa kalkma dönemi dediğiimiz gibi tüm bitkilerin hızlı büyüme evresine geçişe kadar tüketeceği saf azot miktarı günlük maksimum 100 gram. Fosfor bunun yarısı kadar. Nisana kadar ayda 3 kg saf azot lazım diyelim. Bunun %10-20si zaten yağmurla geliyor. Toprak altında azot bakterileri varsa yeterli şartlar oluştuysa çalışmaları için bir sezonda dekara 5-15 kg saf azot bağlayabilecek kapasitede bakteri faaliyeti olabiliyor. Yani toprak canlılığı yeterliyse, biz de onları biraz rahat bırakırsak gerekli azotun en az yarısını bu bakteriler, yağmur, toprak ve bitki yapraktan da sağlayabiliyor. Bize lazım aylık 1-2 kg saf azot. Sapa kalktıktan sonra da 2 ay kadar yoğun tüketim olan dönemde bu miktarın iki katı. Şu da var azot bakterileri ve fosfor bakterileri toprak altında sinerjik çalışır. Biz tabandan bol bol fosfor verdiğimizde bitki fosfor bakterilerine şeker vermez onlarla ortaklık yapmaz diyelim. Dolayısıyla azot bakterileri de ortak çalışacağı fosfor bakterisi bulamadığında ortamda onlar da etkin çalışmaz. En ufak stres durumlarında nematodlar ve zararlı bakteri mantarlar da çok kolay üreyebilir. Bütün hastalıkların sebebi tohum kaplama olarak kullandığımız zehirler (mantar ilaçları) ve tabana verdiğimiz fazla fosfor. Burdan sonrası zincirleme geliyor. Azot bakterileri çalışamıyor. Yararlı mantarlar (tricoderma-mikorizavs tohumu ilaçlayıp zaten öldürüyoruz. Doğal yollardan elde edeceğimiz besin elementlerini de hastalıklarla mücadele edebilecek faydalı mikro organizmaları da öldürmüş oluyoruz. Tabandan bitki kökleri gelişene kadar 2-4 kg maksimum azot ve fosfor verilebilir. Verilmese de çok kayıp olmayabilir toprak canlılığı yeterliyse. Biz son bir kaç yıldır faydalı bakteriler ve organik madde artışı ile tabandan verdiğimiz azotu ve fosforu %20-30 kademeli olarak azaltıyoruz. Bu yıl 15 kg tohum 15 kg super ekin ile ekim yaptım mesela. [USER=77588]@adurak59[/USER] hocam 0 gübre ile ekti. Faydalı mantar kolonizasyonu onun köklerde daha hızlı oluştu. Fazla atmışım taban gübresine yani. Başlangıç olarak, sıvı yarasa-solucan gübresi gibi organik ve mikrobiyal içerikli kendini kanıtlamış bir gübre var bazı firmalarda güzel mikro organizma ve aminoasit deniz yosunu vs içeren güzel tohum kaplama ürünleri var. Merkez Anadolu Kimya Makcover ürünü var mikoriza vs + bir çok etkin, memnunum. Panaromix mikoriza var. Avrupada Abdde filipinlere kadar bir çok ülke bu konularda çok önce başlamış çalışmalara. Türkiye'de de ruhsatlı ürün sayısı çok hızlı artacaktır. Güvendiğiniz ürünleri kullanın mutlaka. Mantar ilaçları ile zehirlemeyi bırakmak şart. Yapraktan sıvı solucan- yarasa gübresi vs kullanmak artık şart oldu. Kardeşleme, sapa kalkım ve gebeleşme döneminde hiç olmazsa 3 kez yanına ilave olarak mikrobiyal gübreler ile birlikte amino asit, deniz yosunu ve melas karıştırarak. Bakteri faaliyetini artırabiliriz. Gübresiz illaki verim olmaz. Ancak gübreyi atayım da bitki kullanır diyerek değil. Bitki ihtiyaç duydukça elimizden geldiğince az miktarda ve gübreleme sayısını artırarak. 3 kez gübre atardık. Geçen yıl 10ar kgdan 4 kez attık daha iyi oldu. Symborg Bluen gözlemlerimiz olumlu. Kardeşleme ortası bitki stres çekmediği bir dönemde uygulama yapıcaz. Bitki azot eksikliği çektikçe bu bakterilerle ve kökteki azot bakterileri ile sinerjik çalışarak daha fazla doğal yollardan azot kazanmaya çalışacaktır. Mümkün olduğu kadar geç verebiliriz bu ilk üst gübreyi. Kardeşleme sonuna kadar renk ve kardeşleme güzelse verilmeyebilir. 10 kg + 10 kg yavaş salınımlı üre verilebilir 600kg+ verim için. 8+12 olabilir. Belki bi 10 kg atarız yeterli olur. Yağışa iklime göre. 20+20 kg gübre atıp 300-400 kg verim almak bundan sonra artık bizi batırır. Yarasa gübrelerinde organik formda mikro elementler de daha yoğun olur. İyi bir yarasa gübresine sonradan bakteri ekleyerek zenginleştiren satıcılar da var. Growbatten bahsetmişsiniz güzel ürün gibi görünüyor. Em diye bir firma var. Em-5 Em-fpe ürünleri var yapraktan kullanılan. Em-A var toprağ hazırlığında kullanılan. Konsantre sıvı solucan gübreleri var piyasada. Katı solucan gübreleri var kompost çayı yapabileceğimiz gibi. Melas mutlaka kullanmaya çalışalım her ilaçlamada. Geçen yıla kadar bluen yarasa solucan gübresi vs mikrobiyal ürünler pahalı geliyordu ancak bundan sonra bedavadan biraz fazla gibi. Yani kısacası gübresiz olmaz. Ancak hem maddiyat hem toprak sağlığı açısından azar azar ve bitkinin kullanacağı kadar atmak gerek. Yazlıklarda taban gübresi vermeyi bırakıyorum bu yıl itibari ile. Bluen ve azot bakterileri yeterli olacaktır. Fosfor zaten sıcakta topraktakini kolay alır. Mekanik çözünüm ile suda çözünmüş organik fosfor ilk bahar ve son bahar aylarında çoğalır toprakta. Öyle bahsedildiği gibi 8-10 kg fosfor ihtiyacı yok bitkinin. 2 ton mısır verimi 4-5 kg fosfor tüketiyor topraktan. 1 ton buğday 2-3 kg fosfor kaldırıyor. Biz toprağa bağlandığı için bol bol verip, toprağı da bol bol zehirliyormuşuz. Attığımız her gübre bundan sonra etkin olmalı. Az az sık sık elden geldiğince. 10 kg üstü üre tek seferde zehir yani kısacası. Mikro elementleri de çok abartmadan destekleyebiliriz hayvansal amino asitlerle karıştırarak erken dönemde. Yarasa gübresi ve deniz yosunlarında da organik mikro elementler daha çoktur. Onların etkisi daha yüksek olur. 4kg sentetik azotun yaptığı verim farkını 800 gram organik azot yapabiliyor. Organik formdaki her element ortalama 5 kat daha etkili sentetiğine göre. Bu da azot ve fosforda geçerli özellikle. Bunlarla birlikte ısırgan ve güçlü yabani otlardan yapılmış kompost çayları vs de eklenebilir organik yaprak gübrelerine. Hiç pas ilacı kullanmadığım denemelerim oldu. Külleme ve pas hastalıklarını silen bu tarz çay denemelerim de oldu. Bitki sağlıklıysa ilaca da gerek yok. Bitkinin sağlıklı olması için önce bizim zehirlememiz gerekiyor. Özetle böyle bir şeyler yazayım istedim. [USER=77588]@adurak59[/USER] hocam zaten kendi yaptığı uygulamaları yazmış çok da başarılı. Benim yazdıklarım da ufak tefek detaylar. Allah hepimizin yardımcısı olsun. [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Tarım Ürünleri
Tarla Bitkileri
Buğday
Gübresiz veya az gübreli Buğday
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt