PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Dışı Konular
Muhabbet - Geyik
İnsanlığın 40 Görkemli Hazinesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="mocıtu" data-source="post: 118531" data-attributes="member: 1293"><p><strong>Ynt: İnsanlığın 40 Görkemli Hazinesi</strong></p><p></p><p>[bag]<strong><span style="color: red">Havana - Küba </span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=an41j7ujyoxgzflrr6.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/an41j7ujyoxgzflrr6.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=ymu4hloshe234f7htpdr.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/ymu4hloshe234f7htpdr.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Küba'nın başkenti Havana, Avrupalıların Amerika kıtasında kurduğu en eski yerleşimlerden biri. Havana, İspanyol Diego Velázquez de Cuéllar tarafından 1519'da kuruldu. Birkaç kez korsanlar tarafından yakılıp yıkılan kenti İspanyollar bir kaleyle korumaya çalıştı. Kent 17. yüzyılda Karayipler'in gemi inşa merkezi oldu. Kentin Eski Havana (Habana Vieja) bölümü UNESCO tarafından 1982'de Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alındı. Bugün nüfusu 2 milyonu aşan modern Havana'nın eski kent merkezinde üç binden fazla yapı mevcut. Burası barok ve neoklasik yapıları, balkonlu, demir kapılı ve avlulu evleriyle çok sayıda turisti ağırlıyor. Eski kentin merkezi Plaza de Armas, 16. yüzyılda askeri törenlerin ve gösterilerin yapıldığı bir meydandı. Castillo de los Tres Reyes Magos del Morroise, 1589'da kenti korumak için limanın girişine inşa edildi. Deniz feneri de 1846'da eklendi. Fortaleza de San Carlos de la Cabana ise limanın batısında 18. yüzyılda inşa edilen bir kale. Kentte 200 yıl boyunca hem askeri bina, hem de hapishane olarak kullanılan yapı 1959'da Che Guevara önderliğindeki devrimciler tarafından ele geçirildi. Yapı günümüzde birçok müzeye sahip halka açık bir alan. Real Fuerza Kalesi, San Salvador de la Punta Kalesi, San Cristóbal Katedrali, San Francisco de la Habana Bazilikası, tiyatro binası, Devrim Müzesi olarak hizmet veren eski başkanlık sarayı Eski Havana'nın önemli tarihi yapıları arasında.</strong></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Budapeşte - Macaristan</span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=6tinuyzbsnurjyvs090h.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/6tinuyzbsnurjyvs090h.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=gzxiwbdweluq5jlkocs.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/gzxiwbdweluq5jlkocs.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Budapeşte, Tuna Nehri kıyısındaki Buda, Obuda, ve Peşte kentlerinin 1873 yılında birleşmesiyle oluştu. Bu yörede daha önce Romalıların Aquincum kenti bulunuyordu. Macar kültürü için giderek önem kazanan bölgede Alman ve Slavların etkisi de her zaman hissedildi. Buda ve Peşte'de 1541'de 145 yıl sürecek Osmanlı egemenliği başladı. Kent daha sonraki yüzyıllarda ise Avusturya Macaristan İmparatorluğu'nun Viyana'dan sonra en önemli ikinci merkezi haline geldi. Tuna'nın batı yakasındaki Buda'da ortaçağ sokakları hâlâ varlığını koruyor. Buda Kalesi, kente hâkim ve tarihi bir alan; İngiliz parlamentosundan esinlenilerek yapılan yeni gotik üsluptaki Macaristan Parlamento Binası ise Peşte tarafında. Budapeşte özgün coğrafyasını Tuna Nehri'ne borçlu. Suyun iki yanında yükselen tepeler geniş bir alanı görürken bir buçuk kilometre uzunluğundaki Margit Adası yeşil alan olarak kullanılıyor. Hizmete 1849 yılında giren Zincirli Köprü ise tüm Tuna üzerindeki en güzel köprü. Aziz Istvan Bazilikası, Opera Binası, Kahramanlar Meydanı, Güzel Sanatlar Müzesi Budapeşte'nin önemli yapıtları arasında geliyor. Franz Liszt'in 1875'te kurduğu müzik akademisi de dünya çapında ününü sürdürüyor. Macaristan'ın başkenti ayrıca görkemli hamamlarıyla anılıyor. Günümüzde Budapeşte'de Gül Baba Türbesi ve diğer bir iki örnek dışında Osmanlı eseri bulunmuyor.</strong></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Timbuktu - Mali </span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=ffq09ek58jxkz8lkp4nu.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/ffq09ek58jxkz8lkp4nu.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=0olb3en1le26hu3v22u.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/0olb3en1le26hu3v22u.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Dünyanın en eski üniversitelerinden birine sahip Timbuktu, İslam'ın 15. ve 16. yüzyıllarda Afrika'da yayılmasında önemli rol oynadı. Batı Afrika'daki Mali'de bulunan kent canlı bir entelektüel merkezdi, bu sayede yıllar içinde birçok mimari anıtla donatıldı. Timbuktu günümüzde de Kuran üzerine çalışmalar yapan Sankore Üniversitesi, medreseleri ve çok sayıda elyazmasına sahip eski kütüphanesiyle ünlü. Timbuktu'nun üç büyük camisi Djingareyber, Sankore ve Sidi Yahia. Bu eserler sürekli bakım görmesine karşın çölün etkisi yüzünden tehdit altında. Kerpiç, camilere benzersiz görünümlerini kazandırıyor ama onları aşınmaya karşı dayanıksız yapıyor. Büyük Sahra Çölü'nün güney ucunda yer alan Timbuktu, kervanlar için önemli bir kavşak noktasıydı. Bu özelliği günümüzde de sürüyor, develer hâlâ uzun yol kat edip ticaret yapmaya kente geliyor. En önemli ürün, kuzeydeki yataklardan çıkarılan tuz. Kentin yakınından geçen Nijer Nehri üzerindeki liman ise yine kumlar yüzünden Timbuktu'nun merkezinden uzaklaşmış durumda. Timbuktu Batı Afrika halkları, Araplar ve Berberilerin bir araya geldiği önemli bir merkezdi; bu çeşitlilik günümüzde de sürüyor ve kente zengin bir kültürel doku kazandırıyor. Sahra'nın en eski sakinlerinden Tuaregler Timbuktu'da da en kalabalık gruplardan. ''Çölün efendileri'' olarak bilinen ve erkeklerin giydiği mavi giysilerle ünlü Tuaregler göçebe yaşamını sürdürüyor.</strong></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Oaxaca ve Monte Alban - Meksika</span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=l40gk54zclttvq9c73xz.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/l40gk54zclttvq9c73xz.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=1c893xcfl95pkp8fg7hh.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/1c893xcfl95pkp8fg7hh.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Oaxaca (Vohaka olarak okunuyor) kenti ve hemen yakınındaki Monte Alban (Beyaz Dağlar) harabeleri Meksika'nın güneyinde, Oaxaca Vadisi'nde yer alıyor. Kentin sömürge dönemine ait yapıları ile Monte Alban'daki Zapotek kalıntıları UNESCO tarafından 1987'de Dünya Kültür Mirası Listesi'ne eklendi. Bir Aztek garnizonu olarak 1486'da kurulan Oaxaca, 1521'de de İspanyolların yönetimine geçti. Kentin merkezi ''Zocalo'' olarak adlandırılan ana meydan. En ihtişamlı dini yapısı Iglesia de Santo Domingo Kilisesi 1570 -1608 yılları arasında inşa edildi. Kilisesin hemen yanında kentin tarihini anlatan Oaxacan Müzesi yer alıyor. Dağlardaki altın, gümüş, elmas gibi maden yataklarından dolayı işlemeli takılar kentin önemli gelir kaynakları arasında. Oaxaca'da yıl boyunca birçok festival kutlanıyor. Bunların en renklisi Guelaguetza, temmuzda yapılıyor. Oaxaca'ya 10 kilometre mesafede Zapoteklerin merkezi Monte Alban antik yerleşimi bulunuyor. Kent İÖ 500'de kuruldu ve İS 900'e kadar yerleşim devam etti. Kentin ilk kuranların Olmekler mi yoksa Zapotekler mi olduğu konusundaki tartışma arkeologlar arasında hâlâ devam ediyor. Burada Zapotekler döneminden kalma mükemmel bir su, kanalizasyon sistemi ile yeraltı geçitleri ve tapınaklar bulunuyor. Mikstekler zamanında ise kente ilginç kabartmalı birçok mezar eklendi. Kentin en ilgi uyandıran kalıntıları arasında ''Danzantes'' (Dansçılar) Galerisi bulunuyor.</strong></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Gize Piramitleri - Mısır </span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=hey458ngzyv86jgm4h2t.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/hey458ngzyv86jgm4h2t.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=gybwixgccd7sl3lhpo.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/gybwixgccd7sl3lhpo.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Mısırlıların firavunlar için inşa ettiği piramitlerin en eskisi, Djozer (Zoser) adına İÖ 2630-2612 arasında yapılmıştı. Sakkara'da bulunan ilk piramit, başka bir deyişle anıtmezar, mimar Imhotep tarafından tasarlandı. Piramitlerin en büyüğü ise Kahire yakınlarında, yaklaşık 146 metre yüksekliğe sahip Keops. Herodot bu yapıyı anlatırken ağır taş blokları piramidin üstüne çıkarmak için 925 metre uzunluğunda, 19 metre genişliğinde bir rampa kullanıldığını söyler. Sadece bu rampanın yapılması 10 yıl sürmüştü, 100 bin esir piramidi 30 yılda tamamlamıştı; yapımında 10-15 ton ağırlığında 2 buçuk milyon kadar blok taş kullanılmıştı. Keops Piramidi yaklaşık 3 bin 800 yıl boyunca, 1300'de İngiltere'de inşa edilen 160 metre yükseklikteki Lincoln Katedrali'ne kadar dünyanın en büyük yapısı olarak kaldı. Mısır'da bulunan onlarca piramidin arasında, Keops Piramidi'nin de bulunduğu Gize bölgesi özellikle dikkat çekiyor. Burada ''Büyük Piramit'' de denen Keops'un yakınında ikinci büyük piramit, kardeşi Kefren'in piramidi. Buradaki küçük piramit ise İÖ 2500'lü yıllarda hüküm süren Mikerinos için inşa edilmişti. Firavunlar hükümdar olmanın ötesinde Tanrısal varlıklardı ve onlar için yapılan bu mühendislik harikaları yine Tanrısal bir gizeme sahip olmalıydı. Piramitler gizli dehlizlere, kapılara sahipti; kralın ya da eşlerinin mumyalanmış bedenleri, hazinelerle birlikte piramidin içinde saklı bir odadaydı.</strong></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Semerkant - Özbekistan </span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=2uhg9s25eqdyefed6lbi.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/2uhg9s25eqdyefed6lbi.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=g5z6250du7w9bdc3mcix.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/g5z6250du7w9bdc3mcix.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Semerkant Orta Asya'nın kalbiydi; eski zaman seyyahlarının dediği gibi ''cennet pınarlarından bir pınar, cennet bahçelerinden bir bahçe idi''. Fatihler ve halklar daima ona yürürdü. Dünyayı fethe çıkan atlılar ilk ona koşar; dervişler, âlimler, seyyahlar, tacirler, misyonerler, Orta Asya ummanında kaybolanlar yollarını onun mavi kubbelerinden süzülen ışık sayesinde bulurdu. Efrasiyab, binlerce yıllık geçmişi olan bu şehre ilk adlarından birini verdi. Büyük İskender, Asya'nın fethini Semerkant'la taçlandırdı. Cengiz Han, yıkıp yerle bir etmeden önce surları dibinde sabırla beklerken onun görkemine hayran kaldı. Timur, tüm dünyaya ''En büyük benim!'' diye buradan haykırdı. Bugün bile karşısında insanların hayranlıkla eğildiği şaheserlerle donattı. Onun torunu Uluğ Bey, burada gökle yarenlik kurdu, yıldızlarla konuştu. Özbekistan'ın en gözde şehri olan Semerkant, o görkemli geçmişin izlerini, büyük hükümdarların anılarını yaşatmaya devam ediyor. Dünyanın en eski şehirlerinden biri kabul edilen Semerkant, özellikle Timur dönemi tarihsel yapıtlarıyla dikkat çekiyor. Antik Semerkant'ın kalıntılarının uzandığı Efrasiyab Tepesi, dünyada eşi benzeri bulunmayan Şah-ı Zinde mezarlığının görkemli türbelerine ev sahipliği yapıyor. Registan Meydanı (fotoğrafta) ise Semerkant'ın kalbi. Göz kamaştırıcı medreselerin yanı sıra abidevi Bibi Hatun Camii ve Gur Emir Magbarası (Timur Türbesi), gezginleri parlak bir rüya âlemine sürüklüyor.</strong></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Moenjodaro - Pakistan </span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=iqzsiici3m0g1pcvg1.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/iqzsiici3m0g1pcvg1.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=po507zi802kisvriz8p.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/po507zi802kisvriz8p.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Yerel halkın 1922'de keşfedilmeden çok önce Ölüler Tepesi (Moenjodaro) adını verdiği kent, İndus'un, Nil ve Dicle-Fırat kıyısı şehirlerine rakip olarak sunduğu yerdir. UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ne 1980'de eklendi. Bu şehir, İndus uygarlığını, Nil ve Mezopotamya ile aynı zamana ve aynı görkem sırasına yerleştiriyor. Ateş tuğlalarıyla yapılmış Moenjodaro dünyanın ilk şehirleri arasında sayılıyor. Belki Nil'deki gibi piramitler, Tanrıları tarif eden yüce heykeller, Sümer ve Babil'deki gibi Tanrılara adanmış görkemli tapınaklar yok; kralların ve rahiplerin kudretlerini işaret eden ezici yapılar da ufukta gözükmüyor. Ama Moenjodaro ve yine Pakistan'da bulunan Harappa şehirlerinde kamuya ve sıradan insanlara yönelik gelişmiş bir dağıtım ve paylaşım örgütlenmesinden izler ve gelişmiş bir şehircilik var. Antik Moenjodaro kenti, Sind'e bağlı Larkana bölgesinin içinde yer alıyor; nüfusunun yaklaşık 40 bin olduğu tahmin ediliyor. Moenjodaro zaman zaman İndus taşkınlarıyla karşı karşıya kalmış ve aşağı kent birkaç defa tahrip olmuştu. Ancak yukarı kentte, 13 metre yükseklikteki kale ve etrafındaki surlar zamanın saldırılarına başarıyla direndi. Moenjodaro'daki en dikkat çekici yapı Büyük Hamam sayılabilir. Hamamın etrafında kutsal yı¬kanma bölümlerinin bulunduğu da tahmin ediliyor. Ha¬mamın bitişiğinde büyükçe bir tahıl ambarı bulunuyor.</strong></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Machu Picchu - Peru</span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=rgq6sm46g50c1n701p4k.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/rgq6sm46g50c1n701p4k.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=gjwxbfv7w33fskz60y.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/gjwxbfv7w33fskz60y.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>İnka hanedanlığının 400 yıllık tarihinin sonlarında, 1460'lı yıllarda kurulan Machu Picchu sadece yüz yıl kadar ayakta kalabildi ve salgın hastalık nedeniyle terk edildi. Kenti İnka halkının çoğu görmemişti; Batılılar ise onunla 500 yıl sonra tanışacaktı. And Dağları'nın 2 bin 400 metrelerine kurulan kenti 1911 yılında Amerikalı tarihçi Hiram Bingham keşfetti. Kente Urubamba Vadisi'nden geçen 48 kilometrelik ''İnka Kraliyet Yolu'' ile ulaşılıyordu. Machu Picchu ziraat yapılan ve kamu ya da savunma yapılarının olduğu iki alana ayrılır. Wayna Picchu tepesi de kentin üçüncü bölümü olarak kabul edilir. Antik kent genellikle saray ve tapınak yapılarından oluşan bir kale kent görünümündedir. Özel yapıların yanı sıra yerleşmede konut ve çarşı yapıları da vardır. Bunların hepsinin üstünde de bütün dini törenlerin ve kutlamaların yapıldığı alanlar, daha zengin görünümlü ve seçkinlere ait kayaya oyulmuş anıtmezarlar bulunmaktadır. Ardışık terasların üzerinde kurulan ve halka ait olduğu düşünülen yapılar dar sokaklar ve patikalar ile birbirlerine bağlanır. Bu alanın merkezinde, etrafı evlerle çevrili devasa bir meydan yer alır. Kamu alanının çevresi kente girmeyi zorlaştıran, kalın ve yüksek güçlü savunma duvarları ve kuru hendeklerle çevrelenmiştir. Dünya Harikalarından biri sayılan Machu Picchu aynı zamanda 1983'ten beri UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alıyor.</strong></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Belem Kulesi - Portekiz </span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=251gmclhrf0i9r45csj.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/251gmclhrf0i9r45csj.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=2znn9cyv67ituv0q9i71.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/2znn9cyv67ituv0q9i71.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Belem Kulesi, Portekiz'in başkenti Lizbon'un bir bölgesi olan Belem'de yer alıyor. Kule, Hindistan denizyolunu bulan Vasco de Gama'nın anısına 16. yüzyılın başlarında inşa edildi. Beyaz renkli bu gösterişli yapının görevi Tajo Nehri'nin girişini ve Lizbon Limanı'nı korumaktı. Belem Kulesi gotik ''Manuel'' tarzıyla yapılmış en ünlü eserlerden biriydi ve Portekiz'in keşifler çağının sembolüydü. Kule, yakınında bulunan ve yine Vasco de Gama için yapılan Jeronimos Manastırı'yla birlikte 1983 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alındı. Belem Kulesi, askeri mimar Francisco de Arruda tarafından yapılmıştı. Arruda daha önce Fas'ta Portekiz için kaleler yapmış ve mimari ufkunu genişletmişti. Bu yüzden eserleri Kuzey Afrika'dan da izler taşıyordu. Belem Kulesi, 1840'lı yıllarda Kral İkinci Ferdinand tarafından onarıldı ve yapıya yeni dekoratif unsurlar eklendi. Portekiz, 1910 yılında da burayı ulusal anıt ilan etti. Jeronimos Manastırı da 16. yüzyılın başında yapılmıştı. Günümüzde gotik akımın Portekiz'deki en güzel örneklerinden biri kabul edilen Jeronimos Manastırı, gösterişli cephesi, geniş iç mekanları, heykelleriyle görkemli bir mimarlık anıtı. Küçük Belem bölgesi bu değerlerin yanı sıra geniş bir halk sanatı koleksiyonunun bulunduğu bir müzeye sahip. Ayrıca Belem, Atlı Araba Müzesi'ne de ev sahipliği yapıyor.</strong></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Petersburg - Rusya </span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=wy502mir1sgdr59vr6w.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/wy502mir1sgdr59vr6w.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=3hm77dgt1z15zw9wopt7.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/3hm77dgt1z15zw9wopt7.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Çar Birinci Petro'nun emriyle 1703'te kurulan ve adını ondan alan Petersburg, kısa sürede Avrupa'nın en önemli kentleri arasına girdi. Baltık Denizi kıyısındaki Petersburg, devrimin ardından 1918'de başkentin Moskova'ya taşınmasına kadar saraylar, müzeler, kütüphaneler, sanat eserleriyle bezendi. Çarlığın gücünü gösterecek dev bir eser olarak tasarlandı. Günümüzde Rusya'nın ikinci büyük metropolü Petersburg, yaklaşık dört milyon nüfusa sahip; önemli bir liman, canlı bir ticaret ve kültür merkezi. Petro'nun amacı, Batı Avrupa'dakilerle yarışacak bir kent yaratmaktı. Neva Nehri'nin ağzındaki kent, sellerden de korunmak amacıyla kanalarla ve onları aşan köprülerle süslendi. Donanma Sarayı, Aniçkov Köprüsü, Kazan Katedrali, Saray Meydanı, Dostoyevski ve diğer Rus yazarlarının eserlerinde sıkça adı geçen Nevski Caddesi Petersburg'un en gösterişli köşeleri arasında. Aziz İsak Katedrali ise 100 kilogramlık saf altın kubbesiyle dikkat çekiyor. Petersburg'daki Hermitaj dünyanın en büyük müze ve sanat galerilerinden. Binlerce odaya sahip Hermitaj, en büyüğü eski Kışlık Saray olan toplam beş binaya yayılıyor, müzede dünya sanat tarihinin önemli eserleri sergileniyor. Rusya Müzesi'nde ise 12. ve 16. yüzyıllardan kalma ikonlarla portreler yer alıyor. Kent 1924'ten sonra Leningrad adını aldı, 1991'de ise Petersburg adına geri dönüldü.</strong></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Goree Adası - Senegal </span></strong></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=nj0672iqdb8pez9srh.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/nj0672iqdb8pez9srh.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><a href="http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=ya2py30i9je2y4edkmu3.jpg" target="_blank"><img src="http://www.resim-yukle.gen.tr/images/ya2py30i9je2y4edkmu3.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p><p></p><p><strong>Senegal'in başkenti Dakar'ın karşısında küçük bir ada Goree. Atlas Okyanusu'ndaki bu kara parçası UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne 1978 yılında katıldı. Adacığın listeye alınma sebebi, insanlığa tarihin en büyük acılarından birini hatırlatmak. Goree Adası, 15. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında Afrika kıtasındaki en büyük köle ticareti merkezlerinden biriydi. Afrika'nın iç kesimlerden toplanan köleler, kıyılardaki menzil noktalarına getirilir ve buralardan gemilere bindirilerek Amerika'ya götürülürdü. Yaklaşık on, on iki milyon Afrikalı köleleştirilip Yenidünya'ya götürüldü. Bu süreçte Afrika genç, verimli, sağlıklı nüfusunu kaybetti. Bir zamanlar kölelerin kapatıldığı hücrelerden oluşan kompleks günümüzde ziyarete açık. Köle evlerinin yanı sıra Portekizli, Hollandalı, İngiliz ve Fransız köle tüccarlarına ait görkemli evler de aradaki farkın anlaşılması için turistlere gösteriliyor. Toplam altı yedi metrekarelik hücrelerde 15, 20 kadar köle duvara karşı boyunları ve elleri zincirli oturuyordu. Kölelerin en değerlisi bakire genç kızlar için de ayrı evler inşa edildi. Ancak köle tüccarlarının tecavüzüne uğrayıp hamile kalanlar adada salıveriliyordu. Adada 1999'dan beri her yılın 23 Ağustos günü Uluslararası Köle Ticaretinin Kaldırılması ve Hatırlanması kap¬samında etkinlikler düzenleniyor. Tarihin acı sayfaları hatırlanıyor</strong>[/bag]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="mocıtu, post: 118531, member: 1293"] [b]Ynt: İnsanlığın 40 Görkemli Hazinesi[/b] [bag][b][color=red]Havana - Küba [/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=an41j7ujyoxgzflrr6.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/an41j7ujyoxgzflrr6.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=ymu4hloshe234f7htpdr.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/ymu4hloshe234f7htpdr.jpg[/img][/URL] [b]Küba'nın başkenti Havana, Avrupalıların Amerika kıtasında kurduğu en eski yerleşimlerden biri. Havana, İspanyol Diego Velázquez de Cuéllar tarafından 1519'da kuruldu. Birkaç kez korsanlar tarafından yakılıp yıkılan kenti İspanyollar bir kaleyle korumaya çalıştı. Kent 17. yüzyılda Karayipler'in gemi inşa merkezi oldu. Kentin Eski Havana (Habana Vieja) bölümü UNESCO tarafından 1982'de Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alındı. Bugün nüfusu 2 milyonu aşan modern Havana'nın eski kent merkezinde üç binden fazla yapı mevcut. Burası barok ve neoklasik yapıları, balkonlu, demir kapılı ve avlulu evleriyle çok sayıda turisti ağırlıyor. Eski kentin merkezi Plaza de Armas, 16. yüzyılda askeri törenlerin ve gösterilerin yapıldığı bir meydandı. Castillo de los Tres Reyes Magos del Morroise, 1589'da kenti korumak için limanın girişine inşa edildi. Deniz feneri de 1846'da eklendi. Fortaleza de San Carlos de la Cabana ise limanın batısında 18. yüzyılda inşa edilen bir kale. Kentte 200 yıl boyunca hem askeri bina, hem de hapishane olarak kullanılan yapı 1959'da Che Guevara önderliğindeki devrimciler tarafından ele geçirildi. Yapı günümüzde birçok müzeye sahip halka açık bir alan. Real Fuerza Kalesi, San Salvador de la Punta Kalesi, San Cristóbal Katedrali, San Francisco de la Habana Bazilikası, tiyatro binası, Devrim Müzesi olarak hizmet veren eski başkanlık sarayı Eski Havana'nın önemli tarihi yapıları arasında.[/b] [b][color=red]Budapeşte - Macaristan[/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=6tinuyzbsnurjyvs090h.jpg][img width=412 height=600]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/6tinuyzbsnurjyvs090h.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=gzxiwbdweluq5jlkocs.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/gzxiwbdweluq5jlkocs.jpg[/img][/URL] [b]Budapeşte, Tuna Nehri kıyısındaki Buda, Obuda, ve Peşte kentlerinin 1873 yılında birleşmesiyle oluştu. Bu yörede daha önce Romalıların Aquincum kenti bulunuyordu. Macar kültürü için giderek önem kazanan bölgede Alman ve Slavların etkisi de her zaman hissedildi. Buda ve Peşte'de 1541'de 145 yıl sürecek Osmanlı egemenliği başladı. Kent daha sonraki yüzyıllarda ise Avusturya Macaristan İmparatorluğu'nun Viyana'dan sonra en önemli ikinci merkezi haline geldi. Tuna'nın batı yakasındaki Buda'da ortaçağ sokakları hâlâ varlığını koruyor. Buda Kalesi, kente hâkim ve tarihi bir alan; İngiliz parlamentosundan esinlenilerek yapılan yeni gotik üsluptaki Macaristan Parlamento Binası ise Peşte tarafında. Budapeşte özgün coğrafyasını Tuna Nehri'ne borçlu. Suyun iki yanında yükselen tepeler geniş bir alanı görürken bir buçuk kilometre uzunluğundaki Margit Adası yeşil alan olarak kullanılıyor. Hizmete 1849 yılında giren Zincirli Köprü ise tüm Tuna üzerindeki en güzel köprü. Aziz Istvan Bazilikası, Opera Binası, Kahramanlar Meydanı, Güzel Sanatlar Müzesi Budapeşte'nin önemli yapıtları arasında geliyor. Franz Liszt'in 1875'te kurduğu müzik akademisi de dünya çapında ününü sürdürüyor. Macaristan'ın başkenti ayrıca görkemli hamamlarıyla anılıyor. Günümüzde Budapeşte'de Gül Baba Türbesi ve diğer bir iki örnek dışında Osmanlı eseri bulunmuyor.[/b] [b][color=red]Timbuktu - Mali [/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=ffq09ek58jxkz8lkp4nu.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/ffq09ek58jxkz8lkp4nu.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=0olb3en1le26hu3v22u.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/0olb3en1le26hu3v22u.jpg[/img][/URL] [b]Dünyanın en eski üniversitelerinden birine sahip Timbuktu, İslam'ın 15. ve 16. yüzyıllarda Afrika'da yayılmasında önemli rol oynadı. Batı Afrika'daki Mali'de bulunan kent canlı bir entelektüel merkezdi, bu sayede yıllar içinde birçok mimari anıtla donatıldı. Timbuktu günümüzde de Kuran üzerine çalışmalar yapan Sankore Üniversitesi, medreseleri ve çok sayıda elyazmasına sahip eski kütüphanesiyle ünlü. Timbuktu'nun üç büyük camisi Djingareyber, Sankore ve Sidi Yahia. Bu eserler sürekli bakım görmesine karşın çölün etkisi yüzünden tehdit altında. Kerpiç, camilere benzersiz görünümlerini kazandırıyor ama onları aşınmaya karşı dayanıksız yapıyor. Büyük Sahra Çölü'nün güney ucunda yer alan Timbuktu, kervanlar için önemli bir kavşak noktasıydı. Bu özelliği günümüzde de sürüyor, develer hâlâ uzun yol kat edip ticaret yapmaya kente geliyor. En önemli ürün, kuzeydeki yataklardan çıkarılan tuz. Kentin yakınından geçen Nijer Nehri üzerindeki liman ise yine kumlar yüzünden Timbuktu'nun merkezinden uzaklaşmış durumda. Timbuktu Batı Afrika halkları, Araplar ve Berberilerin bir araya geldiği önemli bir merkezdi; bu çeşitlilik günümüzde de sürüyor ve kente zengin bir kültürel doku kazandırıyor. Sahra'nın en eski sakinlerinden Tuaregler Timbuktu'da da en kalabalık gruplardan. ''Çölün efendileri'' olarak bilinen ve erkeklerin giydiği mavi giysilerle ünlü Tuaregler göçebe yaşamını sürdürüyor.[/b] [b][color=red]Oaxaca ve Monte Alban - Meksika[/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=l40gk54zclttvq9c73xz.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/l40gk54zclttvq9c73xz.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=1c893xcfl95pkp8fg7hh.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/1c893xcfl95pkp8fg7hh.jpg[/img][/URL] [b]Oaxaca (Vohaka olarak okunuyor) kenti ve hemen yakınındaki Monte Alban (Beyaz Dağlar) harabeleri Meksika'nın güneyinde, Oaxaca Vadisi'nde yer alıyor. Kentin sömürge dönemine ait yapıları ile Monte Alban'daki Zapotek kalıntıları UNESCO tarafından 1987'de Dünya Kültür Mirası Listesi'ne eklendi. Bir Aztek garnizonu olarak 1486'da kurulan Oaxaca, 1521'de de İspanyolların yönetimine geçti. Kentin merkezi ''Zocalo'' olarak adlandırılan ana meydan. En ihtişamlı dini yapısı Iglesia de Santo Domingo Kilisesi 1570 -1608 yılları arasında inşa edildi. Kilisesin hemen yanında kentin tarihini anlatan Oaxacan Müzesi yer alıyor. Dağlardaki altın, gümüş, elmas gibi maden yataklarından dolayı işlemeli takılar kentin önemli gelir kaynakları arasında. Oaxaca'da yıl boyunca birçok festival kutlanıyor. Bunların en renklisi Guelaguetza, temmuzda yapılıyor. Oaxaca'ya 10 kilometre mesafede Zapoteklerin merkezi Monte Alban antik yerleşimi bulunuyor. Kent İÖ 500'de kuruldu ve İS 900'e kadar yerleşim devam etti. Kentin ilk kuranların Olmekler mi yoksa Zapotekler mi olduğu konusundaki tartışma arkeologlar arasında hâlâ devam ediyor. Burada Zapotekler döneminden kalma mükemmel bir su, kanalizasyon sistemi ile yeraltı geçitleri ve tapınaklar bulunuyor. Mikstekler zamanında ise kente ilginç kabartmalı birçok mezar eklendi. Kentin en ilgi uyandıran kalıntıları arasında ''Danzantes'' (Dansçılar) Galerisi bulunuyor.[/b] [b][color=red]Gize Piramitleri - Mısır [/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=hey458ngzyv86jgm4h2t.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/hey458ngzyv86jgm4h2t.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=gybwixgccd7sl3lhpo.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/gybwixgccd7sl3lhpo.jpg[/img][/URL] [b]Mısırlıların firavunlar için inşa ettiği piramitlerin en eskisi, Djozer (Zoser) adına İÖ 2630-2612 arasında yapılmıştı. Sakkara'da bulunan ilk piramit, başka bir deyişle anıtmezar, mimar Imhotep tarafından tasarlandı. Piramitlerin en büyüğü ise Kahire yakınlarında, yaklaşık 146 metre yüksekliğe sahip Keops. Herodot bu yapıyı anlatırken ağır taş blokları piramidin üstüne çıkarmak için 925 metre uzunluğunda, 19 metre genişliğinde bir rampa kullanıldığını söyler. Sadece bu rampanın yapılması 10 yıl sürmüştü, 100 bin esir piramidi 30 yılda tamamlamıştı; yapımında 10-15 ton ağırlığında 2 buçuk milyon kadar blok taş kullanılmıştı. Keops Piramidi yaklaşık 3 bin 800 yıl boyunca, 1300'de İngiltere'de inşa edilen 160 metre yükseklikteki Lincoln Katedrali'ne kadar dünyanın en büyük yapısı olarak kaldı. Mısır'da bulunan onlarca piramidin arasında, Keops Piramidi'nin de bulunduğu Gize bölgesi özellikle dikkat çekiyor. Burada ''Büyük Piramit'' de denen Keops'un yakınında ikinci büyük piramit, kardeşi Kefren'in piramidi. Buradaki küçük piramit ise İÖ 2500'lü yıllarda hüküm süren Mikerinos için inşa edilmişti. Firavunlar hükümdar olmanın ötesinde Tanrısal varlıklardı ve onlar için yapılan bu mühendislik harikaları yine Tanrısal bir gizeme sahip olmalıydı. Piramitler gizli dehlizlere, kapılara sahipti; kralın ya da eşlerinin mumyalanmış bedenleri, hazinelerle birlikte piramidin içinde saklı bir odadaydı.[/b] [b][color=red]Semerkant - Özbekistan [/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=2uhg9s25eqdyefed6lbi.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/2uhg9s25eqdyefed6lbi.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=g5z6250du7w9bdc3mcix.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/g5z6250du7w9bdc3mcix.jpg[/img][/URL] [b]Semerkant Orta Asya'nın kalbiydi; eski zaman seyyahlarının dediği gibi ''cennet pınarlarından bir pınar, cennet bahçelerinden bir bahçe idi''. Fatihler ve halklar daima ona yürürdü. Dünyayı fethe çıkan atlılar ilk ona koşar; dervişler, âlimler, seyyahlar, tacirler, misyonerler, Orta Asya ummanında kaybolanlar yollarını onun mavi kubbelerinden süzülen ışık sayesinde bulurdu. Efrasiyab, binlerce yıllık geçmişi olan bu şehre ilk adlarından birini verdi. Büyük İskender, Asya'nın fethini Semerkant'la taçlandırdı. Cengiz Han, yıkıp yerle bir etmeden önce surları dibinde sabırla beklerken onun görkemine hayran kaldı. Timur, tüm dünyaya ''En büyük benim!'' diye buradan haykırdı. Bugün bile karşısında insanların hayranlıkla eğildiği şaheserlerle donattı. Onun torunu Uluğ Bey, burada gökle yarenlik kurdu, yıldızlarla konuştu. Özbekistan'ın en gözde şehri olan Semerkant, o görkemli geçmişin izlerini, büyük hükümdarların anılarını yaşatmaya devam ediyor. Dünyanın en eski şehirlerinden biri kabul edilen Semerkant, özellikle Timur dönemi tarihsel yapıtlarıyla dikkat çekiyor. Antik Semerkant'ın kalıntılarının uzandığı Efrasiyab Tepesi, dünyada eşi benzeri bulunmayan Şah-ı Zinde mezarlığının görkemli türbelerine ev sahipliği yapıyor. Registan Meydanı (fotoğrafta) ise Semerkant'ın kalbi. Göz kamaştırıcı medreselerin yanı sıra abidevi Bibi Hatun Camii ve Gur Emir Magbarası (Timur Türbesi), gezginleri parlak bir rüya âlemine sürüklüyor.[/b] [b][color=red]Moenjodaro - Pakistan [/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=iqzsiici3m0g1pcvg1.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/iqzsiici3m0g1pcvg1.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=po507zi802kisvriz8p.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/po507zi802kisvriz8p.jpg[/img][/URL] [b]Yerel halkın 1922'de keşfedilmeden çok önce Ölüler Tepesi (Moenjodaro) adını verdiği kent, İndus'un, Nil ve Dicle-Fırat kıyısı şehirlerine rakip olarak sunduğu yerdir. UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ne 1980'de eklendi. Bu şehir, İndus uygarlığını, Nil ve Mezopotamya ile aynı zamana ve aynı görkem sırasına yerleştiriyor. Ateş tuğlalarıyla yapılmış Moenjodaro dünyanın ilk şehirleri arasında sayılıyor. Belki Nil'deki gibi piramitler, Tanrıları tarif eden yüce heykeller, Sümer ve Babil'deki gibi Tanrılara adanmış görkemli tapınaklar yok; kralların ve rahiplerin kudretlerini işaret eden ezici yapılar da ufukta gözükmüyor. Ama Moenjodaro ve yine Pakistan'da bulunan Harappa şehirlerinde kamuya ve sıradan insanlara yönelik gelişmiş bir dağıtım ve paylaşım örgütlenmesinden izler ve gelişmiş bir şehircilik var. Antik Moenjodaro kenti, Sind'e bağlı Larkana bölgesinin içinde yer alıyor; nüfusunun yaklaşık 40 bin olduğu tahmin ediliyor. Moenjodaro zaman zaman İndus taşkınlarıyla karşı karşıya kalmış ve aşağı kent birkaç defa tahrip olmuştu. Ancak yukarı kentte, 13 metre yükseklikteki kale ve etrafındaki surlar zamanın saldırılarına başarıyla direndi. Moenjodaro'daki en dikkat çekici yapı Büyük Hamam sayılabilir. Hamamın etrafında kutsal yı¬kanma bölümlerinin bulunduğu da tahmin ediliyor. Ha¬mamın bitişiğinde büyükçe bir tahıl ambarı bulunuyor.[/b] [b][color=red]Machu Picchu - Peru[/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=rgq6sm46g50c1n701p4k.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/rgq6sm46g50c1n701p4k.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=gjwxbfv7w33fskz60y.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/gjwxbfv7w33fskz60y.jpg[/img][/URL] [b]İnka hanedanlığının 400 yıllık tarihinin sonlarında, 1460'lı yıllarda kurulan Machu Picchu sadece yüz yıl kadar ayakta kalabildi ve salgın hastalık nedeniyle terk edildi. Kenti İnka halkının çoğu görmemişti; Batılılar ise onunla 500 yıl sonra tanışacaktı. And Dağları'nın 2 bin 400 metrelerine kurulan kenti 1911 yılında Amerikalı tarihçi Hiram Bingham keşfetti. Kente Urubamba Vadisi'nden geçen 48 kilometrelik ''İnka Kraliyet Yolu'' ile ulaşılıyordu. Machu Picchu ziraat yapılan ve kamu ya da savunma yapılarının olduğu iki alana ayrılır. Wayna Picchu tepesi de kentin üçüncü bölümü olarak kabul edilir. Antik kent genellikle saray ve tapınak yapılarından oluşan bir kale kent görünümündedir. Özel yapıların yanı sıra yerleşmede konut ve çarşı yapıları da vardır. Bunların hepsinin üstünde de bütün dini törenlerin ve kutlamaların yapıldığı alanlar, daha zengin görünümlü ve seçkinlere ait kayaya oyulmuş anıtmezarlar bulunmaktadır. Ardışık terasların üzerinde kurulan ve halka ait olduğu düşünülen yapılar dar sokaklar ve patikalar ile birbirlerine bağlanır. Bu alanın merkezinde, etrafı evlerle çevrili devasa bir meydan yer alır. Kamu alanının çevresi kente girmeyi zorlaştıran, kalın ve yüksek güçlü savunma duvarları ve kuru hendeklerle çevrelenmiştir. Dünya Harikalarından biri sayılan Machu Picchu aynı zamanda 1983'ten beri UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alıyor.[/b] [b][color=red]Belem Kulesi - Portekiz [/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=251gmclhrf0i9r45csj.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/251gmclhrf0i9r45csj.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=2znn9cyv67ituv0q9i71.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/2znn9cyv67ituv0q9i71.jpg[/img][/URL] [b]Belem Kulesi, Portekiz'in başkenti Lizbon'un bir bölgesi olan Belem'de yer alıyor. Kule, Hindistan denizyolunu bulan Vasco de Gama'nın anısına 16. yüzyılın başlarında inşa edildi. Beyaz renkli bu gösterişli yapının görevi Tajo Nehri'nin girişini ve Lizbon Limanı'nı korumaktı. Belem Kulesi gotik ''Manuel'' tarzıyla yapılmış en ünlü eserlerden biriydi ve Portekiz'in keşifler çağının sembolüydü. Kule, yakınında bulunan ve yine Vasco de Gama için yapılan Jeronimos Manastırı'yla birlikte 1983 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alındı. Belem Kulesi, askeri mimar Francisco de Arruda tarafından yapılmıştı. Arruda daha önce Fas'ta Portekiz için kaleler yapmış ve mimari ufkunu genişletmişti. Bu yüzden eserleri Kuzey Afrika'dan da izler taşıyordu. Belem Kulesi, 1840'lı yıllarda Kral İkinci Ferdinand tarafından onarıldı ve yapıya yeni dekoratif unsurlar eklendi. Portekiz, 1910 yılında da burayı ulusal anıt ilan etti. Jeronimos Manastırı da 16. yüzyılın başında yapılmıştı. Günümüzde gotik akımın Portekiz'deki en güzel örneklerinden biri kabul edilen Jeronimos Manastırı, gösterişli cephesi, geniş iç mekanları, heykelleriyle görkemli bir mimarlık anıtı. Küçük Belem bölgesi bu değerlerin yanı sıra geniş bir halk sanatı koleksiyonunun bulunduğu bir müzeye sahip. Ayrıca Belem, Atlı Araba Müzesi'ne de ev sahipliği yapıyor.[/b] [b][color=red]Petersburg - Rusya [/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=wy502mir1sgdr59vr6w.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/wy502mir1sgdr59vr6w.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=3hm77dgt1z15zw9wopt7.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/3hm77dgt1z15zw9wopt7.jpg[/img][/URL] [b]Çar Birinci Petro'nun emriyle 1703'te kurulan ve adını ondan alan Petersburg, kısa sürede Avrupa'nın en önemli kentleri arasına girdi. Baltık Denizi kıyısındaki Petersburg, devrimin ardından 1918'de başkentin Moskova'ya taşınmasına kadar saraylar, müzeler, kütüphaneler, sanat eserleriyle bezendi. Çarlığın gücünü gösterecek dev bir eser olarak tasarlandı. Günümüzde Rusya'nın ikinci büyük metropolü Petersburg, yaklaşık dört milyon nüfusa sahip; önemli bir liman, canlı bir ticaret ve kültür merkezi. Petro'nun amacı, Batı Avrupa'dakilerle yarışacak bir kent yaratmaktı. Neva Nehri'nin ağzındaki kent, sellerden de korunmak amacıyla kanalarla ve onları aşan köprülerle süslendi. Donanma Sarayı, Aniçkov Köprüsü, Kazan Katedrali, Saray Meydanı, Dostoyevski ve diğer Rus yazarlarının eserlerinde sıkça adı geçen Nevski Caddesi Petersburg'un en gösterişli köşeleri arasında. Aziz İsak Katedrali ise 100 kilogramlık saf altın kubbesiyle dikkat çekiyor. Petersburg'daki Hermitaj dünyanın en büyük müze ve sanat galerilerinden. Binlerce odaya sahip Hermitaj, en büyüğü eski Kışlık Saray olan toplam beş binaya yayılıyor, müzede dünya sanat tarihinin önemli eserleri sergileniyor. Rusya Müzesi'nde ise 12. ve 16. yüzyıllardan kalma ikonlarla portreler yer alıyor. Kent 1924'ten sonra Leningrad adını aldı, 1991'de ise Petersburg adına geri dönüldü.[/b] [b][color=red]Goree Adası - Senegal [/color][/b] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=nj0672iqdb8pez9srh.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/nj0672iqdb8pez9srh.jpg[/img][/URL] [URL=http://www.resim-yukle.gen.tr/viewer.php?file=ya2py30i9je2y4edkmu3.jpg][IMG]http://www.resim-yukle.gen.tr/images/ya2py30i9je2y4edkmu3.jpg[/img][/URL] [b]Senegal'in başkenti Dakar'ın karşısında küçük bir ada Goree. Atlas Okyanusu'ndaki bu kara parçası UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne 1978 yılında katıldı. Adacığın listeye alınma sebebi, insanlığa tarihin en büyük acılarından birini hatırlatmak. Goree Adası, 15. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasında Afrika kıtasındaki en büyük köle ticareti merkezlerinden biriydi. Afrika'nın iç kesimlerden toplanan köleler, kıyılardaki menzil noktalarına getirilir ve buralardan gemilere bindirilerek Amerika'ya götürülürdü. Yaklaşık on, on iki milyon Afrikalı köleleştirilip Yenidünya'ya götürüldü. Bu süreçte Afrika genç, verimli, sağlıklı nüfusunu kaybetti. Bir zamanlar kölelerin kapatıldığı hücrelerden oluşan kompleks günümüzde ziyarete açık. Köle evlerinin yanı sıra Portekizli, Hollandalı, İngiliz ve Fransız köle tüccarlarına ait görkemli evler de aradaki farkın anlaşılması için turistlere gösteriliyor. Toplam altı yedi metrekarelik hücrelerde 15, 20 kadar köle duvara karşı boyunları ve elleri zincirli oturuyordu. Kölelerin en değerlisi bakire genç kızlar için de ayrı evler inşa edildi. Ancak köle tüccarlarının tecavüzüne uğrayıp hamile kalanlar adada salıveriliyordu. Adada 1999'dan beri her yılın 23 Ağustos günü Uluslararası Köle Ticaretinin Kaldırılması ve Hatırlanması kap¬samında etkinlikler düzenleniyor. Tarihin acı sayfaları hatırlanıyor[/b][/bag] [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Dışı Konular
Muhabbet - Geyik
İnsanlığın 40 Görkemli Hazinesi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt