PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Genel
Çiftçi Muhabbetleri
Konya Ovası Ölecek
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="Hermiyas" data-source="post: 769502" data-attributes="member: 41641"><p><span style="color: blue"><strong>Yalçın DOĞAN</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>14 Aralık 2013</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Konya Çölüne kömür santralı</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red"></span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red">İKİ trilyon 776 milyar 744 milyon 800 bin metreküp soğutma suyu gerekiyor.</span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red"></span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red">Bu, yapılması öngörülen bir kömür santralının soğutulması için gereken su miktarı. Aynı santral için kömür çıkarmak, kazı yapmak, kazılan toprağı başka yere nakletmek gerekiyor.</span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red"></span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>1 trilyon 832 milyar tonluk toprağın kazılması gerek, o miktardaki toprak yirmi iki milyar tonluk ağırlığa denk geliyor.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Santralın ömrü otuz yıl. Santral için yılda 61 milyon ton kömür çıkarılacak. Bunun karşılığında yılda 13.5 milyon ton külün depolanması gerek.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Santralın otuz yıl işletilmesi halinde Türkiyenin 2010 yılında saldığı toplam sera gazının 4.4 katına denk gelen 1.85 milyar ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı atmosfere salınmış olacak.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Ürkütücü rakamlar.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>BİLİMSEL RAPOR</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Konya Karapınarda linyit rezervi var. Şimdi buraya termik santral kurulması planlanıyor. Bu plana karşı TEMA profesör, doçent ve jeoloji mühendislerinden oluşan bir ekibe bilimsel bir rapor hazırlatıyor. Rapor, santralın kurulması durumunda, bölgede neler olabileceğine ilişkin çarpıcı bilgilerle dolu.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Konya Karapınar ekolojik açıdan dünyada en önemli iki yüz alandan biri. Buna rağmen, 1950den itibaren bölgeyi koruyamıyoruz. Hatta, bir ara Konya Ovası yerine Konya Çölü bile diyen bilimadamları var. Altmış yıldır Konyadaki çölleşmeye karşı mücadele veriliyor. 2006-2008 arasında TEMA dünyaya Konya çölleşme çağrısı yapıyor.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>YÜZDE 10 KATKI</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Karapınarda 1 trilyon 800 milyar ton linyit rezervi var. Buraya yapılacak termik santral Türkiyenin toplam kurulu enerjisini yüzde on arttırıyor. Ciddi artış. Enerji açısından şöyle elinin tersiyle itilecek santral değil.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Buna karşılık, bölgede yaratacağı tehlikeli etkileri de görmemezlikten gelmek yanlış. TEMA öncülüğündeki bilimsel rapor bu yanlışlara dikkat çekiyor.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red">BUĞDAY AMBARINA VEDA</span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red"></span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red">Santralın çevreye vereceği zarar, kül depolama, kazı maliyeti ve toprağın nakli gibi güçlüklerin yanı sıra iki hayati etkisi daha var.</span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red">1- Santralı soğutmak için saniyede 88 bin ton su bulunması gerekiyor. Bunu sağlamak üzere, saniyede on litre su verebilecek 8 bin 800 adet yeraltı su kuyusunun sürekli çalışması şart. Ve bu otuz yıl süreyle çalışacak. Bunun bölgede bütün yeraltı sularının çekilmesinden başka anlamı yok.</span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red"></span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red">2- Suların çekilmesi bölgede tarımı tehlikeye atacak, tarımda çalışan altmış bin kişinin ekonomik ve sosyal durumu tehlikeye düşecek.</span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red">Türkiyenin buğday ambarı olarak bilinen Konya Karapınarda ne buğday kalacak, ne ambar. Toprak, bitki ve su varlığı korunamayacak, bölgenin çevre koşulları tümüyle değişecek.</span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red"></span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong><span style="color: red">Çöle santral kurmuş olacağız. Enerji ihtiyacını, doğabilecek enerji açığını elbette hesaba katmak gerek. Bu açığı kapatırken, derin ekonomik, sosyal ve çevre sorunları enerji ihtiyacının önüne geçebilir.</span></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Bilimadamlarının TEMAya Konya Karapınar santralı için hazırladığı raporu, ki burada aktardığım veriler o rapora dayanıyor, dikkate almadan santral kurmaya kalkmak yanlış olur.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Şavşat halk meclisi</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>ARTVİN-ŞAVŞAT ilçesi Derelerin Kardeşliği çevre platformu beş yıldır mücadele ediyor. Bölgede yapılmakta olan yirmi bir HES (hidroelektrik santral) projesini durdurmak için.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>HESlerin kullanacağı sular 49 yıllığına özel şirketlere satılıyor, sözleşme imzalanıyor. Sözleşme öncesinde halka bilgi verilmiyor ancak, ÇED sürecine gelindiğinde halkı bilgilendirme toplantıları düzenleniyor. HESlerin yararı üzerine.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Halk HESleri onaylamıyor. Altı HES ve bir taşocağı hakkında dava açıyor, yürütmeyi durdurma kararı alıyor. Buna rağmen HES çalışmaları sürüyor.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Şavşat halkı bu akşam halk meclisi topluyor, Doğamıza ve suyumuza sahip çıkalım sloganıyla.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Çevre duyarlılığına başka bir örnek.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>İki yıldız: Çağlayan ve Yıldız</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>MECLİS denetimi demokrasilerde hükümetin denetlenmesi açısından ilk ve vazgeçilmez yöntem. Muhalefet bu denetimi çeşitli yollarla, bu arada Başbakana ve bakanlara yönelttiği soru önergeleriyle yerine getiriyor.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>AKP hükümeti soru önergelerinin ancak dörtte birine yakın bölümüne yanıt veriyor. Cumhuriyetteki habere göre, otuz üç bin soru önergesinden dokuz binine.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Yanıtı sektirmeyen iki bakan var. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Enerji Bakanı Taner Yıldız. İkisini de kutlamak gerek. Demokrasiye ve muhalefete saygı açısından.</strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Hermiyas, post: 769502, member: 41641"] [color=blue][b]Yalçın DOĞAN 14 Aralık 2013 Konya Çölüne kömür santralı [color=red] İKİ trilyon 776 milyar 744 milyon 800 bin metreküp soğutma suyu gerekiyor. Bu, yapılması öngörülen bir kömür santralının soğutulması için gereken su miktarı. Aynı santral için kömür çıkarmak, kazı yapmak, kazılan toprağı başka yere nakletmek gerekiyor. [/color] 1 trilyon 832 milyar tonluk toprağın kazılması gerek, o miktardaki toprak yirmi iki milyar tonluk ağırlığa denk geliyor. Santralın ömrü otuz yıl. Santral için yılda 61 milyon ton kömür çıkarılacak. Bunun karşılığında yılda 13.5 milyon ton külün depolanması gerek. Santralın otuz yıl işletilmesi halinde Türkiyenin 2010 yılında saldığı toplam sera gazının 4.4 katına denk gelen 1.85 milyar ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı atmosfere salınmış olacak. Ürkütücü rakamlar. BİLİMSEL RAPOR Konya Karapınarda linyit rezervi var. Şimdi buraya termik santral kurulması planlanıyor. Bu plana karşı TEMA profesör, doçent ve jeoloji mühendislerinden oluşan bir ekibe bilimsel bir rapor hazırlatıyor. Rapor, santralın kurulması durumunda, bölgede neler olabileceğine ilişkin çarpıcı bilgilerle dolu. Konya Karapınar ekolojik açıdan dünyada en önemli iki yüz alandan biri. Buna rağmen, 1950den itibaren bölgeyi koruyamıyoruz. Hatta, bir ara Konya Ovası yerine Konya Çölü bile diyen bilimadamları var. Altmış yıldır Konyadaki çölleşmeye karşı mücadele veriliyor. 2006-2008 arasında TEMA dünyaya Konya çölleşme çağrısı yapıyor. YÜZDE 10 KATKI Karapınarda 1 trilyon 800 milyar ton linyit rezervi var. Buraya yapılacak termik santral Türkiyenin toplam kurulu enerjisini yüzde on arttırıyor. Ciddi artış. Enerji açısından şöyle elinin tersiyle itilecek santral değil. Buna karşılık, bölgede yaratacağı tehlikeli etkileri de görmemezlikten gelmek yanlış. TEMA öncülüğündeki bilimsel rapor bu yanlışlara dikkat çekiyor. [color=red]BUĞDAY AMBARINA VEDA Santralın çevreye vereceği zarar, kül depolama, kazı maliyeti ve toprağın nakli gibi güçlüklerin yanı sıra iki hayati etkisi daha var. 1- Santralı soğutmak için saniyede 88 bin ton su bulunması gerekiyor. Bunu sağlamak üzere, saniyede on litre su verebilecek 8 bin 800 adet yeraltı su kuyusunun sürekli çalışması şart. Ve bu otuz yıl süreyle çalışacak. Bunun bölgede bütün yeraltı sularının çekilmesinden başka anlamı yok. 2- Suların çekilmesi bölgede tarımı tehlikeye atacak, tarımda çalışan altmış bin kişinin ekonomik ve sosyal durumu tehlikeye düşecek. Türkiyenin buğday ambarı olarak bilinen Konya Karapınarda ne buğday kalacak, ne ambar. Toprak, bitki ve su varlığı korunamayacak, bölgenin çevre koşulları tümüyle değişecek. Çöle santral kurmuş olacağız. Enerji ihtiyacını, doğabilecek enerji açığını elbette hesaba katmak gerek. Bu açığı kapatırken, derin ekonomik, sosyal ve çevre sorunları enerji ihtiyacının önüne geçebilir.[/color] Bilimadamlarının TEMAya Konya Karapınar santralı için hazırladığı raporu, ki burada aktardığım veriler o rapora dayanıyor, dikkate almadan santral kurmaya kalkmak yanlış olur. Şavşat halk meclisi ARTVİN-ŞAVŞAT ilçesi Derelerin Kardeşliği çevre platformu beş yıldır mücadele ediyor. Bölgede yapılmakta olan yirmi bir HES (hidroelektrik santral) projesini durdurmak için. HESlerin kullanacağı sular 49 yıllığına özel şirketlere satılıyor, sözleşme imzalanıyor. Sözleşme öncesinde halka bilgi verilmiyor ancak, ÇED sürecine gelindiğinde halkı bilgilendirme toplantıları düzenleniyor. HESlerin yararı üzerine. Halk HESleri onaylamıyor. Altı HES ve bir taşocağı hakkında dava açıyor, yürütmeyi durdurma kararı alıyor. Buna rağmen HES çalışmaları sürüyor. Şavşat halkı bu akşam halk meclisi topluyor, Doğamıza ve suyumuza sahip çıkalım sloganıyla. Çevre duyarlılığına başka bir örnek. İki yıldız: Çağlayan ve Yıldız MECLİS denetimi demokrasilerde hükümetin denetlenmesi açısından ilk ve vazgeçilmez yöntem. Muhalefet bu denetimi çeşitli yollarla, bu arada Başbakana ve bakanlara yönelttiği soru önergeleriyle yerine getiriyor. AKP hükümeti soru önergelerinin ancak dörtte birine yakın bölümüne yanıt veriyor. Cumhuriyetteki habere göre, otuz üç bin soru önergesinden dokuz binine. Yanıtı sektirmeyen iki bakan var. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Enerji Bakanı Taner Yıldız. İkisini de kutlamak gerek. Demokrasiye ve muhalefete saygı açısından.[/b][/color] [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Genel
Çiftçi Muhabbetleri
Konya Ovası Ölecek
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt