PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Oyunları
Farming Simulator Serileri
Farming Simulator 15
Genel
Köylü milletin kölesidir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="ELPRESACANARİO" data-source="post: 1026429" data-attributes="member: 48547"><p>Bence köylü milletin efendisidir, fakat köylü bunun farkında değil... Bu ülkede köylünün, çiftçinin isteyip de yaptıramayacağı (ayrıca isteyip de yapamayacağı) hiç bir şey yok. </p><p></p><p>Ayrıca ben bir de şükür eksikliği görüyorum. Köylü şehirliden daha iyi durumda olabiliyor. Zenginlik sadece çok para kazanmak ile elde edilmez. Paraya daha az ihtiyaç duyarak da zenginleşebilir insan. Gerçi köyde yaşayıp da marketten yumurta, süt alan komşumu gördükten sonra bu dediğimin pek de anlamı kalmıyor ne yazık ki. </p><p></p><p>Dedemin babası bile köyde yaşamamış. Ben de kendimi bildim bileli Ankara'dayım. Ailecek memuruz. Biz 30-40 senelik evde oturuyoruz, daha fazlası bizi aşıyor. Ama köyden yeni gelmiş adam yan sitedeki bahçeli dubleks eve yerleşebiliyor. </p><p></p><p>Ve bu adam battım diye geldi. Öğlene kadar uyuyan, 80-90 bin TL'lik traktörü, 30 tane ineği olan, dönüm dönüm bahçesi olan, yüzlerce dönüm işleyen adam... Günde 2 paket sigara içip de ciğeri tertemiz olan, saçında tek beyaz bile olmayan, yüzünde sivilce bile çıkmayan adam... Bazen düşünüyorum, böyle batacaksam ben de batayım...</p><p></p><p>Ben ise 23 yaşında hem şeker hem de kalp hastası olma potansiyelindeyim. Alkol, sigara kullanmadığım halde her gün zehirleniyorum bu şehirde. </p><p></p><p>Köydeki adam kendi işini yapar. İsterse küçülür, isterse büyür. Araştırarak öğrenerek 1 birimden daha fazla kazanç elde edebilir. Şehirde ise sistemin kölesi oluyorsun. Önüne gelen dosyaları sabahtan akşama kadar, gözün kör olurcasına bilgisayara giriyorsun. Kendini eğitsen bile yükselmen hep başkalarının elinde. Sınavlar, mülakatlar geçmek zorundasın. Bunda bile dayın olmadan bir şey yapman zor. Sadece ismini, memleketini sevmedi diye yükselmen engellenebiliyor, hatta düşebiliyorsun veya başka yerlere gönderilebiliyorsun. Şehirde doğruları her zaman söyleyemiyorsun veya yapamıyorsun, sesini kesiyorlar hemen. Evet köydekilerin işleri yoğun oluyor, belki tatil yapmak için işlerini sıkıştırmaları gerekiyor ama şehirde öyle değil. 1 saat geç gelmek veya erken çıkmak için bile izin almak zorundasın. İzin bile alınsa ailede herkesin izni aynı zamana denk gelmeyebilir. </p><p></p><p>Bunlar benim kendi düşüncem. Ben birilerinin ağzından çıkacak iki kelimeye göre çalışmaktansa, kendi işimi yapmayı tercih ederim. Kendi işimin patronu olurum, batarsam kendi hatamdan, çıkarsam da kendi imkanlarımdan...</p><p></p><p>Bence köylüler çok şanslılar. Tabi bazılarına göre de şehirdekiler çok şanslı. Bu tamamen kişisel tercihler ve ihtiyaçlar ile alakalı.</p><p></p><p>Ayrıca köydeki insanların sadece ürettikleri ürünler veya yaptıkları işler ile ilgili değil, aynı zamanda pazarlama, tutundurma, muhasebe konularında da kendilerini geliştirmeleri sisteme bağlılıklarını azaltır. Yani sen birilerinin belirlediği süt fiyatına göre hareket etmeyebilirsin. "Süt para etmiyor ise ben bundan peynir, tereyağ vs yapar satarım" diyebilirsin. Ya da "bu sütü satmayıp etçi ırk buzağı alırım ve onlara içiririm, taş gibi buzağılar elde ederim" diyebilirsiniz. Tabi bunlar yüzeysel örnekler, siz daha yaratıcı ve gerçekçi fikirler yürütebilirsiniz. Köyde yaşayan insanların adaptasyon gücü yüksek. Et para etmez, süt yapabilir; süt para etmez, tavuk besler; tavuk para etmez arı besler vs... Hatta bence hepsini birlikte yapması, yani hem arıcılık hem tavukçuluk, hem büyükbaş, hem tarım, hem bahçe vs. yapması riskleri dağıtır. Az sayıda çok çeşit stratejisi... </p><p></p><p>"Bin bir zahmetle yetiştirdiği danasını kilogramı 23 Liradan kestirip, gelen misafirine en kötü eti marketten 35Liraya alandır o. " </p><p>Evet, gerçekten de böyle ama niye? Paranın yenmeyen bir şey olduğunu öğrenemedik galiba. Bu bana çok mantıksız geliyor. O kadar hayvan bakan adamın kendisi için de en azından 1 tane ayırması gerekir bence. Kendisine dana fazla geliyorsa kuzu beslesin bir kaç tane. Köydeki insanların marketten et, süt, yumurta, peynir, yoğurt, tereyağ, ekmek filan alması bana garip geliyor. Kaliteli ve daha az maliyetli ürün yerine kalitesiz ve pahalı ürünü tercih ediyorlar. İlginç! Peki bu köylünün kendi elinde olan bir şey değil mi? </p><p></p><p>Kesinlikle kötüleme gibi bir amacım yok. Ben de köye yerleşmeyi, köylü olmayı istiyorum. Allah nasip ederse de bu yaz ufaktan bir şeyler yapacağım. Sadece, iplerin hala köylünün kendisinde olduğunu düşünüyorum. Dışa daha az bağımlı olabilirler, tabi isterlerse...</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ELPRESACANARİO, post: 1026429, member: 48547"] Bence köylü milletin efendisidir, fakat köylü bunun farkında değil... Bu ülkede köylünün, çiftçinin isteyip de yaptıramayacağı (ayrıca isteyip de yapamayacağı) hiç bir şey yok. Ayrıca ben bir de şükür eksikliği görüyorum. Köylü şehirliden daha iyi durumda olabiliyor. Zenginlik sadece çok para kazanmak ile elde edilmez. Paraya daha az ihtiyaç duyarak da zenginleşebilir insan. Gerçi köyde yaşayıp da marketten yumurta, süt alan komşumu gördükten sonra bu dediğimin pek de anlamı kalmıyor ne yazık ki. Dedemin babası bile köyde yaşamamış. Ben de kendimi bildim bileli Ankara'dayım. Ailecek memuruz. Biz 30-40 senelik evde oturuyoruz, daha fazlası bizi aşıyor. Ama köyden yeni gelmiş adam yan sitedeki bahçeli dubleks eve yerleşebiliyor. Ve bu adam battım diye geldi. Öğlene kadar uyuyan, 80-90 bin TL'lik traktörü, 30 tane ineği olan, dönüm dönüm bahçesi olan, yüzlerce dönüm işleyen adam... Günde 2 paket sigara içip de ciğeri tertemiz olan, saçında tek beyaz bile olmayan, yüzünde sivilce bile çıkmayan adam... Bazen düşünüyorum, böyle batacaksam ben de batayım... Ben ise 23 yaşında hem şeker hem de kalp hastası olma potansiyelindeyim. Alkol, sigara kullanmadığım halde her gün zehirleniyorum bu şehirde. Köydeki adam kendi işini yapar. İsterse küçülür, isterse büyür. Araştırarak öğrenerek 1 birimden daha fazla kazanç elde edebilir. Şehirde ise sistemin kölesi oluyorsun. Önüne gelen dosyaları sabahtan akşama kadar, gözün kör olurcasına bilgisayara giriyorsun. Kendini eğitsen bile yükselmen hep başkalarının elinde. Sınavlar, mülakatlar geçmek zorundasın. Bunda bile dayın olmadan bir şey yapman zor. Sadece ismini, memleketini sevmedi diye yükselmen engellenebiliyor, hatta düşebiliyorsun veya başka yerlere gönderilebiliyorsun. Şehirde doğruları her zaman söyleyemiyorsun veya yapamıyorsun, sesini kesiyorlar hemen. Evet köydekilerin işleri yoğun oluyor, belki tatil yapmak için işlerini sıkıştırmaları gerekiyor ama şehirde öyle değil. 1 saat geç gelmek veya erken çıkmak için bile izin almak zorundasın. İzin bile alınsa ailede herkesin izni aynı zamana denk gelmeyebilir. Bunlar benim kendi düşüncem. Ben birilerinin ağzından çıkacak iki kelimeye göre çalışmaktansa, kendi işimi yapmayı tercih ederim. Kendi işimin patronu olurum, batarsam kendi hatamdan, çıkarsam da kendi imkanlarımdan... Bence köylüler çok şanslılar. Tabi bazılarına göre de şehirdekiler çok şanslı. Bu tamamen kişisel tercihler ve ihtiyaçlar ile alakalı. Ayrıca köydeki insanların sadece ürettikleri ürünler veya yaptıkları işler ile ilgili değil, aynı zamanda pazarlama, tutundurma, muhasebe konularında da kendilerini geliştirmeleri sisteme bağlılıklarını azaltır. Yani sen birilerinin belirlediği süt fiyatına göre hareket etmeyebilirsin. "Süt para etmiyor ise ben bundan peynir, tereyağ vs yapar satarım" diyebilirsin. Ya da "bu sütü satmayıp etçi ırk buzağı alırım ve onlara içiririm, taş gibi buzağılar elde ederim" diyebilirsiniz. Tabi bunlar yüzeysel örnekler, siz daha yaratıcı ve gerçekçi fikirler yürütebilirsiniz. Köyde yaşayan insanların adaptasyon gücü yüksek. Et para etmez, süt yapabilir; süt para etmez, tavuk besler; tavuk para etmez arı besler vs... Hatta bence hepsini birlikte yapması, yani hem arıcılık hem tavukçuluk, hem büyükbaş, hem tarım, hem bahçe vs. yapması riskleri dağıtır. Az sayıda çok çeşit stratejisi... "Bin bir zahmetle yetiştirdiği danasını kilogramı 23 Liradan kestirip, gelen misafirine en kötü eti marketten 35Liraya alandır o. " Evet, gerçekten de böyle ama niye? Paranın yenmeyen bir şey olduğunu öğrenemedik galiba. Bu bana çok mantıksız geliyor. O kadar hayvan bakan adamın kendisi için de en azından 1 tane ayırması gerekir bence. Kendisine dana fazla geliyorsa kuzu beslesin bir kaç tane. Köydeki insanların marketten et, süt, yumurta, peynir, yoğurt, tereyağ, ekmek filan alması bana garip geliyor. Kaliteli ve daha az maliyetli ürün yerine kalitesiz ve pahalı ürünü tercih ediyorlar. İlginç! Peki bu köylünün kendi elinde olan bir şey değil mi? Kesinlikle kötüleme gibi bir amacım yok. Ben de köye yerleşmeyi, köylü olmayı istiyorum. Allah nasip ederse de bu yaz ufaktan bir şeyler yapacağım. Sadece, iplerin hala köylünün kendisinde olduğunu düşünüyorum. Dışa daha az bağımlı olabilirler, tabi isterlerse... [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Oyunları
Farming Simulator Serileri
Farming Simulator 15
Genel
Köylü milletin kölesidir
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt