PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Genel
Çiftçi Muhabbetleri
Köyünüzdeki İlk Traktör (Girizgah uzun)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="FatihEFE" data-source="post: 922157" data-attributes="member: 55057"><p><strong>Ynt: Bir traktör hikayesi</strong></p><p></p><p>burda da tarmakbir in yayınladığı bir yazı var</p><p><span style="color: red"><strong>DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE TARIMSAL MEKANİZASYONUN TARİHİ VE GELİŞİMİ</strong></span></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Dünyada tarımsal mekanizasyonun tarihi ve gelişimi</span></strong></p><p><strong>Tarımsal mekanizasyonun ilk uygulamaları, birim zamanda daha fazla alanı ekebilmek</strong></p><p><strong>için toprağı çizerek açan basit el aletlerinin kullanımı ile toprak işleme alanında görülmüştür.</strong></p><p><strong>Daha sonra, güçlü iş hayvanları ile toprak işleme amacıyla basit aletlerin çekimi sağlanmıştır.</strong></p><p><strong>1800lü yılların sonu ile 1900lü yılların ilk dönemlerinde, buhar gücüyle çalışan traktör üretilmiş ve</strong></p><p><strong>kullanılmıştır. 1920 ile 1950 arasında artan mekanizasyon uygulamaları ile belirgin bir üretim</strong></p><p><strong>artışı sağlanmıştır. 1970li yıllardan günümüze kadar geçen süreçte azaltılmış toprak işleme ve</strong></p><p><strong>toprak işlemesiz tarım teknikleri uygulamaya geçilmiştir. 1990lı yılların başında bilgisayar ve</strong></p><p><strong>kontrol sistemleri ile elektronik teknikler, tarımda uygulanmaya başlanmıştır. 1995den itibaren</strong></p><p><strong>tarım arazilerindeki değişkenliği dikkate alan hassas uygulamalı tarım teknolojileri pratiğe</strong></p><p><strong>aktarılmış olup, bu teknolojiler üzerinde yoğun bilimsel çalışmalar devam etmektedir.</strong></p><p><strong>Günümüzde, tarımda sürücüsüz traktör ve biçerdöver kullanımı uygulamaları bulunmaktadır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: red">Ülkemizde tarımsal mekanizasyonun tarihi ve gelişimi</span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Dünyada tarımda makine kullanımı ve tarımsal mekanizasyon alanındaki gelişmeler</strong></p><p><strong>paralelinde ülkemizde de tarihsel süreçteki gelişmeler şu şekilde özetlenebilir.</strong></p><p><strong>Cumhuriyetten öncesi yıllarda ilkel metotlarla yapılan tarımsal üretimde genellikle, insan</strong></p><p><strong>ve hayvan gücünden yararlanılmıştır. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerinde 19. yüzyılın</strong></p><p><strong>sonlarında meydana gelen enerji devriminin, Türkiye tarımı üzerinde önemli bir etkisi</strong></p><p><strong>görülmemiştir. Yüzyılın ikinci yarısında makinalaşma için sınırlı çabalar gösterilmiş ve bu amaçla</strong></p><p><strong>ilk önlem olarak bir kısım makinaların dışarıdan sağlanması öngörülmüştür.</strong></p><p><strong>Balkan savaşı ve onu izleyen yıllarda, üretimde azalan insan gücünü tamamlamak amacı</strong></p><p><strong>ile Tarım Bakanlığınca Almanyadan bazı enerji ve iş makinaları ithal edilmiştir.</strong></p><p><strong>1924 Yılında ise yine Tarım Bakanlığı tarafından 221 adet traktör ithal edilerek üreticilere</strong></p><p><strong>dağıtılmıştır.</strong></p><p><strong>1930lu yıllarda hayvan pulluğu imalatı ile ufak çapta tarım aletlerinin imalatına</strong></p><p><strong>başlanmıştır.</strong></p><p><strong>1936 yılında Türkiyede tarım makinaları ile ilgili ilk resmi istatistikler yapılmıştır. Bu</strong></p><p><strong>sayımda saptanan ilk traktör sayısı 1.308dir. Daha sonraki yıllarda dünya ekonomisinde</strong></p><p><strong>meydana gelen ekonomik kriz ve II. Dünya Savaşının yarattığı sonuçlar, Türkiyede</strong></p><p><strong>mekanizasyon çabalarını yavaşlatmıştır.</strong></p><p><strong>1944 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK),</strong></p><p><strong>Türk çiftçisini mekanizasyon yönünden donatmak, makine sağlamak ve bakım işleri gibi</strong></p><p><strong>konularda uzun yıllar hizmet vermiştir. Ülkemizin mekanizasyon düzeyinin gelişmesinde önemli</strong></p><p><strong>katkılar sağlamıştır. Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından özelleştirme kapsamına alınan TZDK,</strong></p><p><strong>özelleştirilmeden önce birçok il ve büyük ilçede şubeler açmış, çiftçilere yönelik çeşitli</strong></p><p><strong>çalışmalarda bulunmuştur. Bu çalışmalar kapsamında 'Başak' adlı yerli traktör üretiminin yanı</strong></p><p><strong>sıra, çok çeşitli tarım makinaları imalatı yapmış olan TZDK, 2003 yılında özelleştirilmiştir.</strong></p><p><strong>1949 yılında Marshall yardım programı ile birlikte tarım makinaları varlığında bir artış</strong></p><p><strong>sağlanmıştır. Örneğin, 1949 yılında 11.729 olan traktör sayısı 1952 yılında 31.143e yükselmiştir.</strong></p><p><strong>Ancak mekanizasyonun belirli bir program için düzenlenmemiş olması, marka ve model çokluğu</strong></p><p><strong>gibi sakıncalar yaratmıştır.</strong></p><p><strong>1954-55de Amerikan yardımları çerçevesinde Türkiye ' de Ankara Gazi ' de Atatürk</strong></p><p><strong>tarafından kurulan uçak üretim ve bakım fabrikasının kapatılarak yerine Minneapolis-Moline</strong></p><p><strong>firmasının traktörlerinin montajını yapan Türk Traktör fabrikası kurulmuştur. Türkiyede sanayinin</strong></p><p><strong>olmadığı ama uçak imal edildiği ilginç bir dönem olan 40lı yıllardan sonra 50li yıllara</strong></p><p><strong>gelindiğinde, (pervaneli uçağın devrinin bir ölçüde kapanmasıyla ve havacılık sektörüne ilave bir</strong></p><p><strong>yatırım düşünülmemesi nedeniyle), burada atıl kalan yatırım bu şekilde değerlendirilmiştir. 1956</strong></p><p><strong>yılında 1.065 adet traktörün montaj üretimi yapılmıştır. 1961de yerli katkı oranı %43e çıkmış,</strong></p><p><strong>1962de FIAT traktör montajına başlanmıştır.</strong></p><p><strong>1960lı yıllara kadar tarım makinalarına olan talep ithalatla karşılanmıştır. Hatta bu dönem</strong></p><p><strong>içinde, 50li, 60lı yılların teknolojik gelişmelerini ihtiva eden tarım makinalarının kullanımı oldukça</strong></p><p><strong>yaygındır. Bu yüzden kombine, karmaşık ve ileri teknolojili tarım makinalarının üretimi hatta</strong></p><p><strong>ithalatı genelde söz konusu değildir. Bu dönemlerde kopya üretim, en geçerli ve kolay teknoloji</strong></p><p><strong>transferi olmuştur. Ancak kopya üretim bile ileri teknoloji ihtiva etmeyen, daha basit makinalardan</strong></p><p><strong>öteye geçememiştir. 1960larda diğer yeni traktör fabrikalarının da kurulduğunu ve çiftçinin traktör talebinin arttığını fakat traktör üretiminin miktar ve yerli katkı oranı itibariyle istenilen düzeyde</strong></p><p><strong>gelişmediğini görmekteyiz. Bunun belli başlı etkenler olarak; sanayi alt yapısının ve yan sanayinin</strong></p><p><strong>gerektiği şekilde kurulamadığını, idareci ve teknik kadronun teşekkül edemediğini, döviz</strong></p><p><strong>sıkıntılarının varlığı ve sanayileşmeyi yöneten mevzuat ile onları hazırlayan bürokratların yeterli</strong></p><p><strong>seviyede olmadıklarını sayılabilir.</strong></p><p><strong>1962 yılında Uzel ve TZDK, traktör montaj üretimine başlamıştır. 1962 ' den 1975 yılına</strong></p><p><strong>kadar montaj-üretimi sürekli bir dalgalanma Đçinde olmuştur.</strong></p><p><strong>1963 ' lerden başlayarak Türkiye ' nin tarımla kalkınacağı varsayımı giderek geçerliğini</strong></p><p><strong>yitirmeye başlamış, ancak sanayi sektörü ile tarımın birlikte gelişmesinin ekonomik kalkınmayı</strong></p><p><strong>sağlayacağı gerçeği artık tartışmasız onaylanmıştır. Yeterli bir tarımsal üretim olmaksızın sanayi</strong></p><p><strong>kentlerinin doyurulamayacağı, ileri tekniklerin toprağa uygulanması düşünülmeksizin de tarımda</strong></p><p><strong>verimliliğin artamayacağı açık seçik belirlenmiştir.</strong></p><p><strong>1970lerden itibaren çiftçimizin traktör, tarım ekipmanları, sunî gübre ve sulamaya olan</strong></p><p><strong>talebinin ve bilinçli olarak modern tarım yapmak arzusunun süratle geliştiği gözlemiştir. Mevcut</strong></p><p><strong>teknolojik şartların gelişmemiş olması, yan sanayinin yetersizliği, çiftçi alım gücünün genelde</strong></p><p><strong>düşük olması, sermaye eksikliği, talebe bağlı üretim gibi birçok nedenden ötürü ileri teknoloji</strong></p><p><strong>gerektirmeyen, ağır insan işgücünün yerini alabilecek, münferit operasyonları yapabilecek basit</strong></p><p><strong>ve ucuz tarım makinaları imalatı 70li yıllarda söz konusu olmuştur.</strong></p><p><strong>1975 yılında yapılan bir envanter çalışması, traktör dışında 441 adet tarım alet ve</strong></p><p><strong>makinaları yapımcısı olduğunu belirtmektedir. Đşletmelerin yarısı 1-5 işçi istihdam ederken,</strong></p><p><strong>sektörde toplam 5.653 Đşçi ve 119 mühendis çalışmaktadır. Türkiye ' de traktör üretimi yapan</strong></p><p><strong>birkaç firmanın dışında, tarım maklnaları imal eden tesislerin çoğu çok küçük ölçekli ve ilkel</strong></p><p><strong>teknoloji bir yapıya sahip bulunmaktadırlar. Çoğu atölye tipi barakalarda modern bilgi ve</strong></p><p><strong>beceriden yoksun çalışmakta; mevsime, piyasaya ve satış olanaklarına göre imalat tipini</strong></p><p><strong>değiştiren bir özellik göstermektedirler. 1975 yılında traktördeki toplam teorik kapasite 41.000</strong></p><p><strong>adet/yıl olup, erişilen yerli imalat oranı ortalama olarak % 60 ' ı ancak bulmaktadır Dolayısıyla</strong></p><p><strong>işletme girdilerinin % 40 ' ı ithal yoluyla sağlanmakta, buna yabancı sermaye ve teknolojik</strong></p><p><strong>bağımlılıklar da eklenince, traktör üretim tesislerine egemen olan yapı ortaya çıkmaktadır.</strong></p><p><strong>1976 yılına bakıldığında Türk Traktor, Uzel, TZDK, TOE, BMC, Pancar Motor ve T. K.</strong></p><p><strong>Koop. Vakfı traktör üretiminde yer almaktadır.1976da traktör montaj-üretimi yapan 7 işletmeden</strong></p><p><strong>sadece üçü asgarî tekno-ekonomik kapasitededir. 1970 yılından bu yana kapasite kullanım oranı</strong></p><p><strong>% 50 - % 80 arasında değişmiştir. Üretim sürekli dalgalanmalar göstermekte, fiyat durumlarına,</strong></p><p><strong>CDK parçaların ithaline ve bağlayıcı nitelikteki lisans anlaşmalarına koşut olarak üretim</strong></p><p><strong>kısıtlanmakta ya da artırılmaktadır. Üretimin, talebin çok altında gelişim göstermesi, ithalatı</strong></p><p><strong>zorunlu kılmakta, böylece talep giderek artan ithalatla karşılanmaya çalışılmıştır. Ancak, gerek</strong></p><p><strong>yerli üretimin kararsız trendi ve gerekse ithalat gecikmeleri, karaborsa olayını ortaya çıkarmıştır.</strong></p><p><strong>Đthalat ise yürekler acısı bu görünümün bir başka yüzüdür. Yedek parça, bakım onarım ve servis</strong></p><p><strong>durumları göz önüne alınmaksızın ithal edilen traktörler çok değişik markalarda bir parkın</strong></p><p><strong>oluşmuştur. Böyle henüz ömrü dolmadan hurdaya çıkarılan pek çok traktör, ülke ekonomisinde</strong></p><p><strong>önemli maddi kayıplara neden olmuştur.</strong></p><p><strong>Tarım âlet ve makinaları üretiminin yapısını incelersek şu manzara ile karşılaşıyoruz;</strong></p><p><strong>römork, pulluk, mibzer gibi ekipmanlar Anadolu ' nun birçok yerinde küçük atölyelerde</strong></p><p><strong>üretilmektedir ve bunların çok azı organize atölyelerdir, Biçerdöver üreten sadece bir fabrika</strong></p><p><strong>mevcuttur. Pülverizatör konusu Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunca, pulluk, römork, mibzer</strong></p><p><strong>gibi konuları Đse T, Zirai Donatım Kurumunca ele alınmıştır ve onları da küçük ve yaygın atölyeler</strong></p><p><strong>takip etmektedir. Motor, aktarma organları, hidrolik sistem vs, gibi stratejik girdiler dışarıdan</strong></p><p><strong>getirilmekte, lisans anlaşmaları genellikle bağlayıcı nitelikte olmakta, yerli Đmalat oranı belirli bir</strong></p><p><strong>düzeyin üzerine çıkarılamamakta, tesisler atıl kapasite ile çalışmaktadır.</strong></p><p><strong>Türkiye tarımında makinalaşma son beş yıl Đçinde hızlı bir gelişim kaydetmiştir Bu durum</strong></p><p><strong>traktör parkının izlenmesi ile de görülebilir, 1965 yılında traktör parkı 54,608 adet iken 1971 ' de</strong></p><p><strong>118.525e fırlamış ve son beş yılda hızlı bir artışla 1975 sonunda tahminen 243.066 ' ya ulaşmıştır.</strong></p><p><strong>Türkiye ' nin traktör talebinin süratle arttığını ve talebin yerli üretimi artırmakla karşılamanın</strong></p><p><strong>yararlarının büyüklüğünü 1972 ve 1973 de traktör fabrikaları görerek tevsi projelerini hazırlayıp</strong></p><p><strong>ilgili Bakanlıklara sundukları halde, 3 yıldır gerekli müsaadeler verilmemiş ve kararnameler</strong></p><p><strong>çıkarılmamıştır. Bunlardan önemli ikisi Türk Traktör ' ün ve Uzel ' in projeleri olup ikisinin toplam</strong></p><p><strong>kapasitesi 50.000 traktör ve yerli katkı oranlan % 80 ' in üzerindedir, Çiftçi enflasyonun etkisini iyi</strong></p><p><strong>bilmekte ve elindeki nakdi olanağını eskiden olduğu gibi mala çevirmeyi tercih etmektedir.</strong></p><p><strong>Eskiden bu gaye ile tarla, ev, altın alırken şimdi bunlara bir de traktörü eklemiştir.</strong></p><p><strong>1978de Çukurova ve Hema da traktör üretimine başlıyor 70li yılların sonuna doğru devletin ucuz zirai kredi desteği ile çiftçiye tarım makinası</strong></p><p><strong>satmak isteyen imalatçılar ve ithalatçılar için deney raporu zorunluluğu getirilmiştir. Söz konusu</strong></p><p><strong>tarım makinasının, tarım tekniğine ve mevcut standartlara uygunluğunun belirlenmesi amacıyla</strong></p><p><strong>yapılan bu test, belli bir disiplini ve asgari standardı da beraberinde sağlamıştır. Bu testler</strong></p><p><strong>sayesinde hem üniversite-sanayi işbirliği adına çeşitli adımlar atılmış, hem de makinanın test</strong></p><p><strong>aşamasında daha da geliştirilmesi adına çalışmalar yürütülmüştür.</strong></p><p><strong>90lı yılların başından itibaren yurt dışı fuarlara ziyaretçi olarak katılmak yaygınlaşmıştır.</strong></p><p><strong>Dünyada tarımsal mekanizasyonda gelinen teknoloji seviyesinin gözlenmesi adına yapılan bu</strong></p><p><strong>ziyaretlerde görsel teknoloji transferi de söz konusu olmuştur. 1990-1995 yılları arasında sektörün</strong></p><p><strong>temsilcisi olan Türk Tarım Alet ve Makinaları Đmalatçıları Birliği (TARMAKBĐR) ile Almanya Tarım</strong></p><p><strong>Makinaları Đmalatçıları Birliği (LAV) arasındaki teknik işbirliği ile imalatçılara yönelik birçok fırsat</strong></p><p><strong>imkanı da doğmuştur. Bu işbirliği kapsamında Almanyadaki bazı tarım makinaları fabrikalarına</strong></p><p><strong>teknik geziler, toplu fuar gezileri, çeşitli eğitim ve fikir üretme toplantıları (workshop) yapılmıştır.</strong></p><p><strong>Hatta bu işbirliği neticesinde bazı Türk-Alman firmaları arası üretim işbirliği de gerçekleşmiştir.</strong></p><p><strong>90lı yılların sonuna doğru iç pazarda yaşanılan dalgalanmalar nedeniyle sektördeki bazı</strong></p><p><strong>firmalar yavaş yavaş ihracata yönelmeye başlamışlardır. Bu yönelme neticesinde, 2000 yılından</strong></p><p><strong>bugüne ihracat 10 katı artmıştır. Đhracat, belli bir kaliteyi ve teknolojiyi zorunlu kıldığı için sektörde</strong></p><p><strong>hissedilir bir mühendislik gelişmesi de gözlenmiştir. Bunun yanı sıra kurumsallaşmanın</strong></p><p><strong>başlamasıyla birlikte aile bireylerinin yönetiminden, profesyonel yönetime geçiş başlamıştır.</strong></p><p><strong>Üniversite tahsilli üçüncü kuşak bireyler, işletmelerin yönetiminde yer almışlardır.</strong></p><p><strong>Günümüzde Sektörün ihtiyaç duyduğu mekanizasyon araçlarının tamamına yakını imal</strong></p><p><strong>edilmekle birlikte, üretim adetleri bakımından yerli sanayi tarafından yapılması rasyonel</strong></p><p><strong>olmayacak veya know-howa dayanan unsurlar ihtiva eden, genel olarak büyük parsellere ve</strong></p><p><strong>işletmelere uygun olarak imal edilmiş kapasite ve modellerde biçerdöver, balya, kendi yürür silaj</strong></p><p><strong>ve pamuk hasat makinası dışında hemen hemen bütün tarımsal mekanizasyon araçlarının imalatı</strong></p><p><strong>ülkemizde yapılmakta ve ihraç edilmektedir. Bugün, sektörün dünyada en saygını ve en büyüğü</strong></p><p><strong>olarak kabul edilen AGRITECHNICA Tarım Teknolojileri Fuarında Türkiye, en çok katılımcı</strong></p><p><strong>olarak yer alan 4. ülke konumundadır.</strong></p><p><strong>Derleyen: M. Selami Đleri</strong></p><p><strong>Türkiye Tarımsal Mekanizasyon Sanayii için önemli gelişmeler, tarihsel akış içersinde</strong></p><p><strong>aşağıda verilmiştir:</strong></p><p><strong>1914: Üretimde azalan insan işgücünü tamamlamak amacıyla, gümrüksüz ithalat uygulaması</strong></p><p><strong>kapsamında, Almanyadan bazı enerji ve iş makinaları alınmıştır.</strong></p><p><strong>1924: Tarım Bakanlığı tarafından 221 adet traktör ithali yapılmıştır.</strong></p><p><strong>1936: Tarım makinaları ile ilgili ilk resmi istatistikler yapılmıştır.</strong></p><p><strong>1944: Türkiye Zirai Donatım Kurumu kurulmuştur.</strong></p><p><strong>1949: ABD destekli Marshall yardım programı ile tarım makinaları varlığı artmıştır.</strong></p><p><strong>1954: Etimesgut(Ankara) Uçak Motoru Fabrikasında Türk Traktör Fabrikası kurulmuştur.</strong></p><p><strong>1979: Đlk traktör ihracatı yapılmıştır.</strong></p><p><strong>2000: Traktör sayısı yaklaşık 1 milyon olmuştur.</strong></p><p><strong>2010: Türkiye makina ihracatında 22 alt sektör arasında tarım makinaları sektörü, ihracat miktarı</strong></p><p><strong>değeri açısından 6. büyük sektör olmuştur.</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="FatihEFE, post: 922157, member: 55057"] [b]Ynt: Bir traktör hikayesi[/b] burda da tarmakbir in yayınladığı bir yazı var [color=red][b]DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE TARIMSAL MEKANİZASYONUN TARİHİ VE GELİŞİMİ[/b][/color] [b][color=red]Dünyada tarımsal mekanizasyonun tarihi ve gelişimi[/color] Tarımsal mekanizasyonun ilk uygulamaları, birim zamanda daha fazla alanı ekebilmek için toprağı çizerek açan basit el aletlerinin kullanımı ile toprak işleme alanında görülmüştür. Daha sonra, güçlü iş hayvanları ile toprak işleme amacıyla basit aletlerin çekimi sağlanmıştır. 1800lü yılların sonu ile 1900lü yılların ilk dönemlerinde, buhar gücüyle çalışan traktör üretilmiş ve kullanılmıştır. 1920 ile 1950 arasında artan mekanizasyon uygulamaları ile belirgin bir üretim artışı sağlanmıştır. 1970li yıllardan günümüze kadar geçen süreçte azaltılmış toprak işleme ve toprak işlemesiz tarım teknikleri uygulamaya geçilmiştir. 1990lı yılların başında bilgisayar ve kontrol sistemleri ile elektronik teknikler, tarımda uygulanmaya başlanmıştır. 1995den itibaren tarım arazilerindeki değişkenliği dikkate alan hassas uygulamalı tarım teknolojileri pratiğe aktarılmış olup, bu teknolojiler üzerinde yoğun bilimsel çalışmalar devam etmektedir. Günümüzde, tarımda sürücüsüz traktör ve biçerdöver kullanımı uygulamaları bulunmaktadır. [color=red]Ülkemizde tarımsal mekanizasyonun tarihi ve gelişimi[/color] Dünyada tarımda makine kullanımı ve tarımsal mekanizasyon alanındaki gelişmeler paralelinde ülkemizde de tarihsel süreçteki gelişmeler şu şekilde özetlenebilir. Cumhuriyetten öncesi yıllarda ilkel metotlarla yapılan tarımsal üretimde genellikle, insan ve hayvan gücünden yararlanılmıştır. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerinde 19. yüzyılın sonlarında meydana gelen enerji devriminin, Türkiye tarımı üzerinde önemli bir etkisi görülmemiştir. Yüzyılın ikinci yarısında makinalaşma için sınırlı çabalar gösterilmiş ve bu amaçla ilk önlem olarak bir kısım makinaların dışarıdan sağlanması öngörülmüştür. Balkan savaşı ve onu izleyen yıllarda, üretimde azalan insan gücünü tamamlamak amacı ile Tarım Bakanlığınca Almanyadan bazı enerji ve iş makinaları ithal edilmiştir. 1924 Yılında ise yine Tarım Bakanlığı tarafından 221 adet traktör ithal edilerek üreticilere dağıtılmıştır. 1930lu yıllarda hayvan pulluğu imalatı ile ufak çapta tarım aletlerinin imalatına başlanmıştır. 1936 yılında Türkiyede tarım makinaları ile ilgili ilk resmi istatistikler yapılmıştır. Bu sayımda saptanan ilk traktör sayısı 1.308dir. Daha sonraki yıllarda dünya ekonomisinde meydana gelen ekonomik kriz ve II. Dünya Savaşının yarattığı sonuçlar, Türkiyede mekanizasyon çabalarını yavaşlatmıştır. 1944 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK), Türk çiftçisini mekanizasyon yönünden donatmak, makine sağlamak ve bakım işleri gibi konularda uzun yıllar hizmet vermiştir. Ülkemizin mekanizasyon düzeyinin gelişmesinde önemli katkılar sağlamıştır. Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından özelleştirme kapsamına alınan TZDK, özelleştirilmeden önce birçok il ve büyük ilçede şubeler açmış, çiftçilere yönelik çeşitli çalışmalarda bulunmuştur. Bu çalışmalar kapsamında 'Başak' adlı yerli traktör üretiminin yanı sıra, çok çeşitli tarım makinaları imalatı yapmış olan TZDK, 2003 yılında özelleştirilmiştir. 1949 yılında Marshall yardım programı ile birlikte tarım makinaları varlığında bir artış sağlanmıştır. Örneğin, 1949 yılında 11.729 olan traktör sayısı 1952 yılında 31.143e yükselmiştir. Ancak mekanizasyonun belirli bir program için düzenlenmemiş olması, marka ve model çokluğu gibi sakıncalar yaratmıştır. 1954-55de Amerikan yardımları çerçevesinde Türkiye ' de Ankara Gazi ' de Atatürk tarafından kurulan uçak üretim ve bakım fabrikasının kapatılarak yerine Minneapolis-Moline firmasının traktörlerinin montajını yapan Türk Traktör fabrikası kurulmuştur. Türkiyede sanayinin olmadığı ama uçak imal edildiği ilginç bir dönem olan 40lı yıllardan sonra 50li yıllara gelindiğinde, (pervaneli uçağın devrinin bir ölçüde kapanmasıyla ve havacılık sektörüne ilave bir yatırım düşünülmemesi nedeniyle), burada atıl kalan yatırım bu şekilde değerlendirilmiştir. 1956 yılında 1.065 adet traktörün montaj üretimi yapılmıştır. 1961de yerli katkı oranı %43e çıkmış, 1962de FIAT traktör montajına başlanmıştır. 1960lı yıllara kadar tarım makinalarına olan talep ithalatla karşılanmıştır. Hatta bu dönem içinde, 50li, 60lı yılların teknolojik gelişmelerini ihtiva eden tarım makinalarının kullanımı oldukça yaygındır. Bu yüzden kombine, karmaşık ve ileri teknolojili tarım makinalarının üretimi hatta ithalatı genelde söz konusu değildir. Bu dönemlerde kopya üretim, en geçerli ve kolay teknoloji transferi olmuştur. Ancak kopya üretim bile ileri teknoloji ihtiva etmeyen, daha basit makinalardan öteye geçememiştir. 1960larda diğer yeni traktör fabrikalarının da kurulduğunu ve çiftçinin traktör talebinin arttığını fakat traktör üretiminin miktar ve yerli katkı oranı itibariyle istenilen düzeyde gelişmediğini görmekteyiz. Bunun belli başlı etkenler olarak; sanayi alt yapısının ve yan sanayinin gerektiği şekilde kurulamadığını, idareci ve teknik kadronun teşekkül edemediğini, döviz sıkıntılarının varlığı ve sanayileşmeyi yöneten mevzuat ile onları hazırlayan bürokratların yeterli seviyede olmadıklarını sayılabilir. 1962 yılında Uzel ve TZDK, traktör montaj üretimine başlamıştır. 1962 ' den 1975 yılına kadar montaj-üretimi sürekli bir dalgalanma Đçinde olmuştur. 1963 ' lerden başlayarak Türkiye ' nin tarımla kalkınacağı varsayımı giderek geçerliğini yitirmeye başlamış, ancak sanayi sektörü ile tarımın birlikte gelişmesinin ekonomik kalkınmayı sağlayacağı gerçeği artık tartışmasız onaylanmıştır. Yeterli bir tarımsal üretim olmaksızın sanayi kentlerinin doyurulamayacağı, ileri tekniklerin toprağa uygulanması düşünülmeksizin de tarımda verimliliğin artamayacağı açık seçik belirlenmiştir. 1970lerden itibaren çiftçimizin traktör, tarım ekipmanları, sunî gübre ve sulamaya olan talebinin ve bilinçli olarak modern tarım yapmak arzusunun süratle geliştiği gözlemiştir. Mevcut teknolojik şartların gelişmemiş olması, yan sanayinin yetersizliği, çiftçi alım gücünün genelde düşük olması, sermaye eksikliği, talebe bağlı üretim gibi birçok nedenden ötürü ileri teknoloji gerektirmeyen, ağır insan işgücünün yerini alabilecek, münferit operasyonları yapabilecek basit ve ucuz tarım makinaları imalatı 70li yıllarda söz konusu olmuştur. 1975 yılında yapılan bir envanter çalışması, traktör dışında 441 adet tarım alet ve makinaları yapımcısı olduğunu belirtmektedir. Đşletmelerin yarısı 1-5 işçi istihdam ederken, sektörde toplam 5.653 Đşçi ve 119 mühendis çalışmaktadır. Türkiye ' de traktör üretimi yapan birkaç firmanın dışında, tarım maklnaları imal eden tesislerin çoğu çok küçük ölçekli ve ilkel teknoloji bir yapıya sahip bulunmaktadırlar. Çoğu atölye tipi barakalarda modern bilgi ve beceriden yoksun çalışmakta; mevsime, piyasaya ve satış olanaklarına göre imalat tipini değiştiren bir özellik göstermektedirler. 1975 yılında traktördeki toplam teorik kapasite 41.000 adet/yıl olup, erişilen yerli imalat oranı ortalama olarak % 60 ' ı ancak bulmaktadır Dolayısıyla işletme girdilerinin % 40 ' ı ithal yoluyla sağlanmakta, buna yabancı sermaye ve teknolojik bağımlılıklar da eklenince, traktör üretim tesislerine egemen olan yapı ortaya çıkmaktadır. 1976 yılına bakıldığında Türk Traktor, Uzel, TZDK, TOE, BMC, Pancar Motor ve T. K. Koop. Vakfı traktör üretiminde yer almaktadır.1976da traktör montaj-üretimi yapan 7 işletmeden sadece üçü asgarî tekno-ekonomik kapasitededir. 1970 yılından bu yana kapasite kullanım oranı % 50 - % 80 arasında değişmiştir. Üretim sürekli dalgalanmalar göstermekte, fiyat durumlarına, CDK parçaların ithaline ve bağlayıcı nitelikteki lisans anlaşmalarına koşut olarak üretim kısıtlanmakta ya da artırılmaktadır. Üretimin, talebin çok altında gelişim göstermesi, ithalatı zorunlu kılmakta, böylece talep giderek artan ithalatla karşılanmaya çalışılmıştır. Ancak, gerek yerli üretimin kararsız trendi ve gerekse ithalat gecikmeleri, karaborsa olayını ortaya çıkarmıştır. Đthalat ise yürekler acısı bu görünümün bir başka yüzüdür. Yedek parça, bakım onarım ve servis durumları göz önüne alınmaksızın ithal edilen traktörler çok değişik markalarda bir parkın oluşmuştur. Böyle henüz ömrü dolmadan hurdaya çıkarılan pek çok traktör, ülke ekonomisinde önemli maddi kayıplara neden olmuştur. Tarım âlet ve makinaları üretiminin yapısını incelersek şu manzara ile karşılaşıyoruz; römork, pulluk, mibzer gibi ekipmanlar Anadolu ' nun birçok yerinde küçük atölyelerde üretilmektedir ve bunların çok azı organize atölyelerdir, Biçerdöver üreten sadece bir fabrika mevcuttur. Pülverizatör konusu Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunca, pulluk, römork, mibzer gibi konuları Đse T, Zirai Donatım Kurumunca ele alınmıştır ve onları da küçük ve yaygın atölyeler takip etmektedir. Motor, aktarma organları, hidrolik sistem vs, gibi stratejik girdiler dışarıdan getirilmekte, lisans anlaşmaları genellikle bağlayıcı nitelikte olmakta, yerli Đmalat oranı belirli bir düzeyin üzerine çıkarılamamakta, tesisler atıl kapasite ile çalışmaktadır. Türkiye tarımında makinalaşma son beş yıl Đçinde hızlı bir gelişim kaydetmiştir Bu durum traktör parkının izlenmesi ile de görülebilir, 1965 yılında traktör parkı 54,608 adet iken 1971 ' de 118.525e fırlamış ve son beş yılda hızlı bir artışla 1975 sonunda tahminen 243.066 ' ya ulaşmıştır. Türkiye ' nin traktör talebinin süratle arttığını ve talebin yerli üretimi artırmakla karşılamanın yararlarının büyüklüğünü 1972 ve 1973 de traktör fabrikaları görerek tevsi projelerini hazırlayıp ilgili Bakanlıklara sundukları halde, 3 yıldır gerekli müsaadeler verilmemiş ve kararnameler çıkarılmamıştır. Bunlardan önemli ikisi Türk Traktör ' ün ve Uzel ' in projeleri olup ikisinin toplam kapasitesi 50.000 traktör ve yerli katkı oranlan % 80 ' in üzerindedir, Çiftçi enflasyonun etkisini iyi bilmekte ve elindeki nakdi olanağını eskiden olduğu gibi mala çevirmeyi tercih etmektedir. Eskiden bu gaye ile tarla, ev, altın alırken şimdi bunlara bir de traktörü eklemiştir. 1978de Çukurova ve Hema da traktör üretimine başlıyor 70li yılların sonuna doğru devletin ucuz zirai kredi desteği ile çiftçiye tarım makinası satmak isteyen imalatçılar ve ithalatçılar için deney raporu zorunluluğu getirilmiştir. Söz konusu tarım makinasının, tarım tekniğine ve mevcut standartlara uygunluğunun belirlenmesi amacıyla yapılan bu test, belli bir disiplini ve asgari standardı da beraberinde sağlamıştır. Bu testler sayesinde hem üniversite-sanayi işbirliği adına çeşitli adımlar atılmış, hem de makinanın test aşamasında daha da geliştirilmesi adına çalışmalar yürütülmüştür. 90lı yılların başından itibaren yurt dışı fuarlara ziyaretçi olarak katılmak yaygınlaşmıştır. Dünyada tarımsal mekanizasyonda gelinen teknoloji seviyesinin gözlenmesi adına yapılan bu ziyaretlerde görsel teknoloji transferi de söz konusu olmuştur. 1990-1995 yılları arasında sektörün temsilcisi olan Türk Tarım Alet ve Makinaları Đmalatçıları Birliği (TARMAKBĐR) ile Almanya Tarım Makinaları Đmalatçıları Birliği (LAV) arasındaki teknik işbirliği ile imalatçılara yönelik birçok fırsat imkanı da doğmuştur. Bu işbirliği kapsamında Almanyadaki bazı tarım makinaları fabrikalarına teknik geziler, toplu fuar gezileri, çeşitli eğitim ve fikir üretme toplantıları (workshop) yapılmıştır. Hatta bu işbirliği neticesinde bazı Türk-Alman firmaları arası üretim işbirliği de gerçekleşmiştir. 90lı yılların sonuna doğru iç pazarda yaşanılan dalgalanmalar nedeniyle sektördeki bazı firmalar yavaş yavaş ihracata yönelmeye başlamışlardır. Bu yönelme neticesinde, 2000 yılından bugüne ihracat 10 katı artmıştır. Đhracat, belli bir kaliteyi ve teknolojiyi zorunlu kıldığı için sektörde hissedilir bir mühendislik gelişmesi de gözlenmiştir. Bunun yanı sıra kurumsallaşmanın başlamasıyla birlikte aile bireylerinin yönetiminden, profesyonel yönetime geçiş başlamıştır. Üniversite tahsilli üçüncü kuşak bireyler, işletmelerin yönetiminde yer almışlardır. Günümüzde Sektörün ihtiyaç duyduğu mekanizasyon araçlarının tamamına yakını imal edilmekle birlikte, üretim adetleri bakımından yerli sanayi tarafından yapılması rasyonel olmayacak veya know-howa dayanan unsurlar ihtiva eden, genel olarak büyük parsellere ve işletmelere uygun olarak imal edilmiş kapasite ve modellerde biçerdöver, balya, kendi yürür silaj ve pamuk hasat makinası dışında hemen hemen bütün tarımsal mekanizasyon araçlarının imalatı ülkemizde yapılmakta ve ihraç edilmektedir. Bugün, sektörün dünyada en saygını ve en büyüğü olarak kabul edilen AGRITECHNICA Tarım Teknolojileri Fuarında Türkiye, en çok katılımcı olarak yer alan 4. ülke konumundadır. Derleyen: M. Selami Đleri Türkiye Tarımsal Mekanizasyon Sanayii için önemli gelişmeler, tarihsel akış içersinde aşağıda verilmiştir: 1914: Üretimde azalan insan işgücünü tamamlamak amacıyla, gümrüksüz ithalat uygulaması kapsamında, Almanyadan bazı enerji ve iş makinaları alınmıştır. 1924: Tarım Bakanlığı tarafından 221 adet traktör ithali yapılmıştır. 1936: Tarım makinaları ile ilgili ilk resmi istatistikler yapılmıştır. 1944: Türkiye Zirai Donatım Kurumu kurulmuştur. 1949: ABD destekli Marshall yardım programı ile tarım makinaları varlığı artmıştır. 1954: Etimesgut(Ankara) Uçak Motoru Fabrikasında Türk Traktör Fabrikası kurulmuştur. 1979: Đlk traktör ihracatı yapılmıştır. 2000: Traktör sayısı yaklaşık 1 milyon olmuştur. 2010: Türkiye makina ihracatında 22 alt sektör arasında tarım makinaları sektörü, ihracat miktarı değeri açısından 6. büyük sektör olmuştur.[/b] [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Genel
Çiftçi Muhabbetleri
Köyünüzdeki İlk Traktör (Girizgah uzun)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt