PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Tarım Ürünleri
Tarla Bitkileri
Buğday
KÜRESEL ISINMANIN TARIMDA İLK ÇAN SESİ: S. ARABİSTANDA BUĞDAY TARIMINA SON!
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="Hermiyas" data-source="post: 725811" data-attributes="member: 41641"><p><strong>KÜRESEL ISINMANIN TARIMDA İLK ÇAN SESİ: S. ARABİSTANDA BUĞDAY TARIMINA SON!</strong></p><p></p><p><span style="color: blue"><strong>Küresel Isınmanın Tarımda İlk Çan Sesi;Suudi Arabistanda Buğday Tarımına Son</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz</strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>map 4Önümüzdeki yüz yıl içinde küresel sıcaklığın 5,8 C° civarında artış göstereceği tahmin ediliyor. Gerçekten de kuraklıkların oluşma sıklığı şimdiden son 30 yılda iki kat arttı, Doğu Avrupa gibi bölgeler bu yüzyılın başından beri sık sık sel felaketleri ile karşılaşıyor. Hatta bu etkiler gelecekte buzulların erimesi ile deniz seviyeleri yükseleceği, nehir ve kıyı taşkınlarında, sellerde artışlar gözleneceği, mercan kayalıkları, ormanlar, ekosistemler, doğal otlaklar gibi sistemler tehdit altında kalacağı, türlerin soylarının tükenmesinin ve biyolojik çeşitlilik kayıplarının başlayacağı doğrultusunda senaryoları yazılıyor. Bunlardan birinde Belçika, Hollanda, Danimarka, Letonya, Estonya ve Litvanyanın tamamen sular altında kalacağı bekleniyor. Fransada Parise, Almanyada Berline kadar, İtalyada Po Ovasının denizle kaplanacağı da tahminleniyor (Şekil 1). Söz konusu iklim değişikliğinin özellikle Akdeniz Bölgesinde tarımı çok etkileyeceği ve bazı bitkilerde örneğin buğdayda %20, çeltikte %30 ve mısırda %47ler seviyesinde verim kayıpların yaşanacağı bekleniyor (Şekil 2)[1].</strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Bazı projeksiyonlarda yakın dönemde önemli sıcaklık değişimi 1,5 C0 sıcaklık artışı), diğer bazı kötümser senaryoya ise 2071-2099 dönemi için 4-6 C0 sıcaklık değişimleri öngörülmektedir. İşin ciddiyeti CO2 yoğunlaşmasıdaki hızlı artışla da doğrulanmaktadır. Milyon yılda ancak 10 ppm artan karbondioksit miktarının son 50 yılda 80 ppm birden artması dünya ikliminde yaşanan dengesizliğinin bir diğer açıklanmasıdır.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Küresel ısınmanın doğaya, çevreye ve tarımsal üretime ne denli etkili olacağı sadece bir merak konusu değildir. Bilim ve politika çevreleri ciddi arayışlara girmişken, konunun suni olarak ortaya atıldığı dahi savunulmaktadır. Hâlbuki çanlar çalmaya başladı bile: Suudi Arabistan yer altı sularını korumak için, buğday tarımına 2015de son veriyor!</strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Artan nüfus ve artan günlük kalori gereksinimi karşısında ülkemizde de birçok yasal düzenlemeye başvurulmuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığının İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı 2011-2020 kapsamında İklim Değişikliğine Uyum yapısı altında Tarım ve Gıda Güvenirliliğine yer vermiştir. Yine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da Türkiye Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planını (2013-2017) yayınlamıştır (<a href="http://www.tarimreformu.gov.tr/duyuru%5Cd_tarimsalkuraklikmucadele.pdf" target="_blank">http://www.tarimreformu.gov.tr/duyuru%5Cd_tarimsalkuraklikmucadele.pdf</a>). Planda, kurağa dayanıklı çeşit geliştirilmesi hedef olarak belirlenmişse de nasıl, hangi bitkilerde, ne zamana kadar soruları yanıtsız bırakılmıştır.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>AdsızBitki ıslahı dayanıklılık genlerinin saptanması ile başlar. Tarımı yapılan yüzlerce bitkinin her tür üretim ve tüketim kulvarı için (sera, tarla, sahil, geçit bölge vs.) gereksim duyulacak yeni çeşitlerin geliştirilmesi için tüm ulusal kaynakların devreye sokulması gerekmektedir. Konunun yalnız Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının AR-GE birimlerine bırakılması doğru değildir. Binlerce potansiyel bitki araştırmacısının bulunduğu Üniversiteler, hazırlıkları sürdürülen İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı 2011-2023nın tarım modülünde muhakkak devreye sokulmalıdır. Bu konuda özel sektör olasılıkla kamu araştırma kurumları ile ortak olarak devreye girmek isteyecektir. Üniversitelerin ekonomik konulara öncelik verilmesini sağlayacak düzenlemelere gidilmelidir. Hazırlanacak titiz yönergelerle batı üniversiteleri ziraat fakültelerinde olduğu gibi, yüksek lisans tezlerinin en az %80lerinde uygulamaya yöneltilebilir. </strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Türkiyede ise söz konusu oranın maalesef %10ların altında kaldığını hatırlatmalıdır. Uygun fizyolojik, biyolojik ve moleküler karakterizasyon konularında başlanacak güdümlü projelerin çok hızla artacağı beklenmelidir. Islahçı hakları yasasının işlerlik kazanmasından sonra tek genin dahi tescil edilebilme fırsatı, yarınlarda çok gereksiniminiz olacak kurak (veya tuzlu) koşullara adapte olabilen yeni genotiplerin geliştirmesine büyük hız kazanacaktır. Ne var ki olayın öneminin öncelikle, bürokrasi, STK yöneticileri, bilim adamları ve politikacılara anlatılması ve benimsetilmesi şarttır. Aksi takdirde TÜBİTAKın yaptığı gibi yüksek lisans tezleri değil de lisans tezleri desteklenir!</strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Hermiyas, post: 725811, member: 41641"] [b]KÜRESEL ISINMANIN TARIMDA İLK ÇAN SESİ: S. ARABİSTANDA BUĞDAY TARIMINA SON![/b] [color=blue][b]Küresel Isınmanın Tarımda İlk Çan Sesi;Suudi Arabistanda Buğday Tarımına Son Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz map 4Önümüzdeki yüz yıl içinde küresel sıcaklığın 5,8 C° civarında artış göstereceği tahmin ediliyor. Gerçekten de kuraklıkların oluşma sıklığı şimdiden son 30 yılda iki kat arttı, Doğu Avrupa gibi bölgeler bu yüzyılın başından beri sık sık sel felaketleri ile karşılaşıyor. Hatta bu etkiler gelecekte buzulların erimesi ile deniz seviyeleri yükseleceği, nehir ve kıyı taşkınlarında, sellerde artışlar gözleneceği, mercan kayalıkları, ormanlar, ekosistemler, doğal otlaklar gibi sistemler tehdit altında kalacağı, türlerin soylarının tükenmesinin ve biyolojik çeşitlilik kayıplarının başlayacağı doğrultusunda senaryoları yazılıyor. Bunlardan birinde Belçika, Hollanda, Danimarka, Letonya, Estonya ve Litvanyanın tamamen sular altında kalacağı bekleniyor. Fransada Parise, Almanyada Berline kadar, İtalyada Po Ovasının denizle kaplanacağı da tahminleniyor (Şekil 1). Söz konusu iklim değişikliğinin özellikle Akdeniz Bölgesinde tarımı çok etkileyeceği ve bazı bitkilerde örneğin buğdayda %20, çeltikte %30 ve mısırda %47ler seviyesinde verim kayıpların yaşanacağı bekleniyor (Şekil 2)[1]. Bazı projeksiyonlarda yakın dönemde önemli sıcaklık değişimi 1,5 C0 sıcaklık artışı), diğer bazı kötümser senaryoya ise 2071-2099 dönemi için 4-6 C0 sıcaklık değişimleri öngörülmektedir. İşin ciddiyeti CO2 yoğunlaşmasıdaki hızlı artışla da doğrulanmaktadır. Milyon yılda ancak 10 ppm artan karbondioksit miktarının son 50 yılda 80 ppm birden artması dünya ikliminde yaşanan dengesizliğinin bir diğer açıklanmasıdır. Küresel ısınmanın doğaya, çevreye ve tarımsal üretime ne denli etkili olacağı sadece bir merak konusu değildir. Bilim ve politika çevreleri ciddi arayışlara girmişken, konunun suni olarak ortaya atıldığı dahi savunulmaktadır. Hâlbuki çanlar çalmaya başladı bile: Suudi Arabistan yer altı sularını korumak için, buğday tarımına 2015de son veriyor! Artan nüfus ve artan günlük kalori gereksinimi karşısında ülkemizde de birçok yasal düzenlemeye başvurulmuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığının İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı 2011-2020 kapsamında İklim Değişikliğine Uyum yapısı altında Tarım ve Gıda Güvenirliliğine yer vermiştir. Yine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da Türkiye Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planını (2013-2017) yayınlamıştır ([url=http://www.tarimreformu.gov.tr/duyuru%5Cd_tarimsalkuraklikmucadele.pdf]http://www.tarimreformu.gov.tr/duyuru%5Cd_tarimsalkuraklikmucadele.pdf[/url]). Planda, kurağa dayanıklı çeşit geliştirilmesi hedef olarak belirlenmişse de nasıl, hangi bitkilerde, ne zamana kadar soruları yanıtsız bırakılmıştır. AdsızBitki ıslahı dayanıklılık genlerinin saptanması ile başlar. Tarımı yapılan yüzlerce bitkinin her tür üretim ve tüketim kulvarı için (sera, tarla, sahil, geçit bölge vs.) gereksim duyulacak yeni çeşitlerin geliştirilmesi için tüm ulusal kaynakların devreye sokulması gerekmektedir. Konunun yalnız Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının AR-GE birimlerine bırakılması doğru değildir. Binlerce potansiyel bitki araştırmacısının bulunduğu Üniversiteler, hazırlıkları sürdürülen İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı 2011-2023nın tarım modülünde muhakkak devreye sokulmalıdır. Bu konuda özel sektör olasılıkla kamu araştırma kurumları ile ortak olarak devreye girmek isteyecektir. Üniversitelerin ekonomik konulara öncelik verilmesini sağlayacak düzenlemelere gidilmelidir. Hazırlanacak titiz yönergelerle batı üniversiteleri ziraat fakültelerinde olduğu gibi, yüksek lisans tezlerinin en az %80lerinde uygulamaya yöneltilebilir. Türkiyede ise söz konusu oranın maalesef %10ların altında kaldığını hatırlatmalıdır. Uygun fizyolojik, biyolojik ve moleküler karakterizasyon konularında başlanacak güdümlü projelerin çok hızla artacağı beklenmelidir. Islahçı hakları yasasının işlerlik kazanmasından sonra tek genin dahi tescil edilebilme fırsatı, yarınlarda çok gereksiniminiz olacak kurak (veya tuzlu) koşullara adapte olabilen yeni genotiplerin geliştirmesine büyük hız kazanacaktır. Ne var ki olayın öneminin öncelikle, bürokrasi, STK yöneticileri, bilim adamları ve politikacılara anlatılması ve benimsetilmesi şarttır. Aksi takdirde TÜBİTAKın yaptığı gibi yüksek lisans tezleri değil de lisans tezleri desteklenir![/b][/color] [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Tarım Ürünleri
Tarla Bitkileri
Buğday
KÜRESEL ISINMANIN TARIMDA İLK ÇAN SESİ: S. ARABİSTANDA BUĞDAY TARIMINA SON!
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt