PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Dışı Konular
Muhabbet - Geyik
Meğer Ağustos böceği çalışkanmış BU ÖNEMLİ OKUYUP GEÇMEYİN düşünün
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="köylü" data-source="post: 407538" data-attributes="member: 988"><p>La Fontaine ' nin “Ağustos Böceği İle Karınca” hikayesinde ciddi haksızlık yapıldığı bilimsel olarak ispatlandı. İşte Ağustos Böceğinin niçin yiyecek biriktirmediğinin gerekçesiMeğer ünlü Fransız yazar La Fontaine yüzünden tam 350 yıl boyunca insanlar, Ağustos Böceği konusunda yanlış bir izlenim sahibi olmuşlar.</p><p></p><p>Meğer Fransız yazar La Fontaine ait bir fabl olan “Ağustos Böceği İle Karınca” hikayesinde Ağustos Böceğine ciddi bir haksızlık yapılmış.</p><p></p><p>1621 - 1695 yılları arasında yaşayan ve tam adı Jean De La Fontaine olan ünlü Fransız yazar tarafından kaleme alınan “Ağustos Böceği İle Karınca” hikayesini bilirsiniz.</p><p></p><p>Karınca, bütün yaz boyunca çalışmakta, kış mevsimi için evini ve yiyeceklerini hazır ederken, ağustos böceği de yan gelip yatmaktadır. Hatta karıncayla alay etmektedir.</p><p></p><p>Nihayet kış gelip çatınca, her yer karla kaplanmış. Ağustos böceği karların içinde yiyecek hiçbirşey bulamıyor, aç bir şekilde oradan oraya gezinip duruyormuş. Aklına karınca gelmiş; ‘Karınca kardeş bütün yaz boyunca çalıştı, onu bulursam mutlaka yemek de bulmuş olurum’ diye düşünmüş. Kalan son gücünü de toplayarak karıncanın evine gitmiş ve karıncadan yiyecek istemiş. Karınca ise ‘Eğer sen de şarkı söyleyip, eğlenmek yerine, benim gibi çalışıp, yiyecek toplasaydın, şu anda dışarda aç - açık kalmış olmazdın. Çok açsan, yine şarkı söyleyip, eğlen, belki açlığını unutursun’ diyerek ağustos böceğine ders vermiş.</p><p></p><p>Pekala işin aslı böyle mi?</p><p></p><p>Gerçekten de Ağustos Böceği büyük bir sorumsuzluk örneği sergileyerek çalışmadan yan gelip yatan ve kendi geleceğini ciddiye almayan bir canlı mı?</p><p></p><p>Ağustos Böceği üzerine yapılan araştırmalar ilginç bilgiler ortaya koyuyor.</p><p></p><p>Ağustos Böceğinin gerçek hayatını bilenler, ömrünün büyük bölümünü ormanlık bir bölgede geçiren La Fontaine ait bir fabl olan “Ağustos Böceği İle Karınca” hikayesinde onun büyük bir haksızlığa uğradığını çok geçmeden anlarlar.</p><p></p><p>Adı üzerinde; Ağustos Böceği...</p><p></p><p>Ağustos Böceği ağustos ayından sonra hayatta kalmıyor.</p><p></p><p>Araştırmalar göstermiş ki, ergin ağustosböcekleri yaz sonuna doğru çiftleştikten sonra ölüyorlar. Bu yüzden, zaten hayatta olmayacakları kış mevsimi için yiyecek biriktirmek gibi bir endişeleri de doğal olarak bulunmamaktadır.</p><p></p><p>Yeri gelmişken Ağustos Böceği konusunda ansiklopedik kısa bilgi de verelim...</p><p></p><p>3-5 cm boyunda tombul yapıları olan ve kırlık alanlarda yaz gecelerinde duyulan en belirgin sesin sahibi olan bu böceklerin yalnız erkekleri öter.</p><p></p><p>Hayatlarının çoğu toprak altında “NİMF” halinde geçer. Erginler, yaz mevsiminde eşleştikten sonra ölür.</p><p></p><p>Yaz mevsiminin tiz sesli çalgıcısı Ağustos Böceği çıplak gözle bakıldığında etrafta görülmese de sesinden tanınır. Dişilerinde ses çıkarma organı yoktur. Eş aramak için öten erkeklerin çıkardıkları bu ses çoğu zaman hayatlarına mal olur. Sesi duyan serçe ve diğer kuşlar, sesin geldiği noktaya hızla inerek Ağustos Böceğinin kanatlarını koparıp besili vücutlarını yerler.</p><p></p><p>Dişi Ağustos Böceği, uzantılı yumurtlama borusuyla yumurtalarını ağaçların genç sürgün yarıklarının içine bırakır. Bunlardan altı hafta sonra “NİMF” adı verilen ve erginlere benzemeyen yavrular çıkar. Danaburnuna benzeyen bu yavrular, kazıcı ön ayaklarıyla toprağı kazarak altına gizlenirler.</p><p></p><p>Toprak altında galeriler kazarak ağaç köklerini bulur ve özsuyu emerek beslenirler. Yıllarca toprak altında kaldıktan sonra erginleşmek için topraktan çıkar, ağaç gövdelerine tırmanırlar. Amerika’da yaşayan bir türün nimfaları 17 yıl sonra topraktan çıkar. Türkiye’de yaşayanlar ise 4 yıl toprak altında kalırlar. Toprak altında geçirdikleri bu uzun bekleyişin ardından yeryüzüne çıktıklarında birkaç ay yaşamadan ölürler.</p><p></p><p>Ağustos Böceğinin kış mevsimi için yiyecek hazırlamaması da bu yüzdendir.</p><p></p><p>Fabl’lar etkileyici hikayelerdir...</p><p></p><p>Liseli yıllarda edebiyat derslerinde öğrendiğimiz gibi, karekterleri genellikle hayvan, bitki ve cansız varlıklar olan, ders verir nitelikli kısa masalımsı öykülere fabl denir. Bu tür hikâyelerin kahramanları çoğunlukla hayvanlardır.</p><p></p><p>Hikâye kahramanı bu hayvanlar, kendi özelliklerini korumakla birlikte insan gibi konuşurlar. Esasen 'fabl' bu özelliği nedeniyle masalımsı eserler arasında yer alır. </p><p></p><p>'Fabl' sözcüğünün kökeni Latince 'hikâye' manasına gelen 'fabıla'dır. Fakat bu sözcük zamanla bir ahlâk ilkesi veya davranış kuralını anlatan kısa sembolik (simgesel) bir hikâye türünün adı olmuştur.</p><p></p><p>Bu tür hikayelerde olaylar şiirsel bir dille anlatılır. Çok etkileyicidirler. Öyle ki, sadece çocuklar değil büyükler de severek okur ve dinler bu tür masalları...</p><p></p><p>Kurnaz tilkiler, kibirli arslanlar, çalışkan karıncılar ve bir dolu sevimli hayvancık La Fontaine ' in masallarından bize seslenirler. Bu öykülerden her zaman ders çıkarabiliriz.</p><p></p><p>Fakat sözü edilen Ağustos Böceği gibi 3-5 cm’lik bir canlı bile olsa haksızlık etmemek ve onun hakkında insanların yanlış izlenim sahibi olmamalarına dikkat etmek de önemlidir.</p><p></p><p>Ağustos Böceği tembellik ve miskinliği değil, olsa olsa dünyanın faniliğini simgeleyen bir örnek bağlamında anlatılabilir. Aslında Ağustos Böceğinin hayat hikayesi, dünyada bir geleceği olmayan ve asıl biriktireceği sermaye ahiret adına olması gereken insanoğluna da çok benzemektedir. Bu yazı da zaten bunu hatırlatmak amacıyla kaleme alındı.</p><p></p><p>Bizim de yeni öğrendiğimiz bu ayrıntıyı Ağustos ayı çıkmadan kaleme almak şart oldu. Ağustos Böceğine bir özür borcumuz mu var, ne dersiniz?</p><p></p><p>Prof. Dr. Osman ÖZSOY – Haber </p><p><img src="http://" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="köylü, post: 407538, member: 988"] La Fontaine ' nin “Ağustos Böceği İle Karınca” hikayesinde ciddi haksızlık yapıldığı bilimsel olarak ispatlandı. İşte Ağustos Böceğinin niçin yiyecek biriktirmediğinin gerekçesiMeğer ünlü Fransız yazar La Fontaine yüzünden tam 350 yıl boyunca insanlar, Ağustos Böceği konusunda yanlış bir izlenim sahibi olmuşlar. Meğer Fransız yazar La Fontaine ait bir fabl olan “Ağustos Böceği İle Karınca” hikayesinde Ağustos Böceğine ciddi bir haksızlık yapılmış. 1621 - 1695 yılları arasında yaşayan ve tam adı Jean De La Fontaine olan ünlü Fransız yazar tarafından kaleme alınan “Ağustos Böceği İle Karınca” hikayesini bilirsiniz. Karınca, bütün yaz boyunca çalışmakta, kış mevsimi için evini ve yiyeceklerini hazır ederken, ağustos böceği de yan gelip yatmaktadır. Hatta karıncayla alay etmektedir. Nihayet kış gelip çatınca, her yer karla kaplanmış. Ağustos böceği karların içinde yiyecek hiçbirşey bulamıyor, aç bir şekilde oradan oraya gezinip duruyormuş. Aklına karınca gelmiş; ‘Karınca kardeş bütün yaz boyunca çalıştı, onu bulursam mutlaka yemek de bulmuş olurum’ diye düşünmüş. Kalan son gücünü de toplayarak karıncanın evine gitmiş ve karıncadan yiyecek istemiş. Karınca ise ‘Eğer sen de şarkı söyleyip, eğlenmek yerine, benim gibi çalışıp, yiyecek toplasaydın, şu anda dışarda aç - açık kalmış olmazdın. Çok açsan, yine şarkı söyleyip, eğlen, belki açlığını unutursun’ diyerek ağustos böceğine ders vermiş. Pekala işin aslı böyle mi? Gerçekten de Ağustos Böceği büyük bir sorumsuzluk örneği sergileyerek çalışmadan yan gelip yatan ve kendi geleceğini ciddiye almayan bir canlı mı? Ağustos Böceği üzerine yapılan araştırmalar ilginç bilgiler ortaya koyuyor. Ağustos Böceğinin gerçek hayatını bilenler, ömrünün büyük bölümünü ormanlık bir bölgede geçiren La Fontaine ait bir fabl olan “Ağustos Böceği İle Karınca” hikayesinde onun büyük bir haksızlığa uğradığını çok geçmeden anlarlar. Adı üzerinde; Ağustos Böceği... Ağustos Böceği ağustos ayından sonra hayatta kalmıyor. Araştırmalar göstermiş ki, ergin ağustosböcekleri yaz sonuna doğru çiftleştikten sonra ölüyorlar. Bu yüzden, zaten hayatta olmayacakları kış mevsimi için yiyecek biriktirmek gibi bir endişeleri de doğal olarak bulunmamaktadır. Yeri gelmişken Ağustos Böceği konusunda ansiklopedik kısa bilgi de verelim... 3-5 cm boyunda tombul yapıları olan ve kırlık alanlarda yaz gecelerinde duyulan en belirgin sesin sahibi olan bu böceklerin yalnız erkekleri öter. Hayatlarının çoğu toprak altında “NİMF” halinde geçer. Erginler, yaz mevsiminde eşleştikten sonra ölür. Yaz mevsiminin tiz sesli çalgıcısı Ağustos Böceği çıplak gözle bakıldığında etrafta görülmese de sesinden tanınır. Dişilerinde ses çıkarma organı yoktur. Eş aramak için öten erkeklerin çıkardıkları bu ses çoğu zaman hayatlarına mal olur. Sesi duyan serçe ve diğer kuşlar, sesin geldiği noktaya hızla inerek Ağustos Böceğinin kanatlarını koparıp besili vücutlarını yerler. Dişi Ağustos Böceği, uzantılı yumurtlama borusuyla yumurtalarını ağaçların genç sürgün yarıklarının içine bırakır. Bunlardan altı hafta sonra “NİMF” adı verilen ve erginlere benzemeyen yavrular çıkar. Danaburnuna benzeyen bu yavrular, kazıcı ön ayaklarıyla toprağı kazarak altına gizlenirler. Toprak altında galeriler kazarak ağaç köklerini bulur ve özsuyu emerek beslenirler. Yıllarca toprak altında kaldıktan sonra erginleşmek için topraktan çıkar, ağaç gövdelerine tırmanırlar. Amerika’da yaşayan bir türün nimfaları 17 yıl sonra topraktan çıkar. Türkiye’de yaşayanlar ise 4 yıl toprak altında kalırlar. Toprak altında geçirdikleri bu uzun bekleyişin ardından yeryüzüne çıktıklarında birkaç ay yaşamadan ölürler. Ağustos Böceğinin kış mevsimi için yiyecek hazırlamaması da bu yüzdendir. Fabl’lar etkileyici hikayelerdir... Liseli yıllarda edebiyat derslerinde öğrendiğimiz gibi, karekterleri genellikle hayvan, bitki ve cansız varlıklar olan, ders verir nitelikli kısa masalımsı öykülere fabl denir. Bu tür hikâyelerin kahramanları çoğunlukla hayvanlardır. Hikâye kahramanı bu hayvanlar, kendi özelliklerini korumakla birlikte insan gibi konuşurlar. Esasen 'fabl' bu özelliği nedeniyle masalımsı eserler arasında yer alır. 'Fabl' sözcüğünün kökeni Latince 'hikâye' manasına gelen 'fabıla'dır. Fakat bu sözcük zamanla bir ahlâk ilkesi veya davranış kuralını anlatan kısa sembolik (simgesel) bir hikâye türünün adı olmuştur. Bu tür hikayelerde olaylar şiirsel bir dille anlatılır. Çok etkileyicidirler. Öyle ki, sadece çocuklar değil büyükler de severek okur ve dinler bu tür masalları... Kurnaz tilkiler, kibirli arslanlar, çalışkan karıncılar ve bir dolu sevimli hayvancık La Fontaine ' in masallarından bize seslenirler. Bu öykülerden her zaman ders çıkarabiliriz. Fakat sözü edilen Ağustos Böceği gibi 3-5 cm’lik bir canlı bile olsa haksızlık etmemek ve onun hakkında insanların yanlış izlenim sahibi olmamalarına dikkat etmek de önemlidir. Ağustos Böceği tembellik ve miskinliği değil, olsa olsa dünyanın faniliğini simgeleyen bir örnek bağlamında anlatılabilir. Aslında Ağustos Böceğinin hayat hikayesi, dünyada bir geleceği olmayan ve asıl biriktireceği sermaye ahiret adına olması gereken insanoğluna da çok benzemektedir. Bu yazı da zaten bunu hatırlatmak amacıyla kaleme alındı. Bizim de yeni öğrendiğimiz bu ayrıntıyı Ağustos ayı çıkmadan kaleme almak şart oldu. Ağustos Böceğine bir özür borcumuz mu var, ne dersiniz? Prof. Dr. Osman ÖZSOY – Haber [img][/img] [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Dışı Konular
Muhabbet - Geyik
Meğer Ağustos böceği çalışkanmış BU ÖNEMLİ OKUYUP GEÇMEYİN düşünün
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt