PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Dışı Konular
Genel
Müzik
Omer Koroglu=AzveOZ_Gelecegini biliyorudum=Sen gittinya
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="yanigli" data-source="post: 46620" data-attributes="member: 802"><p>[flash=200,200]http://www.dailymotion.com/burakx3/video/x62x68_omer-koroglu_music[/flash]</p><p>Az ve OZ</p><p>Bir zamanlar bir ülkede iki arkadaş varmış. Bunlar pek haylazmış, üstelik sürekli gevezelik ederlermiş.Çevrelerindeki büyükler bunlara o kadar çok 'Evladım az</p><p>ve öz konuşun' demişler ki, sonunda adlan Az ve Öz kalmış.</p><p>Az, çok haylazmış; Öz de haylazmış ama, iyi—kötü ucundan kenarından okurmuş. Eski Yunan ' dan, Eski Roma ' dan, Eski Türk ' ten kitaplar okurmuş Öz. Aisopos ' u bile tanırmış. (Yüz yüze görüşmemişler ama kalpten tanışmış, o kısa, kambur, kekeme, ama tatlı dilli Aisopos ustayla.) Neyse lafı uzatmayalım, Az ile Öz günlerden bir gün kötü işlere bulaşmışlar, kötü adamlarla dalaşmışlar. Ve bir gün olanlar olmuş. Haydutlar Az ' ın ve Öz ' ün gözlerini bağlayıp kaçırmışlar. Öyle az öteye değil; bir araca bindirip günlerce uzaktaki bir yere götürmüşler. Taştan bir odaya kapatmışlar. Odanın duvarında ufak bir pencere varmış. Demirli. Bu pencereden bakınca yalnızca gökyüzü gözüküyormuş.</p><p>Günlerdir gözleri bağlı yolculuk eden Az ile Öz çok yorgun düşmüşler ve nerede bulundukları konusunda en küçük bir bilgileri yokmuş. Haydutlar iki arkadaşı taş</p><p>odaya koyduklarında gözlerini açmışlar.Öz hemen uyumuş. Az ne olur ne olmaz diye uyumadan beklemiş. Bir süre sonra Öz uyanmış ve Az ' a 'Ben uyurken ne oldu?' diye sormuş. Az, hiçbir şey olmadığını söylemiş. Öz 'Hiçbir şey duymadın mı, görmedin mi?'</p><p>demiş. Az, 'Hayır, sadece pencereye bir kuş kondu' demiş. Öz heyecanla 'Nasıl bir kuştu?' demiş. Az 'Bilmiyorum dikkat etmedim, basbayağı bir kuştu, tam</p><p>göremedim, sadece gagası gözüktü' demiş. Öz 'Gagası nasıldı?' diye devam etmiş. Az, 'Ne bileyim dikkat etmedim' demiş.Öz bu duruma çok üzülmüş. 'Hay ben sana ne diyeyim;eğer o kuşun gagasına dikkatli baksaydın, şimdi nerede olduğumuzu bilebilirdik' demiş. Az 'Saçma, bir gaga çok küçük bir şey. Ona bakıp nerede bulunduğumuzu nasıl</p><p>anlayabiliriz ki?' demiş.</p><p>Öz 'Bu dünyada küçük şeyler yoktur. Bakmasını bilen göz için her şeyin bir anlamı vardır' demiş ve devam etmiş:</p><p>Bu dünyada küçük şeyler yoktur.</p><p>Bakmasını bilen göz için her şeyin bir anlamı vardır.</p><p>'Bak eğer kuşun gagası uzun ise bizi Alma ' nın (Alma yola çıktıkları kasaba imiş) kuzeydoğusundaki bataklık bölgeye getirmişler demektir. Uzun gagalı kuşlar suyun dibindeki solucanları, küçük kabuklan toplar çünkü, Eğer kuşun gagası, kısa, ince ve sivri ise ağaç kabuklarındaki böcekleri yiyordur; Söğüt Bülbülü ' dür örneğin. Bu</p><p>durumda bizi güneydeki ormanlık bölgeye getirmişlerdir.Eğer gagası eğri, çapraz uçlu ise, çam kozalaklarının pullarını ayıran bir çapraz gagadır. Bu durumda batıdaki</p><p>çamlık bölgeye getirmişlerdir bizi. Eğer gagası kısa, kalın,güçlü ise tohumların, yemişlerin sert kabuklarını kırıyordur. Bu durumda Alma ' nın kuzey batısındayız</p><p>demektir. Nerede bulunduğumuzu bilmek ise kurtulma yolunda ilk adım olabilir.'</p><p>Az duydukları karşısında hayretler içinde kalmış, Öz ' e 'Küçük bir şeyden böyle büyük sonuçlar çıkarabileceğini hiç düşünmemiştim. İyi de bütün bunları şimdiye kadar</p><p>niçin bana öğretmedin?' Öz, 'Şimdiye kadar böylesine zor durumda hiç kalmadık da o yüzden. Bu dünyada her durumda işe yarayacak küçük bilgiler vardır. Uygun</p><p>durumda uygun bilgiyi kullanırsan büyük sonuçlar çıkar ortaya. Küçük, büyüğün anasıdır. Azlık çokluğun özüdür' demiş.</p><p>[glow=red,2,300]Geleceyini biliyordum[/glow]</p><p>GELECEĞİNİ BİLİYORDUM </p><p>Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının az ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutmayacak ateş yağmuru altındaydılar.</p><p>Tam cepheden dışarı doğru bir hale yaptığı sırada başka bir arkadaşı onu omzundan tutarak tekrar içeri çekti, Delirdin mi? gitmeye değer mi? Baksana delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Artık onun için yapacak hiçbir şey yok. Boşuna kendi hayatını da tehlikeye atma sakın! </p><p>Fakat asker onu dinlemedi ve kendisini cepheden dışarı attı. İnanılması güç bir mucize gerçekleşti Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Fakat cesur asker, yaralı arkadaşını kurtaramamıştı siperde kalan arkadaşı dedi ki: </p><p>Sana deymez demiştim. Hayatını boşu boşuna tehlikeye attın. </p><p>Değdi, dedi, gözleri dolarak asker,Değdi</p><p>Nasıl değdi? Bu adam ölmüş, görmüyor musun?</p><p>Yinede deydi. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için.</p><p>Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı:</p><p>Geleceğini biliyordum Geleceğini biliyordum </p><p><span style="font-family: 'Verdana'">SEN GİTTİN YA</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="yanigli, post: 46620, member: 802"] [flash=200,200]http://www.dailymotion.com/burakx3/video/x62x68_omer-koroglu_music[/flash] Az ve OZ Bir zamanlar bir ülkede iki arkadaş varmış. Bunlar pek haylazmış, üstelik sürekli gevezelik ederlermiş.Çevrelerindeki büyükler bunlara o kadar çok 'Evladım az ve öz konuşun' demişler ki, sonunda adlan Az ve Öz kalmış. Az, çok haylazmış; Öz de haylazmış ama, iyi—kötü ucundan kenarından okurmuş. Eski Yunan ' dan, Eski Roma ' dan, Eski Türk ' ten kitaplar okurmuş Öz. Aisopos ' u bile tanırmış. (Yüz yüze görüşmemişler ama kalpten tanışmış, o kısa, kambur, kekeme, ama tatlı dilli Aisopos ustayla.) Neyse lafı uzatmayalım, Az ile Öz günlerden bir gün kötü işlere bulaşmışlar, kötü adamlarla dalaşmışlar. Ve bir gün olanlar olmuş. Haydutlar Az ' ın ve Öz ' ün gözlerini bağlayıp kaçırmışlar. Öyle az öteye değil; bir araca bindirip günlerce uzaktaki bir yere götürmüşler. Taştan bir odaya kapatmışlar. Odanın duvarında ufak bir pencere varmış. Demirli. Bu pencereden bakınca yalnızca gökyüzü gözüküyormuş. Günlerdir gözleri bağlı yolculuk eden Az ile Öz çok yorgun düşmüşler ve nerede bulundukları konusunda en küçük bir bilgileri yokmuş. Haydutlar iki arkadaşı taş odaya koyduklarında gözlerini açmışlar.Öz hemen uyumuş. Az ne olur ne olmaz diye uyumadan beklemiş. Bir süre sonra Öz uyanmış ve Az ' a 'Ben uyurken ne oldu?' diye sormuş. Az, hiçbir şey olmadığını söylemiş. Öz 'Hiçbir şey duymadın mı, görmedin mi?' demiş. Az, 'Hayır, sadece pencereye bir kuş kondu' demiş. Öz heyecanla 'Nasıl bir kuştu?' demiş. Az 'Bilmiyorum dikkat etmedim, basbayağı bir kuştu, tam göremedim, sadece gagası gözüktü' demiş. Öz 'Gagası nasıldı?' diye devam etmiş. Az, 'Ne bileyim dikkat etmedim' demiş.Öz bu duruma çok üzülmüş. 'Hay ben sana ne diyeyim;eğer o kuşun gagasına dikkatli baksaydın, şimdi nerede olduğumuzu bilebilirdik' demiş. Az 'Saçma, bir gaga çok küçük bir şey. Ona bakıp nerede bulunduğumuzu nasıl anlayabiliriz ki?' demiş. Öz 'Bu dünyada küçük şeyler yoktur. Bakmasını bilen göz için her şeyin bir anlamı vardır' demiş ve devam etmiş: Bu dünyada küçük şeyler yoktur. Bakmasını bilen göz için her şeyin bir anlamı vardır. 'Bak eğer kuşun gagası uzun ise bizi Alma ' nın (Alma yola çıktıkları kasaba imiş) kuzeydoğusundaki bataklık bölgeye getirmişler demektir. Uzun gagalı kuşlar suyun dibindeki solucanları, küçük kabuklan toplar çünkü, Eğer kuşun gagası, kısa, ince ve sivri ise ağaç kabuklarındaki böcekleri yiyordur; Söğüt Bülbülü ' dür örneğin. Bu durumda bizi güneydeki ormanlık bölgeye getirmişlerdir.Eğer gagası eğri, çapraz uçlu ise, çam kozalaklarının pullarını ayıran bir çapraz gagadır. Bu durumda batıdaki çamlık bölgeye getirmişlerdir bizi. Eğer gagası kısa, kalın,güçlü ise tohumların, yemişlerin sert kabuklarını kırıyordur. Bu durumda Alma ' nın kuzey batısındayız demektir. Nerede bulunduğumuzu bilmek ise kurtulma yolunda ilk adım olabilir.' Az duydukları karşısında hayretler içinde kalmış, Öz ' e 'Küçük bir şeyden böyle büyük sonuçlar çıkarabileceğini hiç düşünmemiştim. İyi de bütün bunları şimdiye kadar niçin bana öğretmedin?' Öz, 'Şimdiye kadar böylesine zor durumda hiç kalmadık da o yüzden. Bu dünyada her durumda işe yarayacak küçük bilgiler vardır. Uygun durumda uygun bilgiyi kullanırsan büyük sonuçlar çıkar ortaya. Küçük, büyüğün anasıdır. Azlık çokluğun özüdür' demiş. [glow=red,2,300]Geleceyini biliyordum[/glow] GELECEĞİNİ BİLİYORDUM Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının az ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutmayacak ateş yağmuru altındaydılar. Tam cepheden dışarı doğru bir hale yaptığı sırada başka bir arkadaşı onu omzundan tutarak tekrar içeri çekti, Delirdin mi? gitmeye değer mi? Baksana delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Artık onun için yapacak hiçbir şey yok. Boşuna kendi hayatını da tehlikeye atma sakın! Fakat asker onu dinlemedi ve kendisini cepheden dışarı attı. İnanılması güç bir mucize gerçekleşti Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Fakat cesur asker, yaralı arkadaşını kurtaramamıştı siperde kalan arkadaşı dedi ki: Sana deymez demiştim. Hayatını boşu boşuna tehlikeye attın. Değdi, dedi, gözleri dolarak asker,Değdi Nasıl değdi? Bu adam ölmüş, görmüyor musun? Yinede deydi. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için. Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı: Geleceğini biliyordum Geleceğini biliyordum [font=Verdana]SEN GİTTİN YA[/font] [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Dışı Konular
Genel
Müzik
Omer Koroglu=AzveOZ_Gelecegini biliyorudum=Sen gittinya
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt