PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Genel
Tarım ve Hayvancılık Haberleri
Saman krizi kapıda,ithalat gündemde
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="Ağır Abi" data-source="post: 843771" data-attributes="member: 168"><p><strong>Saman krizi kapıda,ithalat gündemde</strong></p><p></p><p><strong>[size=12pt]<span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Saman krizi kapıda,ithalat gündemde</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Türkiye tarımda bir çok felaketi üst üste yaşıyor. Sonbaharda ve kışın yağışların normalin çok altında seyretmesi nedeniyle kuraklık yaşanırken, Mart ayı sonunda yaşanan don felaketi kayısı, fındık ve meyvecilikte başta olmak üzere özellikle meyvecilikte büyük hasara neden oldu. Nisanın son günleri ise ülkenin değişik bölgelerinde aşırı yağış ve dolu nedeniyle yine tarım alanları büyük zarar gördü.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Saman krizi kapıda</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Kuraklık nedeniyle özellikle İç Anadolu, Trakya, Doğu ve Güneydoğu Anadoluda hububat ürünlerinde meydana gelen zarar nedeniyle hayvancılık sektörü de olumsuz etkilenecek. İki yıl önce yaşanan saman krizi bir kez daha kapıda. Türkiye iki yıl aradan sonra yine saman ithal etmek zorunda kalabilir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Hasar tespiti yapılıyor</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ilçe bazında hasar tespit çalışmalarını Tarsim-Tarım Sigortaları Havuzu ile birlikte sürdürüyor. Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek, kayısıda hasarın yüzde 90 civarında, fındıkta yüzde 50 seviyelerinde olduğunu, diğer ürünlerde ise hasar tespitlerinin hasat dönemine kadar tamamlanacağını söyledi.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Ali Ekber YILDIRIM</span></strong></p><p><strong><span style="color: black">İZMİR- Tarım sektöründe çok az görülecek bir sezon yaşanıyor. Kuraklık, don, dolu, fırtına, hayvan hastalıkları gibi bir çok felaket üst üste geldi. Sonbahar ve kış aylarında yağışların normalin çok altında seyretmesi, kar yağışının olmaması nedeniyle özellikle buğday ve diğer hububat ürünlerinde üretim kaybına neden oldu. Hububattaki üretim kaybının yüzde 20′ler seviyesinde olacağı tahmin ediliyor. Geçen yıl 22.5 milyon ton olan buğday rekoltesinin bu sene 18 milyon tona kadar gerilemesi bekleniyor.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Kuraklık için hasar tespit çalışmaları sürerken 29-30 ve 31 Mart tarihlerinde yaşanan don felaketi fındık, kayısı, elma, üzüm, Antep fıstığı ve pek çok üründe büyük zarara neden oldu. Kayısıda yüzde 90, fındıkta en az yüzde 50, Egede üzümde yüzde 25 oranında hasar meydana geldiği tahmin ediliyor. Nisan ayının sonunda 28 Nisanda ise bu kez dolu yağışı nedeniyle İzmir Kemalpaşada kiraz, Muğlada ise seralar büyük hasar gördü. Aynı günlerde Güneydoğuda hayvanlarda Afrika Hastalığı alarmı geldi. Bölgede hayvan hareketleri yasaklanırken özellikle Suriye kaynaklı hastalığın tedavisi için çalışmalar sürdürülüyor.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Kuraklık tehlikesi sürüyor</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Bundan sonra yağışlar normal seviyede gerçekleşse bile özellikle buğday ve diğer hububat ürünlerinde yüzde 20′nin üzerinde bir verim kaybına neden olacağı tahmin ediliyor. Mayıs ayındaki yağışlara ve yaz aylarının aşırı sıcak geçmesine bağlı olarak kuraklığın tarıma etkilerinin beklenenden daha yüksek olması endişesi yaşanıyor. Hububat ürünlerindeki kaybın, saman üretiminin azalmasına ve yeni bir krizin yaşanmasına neden olması bekleniyor. Özellikle İç Anadolu, Trakya, Doğu ve Güneydoğuda kuraklığa bağlı olarak hububatta üretimin azalması ile saman üretimindeki büyük düşüş hayvancılık sektöründe endişeyle izleniyor.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Saman ithalatı gündemde</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Saman üretimindeki düşüşe bağlı olarak 2012′de olduğu gibi ithalatın yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. Hayvancılık işletmelerinden bazıları bu krizi görerek 2013 ürünü saman almaya başladı. Bunun etkisi ile saman fiyatı artı. Samanın kilosu 25 kuruştan 37 kuruşa yükseldi.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Aksaray ve yöresinde yonca başta olmak üzere kaba yem üretimi, ticareti ve ihracatı yapan Uzunoba Tarımın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Örkçü, geçen yıla göre yonca üretiminde artış olduğunu ancak saman ile ilgili ciddi sorun yaşanacağını söyledi. İç Anadoluda hububatta yüzde 70′lere varan oranda kayıp olduğunu ileri süren Mesut Örkçü DÜNYAya şu bilgileri verdi: Yonca derin kuyu suyu ile sulandığı için üretimde,verimde herhangi bir sorun yok. Kuraklıktan etkilenmedi. Hatta üretim bir miktar arttı. Biz aynı zamanda yonca tohumu satıyoruz. Bu nedenle piyasayı yakından izliyoruz. Güneydoğu Anadoluya özellikle Şanlıurfa ve Diyarbakıra çok tohum satıldı. Bu nedenle yonca da sorun yaşanmaz. Fakat hububatta büyük sorun var. Özellikle samanda iki yıl önceki gibi kriz yaşanacak. Bunu fark eden büyük hayvancılık işletmelerinden bazıları saman ihtiyacını aldı. Bazıları da şu günlerde 2013′ten kalan samanı almaya çalışıyor. Bu nedenle 2013 mahsulü samanın kilosu 25 kuruştan 37 kuruşa kadar çıktı. Önümüzdeki günlerde hububat hasadı başladıktan sonra bu fiyatın düşmesi değil daha da artması bekleniyor. Piyasanın 40 kuruştan açılması ve kışın 60 kuruşa kadar çıkması tahmin ediliyor. Daha şimdiden hayvancılıkta bir panik havası var. Bu panik havası sadece samanın değil, yonca ve diğer kaba yemlerin de fiyatını artırır. Geçen sene tonu 460 lira olan yonca, şu günlerde ilk biçimi kantar teslimi 480 liradan açıldı. Üreticilerle konuşuyoruz bir çoğu saman satmayı düşünmüyor. Kışın saman fiyatının artacağı beklentisi var. Muhtemelen yine ithalat gündeme gelecek. Burada binlerce dönüm arazi boş dururken ithalat yapılması tabii çok üzücü. Kaba yem sorununa kalıcı çözüm bulunması için üretimin planlanması ve uzun vadeli bir politikaya ihtiyaç var.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Fındık ithalatı ilk kez gündemde</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Mart ayı sonunda yaşanan don felaketinin en çok zarar verdiği iki üründen birisi Malatyada yaygın olarak üretilen kayısı, diğeri de Karadeniz Bölgesinin en önemli ürünü fındık. Her iki üründe Türkiyenin geleneksel ihraç ürünü. Bu nedenle sadece üretici değil, ürünü alan tüccardan sanayiciye, ihracatçıdan yurt dışındaki alıcıya kadar zincirde yer alan tüm kesimler olumsuz etkileniyor. Türkiyenin ortalama yıllık 600-700 bin ton kabuklu fındık üretimi don felaketi nedeniyle rekoltenin yüzde 50 kayıpla 300-350 bin tona gerileyeceği tahmin ediliyor. Don felaketinin yarattığı zarar, kabuklu fındık fiyatında yüzde 100′e varan oranda artışa neden oldu. Mart ayı başlarında kilosu 4.5 lira civarında olan kabuklu fındık 10 liranın üzerine çıktı. İhracatçılar taahhütlerini yerine getirebilmek için ilk kez fındık ithalatını gündeme getirdi. Dünya üretiminin yüzde 70′ini gerçekleştiren Türkiyenin fındık ithal edebileceği tek pazar Azerbaycan ve Gürcistan. Fakat bu ülkelerdeki fındığın kalitesi tartışılıyor.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Kayısıda kayıp yüzde 90</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Don felaketinin en çok hasar verdiği ürün ise kayısı oldu. Yüzde 90 oranında zarar gören kayısıda da fındıkta olduğu gibi 2013 ürünü büyük değer kazandı. Kuru kayısıda ürünün çok olduğu yıllarda hayvanlara yem olarak verilen ve hurda olarak nitelendirilen kayısının tonu 300 liradan 5 bin liraya kadar çıktı. Kaliteli normal standartlardaki kayısının tonu ise 50 bin liraya kadar yükseldi. İhracatçılar taahhütlerini yerine getirebilmek için eski ürüne yönelmesi fiyatı artırdı.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Dolu kirazı ve seraları vurdu</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">28 Nisanda sadece 5-10 dakika etkili olan dolu yağışı İzmirin Kemalpaşa İlçesinde hasada kısa süre kala büyük zarara neden oldu. Dolu yağışı, Kemalpaşanın yanı sıra Ispartanın Uluborlu, Aydının Efeler ve İncirliova ilçelerinde kiraz, şeftali, kayısı, erik, kestane, ceviz bahçelerini ve bağ alanlarını, Muğlanın Fethiye ve Seydikemer ilçelerinde seraları, meyve ağaçlarını ve zeytinliklere zarar verdi.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Elmada zarar var, şeftali ve vişne iyi</span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Meyve Suyu Endüstrisi Derneği Genel Sekreteri Ebru Akdağ, kayısıda yaşanan zararın boyutunun çok yüksek olduğunu ve üretimin yüzde 90 oranında azalacağını belirterek DÜNYAya şu bilgileri verdi: Şeftali, ile ilgili büyük bir sorun görünmüyor. Vişne de Mayıs ayının son haftasına kadar beklemekte yarar var.Elma da ise kayısıdan sonra en çok zarar gören meyve olarak görünüyor. Özellikle don felaketi nedeniyle Karaman, Tokat, Amasya bölgelerinde zarar var. Bursa ve Çivril bölgesi ise iyi görünüyor. Daha net bir bilgi için Haziranı beklemek gerekiyor.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Bakanlık ve Tarsim hasar tespiti yapıyor</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Dr.Gürsel Küsek, uzaktan algılama ile hasar tespiti yapmanın çok zor olduğunu belirterek: Bu sistemde biz o parselde buğday veya başka bir ürün olup olmadığını görebiliyoruz. Ancak, hasarı tespit etmek zor. Bakanlık olarak Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) ile birlikte ilçe bazında hasar tespiti yapıyoruz. Malatyada kayısı için hasar tespiti büyük oranda tamamlandı. Yüzde 90 oranında bir don zararı görünüyor. Fındıkta tespit büyük ölçüde devam ediyor. Batı Karadeniz Bölgesinde hasar çok yok. Ancak özellikle Orduda Doğu Karadenizde yüzde 50 seviyesinde bir kayıptan söz edilebilir. Orduda 250 rakımın altındaki yerlerde durum iyi. Fakat rakım yükseldikçe hasar büyüyor. İzmir Kemalpaşada ise kirazda bir dolu hasarı var. Ama bu yeni bir gelişme, hasar tespiti orada da yapılacak. Diğer meyve ve ürünlerde ise hasar tespiti hasat dönemine yakın tamamlanacak ve net bir tablo ortaya çıkacak dedi.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Herkes 60 ilin içinde olmak istiyor</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaptığı konuşmada kuraklık, don ve diğer doğal afetlerle ilgili hasar tespit çalışmaları yaptıklarını ve 60 ilin bu kapsamda değerlendirildiğini açıkladı. Hasar tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra zararı yüzde 30′un üzerinde olduğu saptanan üreticilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri borcunun ertelenmesi bekleniyor. Ayrıca zarar gören çiftçilerden sigorta yaptıranların zararları Tarsim tarafından karşılanırken, sigorta yaptırmayanların zararının nasıl karşılanacağı, alınacak önlemlerle ilgili kesinleşmiş bir karar henüz yok. Bakan Mehdi Ekerin açıklamasından sonra bir çok ilde üretici örgütleri ve milletvekilleri de harekete geçerek afet kapsamındaki 60 ilin içinde yer almak için çaba gösteriyor.</span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black"></span></strong></p><p><strong><span style="color: black">TZOB: Borçlar ertelensin</span></strong></p><p><strong><span style="color: black">Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal üretimde ürün hasat edilinceye kadar riskin devam ettiğini Mayısta yağışları özellikle hububatta rekolteyi çok önemli oranda etkileyeceğini fakat, don ve dolu zararının telafisinin mümkün olmadığını söyledi. Üretimin sonraki yıllarda sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından, üreticilerin Ziraat Bankası, özel bankalar, Tarım Kredi Kooperatifleri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçları ile elektrik borçları faizsiz olarak ertelenmesini isteyen Bayraktar: Yeni kredi kullanımında kolaylık sağlanmalıdır. Kuraklık riski Tarım Sigortaları kapsamına alınmalıdır. Kuraklık riskinin Tarım Sigortaları kapsamına alınmaması durumunda 2090 Sayılı afetlerden zarar gören çiftçilere yardım içeren Kanun, işler hale getirilmelidir dedi</span>[/size]</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ağır Abi, post: 843771, member: 168"] [b]Saman krizi kapıda,ithalat gündemde[/b] [b][size=12pt][color=black] Saman krizi kapıda,ithalat gündemde Türkiye tarımda bir çok felaketi üst üste yaşıyor. Sonbaharda ve kışın yağışların normalin çok altında seyretmesi nedeniyle kuraklık yaşanırken, Mart ayı sonunda yaşanan don felaketi kayısı, fındık ve meyvecilikte başta olmak üzere özellikle meyvecilikte büyük hasara neden oldu. Nisanın son günleri ise ülkenin değişik bölgelerinde aşırı yağış ve dolu nedeniyle yine tarım alanları büyük zarar gördü. Saman krizi kapıda Kuraklık nedeniyle özellikle İç Anadolu, Trakya, Doğu ve Güneydoğu Anadoluda hububat ürünlerinde meydana gelen zarar nedeniyle hayvancılık sektörü de olumsuz etkilenecek. İki yıl önce yaşanan saman krizi bir kez daha kapıda. Türkiye iki yıl aradan sonra yine saman ithal etmek zorunda kalabilir. Hasar tespiti yapılıyor Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ilçe bazında hasar tespit çalışmalarını Tarsim-Tarım Sigortaları Havuzu ile birlikte sürdürüyor. Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek, kayısıda hasarın yüzde 90 civarında, fındıkta yüzde 50 seviyelerinde olduğunu, diğer ürünlerde ise hasar tespitlerinin hasat dönemine kadar tamamlanacağını söyledi. Ali Ekber YILDIRIM İZMİR- Tarım sektöründe çok az görülecek bir sezon yaşanıyor. Kuraklık, don, dolu, fırtına, hayvan hastalıkları gibi bir çok felaket üst üste geldi. Sonbahar ve kış aylarında yağışların normalin çok altında seyretmesi, kar yağışının olmaması nedeniyle özellikle buğday ve diğer hububat ürünlerinde üretim kaybına neden oldu. Hububattaki üretim kaybının yüzde 20′ler seviyesinde olacağı tahmin ediliyor. Geçen yıl 22.5 milyon ton olan buğday rekoltesinin bu sene 18 milyon tona kadar gerilemesi bekleniyor. Kuraklık için hasar tespit çalışmaları sürerken 29-30 ve 31 Mart tarihlerinde yaşanan don felaketi fındık, kayısı, elma, üzüm, Antep fıstığı ve pek çok üründe büyük zarara neden oldu. Kayısıda yüzde 90, fındıkta en az yüzde 50, Egede üzümde yüzde 25 oranında hasar meydana geldiği tahmin ediliyor. Nisan ayının sonunda 28 Nisanda ise bu kez dolu yağışı nedeniyle İzmir Kemalpaşada kiraz, Muğlada ise seralar büyük hasar gördü. Aynı günlerde Güneydoğuda hayvanlarda Afrika Hastalığı alarmı geldi. Bölgede hayvan hareketleri yasaklanırken özellikle Suriye kaynaklı hastalığın tedavisi için çalışmalar sürdürülüyor. Kuraklık tehlikesi sürüyor Bundan sonra yağışlar normal seviyede gerçekleşse bile özellikle buğday ve diğer hububat ürünlerinde yüzde 20′nin üzerinde bir verim kaybına neden olacağı tahmin ediliyor. Mayıs ayındaki yağışlara ve yaz aylarının aşırı sıcak geçmesine bağlı olarak kuraklığın tarıma etkilerinin beklenenden daha yüksek olması endişesi yaşanıyor. Hububat ürünlerindeki kaybın, saman üretiminin azalmasına ve yeni bir krizin yaşanmasına neden olması bekleniyor. Özellikle İç Anadolu, Trakya, Doğu ve Güneydoğuda kuraklığa bağlı olarak hububatta üretimin azalması ile saman üretimindeki büyük düşüş hayvancılık sektöründe endişeyle izleniyor. Saman ithalatı gündemde Saman üretimindeki düşüşe bağlı olarak 2012′de olduğu gibi ithalatın yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. Hayvancılık işletmelerinden bazıları bu krizi görerek 2013 ürünü saman almaya başladı. Bunun etkisi ile saman fiyatı artı. Samanın kilosu 25 kuruştan 37 kuruşa yükseldi. Aksaray ve yöresinde yonca başta olmak üzere kaba yem üretimi, ticareti ve ihracatı yapan Uzunoba Tarımın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Örkçü, geçen yıla göre yonca üretiminde artış olduğunu ancak saman ile ilgili ciddi sorun yaşanacağını söyledi. İç Anadoluda hububatta yüzde 70′lere varan oranda kayıp olduğunu ileri süren Mesut Örkçü DÜNYAya şu bilgileri verdi: Yonca derin kuyu suyu ile sulandığı için üretimde,verimde herhangi bir sorun yok. Kuraklıktan etkilenmedi. Hatta üretim bir miktar arttı. Biz aynı zamanda yonca tohumu satıyoruz. Bu nedenle piyasayı yakından izliyoruz. Güneydoğu Anadoluya özellikle Şanlıurfa ve Diyarbakıra çok tohum satıldı. Bu nedenle yonca da sorun yaşanmaz. Fakat hububatta büyük sorun var. Özellikle samanda iki yıl önceki gibi kriz yaşanacak. Bunu fark eden büyük hayvancılık işletmelerinden bazıları saman ihtiyacını aldı. Bazıları da şu günlerde 2013′ten kalan samanı almaya çalışıyor. Bu nedenle 2013 mahsulü samanın kilosu 25 kuruştan 37 kuruşa kadar çıktı. Önümüzdeki günlerde hububat hasadı başladıktan sonra bu fiyatın düşmesi değil daha da artması bekleniyor. Piyasanın 40 kuruştan açılması ve kışın 60 kuruşa kadar çıkması tahmin ediliyor. Daha şimdiden hayvancılıkta bir panik havası var. Bu panik havası sadece samanın değil, yonca ve diğer kaba yemlerin de fiyatını artırır. Geçen sene tonu 460 lira olan yonca, şu günlerde ilk biçimi kantar teslimi 480 liradan açıldı. Üreticilerle konuşuyoruz bir çoğu saman satmayı düşünmüyor. Kışın saman fiyatının artacağı beklentisi var. Muhtemelen yine ithalat gündeme gelecek. Burada binlerce dönüm arazi boş dururken ithalat yapılması tabii çok üzücü. Kaba yem sorununa kalıcı çözüm bulunması için üretimin planlanması ve uzun vadeli bir politikaya ihtiyaç var. Fındık ithalatı ilk kez gündemde Mart ayı sonunda yaşanan don felaketinin en çok zarar verdiği iki üründen birisi Malatyada yaygın olarak üretilen kayısı, diğeri de Karadeniz Bölgesinin en önemli ürünü fındık. Her iki üründe Türkiyenin geleneksel ihraç ürünü. Bu nedenle sadece üretici değil, ürünü alan tüccardan sanayiciye, ihracatçıdan yurt dışındaki alıcıya kadar zincirde yer alan tüm kesimler olumsuz etkileniyor. Türkiyenin ortalama yıllık 600-700 bin ton kabuklu fındık üretimi don felaketi nedeniyle rekoltenin yüzde 50 kayıpla 300-350 bin tona gerileyeceği tahmin ediliyor. Don felaketinin yarattığı zarar, kabuklu fındık fiyatında yüzde 100′e varan oranda artışa neden oldu. Mart ayı başlarında kilosu 4.5 lira civarında olan kabuklu fındık 10 liranın üzerine çıktı. İhracatçılar taahhütlerini yerine getirebilmek için ilk kez fındık ithalatını gündeme getirdi. Dünya üretiminin yüzde 70′ini gerçekleştiren Türkiyenin fındık ithal edebileceği tek pazar Azerbaycan ve Gürcistan. Fakat bu ülkelerdeki fındığın kalitesi tartışılıyor. Kayısıda kayıp yüzde 90 Don felaketinin en çok hasar verdiği ürün ise kayısı oldu. Yüzde 90 oranında zarar gören kayısıda da fındıkta olduğu gibi 2013 ürünü büyük değer kazandı. Kuru kayısıda ürünün çok olduğu yıllarda hayvanlara yem olarak verilen ve hurda olarak nitelendirilen kayısının tonu 300 liradan 5 bin liraya kadar çıktı. Kaliteli normal standartlardaki kayısının tonu ise 50 bin liraya kadar yükseldi. İhracatçılar taahhütlerini yerine getirebilmek için eski ürüne yönelmesi fiyatı artırdı. Dolu kirazı ve seraları vurdu 28 Nisanda sadece 5-10 dakika etkili olan dolu yağışı İzmirin Kemalpaşa İlçesinde hasada kısa süre kala büyük zarara neden oldu. Dolu yağışı, Kemalpaşanın yanı sıra Ispartanın Uluborlu, Aydının Efeler ve İncirliova ilçelerinde kiraz, şeftali, kayısı, erik, kestane, ceviz bahçelerini ve bağ alanlarını, Muğlanın Fethiye ve Seydikemer ilçelerinde seraları, meyve ağaçlarını ve zeytinliklere zarar verdi. Elmada zarar var, şeftali ve vişne iyi Meyve Suyu Endüstrisi Derneği Genel Sekreteri Ebru Akdağ, kayısıda yaşanan zararın boyutunun çok yüksek olduğunu ve üretimin yüzde 90 oranında azalacağını belirterek DÜNYAya şu bilgileri verdi: Şeftali, ile ilgili büyük bir sorun görünmüyor. Vişne de Mayıs ayının son haftasına kadar beklemekte yarar var.Elma da ise kayısıdan sonra en çok zarar gören meyve olarak görünüyor. Özellikle don felaketi nedeniyle Karaman, Tokat, Amasya bölgelerinde zarar var. Bursa ve Çivril bölgesi ise iyi görünüyor. Daha net bir bilgi için Haziranı beklemek gerekiyor. Bakanlık ve Tarsim hasar tespiti yapıyor Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Dr.Gürsel Küsek, uzaktan algılama ile hasar tespiti yapmanın çok zor olduğunu belirterek: Bu sistemde biz o parselde buğday veya başka bir ürün olup olmadığını görebiliyoruz. Ancak, hasarı tespit etmek zor. Bakanlık olarak Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) ile birlikte ilçe bazında hasar tespiti yapıyoruz. Malatyada kayısı için hasar tespiti büyük oranda tamamlandı. Yüzde 90 oranında bir don zararı görünüyor. Fındıkta tespit büyük ölçüde devam ediyor. Batı Karadeniz Bölgesinde hasar çok yok. Ancak özellikle Orduda Doğu Karadenizde yüzde 50 seviyesinde bir kayıptan söz edilebilir. Orduda 250 rakımın altındaki yerlerde durum iyi. Fakat rakım yükseldikçe hasar büyüyor. İzmir Kemalpaşada ise kirazda bir dolu hasarı var. Ama bu yeni bir gelişme, hasar tespiti orada da yapılacak. Diğer meyve ve ürünlerde ise hasar tespiti hasat dönemine yakın tamamlanacak ve net bir tablo ortaya çıkacak dedi. Herkes 60 ilin içinde olmak istiyor Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaptığı konuşmada kuraklık, don ve diğer doğal afetlerle ilgili hasar tespit çalışmaları yaptıklarını ve 60 ilin bu kapsamda değerlendirildiğini açıkladı. Hasar tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra zararı yüzde 30′un üzerinde olduğu saptanan üreticilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri borcunun ertelenmesi bekleniyor. Ayrıca zarar gören çiftçilerden sigorta yaptıranların zararları Tarsim tarafından karşılanırken, sigorta yaptırmayanların zararının nasıl karşılanacağı, alınacak önlemlerle ilgili kesinleşmiş bir karar henüz yok. Bakan Mehdi Ekerin açıklamasından sonra bir çok ilde üretici örgütleri ve milletvekilleri de harekete geçerek afet kapsamındaki 60 ilin içinde yer almak için çaba gösteriyor. TZOB: Borçlar ertelensin Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal üretimde ürün hasat edilinceye kadar riskin devam ettiğini Mayısta yağışları özellikle hububatta rekolteyi çok önemli oranda etkileyeceğini fakat, don ve dolu zararının telafisinin mümkün olmadığını söyledi. Üretimin sonraki yıllarda sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından, üreticilerin Ziraat Bankası, özel bankalar, Tarım Kredi Kooperatifleri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçları ile elektrik borçları faizsiz olarak ertelenmesini isteyen Bayraktar: Yeni kredi kullanımında kolaylık sağlanmalıdır. Kuraklık riski Tarım Sigortaları kapsamına alınmalıdır. Kuraklık riskinin Tarım Sigortaları kapsamına alınmaması durumunda 2090 Sayılı afetlerden zarar gören çiftçilere yardım içeren Kanun, işler hale getirilmelidir dedi[/color][/size][/b] [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Genel
Tarım ve Hayvancılık Haberleri
Saman krizi kapıda,ithalat gündemde
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt