PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Genel
Tarım ve Hayvancılık Haberleri
Sonradan Köylüler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="UÖZKAN.77" data-source="post: 918441" data-attributes="member: 46698"><p><a href="http://www.zaman.com.tr/cumaertesi_sonradan-koyluler_2272996.html" target="_blank">http://www.zaman.com.tr/cumaertesi_sonradan-koyluler_2272996.html</a></p><p></p><p>ZEYNEP KILIÇ</p><p>24 Ocak 2015, Cumartesi</p><p>Ceviz ve bademi yan yana görünce oo piti piti yapacak kadar doğal yaşama uzaktı Ilgın ve Serhat Sayıcı çifti. İstanbuldan sıkıldıkları bir vakitte köyleri dolaşmaya karar verdiler. Sayıcı çifti, şimdi köylünün satamadığı tertemiz ürünlerini, doğal tüketmek isteyen şehirli insanlara ulaştırıyor.</p><p></p><p>Ilgın ve Serhat Sayıcı için köy, ilkokulda arkadaşlarının yaz tatilinde gittiğinden haberdar oldukları uzak bir coğrafyadan ibarettir. Büyüdüklerinde de durum değişmez. Köy hayatı ile tanışmaları için önce okullar bitirilecek sonra iyi bir işe girilecek ardından evlilikle birlikte artan sorumluluğa büyük şehrin sıkıntıları eklenecek ve Sayıcı çifti için İstanbuldan kaçmanın yolları aranacaktır. Aslında Ilgın çok eskiden beri gitmek istemektedir fakat hayat arkadaşı tam bir şehir insanıdır. Serhat, Gebzede bir yazılım firmasında, Ilgın ise Maslakta bir firmada insan kaynakları yöneticiliği yapmaktadır. Her akşam gidiş dönüş dört saate yakın bir süreyi yolda geçirmeleri ve hiçbir şeye vakit yetirememeleri dananın kuyruğunun koptuğu an olur. Artık Serhat da şehir insanlığından vazgeçmiştir. Fakat nereden başlayacaklarını bilememektedirler. Sonra bir gün fikir dahil her şeyin paylaşıldığı Armağan Uçuşturma Çemberi diye bir gruptan haberleri olur. Bir yol gösteren yok mu? çağrısına onlarca kişi cevap verir. Meğer ne çok göçebe, gezgin, seyyah varmış diyerek umutlanan çift, birçok kişinin yapmak isteyip de yapamadığı şeyi yaparak İstanbulu terk eder.</p><p></p><p>Arabalarında kendilerinden başka iki bavul ve bir de köpekleri ile yollara koyulan çiftin kafasında köyleri dolaşmak vardır. İlk durakları Buğday Derneğinin öncülük ettiği TATUTA (Tarım Turizm Takas) çiftliklerinden biri olan Çanakkaledeki Yeniköy Çiftliği olur. Yeniköy, Muratlar köyündeki iki haneden biridir ve Sayıcı çiftinin hayatlarında gördüğü ilk köy ortamıdır aynı zamanda. Diğer hanede ise Ramazan amca ile karısı Meryem teyze vardır. Ilgın Sayıcı, mucizelerin başladığı yer olarak anlattığı Yeniköy serüvenlerinden bakın nasıl bahsediyor: Bize yepyeni bir hayatın kapısı açıldı. 40 gün boyunca hiç köyden çıkmadık, hiç pazara gitmedik, hiçbir şey almadık. Her şeyi kendimiz yetiştiriyorduk. Biz topluyorduk, biz pişiriyorduk. Her sabah biz sobayı yakıyorduk. Ben ilk zamanlar turist gibiydim. Her şeyin fotoğrafını çekiyordum. Ta ki bir ineğin ebeliğini yapana kadar. Ramazan amca ve Meryem teyze ineklerden birinin doğuracağını söyleyince makinemi aldım, ahıra koştum. Meryem teyzenin Ramazan amcaya Sakallı oğlanın karısını da çağırdım ama işe yarar mı bilmem diyerek benden bahsettiğini duyunca fotoğraf için değil, yardım için çağrıldığımı anladım. Makinemi de turistliğimi de bir yana bırakıp o hayvanı doğurttum. Sonra da 40 gün boyunca bir daha makineyi elime almadım. Mucizelere makinemin ardından değil kendi gözlerimle şahit olmak istedim.</p><p></p><p>Köylü satamıyor, şehirli ulaşamıyor </p><p></p><p>...</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="UÖZKAN.77, post: 918441, member: 46698"] [url=http://www.zaman.com.tr/cumaertesi_sonradan-koyluler_2272996.html]http://www.zaman.com.tr/cumaertesi_sonradan-koyluler_2272996.html[/url] ZEYNEP KILIÇ 24 Ocak 2015, Cumartesi Ceviz ve bademi yan yana görünce oo piti piti yapacak kadar doğal yaşama uzaktı Ilgın ve Serhat Sayıcı çifti. İstanbuldan sıkıldıkları bir vakitte köyleri dolaşmaya karar verdiler. Sayıcı çifti, şimdi köylünün satamadığı tertemiz ürünlerini, doğal tüketmek isteyen şehirli insanlara ulaştırıyor. Ilgın ve Serhat Sayıcı için köy, ilkokulda arkadaşlarının yaz tatilinde gittiğinden haberdar oldukları uzak bir coğrafyadan ibarettir. Büyüdüklerinde de durum değişmez. Köy hayatı ile tanışmaları için önce okullar bitirilecek sonra iyi bir işe girilecek ardından evlilikle birlikte artan sorumluluğa büyük şehrin sıkıntıları eklenecek ve Sayıcı çifti için İstanbuldan kaçmanın yolları aranacaktır. Aslında Ilgın çok eskiden beri gitmek istemektedir fakat hayat arkadaşı tam bir şehir insanıdır. Serhat, Gebzede bir yazılım firmasında, Ilgın ise Maslakta bir firmada insan kaynakları yöneticiliği yapmaktadır. Her akşam gidiş dönüş dört saate yakın bir süreyi yolda geçirmeleri ve hiçbir şeye vakit yetirememeleri dananın kuyruğunun koptuğu an olur. Artık Serhat da şehir insanlığından vazgeçmiştir. Fakat nereden başlayacaklarını bilememektedirler. Sonra bir gün fikir dahil her şeyin paylaşıldığı Armağan Uçuşturma Çemberi diye bir gruptan haberleri olur. Bir yol gösteren yok mu? çağrısına onlarca kişi cevap verir. Meğer ne çok göçebe, gezgin, seyyah varmış diyerek umutlanan çift, birçok kişinin yapmak isteyip de yapamadığı şeyi yaparak İstanbulu terk eder. Arabalarında kendilerinden başka iki bavul ve bir de köpekleri ile yollara koyulan çiftin kafasında köyleri dolaşmak vardır. İlk durakları Buğday Derneğinin öncülük ettiği TATUTA (Tarım Turizm Takas) çiftliklerinden biri olan Çanakkaledeki Yeniköy Çiftliği olur. Yeniköy, Muratlar köyündeki iki haneden biridir ve Sayıcı çiftinin hayatlarında gördüğü ilk köy ortamıdır aynı zamanda. Diğer hanede ise Ramazan amca ile karısı Meryem teyze vardır. Ilgın Sayıcı, mucizelerin başladığı yer olarak anlattığı Yeniköy serüvenlerinden bakın nasıl bahsediyor: Bize yepyeni bir hayatın kapısı açıldı. 40 gün boyunca hiç köyden çıkmadık, hiç pazara gitmedik, hiçbir şey almadık. Her şeyi kendimiz yetiştiriyorduk. Biz topluyorduk, biz pişiriyorduk. Her sabah biz sobayı yakıyorduk. Ben ilk zamanlar turist gibiydim. Her şeyin fotoğrafını çekiyordum. Ta ki bir ineğin ebeliğini yapana kadar. Ramazan amca ve Meryem teyze ineklerden birinin doğuracağını söyleyince makinemi aldım, ahıra koştum. Meryem teyzenin Ramazan amcaya Sakallı oğlanın karısını da çağırdım ama işe yarar mı bilmem diyerek benden bahsettiğini duyunca fotoğraf için değil, yardım için çağrıldığımı anladım. Makinemi de turistliğimi de bir yana bırakıp o hayvanı doğurttum. Sonra da 40 gün boyunca bir daha makineyi elime almadım. Mucizelere makinemin ardından değil kendi gözlerimle şahit olmak istedim. Köylü satamıyor, şehirli ulaşamıyor ... [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Genel
Tarım ve Hayvancılık Haberleri
Sonradan Köylüler
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt