PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Genel
Tarım ve Hayvancılık Haberleri
Tohum Bankasının Türkiye'de kurulması, D–8 ülkelerinin çıkarına”
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="manas" data-source="post: 144485" data-attributes="member: 4065"><p><strong>Ynt: Tohum Bankasının Türkiye'de kurulması, D–8 ülkelerinin çıkarına”</strong></p><p></p><p>HAHAMLARININ KULLANDIĞI DÜNYANIN ŞER ÜÇGENİ?..</p><p>Uluslararası stratejide dünya hâkimiyeti için belirlenen sahalar vardır. Bu sahalar jeostratejik olarak ele alındığında kendileriyle ilgili kullanılan terim Kalp sahaları oldukları şeklindedir. Türkiye de uluslararası stratejisiler tarafından kalp sahası olarak gösterilen ülkeler içinde olup en başta yer almaktadır.</p><p>Özellikle soğuk savaş döneminin sona ermesiyle birlikte Avrasya ve bu coğrafyadaki enerji kaynakları akıl almayacak kadar değer kazandı. Yani bir bakıma 21. Yüzyıl hâkimiyeti Avrasya hâkimiyeti üzerine kurulu. ABD Türkiye`nin etrafında üsler kurarak adeta Türkiye`yi abluka altına almaya çalışıyor. Bu arada başta Gürcistan olmak üzere birçok devletin iktidarları değiştirilerek yerine İsrail ve ABD ittifakının programını uygulayan yönetimler iş başına getirilmektedir.</p><p>Dünya`nın bu fiziki stratejik sahalarının dışında bir de metafizik istihbarata dayalı sahaları var. Birçok ülkenin parapsikolojik savaş timleri bu bölgelerde çeşitli aksiyonlarda bulunuyorlar. Bu parapsikolojiye dayalı istihbarat birimleri özellikle Gürcistan-Tiflis, İran-İsfahan ve Mısır-Kahire üçgeninde pek etkililer. Çelik adam lakaplı Stalin`in Tiflis`li olduğu unutulmamalıdır. Bu adam Gürcü Yahudisidir ve bulunduğu bölgeden metafizik istihbarat kullanan çok ciddi medyumlar çıkmıştır. Bunlardan biri de bir dönem Türkiye`ye gelen ve bu tarz çalışmalardan sonra ABD`ye giderek orada bir Enstitü kuran Gudjiev`dir. Bu adamın Türkiye`de ders verdiği ünlü simalar ise Dr. Rıza Nur, Refet Kayserilioğlu ve Bedri Ruhselman'dır.</p><p>İran`daki İsfahan Yahudileri Kabala büyüsünü çok ciddi olarak kullanıp liderleri dahi tesir altına alabiliyorlar. Bu Yahudilerin çoğundan İran halkının haberi dahi yok. Tıpkı içimizdeki dönmelerden Türk halkının pek çoğunun haberi olmadığı gibi& Bugün İsfahan`da nükleer çalışmalarının bir kısmını sürdüren İran, İsrail`e karşı yürütülen nükleer çalışmalarını farklı ülkelere karşı yönlendirirse kimse şaşırmasın. Bizzat bu konuyu görüşmek için Ankara`ya gittiğimde danıştığım nükleer Enerji Uzmanı Azeri bir Profesör de bu çalışmanın zamanla Türkiye`ye karşı bir tehdit olabileceğine değinmişti. Oysa bendeki veriler metafizik verilerdi. Ancak hocanın söyledikleri fizik veriler. Metafizik bilgilerle fizik verilerin birbirini tamamlamasına oldukça şaşırmıştım.</p><p>Mısır`ın Kahire bölgesinin önemi tarihten bu yana aşikar. Yunan medeniyetini kontrol altına alan kabalist felsefeciler burada da İskenderiye okulları kurarak Ortadoğu halklarına yıllarca tesir ettiler. Hatta bu okullar zamanla işlevini yitirmedi benzer tekkelerle İslam tasavvufunun içersine yetiştirdikleri adamlarını sokarak, Cebriye, Hululiyle, Huriye gibi sapkın sözde tasavvuf cereyanları oluşturdular.</p><p>Bu konuda çalışmalarıyla tanınan ve aynı zamanda Moskova`da KGB bürolarında parapsikolojik araştırmalar yapmasının yanında 'Alman Gizli Operasyonları', 'Gizli Dosyalar' gibi eserlere imza atan Araştırmacı-Yazar Emrullah Tekin yukarıda ismini saydığımız ülke ve şehirleri Kudüs merkezli olmak üzere dünyanın 'Şer metafizik üçgeni' olarak adlandırıyor. Bir nevi 'Bermuda Şeytan Üçgeni' gibi Ortadoğu ve Avrasya`nın zihin kontrol üçgeni.</p><p>Yazar karşılıklı görüşmelerimizde ise bu 'Şer Metafizik Üçgene' karşı Müspet Üçgen`le cevap verildiğini şahsıma iletmişti. 'İstanbul-Buhara-Mekke' şehirleri üzerinden süren bir kısım insan trafiğinin bu kontra eylemleri gerçekleştirdiğini söyledi. Hatta özel cetvellerle harita üzerinde Siyon Yıldızı oluşturacak şekilde bir şekil ortaya çıkaran Tekin gene ince hesaplamalarla bu şeklin tam ortasının BAĞDAT olduğunu bize göstererek iyice şaşırmamıza vesile oldu. Çünkü muharref Tevrat ve birer gizli yorumu olan Talmud ve Tora`da bu bölgenin vurulmasıyla Armegedon`u başlatmaları Siyonistlere telkin ediliyordu&</p><p>Sanıyorum bu bilgileri aktarmam birilerini tatmin etmeyecektir. Ancak bizler daha yeni yeni Zihin Kontrol Operasyonlarını yaparken ABD`deki Üniversite Laboratuarları insan ışınlaması üzerine çalışıyor?.. Maddeyi çok uzak mesafe olmasa dahi adeta zamanda sıçratır gibi mekan değiştirecek aşamaya getirdiler. Üstelik Süleyman kıssalarını okuyarak büyüyen Yahudiler, Kuran`da bahsi geçtiği gibi Hz. Süleyman`ın Uçan kalesi`nin bir aylık mesafeyi bir günde aldığını pekiyi biliyorlar.</p><p>Zaten onlar bu peygamberlere bahşedilen güçlerin peşindeler? Ancak tek farkla onlar peyfamberlerin bu güçlerinin Allah`tan vasıtasız dahi olacağına inanmayıp, onlara verilen 'YÜZÜK (HZ. SÜLEYMAN), ASA(HZ. MUSA), KILIÇ (HZ.DAVUT)' gibi eşyalarda kerameti arıyorlar&</p><p>İsrail Metafizik İstihbarat Kuvvetleri nasıl yetiştirilir...</p><p>Kabollo denen faili meçhuller cinayet teşkilatı İsrail Kohenleri tarafından binlerce sene evvel teşekkül ettirilmiştir.</p><p>Şimdi bu teşkilatın nasıl istihbaratçı yetiştirdiğini okuyacaksınız...</p><p>Kabollo teşkilatına girecek şahıs daha annesinin karnında tespit edilir, yıldızlarla, cifir hesabıyla çocuğun doğacağı gün ve saat onlar için çok önemlidir. Onların hesaplarına göre bu sırlı hesaplamalar vaktinde gelen çocuklar kendileri için adeta Yehova`nın özel menüsüdür.</p><p>Neticede bu muayyen vakitte çocuk doğar, Kaballo hahamlarının itinasıyla büyütülür. Yiyeceğine ve sıhhatine son derece dikkat edilir, hususi surette hazırlanmış iksirler, vitaminli gıdalar ve bilhassa hususi nefis yemeklerle beslenir. Altı yaşının 'ŞABAT'ına geldiği zaman son zamanlarda mükemmel bir şekilde modernleştirilmiş ve sistemleri asrımıza uyan 'KABALLO JUGENT' yani 'KABAL GENÇLİK TEŞKİLATI' na sokulur. Yedi sene boynunca burada aldığı eğitimle gidişatı ve hareketleri kontrol edilir.</p><p>Eğer gencin 'kana doğru bir temayül ve istidadı' varsa, kendisine 'suikast' işleri taalluk eden vazifeler verilir. Çocuk müzikten, makineden, ilimden, siyasetten, iktisattan hoşlanır neticede neye meyl ederse derhal o yeteneğine göre özel olarak yetiştirilir. Fakat bunca programa rağmen işe yaramayacağı tespit edilen gençlerin ne yapıldığı tamamen meçhuldür. Ancak bu kadar ihtimamdan sonra her halde öldürülmezler?. Bu gibilerin bazen 'yem' olarak bazen de 'muhbirlik' gibi vasat işlerde zaman zaman faydalanıldığı biliniyor&</p><p>VARAN 6: DÜNYA HAKİMİYETİ`NİN LOGOSU NASIL TASARLANDI?</p><p>Mason localarının bir çoğunda pergel gönye logosunun tam ortasında yer alan 'G' harfi sanırım dikkatinizi çekmiştir. Niye 'A 'değil 'B' değil de 'G.' 'KRİPTOGRAM' açık ifadeyle Şeytanın şifresi ki Gram; Talmud ve Tora yazıcıları için 'çok güçlü ve özel bir şeytanın' adıdır.' Diğer bir ifadeyle üstatlarıdır.</p><p>Hatırlarsanız İsrail mart Ayında tam İRAN`a vurmaya hazırlandığı sırada bu alarma yani 'G' alarmına geçtiğini birimlerine duyurdu. 'G' Alarmı İsrail`in Hakimiyet alarmıdır.</p><p>Muhtemel bir saldırı için hazırlık emri, İSRAEL Savunma Bakanlığı aracılığı ile Genel Kurmay Başkanlığına o dönemde iletildi. Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisindeki kaynaklar bir saldırı hazırlığı için en yüksek düzey olan- 'G' hazırlık düzeyine geçilmesi emrinin kendilerine ulaştığını doğruladılar.</p><p>Merkezi ABD`de bulunan Araştırma Kuruluşu Stratford`a göre İsrail, İran`a karşı Askeri harekâta karar verirse, hava koridoru için üç seçeneği bulunuyor:</p><p>1- Irak hava sahasını kullanmak. (İslam dünyasından gelecek tepki ve bu Sahanın güvensizliği; gerilla operasyonlarına açık olması bu seçeneği azaltıyor.)</p><p>2- Suudi Arabistan Hava Sahası. (Bu aralar Laden çizgisinde olduğu sık sık ima edilen Suudiler`in bu teklifi ret edeceği biliniyor)</p><p>3- En akılcı seçenek bu. Tezkere`de olmadı, ama bu defa olsun mu dedirtilecek. Kudüs Zirvesinin üçüncü ayağı İstanbul`daki biraderler sayesinde Türkiye`nin hava sahası kullanılabilir mi?</p><p>Bu üçüncü plan için Cumhuriyet tarihi boyunca masada kaybetmeye alıştırılmış 'Olta`daki Balık Türkiye'nin önüne bir yem attılar. O yem de ne biliyor musunuz 'İran`da yaşayan 35 MİLYON TÜRK`ÜN kendi bağımsız devletlerini kuracağı' propagandası. Pek yakında İran hoşnutsuzluğu ve oranın zindanlarında yaşamış Türkler`in hatırat tarzı çalışmalarında bir patlama olursa sakın ha sakın içselleşip bu dramının içine çekilmeyin&</p><p>ŞEYTAN YILDIZI VE 'G' NİN ANLAMI!..</p><p>Kabbalistik büyüde Şeytan`ın (Lucifer) ışık kaynağı olduğuna inanılır. Bu nedenle tüm kaynaklarda 'Güneş`in doğudan doğması sebebiyle doğu`da yer aldığı belirtilir. Masonik ritüellerde, Şeytan Yıldızı olarak adlandırılan 'ışık saçan pentagram'ın içine doğuda yer aldığına inanılan Evren`in Ulu mimarı`nın (Şeytan`ın) simgesi 'G' harfi yerleştirilir. Locaların doğuya doğru inşa edilmesinin sebebi de, ışık kaynağı olarak Şeytan`ın (G) doğuda yer almasıdır.</p><p>Dilerseniz; Mason dergisinin konuyla ilgili olarak yer alan diğer ifadelere biraz daha göz atalım:</p><p>'5 kollu yıldız, yani ışık saçan yıldıza 'pentagrama' dikkat edelim. İçinde doğuda yer alan Evren`in Ulu mimarı`nın remzi olan 'G' harfi ile. Bu yıldız yükselen insanımızın sembolüdür. (Mason Dergisi, sayı 37-38,sf.41)</p><p>'5 köşeli yıldızın ortasındaki 'G' harfi masonluğun en gizili ve en önemli sembollerinden biridir. 'G' harfi İbranice`deki 'Yod' harfinin karşılığıdır.' (Dariel ligou, Le Dictionnaire la Franc-maçonerei, sf.57)</p><p>İbranice`de YOD harfi Yehova`nın baş harfidir ve Şeytan`ı remzeder, Yunan alfebesindeki 'GAMA' harfidir. Bu şekilde 'G harfi, aynı zamanda Gama`yı da temsil eder'.</p><p>'Gama harfi gönyedir ve Şeytan`ın bayrağını yani hakimiyetini temsil eder' (la Symboligue Maçonnigue, sf.56)</p><p>VE YIL 2008... GAZETELERE YANSIYAN HABER...</p><p>Norveç buzullarda tohum deposu kuruyor</p><p>Norveç, Kutup Bölgesi`nde dünyada bilinen tüm tahılların tohum örneklerinin saklanacağı bir depo inşa ediyor.</p><p>Grönland`ın doğusundaki Svalbard Adası`nda inşa edilen depoda dondurulacak tohumların, küresel bir felaket yaşanması durumunda, tahıl çeşitliliğini güvenceye alması umuluyor.</p><p>Tohum bankası, Norveç`e ait olsa da 100`ü aşkın ülke projeyi destekliyor ve buraya tohumlarını göndermeye hazırlanıyor.</p><p>Deponun temel atma törenine, Norveç`in yanı sıra, Danimarka, Finlandiya, İsveç ve İzlanda`nın başbakanları da katıldı.</p><p>Kuzey Kutbu`na yaklaşık bin kilometre mesafedeki Longyearbyen`deki deponun 2007 Eylül ayında faaliyete geçmesi planlanıyor.</p><p>Üç milyon tohum saklanacak</p><p>Dünyanın diğer noktalarında da son yıllarda 1.400`e yakın tohum bankası kuruldu.</p><p>Bunların pek çoğu ülkedeki ürünlerin devamlılığının sağlanmasına yönelik, ulusal ölçekli projeler.</p><p>Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg ise, kendi projelerinin hem ticari bir yönü bulunmadığını hem de benzerlerinin en büyük ve güvenlisi olduğunu vurguluyor.</p><p>Buzulların içine inşa edilen beton tesis, çelik hava geçirmez kapıların gerisinde tohumları eksi 18 derecede saklayacak.</p><p>Bu koşullarda tohumların yüzlerce yıl bozulmadan kalabileceği belirtiliyor. Norveçli yetkililer, güvenlik önlemleri veya soğutma sistemleri devre dışı kalsa bile, buzla kaplı dağın derinliklerindeki örneklerin bozulmayacağına güveniyorlar.</p><p>Bu koşullarda, tarım ürünlerinin salgın, nükleer savaş, doğa felaketleri veya iklim değişimi gibi bir durum sonrasında bile devamlılığının sağlanabileceği belirtiliyor.</p><p>Tohum bankasının işletmesinde 2004 yılında kurulan Küresel Tahıl Çeşitliliği Fonu da rol alacak.</p><p>Fon, kalkınmakta olan ülkelerin tohumlarını hazırlayıp Svalbard`e göndermesine katkıda bulunacak.</p><p>Her ülkenin tohumları aynı banka kasalarında olduğu gibi, kendisine ait bir kasada ve ülkenin mülkiyetinde tutulacak.</p><p>Tam olarak faaliyete geçtiğinde Svalbard`daki tesiste üç milyon tohum çeşidi bulunacağı tahmin ediliyor.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="manas, post: 144485, member: 4065"] [b]Ynt: Tohum Bankasının Türkiye'de kurulması, D–8 ülkelerinin çıkarına”[/b] HAHAMLARININ KULLANDIĞI DÜNYANIN ŞER ÜÇGENİ?.. Uluslararası stratejide dünya hâkimiyeti için belirlenen sahalar vardır. Bu sahalar jeostratejik olarak ele alındığında kendileriyle ilgili kullanılan terim Kalp sahaları oldukları şeklindedir. Türkiye de uluslararası stratejisiler tarafından kalp sahası olarak gösterilen ülkeler içinde olup en başta yer almaktadır. Özellikle soğuk savaş döneminin sona ermesiyle birlikte Avrasya ve bu coğrafyadaki enerji kaynakları akıl almayacak kadar değer kazandı. Yani bir bakıma 21. Yüzyıl hâkimiyeti Avrasya hâkimiyeti üzerine kurulu. ABD Türkiye`nin etrafında üsler kurarak adeta Türkiye`yi abluka altına almaya çalışıyor. Bu arada başta Gürcistan olmak üzere birçok devletin iktidarları değiştirilerek yerine İsrail ve ABD ittifakının programını uygulayan yönetimler iş başına getirilmektedir. Dünya`nın bu fiziki stratejik sahalarının dışında bir de metafizik istihbarata dayalı sahaları var. Birçok ülkenin parapsikolojik savaş timleri bu bölgelerde çeşitli aksiyonlarda bulunuyorlar. Bu parapsikolojiye dayalı istihbarat birimleri özellikle Gürcistan-Tiflis, İran-İsfahan ve Mısır-Kahire üçgeninde pek etkililer. Çelik adam lakaplı Stalin`in Tiflis`li olduğu unutulmamalıdır. Bu adam Gürcü Yahudisidir ve bulunduğu bölgeden metafizik istihbarat kullanan çok ciddi medyumlar çıkmıştır. Bunlardan biri de bir dönem Türkiye`ye gelen ve bu tarz çalışmalardan sonra ABD`ye giderek orada bir Enstitü kuran Gudjiev`dir. Bu adamın Türkiye`de ders verdiği ünlü simalar ise Dr. Rıza Nur, Refet Kayserilioğlu ve Bedri Ruhselman'dır. İran`daki İsfahan Yahudileri Kabala büyüsünü çok ciddi olarak kullanıp liderleri dahi tesir altına alabiliyorlar. Bu Yahudilerin çoğundan İran halkının haberi dahi yok. Tıpkı içimizdeki dönmelerden Türk halkının pek çoğunun haberi olmadığı gibi& Bugün İsfahan`da nükleer çalışmalarının bir kısmını sürdüren İran, İsrail`e karşı yürütülen nükleer çalışmalarını farklı ülkelere karşı yönlendirirse kimse şaşırmasın. Bizzat bu konuyu görüşmek için Ankara`ya gittiğimde danıştığım nükleer Enerji Uzmanı Azeri bir Profesör de bu çalışmanın zamanla Türkiye`ye karşı bir tehdit olabileceğine değinmişti. Oysa bendeki veriler metafizik verilerdi. Ancak hocanın söyledikleri fizik veriler. Metafizik bilgilerle fizik verilerin birbirini tamamlamasına oldukça şaşırmıştım. Mısır`ın Kahire bölgesinin önemi tarihten bu yana aşikar. Yunan medeniyetini kontrol altına alan kabalist felsefeciler burada da İskenderiye okulları kurarak Ortadoğu halklarına yıllarca tesir ettiler. Hatta bu okullar zamanla işlevini yitirmedi benzer tekkelerle İslam tasavvufunun içersine yetiştirdikleri adamlarını sokarak, Cebriye, Hululiyle, Huriye gibi sapkın sözde tasavvuf cereyanları oluşturdular. Bu konuda çalışmalarıyla tanınan ve aynı zamanda Moskova`da KGB bürolarında parapsikolojik araştırmalar yapmasının yanında 'Alman Gizli Operasyonları', 'Gizli Dosyalar' gibi eserlere imza atan Araştırmacı-Yazar Emrullah Tekin yukarıda ismini saydığımız ülke ve şehirleri Kudüs merkezli olmak üzere dünyanın 'Şer metafizik üçgeni' olarak adlandırıyor. Bir nevi 'Bermuda Şeytan Üçgeni' gibi Ortadoğu ve Avrasya`nın zihin kontrol üçgeni. Yazar karşılıklı görüşmelerimizde ise bu 'Şer Metafizik Üçgene' karşı Müspet Üçgen`le cevap verildiğini şahsıma iletmişti. 'İstanbul-Buhara-Mekke' şehirleri üzerinden süren bir kısım insan trafiğinin bu kontra eylemleri gerçekleştirdiğini söyledi. Hatta özel cetvellerle harita üzerinde Siyon Yıldızı oluşturacak şekilde bir şekil ortaya çıkaran Tekin gene ince hesaplamalarla bu şeklin tam ortasının BAĞDAT olduğunu bize göstererek iyice şaşırmamıza vesile oldu. Çünkü muharref Tevrat ve birer gizli yorumu olan Talmud ve Tora`da bu bölgenin vurulmasıyla Armegedon`u başlatmaları Siyonistlere telkin ediliyordu& Sanıyorum bu bilgileri aktarmam birilerini tatmin etmeyecektir. Ancak bizler daha yeni yeni Zihin Kontrol Operasyonlarını yaparken ABD`deki Üniversite Laboratuarları insan ışınlaması üzerine çalışıyor?.. Maddeyi çok uzak mesafe olmasa dahi adeta zamanda sıçratır gibi mekan değiştirecek aşamaya getirdiler. Üstelik Süleyman kıssalarını okuyarak büyüyen Yahudiler, Kuran`da bahsi geçtiği gibi Hz. Süleyman`ın Uçan kalesi`nin bir aylık mesafeyi bir günde aldığını pekiyi biliyorlar. Zaten onlar bu peygamberlere bahşedilen güçlerin peşindeler? Ancak tek farkla onlar peyfamberlerin bu güçlerinin Allah`tan vasıtasız dahi olacağına inanmayıp, onlara verilen 'YÜZÜK (HZ. SÜLEYMAN), ASA(HZ. MUSA), KILIÇ (HZ.DAVUT)' gibi eşyalarda kerameti arıyorlar& İsrail Metafizik İstihbarat Kuvvetleri nasıl yetiştirilir... Kabollo denen faili meçhuller cinayet teşkilatı İsrail Kohenleri tarafından binlerce sene evvel teşekkül ettirilmiştir. Şimdi bu teşkilatın nasıl istihbaratçı yetiştirdiğini okuyacaksınız... Kabollo teşkilatına girecek şahıs daha annesinin karnında tespit edilir, yıldızlarla, cifir hesabıyla çocuğun doğacağı gün ve saat onlar için çok önemlidir. Onların hesaplarına göre bu sırlı hesaplamalar vaktinde gelen çocuklar kendileri için adeta Yehova`nın özel menüsüdür. Neticede bu muayyen vakitte çocuk doğar, Kaballo hahamlarının itinasıyla büyütülür. Yiyeceğine ve sıhhatine son derece dikkat edilir, hususi surette hazırlanmış iksirler, vitaminli gıdalar ve bilhassa hususi nefis yemeklerle beslenir. Altı yaşının 'ŞABAT'ına geldiği zaman son zamanlarda mükemmel bir şekilde modernleştirilmiş ve sistemleri asrımıza uyan 'KABALLO JUGENT' yani 'KABAL GENÇLİK TEŞKİLATI' na sokulur. Yedi sene boynunca burada aldığı eğitimle gidişatı ve hareketleri kontrol edilir. Eğer gencin 'kana doğru bir temayül ve istidadı' varsa, kendisine 'suikast' işleri taalluk eden vazifeler verilir. Çocuk müzikten, makineden, ilimden, siyasetten, iktisattan hoşlanır neticede neye meyl ederse derhal o yeteneğine göre özel olarak yetiştirilir. Fakat bunca programa rağmen işe yaramayacağı tespit edilen gençlerin ne yapıldığı tamamen meçhuldür. Ancak bu kadar ihtimamdan sonra her halde öldürülmezler?. Bu gibilerin bazen 'yem' olarak bazen de 'muhbirlik' gibi vasat işlerde zaman zaman faydalanıldığı biliniyor& VARAN 6: DÜNYA HAKİMİYETİ`NİN LOGOSU NASIL TASARLANDI? Mason localarının bir çoğunda pergel gönye logosunun tam ortasında yer alan 'G' harfi sanırım dikkatinizi çekmiştir. Niye 'A 'değil 'B' değil de 'G.' 'KRİPTOGRAM' açık ifadeyle Şeytanın şifresi ki Gram; Talmud ve Tora yazıcıları için 'çok güçlü ve özel bir şeytanın' adıdır.' Diğer bir ifadeyle üstatlarıdır. Hatırlarsanız İsrail mart Ayında tam İRAN`a vurmaya hazırlandığı sırada bu alarma yani 'G' alarmına geçtiğini birimlerine duyurdu. 'G' Alarmı İsrail`in Hakimiyet alarmıdır. Muhtemel bir saldırı için hazırlık emri, İSRAEL Savunma Bakanlığı aracılığı ile Genel Kurmay Başkanlığına o dönemde iletildi. Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisindeki kaynaklar bir saldırı hazırlığı için en yüksek düzey olan- 'G' hazırlık düzeyine geçilmesi emrinin kendilerine ulaştığını doğruladılar. Merkezi ABD`de bulunan Araştırma Kuruluşu Stratford`a göre İsrail, İran`a karşı Askeri harekâta karar verirse, hava koridoru için üç seçeneği bulunuyor: 1- Irak hava sahasını kullanmak. (İslam dünyasından gelecek tepki ve bu Sahanın güvensizliği; gerilla operasyonlarına açık olması bu seçeneği azaltıyor.) 2- Suudi Arabistan Hava Sahası. (Bu aralar Laden çizgisinde olduğu sık sık ima edilen Suudiler`in bu teklifi ret edeceği biliniyor) 3- En akılcı seçenek bu. Tezkere`de olmadı, ama bu defa olsun mu dedirtilecek. Kudüs Zirvesinin üçüncü ayağı İstanbul`daki biraderler sayesinde Türkiye`nin hava sahası kullanılabilir mi? Bu üçüncü plan için Cumhuriyet tarihi boyunca masada kaybetmeye alıştırılmış 'Olta`daki Balık Türkiye'nin önüne bir yem attılar. O yem de ne biliyor musunuz 'İran`da yaşayan 35 MİLYON TÜRK`ÜN kendi bağımsız devletlerini kuracağı' propagandası. Pek yakında İran hoşnutsuzluğu ve oranın zindanlarında yaşamış Türkler`in hatırat tarzı çalışmalarında bir patlama olursa sakın ha sakın içselleşip bu dramının içine çekilmeyin& ŞEYTAN YILDIZI VE 'G' NİN ANLAMI!.. Kabbalistik büyüde Şeytan`ın (Lucifer) ışık kaynağı olduğuna inanılır. Bu nedenle tüm kaynaklarda 'Güneş`in doğudan doğması sebebiyle doğu`da yer aldığı belirtilir. Masonik ritüellerde, Şeytan Yıldızı olarak adlandırılan 'ışık saçan pentagram'ın içine doğuda yer aldığına inanılan Evren`in Ulu mimarı`nın (Şeytan`ın) simgesi 'G' harfi yerleştirilir. Locaların doğuya doğru inşa edilmesinin sebebi de, ışık kaynağı olarak Şeytan`ın (G) doğuda yer almasıdır. Dilerseniz; Mason dergisinin konuyla ilgili olarak yer alan diğer ifadelere biraz daha göz atalım: '5 kollu yıldız, yani ışık saçan yıldıza 'pentagrama' dikkat edelim. İçinde doğuda yer alan Evren`in Ulu mimarı`nın remzi olan 'G' harfi ile. Bu yıldız yükselen insanımızın sembolüdür. (Mason Dergisi, sayı 37-38,sf.41) '5 köşeli yıldızın ortasındaki 'G' harfi masonluğun en gizili ve en önemli sembollerinden biridir. 'G' harfi İbranice`deki 'Yod' harfinin karşılığıdır.' (Dariel ligou, Le Dictionnaire la Franc-maçonerei, sf.57) İbranice`de YOD harfi Yehova`nın baş harfidir ve Şeytan`ı remzeder, Yunan alfebesindeki 'GAMA' harfidir. Bu şekilde 'G harfi, aynı zamanda Gama`yı da temsil eder'. 'Gama harfi gönyedir ve Şeytan`ın bayrağını yani hakimiyetini temsil eder' (la Symboligue Maçonnigue, sf.56) VE YIL 2008... GAZETELERE YANSIYAN HABER... Norveç buzullarda tohum deposu kuruyor Norveç, Kutup Bölgesi`nde dünyada bilinen tüm tahılların tohum örneklerinin saklanacağı bir depo inşa ediyor. Grönland`ın doğusundaki Svalbard Adası`nda inşa edilen depoda dondurulacak tohumların, küresel bir felaket yaşanması durumunda, tahıl çeşitliliğini güvenceye alması umuluyor. Tohum bankası, Norveç`e ait olsa da 100`ü aşkın ülke projeyi destekliyor ve buraya tohumlarını göndermeye hazırlanıyor. Deponun temel atma törenine, Norveç`in yanı sıra, Danimarka, Finlandiya, İsveç ve İzlanda`nın başbakanları da katıldı. Kuzey Kutbu`na yaklaşık bin kilometre mesafedeki Longyearbyen`deki deponun 2007 Eylül ayında faaliyete geçmesi planlanıyor. Üç milyon tohum saklanacak Dünyanın diğer noktalarında da son yıllarda 1.400`e yakın tohum bankası kuruldu. Bunların pek çoğu ülkedeki ürünlerin devamlılığının sağlanmasına yönelik, ulusal ölçekli projeler. Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg ise, kendi projelerinin hem ticari bir yönü bulunmadığını hem de benzerlerinin en büyük ve güvenlisi olduğunu vurguluyor. Buzulların içine inşa edilen beton tesis, çelik hava geçirmez kapıların gerisinde tohumları eksi 18 derecede saklayacak. Bu koşullarda tohumların yüzlerce yıl bozulmadan kalabileceği belirtiliyor. Norveçli yetkililer, güvenlik önlemleri veya soğutma sistemleri devre dışı kalsa bile, buzla kaplı dağın derinliklerindeki örneklerin bozulmayacağına güveniyorlar. Bu koşullarda, tarım ürünlerinin salgın, nükleer savaş, doğa felaketleri veya iklim değişimi gibi bir durum sonrasında bile devamlılığının sağlanabileceği belirtiliyor. Tohum bankasının işletmesinde 2004 yılında kurulan Küresel Tahıl Çeşitliliği Fonu da rol alacak. Fon, kalkınmakta olan ülkelerin tohumlarını hazırlayıp Svalbard`e göndermesine katkıda bulunacak. Her ülkenin tohumları aynı banka kasalarında olduğu gibi, kendisine ait bir kasada ve ülkenin mülkiyetinde tutulacak. Tam olarak faaliyete geçtiğinde Svalbard`daki tesiste üç milyon tohum çeşidi bulunacağı tahmin ediliyor. [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Genel
Tarım ve Hayvancılık Haberleri
Tohum Bankasının Türkiye'de kurulması, D–8 ülkelerinin çıkarına”
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt