PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Çiftçilik Genel
Çiftçi Muhabbetleri
Yatçıya Kazan-Kepçe, Köylüye Çay Kaşığı İle
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="Hermiyas" data-source="post: 725806" data-attributes="member: 41641"><p><span style="color: blue"><strong>Yatçıya Kazan-Kepçe, Köylüye Çay Kaşığı İle</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>ÇAPAR KANAT</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Evet, yatçılara, gemi sahiplerine kazan ile kepçe ile köylülere ise çay kaşığı ile..</strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Niçin? Köylü ölmesin sürünsün, sürünme sürecinde ellerindeki topraklar büyük sermayenin eline geçsin de çiftçilik, hayvancılık, tarım büyük ölçekli Amerikanvari işletmelere geçsin diye..</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Köylülerin şehirlere bu şekilde sürülmesi ile şehirlerde sanayi için daha ucuz işçilik elde edilsin diye.. İşgücü piyasasında işçi-işçi ile rekabet etsin diye..</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Asgari ücret resmen 800 TL civarında olsa da 400-500 TLden çalıştırılan hem de sigortasız binlerce işçinin olması topraklarından 2002-2013 döneminde uygulanan tarım ve hayvancılık politikalarının eseridir.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>AYDININ Germencik İlçesi, Ortaklar Beldesi Organize Sanayi Bölgesinde Yıldız Holding bünyesinde kurulan Ak (Ülker) Gıda Süt ve Süt Ürünleri Fabrikasının açılışı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, katıldığı törende şunları söylüyor.Türkiyenin tarımda Avrupa ülkeleri arasında 4′üncülükten birinciliğe yükseldiğini söyledi. Türkiyede hayvancılığı stratejik bakış açısıyla ele aldıklarını belirten Bakan Eker, Tarım desteklemeleri içerisinde hayvancılığa toplam yüzde 4 pay verilirken, bunu yüzde 30′a çıkardık. Geçen yıl, hayvancılığa 2 milyar 200 milyon lira hibe desteği verdik. Bu yıl 30 Hazirana kadar da 2 milyar karşılıksız destek verdik. Tarım ve hayvancılıkta yıl sonuna kadar vermeyi planladığımız 9 milyar liralık hibe desteğinin şu ana kadar 6 milyar 600 milyon lirasını dağıttık. diyor.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Sayın bakanın bu sözlerini işiten gıda tarım ve hayvancılık politikalarını izlemeyenler ne de büyük işler yapılıyormuş algısında bulunacaklardır. Ama işin aslı öyle değil..</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Bir devlet adamının stratejik bakışa sahip olabilmesi için elinde, masasının üstünde doğru yapılmış stratejik planı olması gerekir.. Peki, Sayın Bakanın önünde bakanlığının doğru yapılmış bir stratejik plan var mı idi?</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Türkiye, 5018 sayılı kanun tasarısının kanunlaşması ile 2003 yılında klasik planlamadan stratejik planlama dönemine geçti.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının stratejik plan yapmaları, bu planlarını ilgili (şimdi ekonomi) bakanlığa sunmaları, ekonomi bakanlığının da bakanlar kuruluna, onunda TBMMye Bütçe Kanun Tasarısı şekilnde sunması 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu gereğince mecburi oldu ise de kamu kuruluşları çalışanlarının stratejik plan hazırlama eğitimleri, öğrenmeleri tamamlanamadığı için ancak 2007 yılında hazırlanarak 2008 yılı stratejik planları sunulmaya başlandı.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da 2008-2012 dönemi için stratejik planını hazırlayarak o zamanki ilgili bakanlığa 2007 yılında sundu..</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Sayın Bakanın onay verdiği 2008-2012 Stratejik plan dönemindeki hayvancılığa bakması da Stratejik Bakış ile idi..</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Gel gör ki 2010 yılında halen kısmen süren -Türkiye ete, canlı hayvana, besi ve kasaplık hayvana muhtaç duruma gelerek bunları ithal etmek durumunda kalarak Sayın Bakanın stratejik bakışının yere bakış olduğu görüldü.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>2012 ve 2013 yılında Türkiye sap-samana muhtaç edilen ülke haline getirilerek Sayın Bakanın stratejik bakışı sap samanla birlikte hem-hal oldu.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Avrupa Birliği ülkeleri içinde en çok et, canlı hayvan ithal ettirerek Fransadan stratejik şövalye nişanı alarak sayın bakanın stratejik bakışı madalyalaştı</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Amerika Birleşik Devletlerinin en çok canlı hayvan sattı</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>ğı ülkeler arasına Türkiyeyi sokarak Amerikan çiftçilerini o stratejik bakışla sevindirirken yerli hayvan sahipleri iflas ettirilerek şehirlere sürüldü.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Bakanın yukarıda destekleri şu , bu kadar artırdık sözlerindeki rakamlar Hayvancılık Arabasının acemi şöförünün çıkardığı hasarın tamir-bakım masraflarıdır..</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>5018 sayılı kamu mali denetimi ve kontrol kanunu sadece harcamaların yasallığına bakmaz, yerindelik ilkesine de bakar.. Bir bürokrat hayvancılık hasarına meydan verip de bu harcamaları yasal olarak da yapsa idi 5018 sayılı kanun gereğince yerindelik ilkesinden, mali kaynakları iyi yönetemediğinden görevinden alınırdı.. Gelişmiş ülkelerde siyasiler bu durumda istifa ediyorlar.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2008-2012 yılları için yaptığı, yayınladığı stratejik planındaki stratejik hedefleri tutturma oranı sıfıra yakın bir oran, mali harcamalardaki hedefler ise eksi (-) bakiye olarak gerçekleşti.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Bakanlıkların harcamalarının yerindeliğini denetleyen kurum ise TBMMdir.. Sayın Bakanın partisi iktidarda olduğu için sayın bakanın ülkemize 2010 yılında yaptırdığı hayvancılık kazası sonucunda oluşan yukarıda kendisinin ifade ettiği hasar masraflarının hesabını TBMM sormuyor.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Sayın Bakanın yukarıda ifade ettiği köylüye, hayvancılık sektörüne verildiğini iddia ettiği destekler aslında törenine katıldığı firma ve firmalara gitmektedir..</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Çiğ Süt Piyasa düzeni kuramayan bakan çiğ sütü, maliyetinin altından köylüden satın aldırıp endüstriyel süt sektörüne köylünün alın terinin, kazancının transfer edilmesine göz yummaktadır.. Bu nasıl stratejik bakış tır.?</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Hayvancılık, çiğ süt üretim sektörü kamu kaynaklarının kendisine tahsisini değil adil bir fiyatla ürettiklerini satarak kazanç sağlamak istemektedir..</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Gelelim diğer tarım ürünlerine.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Verilen mazot desteği, gübre desteği, ürün desteği çiftçinin yaptığı masrafları karşılamamaktadır.. Çiftçi sayın bakandan masraflarının karşılanmasını da çok istememektedir..</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Çiftçilerimiz yatçıya, gemi sahiplerine mazotu kaç liradan veriyorsan bize de o fiyattan ver mazota, gübreye, ürüne verilen göstermelik destekler yer ile yeksan olsun diyorlar</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>İktidar ise yatçıya, gemi sahiplerine kazanla, kepçe ile çiftçilerimize ise çay kaşığı ile veriyor.</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Yatçılara, gemicilere mazot 1,5 TLden veriliyor, çiftçiler 4 TLden satın alıyorlar, çiftçiye ise 4 TLnin aşağı yukarı % 10u destekleme ile iade olmuş oluyor, o da bir sene sonra..!!</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Mazot pahalı olduğundan verimli araziler dışındaki arazileri çiftçilerimiz boş bırakmak zorunda kalıyor.. Verimli arazilerde bile çiftçilik yapanlarımız mazot pahlı olduğundan tarlasını yeterince işleyip imar edemiyor; toprak tabanı kayalaşıyor, su geçirgenliği, su tutması azalıyor, bitkinin karşılaştığı hastalıklara karşı toprak direnç veremiyor, toprağa verilen gübreyi bitki yeterince alamıyor verim düşüyor.! Toprağı tanımayan, bilmeyen bir yapı var karşımızda..</strong></span></p><p> <span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Gıda Tarım ve Hayvancılığa mı? Yoksa yatçılığa-gemiciliğe mi Stratejik Bakış ile bakılıyor?</strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong></strong></span></p><p><span style="color: blue"><strong>Okuyucularımızın takdirine sunuyorum..</strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Hermiyas, post: 725806, member: 41641"] [color=blue][b]Yatçıya Kazan-Kepçe, Köylüye Çay Kaşığı İle ÇAPAR KANAT Evet, yatçılara, gemi sahiplerine kazan ile kepçe ile köylülere ise çay kaşığı ile.. Niçin? Köylü ölmesin sürünsün, sürünme sürecinde ellerindeki topraklar büyük sermayenin eline geçsin de çiftçilik, hayvancılık, tarım büyük ölçekli Amerikanvari işletmelere geçsin diye.. Köylülerin şehirlere bu şekilde sürülmesi ile şehirlerde sanayi için daha ucuz işçilik elde edilsin diye.. İşgücü piyasasında işçi-işçi ile rekabet etsin diye.. Asgari ücret resmen 800 TL civarında olsa da 400-500 TLden çalıştırılan hem de sigortasız binlerce işçinin olması topraklarından 2002-2013 döneminde uygulanan tarım ve hayvancılık politikalarının eseridir. AYDININ Germencik İlçesi, Ortaklar Beldesi Organize Sanayi Bölgesinde Yıldız Holding bünyesinde kurulan Ak (Ülker) Gıda Süt ve Süt Ürünleri Fabrikasının açılışı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, katıldığı törende şunları söylüyor.Türkiyenin tarımda Avrupa ülkeleri arasında 4′üncülükten birinciliğe yükseldiğini söyledi. Türkiyede hayvancılığı stratejik bakış açısıyla ele aldıklarını belirten Bakan Eker, Tarım desteklemeleri içerisinde hayvancılığa toplam yüzde 4 pay verilirken, bunu yüzde 30′a çıkardık. Geçen yıl, hayvancılığa 2 milyar 200 milyon lira hibe desteği verdik. Bu yıl 30 Hazirana kadar da 2 milyar karşılıksız destek verdik. Tarım ve hayvancılıkta yıl sonuna kadar vermeyi planladığımız 9 milyar liralık hibe desteğinin şu ana kadar 6 milyar 600 milyon lirasını dağıttık. diyor. Sayın bakanın bu sözlerini işiten gıda tarım ve hayvancılık politikalarını izlemeyenler ne de büyük işler yapılıyormuş algısında bulunacaklardır. Ama işin aslı öyle değil.. Bir devlet adamının stratejik bakışa sahip olabilmesi için elinde, masasının üstünde doğru yapılmış stratejik planı olması gerekir.. Peki, Sayın Bakanın önünde bakanlığının doğru yapılmış bir stratejik plan var mı idi? Türkiye, 5018 sayılı kanun tasarısının kanunlaşması ile 2003 yılında klasik planlamadan stratejik planlama dönemine geçti. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının stratejik plan yapmaları, bu planlarını ilgili (şimdi ekonomi) bakanlığa sunmaları, ekonomi bakanlığının da bakanlar kuruluna, onunda TBMMye Bütçe Kanun Tasarısı şekilnde sunması 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu gereğince mecburi oldu ise de kamu kuruluşları çalışanlarının stratejik plan hazırlama eğitimleri, öğrenmeleri tamamlanamadığı için ancak 2007 yılında hazırlanarak 2008 yılı stratejik planları sunulmaya başlandı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da 2008-2012 dönemi için stratejik planını hazırlayarak o zamanki ilgili bakanlığa 2007 yılında sundu.. Sayın Bakanın onay verdiği 2008-2012 Stratejik plan dönemindeki hayvancılığa bakması da Stratejik Bakış ile idi.. Gel gör ki 2010 yılında halen kısmen süren -Türkiye ete, canlı hayvana, besi ve kasaplık hayvana muhtaç duruma gelerek bunları ithal etmek durumunda kalarak Sayın Bakanın stratejik bakışının yere bakış olduğu görüldü. 2012 ve 2013 yılında Türkiye sap-samana muhtaç edilen ülke haline getirilerek Sayın Bakanın stratejik bakışı sap samanla birlikte hem-hal oldu. Avrupa Birliği ülkeleri içinde en çok et, canlı hayvan ithal ettirerek Fransadan stratejik şövalye nişanı alarak sayın bakanın stratejik bakışı madalyalaştı Amerika Birleşik Devletlerinin en çok canlı hayvan sattı ğı ülkeler arasına Türkiyeyi sokarak Amerikan çiftçilerini o stratejik bakışla sevindirirken yerli hayvan sahipleri iflas ettirilerek şehirlere sürüldü. Bakanın yukarıda destekleri şu , bu kadar artırdık sözlerindeki rakamlar Hayvancılık Arabasının acemi şöförünün çıkardığı hasarın tamir-bakım masraflarıdır.. 5018 sayılı kamu mali denetimi ve kontrol kanunu sadece harcamaların yasallığına bakmaz, yerindelik ilkesine de bakar.. Bir bürokrat hayvancılık hasarına meydan verip de bu harcamaları yasal olarak da yapsa idi 5018 sayılı kanun gereğince yerindelik ilkesinden, mali kaynakları iyi yönetemediğinden görevinden alınırdı.. Gelişmiş ülkelerde siyasiler bu durumda istifa ediyorlar. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2008-2012 yılları için yaptığı, yayınladığı stratejik planındaki stratejik hedefleri tutturma oranı sıfıra yakın bir oran, mali harcamalardaki hedefler ise eksi (-) bakiye olarak gerçekleşti. Bakanlıkların harcamalarının yerindeliğini denetleyen kurum ise TBMMdir.. Sayın Bakanın partisi iktidarda olduğu için sayın bakanın ülkemize 2010 yılında yaptırdığı hayvancılık kazası sonucunda oluşan yukarıda kendisinin ifade ettiği hasar masraflarının hesabını TBMM sormuyor. Sayın Bakanın yukarıda ifade ettiği köylüye, hayvancılık sektörüne verildiğini iddia ettiği destekler aslında törenine katıldığı firma ve firmalara gitmektedir.. Çiğ Süt Piyasa düzeni kuramayan bakan çiğ sütü, maliyetinin altından köylüden satın aldırıp endüstriyel süt sektörüne köylünün alın terinin, kazancının transfer edilmesine göz yummaktadır.. Bu nasıl stratejik bakış tır.? Hayvancılık, çiğ süt üretim sektörü kamu kaynaklarının kendisine tahsisini değil adil bir fiyatla ürettiklerini satarak kazanç sağlamak istemektedir.. Gelelim diğer tarım ürünlerine. Verilen mazot desteği, gübre desteği, ürün desteği çiftçinin yaptığı masrafları karşılamamaktadır.. Çiftçi sayın bakandan masraflarının karşılanmasını da çok istememektedir.. Çiftçilerimiz yatçıya, gemi sahiplerine mazotu kaç liradan veriyorsan bize de o fiyattan ver mazota, gübreye, ürüne verilen göstermelik destekler yer ile yeksan olsun diyorlar İktidar ise yatçıya, gemi sahiplerine kazanla, kepçe ile çiftçilerimize ise çay kaşığı ile veriyor. Yatçılara, gemicilere mazot 1,5 TLden veriliyor, çiftçiler 4 TLden satın alıyorlar, çiftçiye ise 4 TLnin aşağı yukarı % 10u destekleme ile iade olmuş oluyor, o da bir sene sonra..!! Mazot pahalı olduğundan verimli araziler dışındaki arazileri çiftçilerimiz boş bırakmak zorunda kalıyor.. Verimli arazilerde bile çiftçilik yapanlarımız mazot pahlı olduğundan tarlasını yeterince işleyip imar edemiyor; toprak tabanı kayalaşıyor, su geçirgenliği, su tutması azalıyor, bitkinin karşılaştığı hastalıklara karşı toprak direnç veremiyor, toprağa verilen gübreyi bitki yeterince alamıyor verim düşüyor.! Toprağı tanımayan, bilmeyen bir yapı var karşımızda.. Gıda Tarım ve Hayvancılığa mı? Yoksa yatçılığa-gemiciliğe mi Stratejik Bakış ile bakılıyor? Okuyucularımızın takdirine sunuyorum..[/b][/color] [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Çiftçilik Genel
Çiftçi Muhabbetleri
Yatçıya Kazan-Kepçe, Köylüye Çay Kaşığı İle
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt