Bankanın çiftçinin ödeyemediği borçları nedeniyle tarım arazilerini düşük bedelle ele geçirdiğini ileri süren Bayraktar, bu bankayla görüşmelerin sürdüğünü, bir şekilde arazileri geri vereceklerini bildirdi. -TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, yabancıların kendi ülkelerinin gıda güvencesini sağlamak üzere birçok ülkede tarım topraklarını ucuza kapatıp, bu insanları sömürdüklerini vurgulayarak, Türkiye ' ye de yabancı sermaye geldiğine, verimli tarım arazilerini kapatmaya çalıştığına dikkat çekti.
-Türkiye ' de NBŞ kotasının yüzde 10 olduğunu, Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 artışla bu kotanın yüzde 15 ' e çıkarıldığını belirten Bayraktar, 'Ben iddia ediyorum NBŞ kotası yüzde 40 düzeyinde' dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2011 yılının ilk dokuz ayında 960 milyon TL tarımsal kredinin bankaların takibine düştüğünü belirterek, bunun yüzde 7.5 ' inin özel sermayeli bir bankaya ait krediler olduğuna dikkat çekti. Bankanın çiftçinin ödeyemediği borçları nedeniyle düşük bedelle tarım arazilerini ele geçirdiğini ileri süren Bayraktar, bu bankayla görüşmelerin sürdüğünü, bir şekilde arazileri geri vereceklerini bildirdi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği tarafından Rixos Otel ' de düzenlenen sohbet toplantısına katılan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektöründe 2011 yılını değerlendirdi. Bayraktar, sunumunun ardından ekonomi muhabirlerinin sorularını yanıtladı. Tarım sektörünün 2011 yılını genel olarak olumlu geçirdiğini söyleyen Bayraktar, 2011 yılında da Ocak-Eylül dönemi itibariyle yüzde 5.3 oranında büyümeyi yakalayan tarım sektörünün yıllık bazda da büyümesinin beklendiğini vurguladı.
-'MİRAS HUKUKUNUN DA EN KISA ZAMANDA DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR'-
Çok önemli yapısal sorunları olan Türk çiftçisinin bu yapısal sorunlarla üretimini ne kadar devam ettireceği yönünde endişe duyduğunu dile getiren Bayraktar, arazi toplulaştırılmasına yönelik değerlendirmelerde de bulundu. 'Araziler parçalı, baba ölmüş çocuklar parçalaya parçalaya devam ediyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil' diyen Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ' nın Türkiye genelinde toplulaştırmaya ihtiyaç olan 14 milyon hektar alanın 4 milyon hektarının 2012 yılı sonuna kadar toplulaştırılması hedefini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Bayraktar, bir taraftan arazileri toplulaştırırken, mevcut tarım topraklarının yeniden parçalanmaması için miras hukukunun da en kısa zamanda değiştirilmesinin, tarım arazilerinin mirasla parçalanmasının önlenmesinin önemine dikkat çekti. Bayraktar, TZOB olarak böyle bir düzenlemeyi destekleyeceklerini daha önce de söylediklerini, şimdi de bir kez daha tekrarladığını dile getirdi.
-'ENFLASYONU TARIM VE GIDANIN ARTIRACAĞI İDDİLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR'-
Bayraktar, enflasyonu mevsimlik olarak meyve, sebze ve gıda fiyatlarının yükselttiğine yönelik iddialar üzerinde de durdu. Enflasyonu özellikle Ocak-Nisan döneminde tarım ve gıdanın artıracağı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını dile getiren Bayraktar, 2012 yılında da yıl sonu tarım ve gıda enflasyonunun ÜFE artışının altında kalmaması için hiçbir gerekçe olmadığını vurguladı.
-'ZİRAAT BANKASI YATIRIM KREDİSİ KULLANIMINDA AĞUSTOS ' TAN İTİBAREN SORUN YAŞANIYOR'-
2011 yılında Ziraat Bankası yatırım kredisi kullanımında Ağustos ayından itibaren sorun yaşandığını belirten Şemsi Bayraktar, bankanın faizsiz yatırım kredilerine başvurunun çok fazla olması ve kaynak yetersizliği nedeniyle başvuruları 2011 yılı Ağustos ayından itibaren değerlendiremediğini dile getirdi. Bu durumun, kullanacağı krediye güvenerek yatırıma başlamış olan girişimcileri oldukça mağdur ettiğini aktaran Bayraktar sözlerine şöyle devam etti:
'Üreticilerin yüksek faiz oranlarıyla kredi kullanmasının önlenmesi ve tarımsal kredi kullanımın kontrol altına alınmasının sağlanması amacıyla sadece Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla uygulanan sübvansiyonlu kredi, diğer kamu bankalarını da kapsamalıdır. Kredi alanlar hep büyük işletmeler. Bu nedenle Ziraat Bankası para bulamıyor. Tıkandı kaldı. Bakan Beyle bu konuyu bugün (dün) konuştuk. Bakanlar Kurulu ' ndan kayıtların açılmasıyla ilgili kararın Şubat sonuna kadar çıkacağını söyledi.'
-'9 AYDA 960 MİLYON TL TARIMSAL KREDİ BANKALARIN TAKİBİNE DÜŞTÜ'-
Bayraktar, 2011 yılında tarımda toplam kredinin yüzde 3.2 ' si takibe düşmüş kredileri kapsadığını söyledi. 2011 yılının 9 ayında 960 milyon TL tarımsal kredinin bankaların takibine düştüğünü kaydeden Bayraktar, bankaların takip oranının yüksekliğinin üreticileri arazilerinin satılması riskiyle karşı karşıya bıraktığını dile getirdi. Özellikle yabancı sermayeli bankalar dikkate alındığında, tarım arazilerinin yabancılara satışı gündeme geldiğini vurgulayan Bayraktar, bu durumun geleceğe yönelik tehdit unsuru oluşturduğunu kaydetti. Bugün özel bankalardan çiftçilerin yüksek faizle kredi kullandığına dikkat çeken Bayraktar, şu açıklamalarda bulundu:
'Bazı özel bankalar, şimdi isim vermeyeyim, üreticiden ucuza ele geçirdikleri araziler var. Bunun üzerine gittik. Şimdi onları iade edelim diyorlar. Bir süre önce bankanın biri bana geldi. '4 milyon dolar para verelim, odaların rehabilitasyonunda kullanın ' dedi. Ben de sordum, bunun karşılığında ne istiyorsunuz diye. 'Odalarla birlikte köylere gidelim, hem eğitim çalışması verelim, hem kredi kullandıralım ' dediler. Bankanın ortaklarına baktım, ortaklarını beğenmedim. İyi ki bu işe girmemişim. Ortaklarından bir tanesi Fransız. Biliyorsunuz Fransız mallarını benden başka boykot eden de yok. Geri dönüşü olmayan 960 milyon TL tarımsal kredinin yüzde 7.5 ' i özel bankaya ait. Ziraat Bankası yüzde sıfırla veya düşük faizle kredi veriyor. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin parası bütçeden ne kadar alıyorsa o kadar kullandırıyor. O da Temmuz da bitti. Bu zamana kadar tarımsal kredilere yönelik olarak 2011 yılında aşağı yukarı 30 milyar TL para kullanılmış. Bunun 20 milyar TL ' sini Ziraat, 2.25 milyar TL ' sini Tarım Kredi kullandırmış. Bu yetmiyor. Bu nedenle kalanlar özel bankacılara gitmiş. 8 milyar TL civarında özel bankalardan kredi kullanmış. Çiftçi özel bankaya gidip yüksek faizli kredi almamalı. Devlet kamu bankalarına devlet bütçeden kaynak aktarsın. Kamu bankaları arasında rekabet sağlansın. Biz bütçeden ayrılan kaynağın ihtiyaca uygun olacak şekilde artırılmasını istiyoruz. Özel sektörün de bu paraya talip olduğunu biliyoruz. Ancak bu topraklar vatan. Bu toprakları ne erozyonla kaybedelim ne de yabancıların elini geçirelim. Bu konuda ek bir kaynak ayrılarak, üreticilerin özel bankalara olan borçları yapılandırılmalıdır.'
-'BANKAYLA GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR'-
Çiftçinin ödeyemediği kredi borçları nedeniyle tarım arazilerini ucuza alan bankayla görüşmelerin sürdüğünü belirten Bayraktar, 'Banka köyde ihaleye çıkıyor. Satışa kimse girmiyor. İkinci satışa da kimse giremeyince yüzde 40 bedeliyle alıyor arsayı. Şimdi biz bu bankanın üzerine gittik. Bizimle anlaşma yaptı. Bir şekilde geri verecek. Özellikle el konular araziler batı bölgelerinde. Doğuya açılmıyorlar. Çiftçimiz de çaresiz. Ülkeler ve yabancı sermaye küresel sermaye, otoban yapacaksınız para veriyor. İhaleye giriyor. Niye GAP ' a bir TL vermiyor. GAP ' ı Türkiye kendi kaynaklarıyla yapıyor. Çünkü GAP bittiği zaman sadece Türkiye değil, bölgedeki birçok ülkenin gıda güvencesini sağlayacak. Türkiye çok daha güçlü olacak. GAP ' ın bitmesini istemiyorlar. Kaynak ayırmıyorlar. Türkiye kendi kaynaklarıyla yapıyor. Terör olaylarına da bir bakın, neden sizce o bölgede huzur bırakmıyorlar' tespitinde bulundu.
-'BÜYÜK HAYVANCILIK İŞLETMELERİNİN KÜÇÜK İŞLETMELERE ETKİSİNİ ARAŞTIRIYORUZ'-
Bayraktar, 'Büyük Hayvancılık İşletmelerinin Küçük İşletmelere Etkilerini Araştırmak' üzere bir proje başlattıklarını açıkladı, Türkiye ' nin dört bir yanını bu proje çerçevesinde tarayacaklarını dile getirdi.
-'YABANCILAR, TOPRAKLARI UCUZA KAPATIP İNSANLARI SÖMÜRÜYOR'-
Bayraktar, yabancıların kendi ülkelerinin gıda güvencesini sağlamak üzere birçok ülkede tarım topraklarını ucuza kapatıp, bu insanları sömürdüklerini söyledi. Dünyada tarım için kullanılan arazilere bakıldığında, bu arazilerin çok da sağlıklı bir şekilde ve uyumlu şekilde kullanıldığını söylemenin mümkün olmadığını vurgulayan Bayraktar konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
'Çok verimli arazilerde erozyon, hasat ve verimli işlememe nedeniyle kayıplar yaşanıyor. Arkadaşlarla yurtdışında bir toplantıya gittik. Birçok ülke katılmıştı. Biliyorsunuz Filistinli çiftçilere eğitim veriyoruz. Sudan, Tunus da eğitim istedi. Onları da eğiteceğiz. Ama bakın yabancılar, onların topraklarını orada ucuza kapatıp sömürüyorlar. Kendi ülkelerinin gıda güvencesini ve güvenliğini sağlamak üzere bunu yapıyorlar. Türkiye ' ye de biliyorsunuz yabancı sermaye geliyor, verimli tarım arazilerini kapatmak istiyorlar. Buna karşı dikkatli olmalıyız. Zaman zaman bu konuda hükümetleri de uyarıyoruz. Bütün bu gelişmeler, dünyada gıda fiyatlarını artırdı, artırmaya devam edecek.'
-'İDDİA EDİYORUM, NBŞ KOTASI YÜZDE 40 DÜZEYİNDE'-
Şeker pancarının önemli bir ürün olduğunu, özellikle de hayvancılık için hayati değer taşıdığını vurgulayan Bayraktar, buna karşın Türkiye ' de şeker pancarı dışında nişasta bazlı şekerin (NBŞ) de kullanıldığını belirtti. NBŞ kotasının yüzde 10 olduğunu, bakanlar kurulu kararıyla yüzde 50 artışla yüzde 15 ' e çıkarıldığını vurgulayan Bayraktar, 'Ben iddia ediyorum NBŞ kotası yüzde 40 düzeyinde' dedi.
Tatlandırıcı kaçakçılığının yapıldığını, kayıtdışı üretimin bulunduğunu söyleyen Bayraktar, kota alan firmaların dahi denetleme olmadığı için bu kotanın üzerinde üretim yaptığını dile getirdi. Bayraktar, kaçak üretimin önüne geçilmediği sürece şeker pancarı konusundaki sıkıntının bitmeyeceğine dikkat çekti.
Bayraktar, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin bir soru üzerine, şeker pancarının yan ürünleriyle birlikte, ekonomiye çok büyük katkı sağladığını söyledi. Doğulu ve güneydoğu Anadolulu işadamlarının bile buralarda yatırım yapmaktan kaçındığını dile getiren Bayraktar, tarım sektöründe kamunun varlığının önemine vurgu yaptı.
-TARIMDA DEVLET AKLINA İHTİYAÇ VAR-
Bayraktar, dünyada gıdanın çok önem kazandığını, küresel sermayenin silahtan, gıdaya yönelmeye başladığını dile getirdi. Gıdadaki bu gelişmenin tarım ülkeleri için büyük fırsat yarattığına dikkat çeken Bayraktar, tarımda yaratılacak milli gelir artışıyla ülkelerin zenginleşebileceğini kaydetti. Dünyada gıda fiyatlarının hiç görülmemiş bir şekilde arttığını belirten Bayraktar, buğdayın 1 yılda yüzde 70 arttığını vurguladı. Bayraktar, bu durumun artık Dünya Ticaret Örgütü kararları, AB ortak tarım politikalarını da değiştireceği bir noktaya doğru gittiğinin altını çizdi. Dünyada gıda sektörünün, tarım ürünlerinin küresel sermayenin oynadığı bir emtia haline geldiğini vurgulayan Bayraktar, 'Bunu gözden uzak tutmayacağız. Bununla ilgili olarak Tarım Bakanlığı, ilgili sektörler, meslek kuruluşlar, Bakanlığın öncülüğünde bir devlet aklı geliştirilmeli. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor. Zaman zaman çiftçi adına konuştuğunu söyleyenler çiftçiye zarar veriyor. Üretici adına konuştuğunu söyleyenler üreticiye zarar veriyor' şeklinde konuştu.
-'TÜRKİYE ' DE HALA BELÇİKA BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR ALAN SULANAMIYOR'-
Bayraktar, tarımda uygulanamayan konulardan birinin de sulama olduğuna dikkat çekti. Türkiye ' nin ekili ve dikili alanlarının TÜİK ' in 2009 yılı verilerine göre 24.3 milyon hektar olduğunu aktaran Bayraktar, Belçika ' dan büyük bir alanın hala sulanamadığının altını çizdi. 'Bu büyük bir kayıptır. Türkiye bütün olanaklarını kullanarak bu alanları sulamaya açmalıdır' diyen Bayraktar, çayır mera alanlarının da yıllar itibariyle kaybedildiğini vurguladı. TÜİK verilerine göre Türkiye ' de çayır mera alanlarının 1949 ' da 38.6 milyon hektar (Almanya ve Belçika ' nın toplamı kadar) iken, 2000 yılında 17.1 milyon hektara, 2009 ' da ise 14.6 milyon hektara gerilediğini aktardı. Bayraktar, bir diğer ifadeyle çayır mera alanlarının yüzde 62.2 ' sinin İngiltere toplamı kadar kaybedildiğini söyledi.
-'ENDİŞELİYİM'-
Tarımda yapısal sorunlara yönelik endişelerinden birinin de sulamaya yönelik olduğunu dile getiren Bayraktar, şu açıklamalarda bulundu:
'Suyu vermişiz Urfalıya, Urfalı suyu bereket yaratsın diye toprağa salmış. O toprakta, o su bereketsizlik yaratmış. Böyle şey olur mu? Çiftçinizi eğiteceksiniz. Bunu da sağlayamamışsınız. Türkiye ' de ne kadar kooperatif kurulduysa batmış. Pazarlama sorunu var. Üretici örgütü olmadığı için planlama yapılmamış. Bu da sürdürülebilir durum değil. Türkiye ' nin 50 sene evvel, ekonomik örgüt manasında teşkilatlanmasını tamamlaması gerekiyordu tamamlayamadı. Ekonomik, idari ve mali yönden üretici birliklerini güçlendirmeliyiz. Bakanlığın bir planlama çalışması var 'adam bazlı desteklerle ' ilgili. Çaresiz kaldığımız için destek veriyoruz. Devlet, planlama yapmaz. Planlamayı üretici örgütleri yapar. Yapısal sorunlara rağmen, Türkiye 74 milyon insanı besliyor. 30 milyon turisti besliyor. 14.5 milyar dolar ihracat yapıyor. Bütün bunlar yetmez gibi 6 milyon insanı istihdam ediyoruz. Şu anda istihdamda sanayiyi geçtik. Hedefimiz, 2023 yılında nüfusumuz 85 milyon nüfusu beslemek. 61-62 milyar dolar olan hâsılamızı, 150 milyar dolara çıkarmak. 50 milyon turisti beslemek. 30 milyar doların üzerinde ihracat yapmak. İşte bu hedefleri ortak akılla yapmamız gerekiyor.'
20 Şubat 2012 - Haberx
-Türkiye ' de NBŞ kotasının yüzde 10 olduğunu, Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 artışla bu kotanın yüzde 15 ' e çıkarıldığını belirten Bayraktar, 'Ben iddia ediyorum NBŞ kotası yüzde 40 düzeyinde' dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2011 yılının ilk dokuz ayında 960 milyon TL tarımsal kredinin bankaların takibine düştüğünü belirterek, bunun yüzde 7.5 ' inin özel sermayeli bir bankaya ait krediler olduğuna dikkat çekti. Bankanın çiftçinin ödeyemediği borçları nedeniyle düşük bedelle tarım arazilerini ele geçirdiğini ileri süren Bayraktar, bu bankayla görüşmelerin sürdüğünü, bir şekilde arazileri geri vereceklerini bildirdi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği tarafından Rixos Otel ' de düzenlenen sohbet toplantısına katılan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektöründe 2011 yılını değerlendirdi. Bayraktar, sunumunun ardından ekonomi muhabirlerinin sorularını yanıtladı. Tarım sektörünün 2011 yılını genel olarak olumlu geçirdiğini söyleyen Bayraktar, 2011 yılında da Ocak-Eylül dönemi itibariyle yüzde 5.3 oranında büyümeyi yakalayan tarım sektörünün yıllık bazda da büyümesinin beklendiğini vurguladı.
-'MİRAS HUKUKUNUN DA EN KISA ZAMANDA DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR'-
Çok önemli yapısal sorunları olan Türk çiftçisinin bu yapısal sorunlarla üretimini ne kadar devam ettireceği yönünde endişe duyduğunu dile getiren Bayraktar, arazi toplulaştırılmasına yönelik değerlendirmelerde de bulundu. 'Araziler parçalı, baba ölmüş çocuklar parçalaya parçalaya devam ediyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil' diyen Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ' nın Türkiye genelinde toplulaştırmaya ihtiyaç olan 14 milyon hektar alanın 4 milyon hektarının 2012 yılı sonuna kadar toplulaştırılması hedefini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Bayraktar, bir taraftan arazileri toplulaştırırken, mevcut tarım topraklarının yeniden parçalanmaması için miras hukukunun da en kısa zamanda değiştirilmesinin, tarım arazilerinin mirasla parçalanmasının önlenmesinin önemine dikkat çekti. Bayraktar, TZOB olarak böyle bir düzenlemeyi destekleyeceklerini daha önce de söylediklerini, şimdi de bir kez daha tekrarladığını dile getirdi.
-'ENFLASYONU TARIM VE GIDANIN ARTIRACAĞI İDDİLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR'-
Bayraktar, enflasyonu mevsimlik olarak meyve, sebze ve gıda fiyatlarının yükselttiğine yönelik iddialar üzerinde de durdu. Enflasyonu özellikle Ocak-Nisan döneminde tarım ve gıdanın artıracağı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını dile getiren Bayraktar, 2012 yılında da yıl sonu tarım ve gıda enflasyonunun ÜFE artışının altında kalmaması için hiçbir gerekçe olmadığını vurguladı.
-'ZİRAAT BANKASI YATIRIM KREDİSİ KULLANIMINDA AĞUSTOS ' TAN İTİBAREN SORUN YAŞANIYOR'-
2011 yılında Ziraat Bankası yatırım kredisi kullanımında Ağustos ayından itibaren sorun yaşandığını belirten Şemsi Bayraktar, bankanın faizsiz yatırım kredilerine başvurunun çok fazla olması ve kaynak yetersizliği nedeniyle başvuruları 2011 yılı Ağustos ayından itibaren değerlendiremediğini dile getirdi. Bu durumun, kullanacağı krediye güvenerek yatırıma başlamış olan girişimcileri oldukça mağdur ettiğini aktaran Bayraktar sözlerine şöyle devam etti:
'Üreticilerin yüksek faiz oranlarıyla kredi kullanmasının önlenmesi ve tarımsal kredi kullanımın kontrol altına alınmasının sağlanması amacıyla sadece Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla uygulanan sübvansiyonlu kredi, diğer kamu bankalarını da kapsamalıdır. Kredi alanlar hep büyük işletmeler. Bu nedenle Ziraat Bankası para bulamıyor. Tıkandı kaldı. Bakan Beyle bu konuyu bugün (dün) konuştuk. Bakanlar Kurulu ' ndan kayıtların açılmasıyla ilgili kararın Şubat sonuna kadar çıkacağını söyledi.'
-'9 AYDA 960 MİLYON TL TARIMSAL KREDİ BANKALARIN TAKİBİNE DÜŞTÜ'-
Bayraktar, 2011 yılında tarımda toplam kredinin yüzde 3.2 ' si takibe düşmüş kredileri kapsadığını söyledi. 2011 yılının 9 ayında 960 milyon TL tarımsal kredinin bankaların takibine düştüğünü kaydeden Bayraktar, bankaların takip oranının yüksekliğinin üreticileri arazilerinin satılması riskiyle karşı karşıya bıraktığını dile getirdi. Özellikle yabancı sermayeli bankalar dikkate alındığında, tarım arazilerinin yabancılara satışı gündeme geldiğini vurgulayan Bayraktar, bu durumun geleceğe yönelik tehdit unsuru oluşturduğunu kaydetti. Bugün özel bankalardan çiftçilerin yüksek faizle kredi kullandığına dikkat çeken Bayraktar, şu açıklamalarda bulundu:
'Bazı özel bankalar, şimdi isim vermeyeyim, üreticiden ucuza ele geçirdikleri araziler var. Bunun üzerine gittik. Şimdi onları iade edelim diyorlar. Bir süre önce bankanın biri bana geldi. '4 milyon dolar para verelim, odaların rehabilitasyonunda kullanın ' dedi. Ben de sordum, bunun karşılığında ne istiyorsunuz diye. 'Odalarla birlikte köylere gidelim, hem eğitim çalışması verelim, hem kredi kullandıralım ' dediler. Bankanın ortaklarına baktım, ortaklarını beğenmedim. İyi ki bu işe girmemişim. Ortaklarından bir tanesi Fransız. Biliyorsunuz Fransız mallarını benden başka boykot eden de yok. Geri dönüşü olmayan 960 milyon TL tarımsal kredinin yüzde 7.5 ' i özel bankaya ait. Ziraat Bankası yüzde sıfırla veya düşük faizle kredi veriyor. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin parası bütçeden ne kadar alıyorsa o kadar kullandırıyor. O da Temmuz da bitti. Bu zamana kadar tarımsal kredilere yönelik olarak 2011 yılında aşağı yukarı 30 milyar TL para kullanılmış. Bunun 20 milyar TL ' sini Ziraat, 2.25 milyar TL ' sini Tarım Kredi kullandırmış. Bu yetmiyor. Bu nedenle kalanlar özel bankacılara gitmiş. 8 milyar TL civarında özel bankalardan kredi kullanmış. Çiftçi özel bankaya gidip yüksek faizli kredi almamalı. Devlet kamu bankalarına devlet bütçeden kaynak aktarsın. Kamu bankaları arasında rekabet sağlansın. Biz bütçeden ayrılan kaynağın ihtiyaca uygun olacak şekilde artırılmasını istiyoruz. Özel sektörün de bu paraya talip olduğunu biliyoruz. Ancak bu topraklar vatan. Bu toprakları ne erozyonla kaybedelim ne de yabancıların elini geçirelim. Bu konuda ek bir kaynak ayrılarak, üreticilerin özel bankalara olan borçları yapılandırılmalıdır.'
-'BANKAYLA GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR'-
Çiftçinin ödeyemediği kredi borçları nedeniyle tarım arazilerini ucuza alan bankayla görüşmelerin sürdüğünü belirten Bayraktar, 'Banka köyde ihaleye çıkıyor. Satışa kimse girmiyor. İkinci satışa da kimse giremeyince yüzde 40 bedeliyle alıyor arsayı. Şimdi biz bu bankanın üzerine gittik. Bizimle anlaşma yaptı. Bir şekilde geri verecek. Özellikle el konular araziler batı bölgelerinde. Doğuya açılmıyorlar. Çiftçimiz de çaresiz. Ülkeler ve yabancı sermaye küresel sermaye, otoban yapacaksınız para veriyor. İhaleye giriyor. Niye GAP ' a bir TL vermiyor. GAP ' ı Türkiye kendi kaynaklarıyla yapıyor. Çünkü GAP bittiği zaman sadece Türkiye değil, bölgedeki birçok ülkenin gıda güvencesini sağlayacak. Türkiye çok daha güçlü olacak. GAP ' ın bitmesini istemiyorlar. Kaynak ayırmıyorlar. Türkiye kendi kaynaklarıyla yapıyor. Terör olaylarına da bir bakın, neden sizce o bölgede huzur bırakmıyorlar' tespitinde bulundu.
-'BÜYÜK HAYVANCILIK İŞLETMELERİNİN KÜÇÜK İŞLETMELERE ETKİSİNİ ARAŞTIRIYORUZ'-
Bayraktar, 'Büyük Hayvancılık İşletmelerinin Küçük İşletmelere Etkilerini Araştırmak' üzere bir proje başlattıklarını açıkladı, Türkiye ' nin dört bir yanını bu proje çerçevesinde tarayacaklarını dile getirdi.
-'YABANCILAR, TOPRAKLARI UCUZA KAPATIP İNSANLARI SÖMÜRÜYOR'-
Bayraktar, yabancıların kendi ülkelerinin gıda güvencesini sağlamak üzere birçok ülkede tarım topraklarını ucuza kapatıp, bu insanları sömürdüklerini söyledi. Dünyada tarım için kullanılan arazilere bakıldığında, bu arazilerin çok da sağlıklı bir şekilde ve uyumlu şekilde kullanıldığını söylemenin mümkün olmadığını vurgulayan Bayraktar konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
'Çok verimli arazilerde erozyon, hasat ve verimli işlememe nedeniyle kayıplar yaşanıyor. Arkadaşlarla yurtdışında bir toplantıya gittik. Birçok ülke katılmıştı. Biliyorsunuz Filistinli çiftçilere eğitim veriyoruz. Sudan, Tunus da eğitim istedi. Onları da eğiteceğiz. Ama bakın yabancılar, onların topraklarını orada ucuza kapatıp sömürüyorlar. Kendi ülkelerinin gıda güvencesini ve güvenliğini sağlamak üzere bunu yapıyorlar. Türkiye ' ye de biliyorsunuz yabancı sermaye geliyor, verimli tarım arazilerini kapatmak istiyorlar. Buna karşı dikkatli olmalıyız. Zaman zaman bu konuda hükümetleri de uyarıyoruz. Bütün bu gelişmeler, dünyada gıda fiyatlarını artırdı, artırmaya devam edecek.'
-'İDDİA EDİYORUM, NBŞ KOTASI YÜZDE 40 DÜZEYİNDE'-
Şeker pancarının önemli bir ürün olduğunu, özellikle de hayvancılık için hayati değer taşıdığını vurgulayan Bayraktar, buna karşın Türkiye ' de şeker pancarı dışında nişasta bazlı şekerin (NBŞ) de kullanıldığını belirtti. NBŞ kotasının yüzde 10 olduğunu, bakanlar kurulu kararıyla yüzde 50 artışla yüzde 15 ' e çıkarıldığını vurgulayan Bayraktar, 'Ben iddia ediyorum NBŞ kotası yüzde 40 düzeyinde' dedi.
Tatlandırıcı kaçakçılığının yapıldığını, kayıtdışı üretimin bulunduğunu söyleyen Bayraktar, kota alan firmaların dahi denetleme olmadığı için bu kotanın üzerinde üretim yaptığını dile getirdi. Bayraktar, kaçak üretimin önüne geçilmediği sürece şeker pancarı konusundaki sıkıntının bitmeyeceğine dikkat çekti.
Bayraktar, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin bir soru üzerine, şeker pancarının yan ürünleriyle birlikte, ekonomiye çok büyük katkı sağladığını söyledi. Doğulu ve güneydoğu Anadolulu işadamlarının bile buralarda yatırım yapmaktan kaçındığını dile getiren Bayraktar, tarım sektöründe kamunun varlığının önemine vurgu yaptı.
-TARIMDA DEVLET AKLINA İHTİYAÇ VAR-
Bayraktar, dünyada gıdanın çok önem kazandığını, küresel sermayenin silahtan, gıdaya yönelmeye başladığını dile getirdi. Gıdadaki bu gelişmenin tarım ülkeleri için büyük fırsat yarattığına dikkat çeken Bayraktar, tarımda yaratılacak milli gelir artışıyla ülkelerin zenginleşebileceğini kaydetti. Dünyada gıda fiyatlarının hiç görülmemiş bir şekilde arttığını belirten Bayraktar, buğdayın 1 yılda yüzde 70 arttığını vurguladı. Bayraktar, bu durumun artık Dünya Ticaret Örgütü kararları, AB ortak tarım politikalarını da değiştireceği bir noktaya doğru gittiğinin altını çizdi. Dünyada gıda sektörünün, tarım ürünlerinin küresel sermayenin oynadığı bir emtia haline geldiğini vurgulayan Bayraktar, 'Bunu gözden uzak tutmayacağız. Bununla ilgili olarak Tarım Bakanlığı, ilgili sektörler, meslek kuruluşlar, Bakanlığın öncülüğünde bir devlet aklı geliştirilmeli. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor. Zaman zaman çiftçi adına konuştuğunu söyleyenler çiftçiye zarar veriyor. Üretici adına konuştuğunu söyleyenler üreticiye zarar veriyor' şeklinde konuştu.
-'TÜRKİYE ' DE HALA BELÇİKA BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR ALAN SULANAMIYOR'-
Bayraktar, tarımda uygulanamayan konulardan birinin de sulama olduğuna dikkat çekti. Türkiye ' nin ekili ve dikili alanlarının TÜİK ' in 2009 yılı verilerine göre 24.3 milyon hektar olduğunu aktaran Bayraktar, Belçika ' dan büyük bir alanın hala sulanamadığının altını çizdi. 'Bu büyük bir kayıptır. Türkiye bütün olanaklarını kullanarak bu alanları sulamaya açmalıdır' diyen Bayraktar, çayır mera alanlarının da yıllar itibariyle kaybedildiğini vurguladı. TÜİK verilerine göre Türkiye ' de çayır mera alanlarının 1949 ' da 38.6 milyon hektar (Almanya ve Belçika ' nın toplamı kadar) iken, 2000 yılında 17.1 milyon hektara, 2009 ' da ise 14.6 milyon hektara gerilediğini aktardı. Bayraktar, bir diğer ifadeyle çayır mera alanlarının yüzde 62.2 ' sinin İngiltere toplamı kadar kaybedildiğini söyledi.
-'ENDİŞELİYİM'-
Tarımda yapısal sorunlara yönelik endişelerinden birinin de sulamaya yönelik olduğunu dile getiren Bayraktar, şu açıklamalarda bulundu:
'Suyu vermişiz Urfalıya, Urfalı suyu bereket yaratsın diye toprağa salmış. O toprakta, o su bereketsizlik yaratmış. Böyle şey olur mu? Çiftçinizi eğiteceksiniz. Bunu da sağlayamamışsınız. Türkiye ' de ne kadar kooperatif kurulduysa batmış. Pazarlama sorunu var. Üretici örgütü olmadığı için planlama yapılmamış. Bu da sürdürülebilir durum değil. Türkiye ' nin 50 sene evvel, ekonomik örgüt manasında teşkilatlanmasını tamamlaması gerekiyordu tamamlayamadı. Ekonomik, idari ve mali yönden üretici birliklerini güçlendirmeliyiz. Bakanlığın bir planlama çalışması var 'adam bazlı desteklerle ' ilgili. Çaresiz kaldığımız için destek veriyoruz. Devlet, planlama yapmaz. Planlamayı üretici örgütleri yapar. Yapısal sorunlara rağmen, Türkiye 74 milyon insanı besliyor. 30 milyon turisti besliyor. 14.5 milyar dolar ihracat yapıyor. Bütün bunlar yetmez gibi 6 milyon insanı istihdam ediyoruz. Şu anda istihdamda sanayiyi geçtik. Hedefimiz, 2023 yılında nüfusumuz 85 milyon nüfusu beslemek. 61-62 milyar dolar olan hâsılamızı, 150 milyar dolara çıkarmak. 50 milyon turisti beslemek. 30 milyar doların üzerinde ihracat yapmak. İşte bu hedefleri ortak akılla yapmamız gerekiyor.'
20 Şubat 2012 - Haberx
