2008 Krizini Önceden Tahmineden Nouriel Roubini: Wall Street'in pembe senaryoları tutmayacak!..

Nouriel Roubini: Wall Street'in pembe senaryoları tutmayacak​



2008 krizini önceden tahmin eden Nobel ödüllü ekonomist Nouriel Roubini, Project Syndicate yazısında küresel piyasalar için 4 farklı senaryoyu inceledi. Roubini'ye göre merkez bankaları ve Wall Street pembe senaryolara inanıyor ancak "aşırı ısınma" senaryosu daha olası.​

28 Eylül 2021

Hilal SARI
Küresel finansal krizi öngörebildiği için “Kriz Kâhini” olarak da tanınan Nobel ödüllü ekonomist Nouriel Roubini, Wall Street analistlerinin küresel piyasalar için öngördüğü 4 senaryoyu inceledi. Wall Street’in ve merkez bankalarının en pembe senaryoya inandığına dikkat çeken Roubini, kendisinin “aşırı ısınma” senaryosunun gerçekleşeceğini, ardından da orta vadede bugünkü “ılımlı stagfl asyon” seyrinin “ağır stagfl asyona” dönüşebileceğini öngörüyor.
Bu 4 senaryodan hangisinin gerçekleşeceği konusunda ise Roubini yazısında şöyle diyor: “Piyasa analistleri ve politika yapıcıların büyük bir çoğunluğu en pembe senaryoya inanıyor ancak ben aşırı ısınma senaryosunun daha belirgin hale gelmesinden korkuyorum. Bugünün gevşek parasal, mali ve kredi politikaları düşünüldüğünde, Delta varyantının ve ona bağlı tedarik darboğazlarının hafifl emesi ekonomiyi aşırı ısıtacak ve merkez bankalarını iki arada bir derede bırakacak. Borç kapanı ve hedefl erin üstünde seyreden enflasyonla çok büyük olasılıkla destekleri geri çekmek konusunda ağırdan alacak. Hisselerde yükseliş bir süre devam etse de enflasyon beklentilerindeki yükselişle birlikte tahvilde reel getiriler artarak hisselerde düzeltmeye neden olacak.”

SENARYO 1​

GÜÇLÜ BÜYÜME - YAVAŞLAYAN ENFLASYON​

■ Mevcut stagfl asyon dönemi Delta varyantının oluşturduğu geçici bir süreç. Delta zayıfl adıkça, arz darboğazları da rahatlayacak, büyüme hızlanacak ve enflasyon düşecek.
■ Piyasalar bu senaryoda “refl asyon” işlemlerine geri dönecek ve güçlü büyüme şirket gelirlerine ilişkin beklentileri iyileştirerek hisseleri de yükseltecek

■ Bu pembe senaryoda enflasyon merkez bankalarının %2 hedefl erine geri gelecek
■ Tahvil getirileri kademeli olarak reel faiz oranlarıyla birlikte yükselecek
■ Merkez bankaları küresel piyasaları şoka uğratmadan destekleri varlık alımlarını azaltarak geri çekebilecek.
■ Yatırımcılar hisselerde ABD’den Avrupa, Japonya ve gelişen piyasalara dönecek.
■ Teknoloji gibi büyüme yaşayan hisselerden döngüsel hisselere bir rotasyon olacak.

SENARYO 2​

AŞIRI ISINMA - GÜÇLÜ BÜYÜME - YÜKSEK ENFLASYON​

■ Tedarik darboğazlarının çözülmesiyle büyüme hızlanacak, ancak enflasyon yüksek seyretmeye devam edecek ve “geçici olmadığı” anlaşılacak.
■ Harcanmamış tasarrufl ar ve ötelenen talep yüksek seyrederken, ultra-gevşek para politikaları ve mali politikalar talebi daha da artıracak.
■ Harcamalarla gelen büyümeye hedefl erin üzerinde seyreden enflasyon da eşlik edecek ve merkez bankaları haksız çıkacak.
■ Bu senaryoda piyasaların tepkisi merkez bankalarının nasıl tepki vereceğine göre değişecek:
■ Merkez bankaları tepki vermekte gecikirse reel tahvil getirileri düşük seyrederken hisseler bir süre daha yükselmeye devam edecek. Ancak enflasyon beklentilerindeki yükseliş nihayetinde nominal ve hatta reel tahvil getirilerini yükselterek hisselerde düzeltmeye neden olacak.
■ Eğer merkez bankaları şahinleşir ve enflasyonla mücadele etmeye başlarsa reel faiz oranları artar, tahvil getirileri daha da yükselir ve hisse piyasalarında daha da büyük bir düzeltme görülür.

SENARYO 3​

STAGFLASYON - ZAYIF BÜYÜME - YÜKSEK ENFLASYON​

■ Orta vadede staglasyon süreci devam edecek ve yüksek enflasyona çok daha yavaş bir büyüme eşlik edecek.
■ enflasyon gevşek para, kredi ve mali politikalarla beslenmeye devam edecek.
■ Merkez bankaları yüksek kamu ve özel sektör borçları yüzünden borç kapanına sıkışacak ve küresel finans piyasalarında bir çöküş tetiklemeden normalleşmekte hayli zorlanacak.
■ Tedarik şoklarının devam etmesi büyümeyi daha da yavaşlatacak, üretim maliyetlerini artırarak enflasyon baskılarına yenilerini ekleyecek. Bu olası şokların kaynakları ise Roubini’ye göre şöyle: Küreselleşmede tersine seyir, artan korumacılık, tedarik zincirlerinde “Balkanlaşma”, nüfusların yaşlanması, göç kısıtlamaları, ABD-Çin gerilimi, iklim değişikliğinin emtia fiyatları üzerindeki etkileri, pandemiler, siber savaşlar, gelir ve servet eşitsizliğiyle mücadele.
■ Bu senaryoda enflasyon beklentileri kontrol edilemediğinden, nominal tahvil getirileri çok daha fazla yükselecek. Reel tahvil getirileri de - merkez bankaları geç hareket etse bile - yükselecek çünkü hızlı ve volatil fiyat artışları uzun vadeli tahvillerde risk primini yükseltecek.
■ Hisse piyasalarında muhtemelen “ayı piyasasına” geçişe yol açacak - son zirvesinden en az %20’lik - keskin bir düzeltme görülecek.

SENARYO 4​

ZAYIF TALEP - ZAYIF BÜYÜME - ZAYIF ENFLASYON​

■ Son senaryoda büyüme zayıfl ayan talebe bağlı olarak yavaşlıyor.
■ Özellikle de - parasal ve mali - destekler çok erken çekilirse zayıfl ayan talep geçici değil yeni normal hale gelebilir.
■ Zayıf talep ve zayıf büyüme enflasyonu da zayıflatır
■ Hisselerde zayıf büyüme görünümünü yansıtacak bir düzeltme görülür ve tahvil getirileri daha da düşer, çünkü reel getiri ve enflasyon beklentileri de daha düşük olacaktır.

Küresel büyüme görünümü bozuluyor​

İngiltere merkezli küresel ekonomik araştırmalar yapan Oxford Economics, tedarik darboğazlarının imalat sektörü ve sanayide yol açtığı yavaşlama nedeniyle 2021 yılının 2. yarısına ve 2022’nin ilk çeyreğine ilişkin büyüme öngörülerini düşürdü. ABD ve İngiltere gibi büyük ekonomilerin merkez bankalarının son büyüme tahminlerindeki revizyonlar da Delta ve tedarik darboğazları nedeniyle aşağı yönlüydü.
44-ekjG.jpg


Oxford Economics bu yıl için daha önce öngördüğü yüzde 5,9’luk büyüme tahminini yüzde 5,8’e çekti. 2022 büyüme öngörüsü de ilk çeyreğe ilişkin aşağı yönlü revizyonla yüzde 4,8’den 4,7’ye düşürüldü. Yapılan açıklamada Küresel Bileşik PMI verilerinde ağustos ayında görülen düşüşün “küresel büyümede zirvenin geride bırakıldığı” anlamına geldiği belirtildi. Gelişmiş ekonomilerde hizmet alt endekslerinde ve tüketici güveninde yaşanan düşüşler ise kuruluşa göre Delta’nın ekonomileri baskılamaya devam edeceği anlamına geliyor.

Sizce hangi senaryo gerçekleşir?


 

Benzer Konular