Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

Ormanlarımız da,
kız-*sw
- Maden arama ruhsatı verenin,
- ÇED 'Çevresel Etki Değerlendirilmesi' Raporu verenin,
- Nükleer santraller kurularak ciğerlerimizi yok edenin,
- Her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlayanın,
kız-*sw kız-*sw kız-*sw kız-*sw kız-*sw kız-*sw kız-*sw kız-*sw kız-*sw
Ne bu Dünyada,
Ne de Ahirette,
İki yakası bir araya gelmesin.
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

İyi, hoş, güzel..herkesin bir çevreci tarafı var.
Bu durumda,içinde bulunduğumuz durumu konduracak yer bulamadım.:)
HES yapılacak olur, hemen millet ayaklanır, dere der, balık der,doğa der, isyan eder.
Nükleer santral yapılacak olur, yine çevreciler iş başında.
Termik Santral yapılacak olur, köylü kahvehanede teneke çalıp isyan eder, karşıyız v.s. der.
Taş Ocağı açılacak olur,nerde ne kadar çevreci varsa toplanır, basında boy boy foto, haberlerde saatlerce açıklama v.s.
Ula.. biz malmıyız? 8 km uzağımızda Seyitömer Termik Santrali ve buraya kömürüreten SLİ müessesi, 40 km uzağımız da Tunçbilek Termik Santrali ve Linyit İşletmesi, Şehrin çevresinde en az 10 adet taş Ocağı, Sayısız Manyezit İşletmesi, 35 km mesafede ETİ Gümüş İşletmesi, 40 km mesafede Yıldız Entegre Gübre Sanayii(nam-ı değer AZOT)....ve sayamadıklarım.
Kesecem sizin elektiriğinizi :D , bombalayacam gübre fabrikasını...bakalım neyi nerden ithal edeceksiniz.:S
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

nailyetek link=topic=62691.msg702380#msg702380 date=1360866567' Alıntı:
İyi, hoş, güzel..herkesin bir çevreci tarafı var.
Bu durumda,içinde bulunduğumuz durumu konduracak yer bulamadım.:)
HES yapılacak olur, hemen millet ayaklanır, dere der, balık der,doğa der, isyan eder.
Nükleer santral yapılacak olur, yine çevreciler iş başında.
Termik Santral yapılacak olur, köylü kahvehanede teneke çalıp isyan eder, karşıyız v.s. der.
Taş Ocağı açılacak olur,nerde ne kadar çevreci varsa toplanır, basında boy boy foto, haberlerde saatlerce açıklama v.s.
Ula.. biz malmıyız? 8 km uzağımızda Seyitömer Termik Santrali ve buraya kömürüreten SLİ müessesi, 40 km uzağımız da Tunçbilek Termik Santrali ve Linyit İşletmesi, Şehrin çevresinde en az 10 adet taş Ocağı, Sayısız Manyezit İşletmesi, 35 km mesafede ETİ Gümüş İşletmesi, 40 km mesafede Yıldız Entegre Gübre Sanayii(nam-ı değer AZOT)....ve sayamadıklarım.
Kesecem ulan elektiriğinizi, bombalayacam gübre fabrikasını...bakalım neyi nerden ithal edeceksiniz.:S

'Kesecem ulan elektiriğinizi, bombalayacam gübre fabrikasını...bakalım neyi nerden ithal edeceksiniz.'

'Ulan' ifadenizi kınıyorum.
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

Nail abi çok haklisin. Sadece 10 dk elektrik kesilse halimiz harap ve hemen alo alo alo. Kufurlerin bini bi para. Veyahut ev yaptircak olsak ben bunu beğenmedim, iste mutfak dolaplarim su ağaçtan olsa, tezgahim şundan olsa, marleylerim boyle olsun. E hadi hic biri olma sin nasil yaşayacak bu insanlar... Madem doğaya çok asiri saygimiz var her bir kişi kendi rüzgar tür ününü yapsin, güneş paneller ini alsin da çevreci olarak elektrik üretimi olsun. O yapilan işletmelerde bir suru insan calisiyor. Hadi bunlarda kapansin çevreye zararli. Sonra işsizlik var. Bence bizlerin bi taraflarina ters düştüğü için hep bi kötüleme. Bu ülke gelişmiş olan bi ülke değil. Gelişmekte olan bir ülke. Madem öyle rahmetli Atatürk ten sonra basa geçenler bu ülkenin ana sini aglatacagina, biraktigi oda dolusu altini, miraslari gelişmek için kullansalardi. Bende istemem doganin koluna zarar gelsin. Fakat bunlar olma si gerekenler. Yada bizde gidip sömürgecilik yapalim.
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

Hakan TOKSOY link=topic=62691.msg702390#msg702390 date=1360868255' Alıntı:
'Kesecem ulan elektiriğinizi, bombalayacam gübre fabrikasını...bakalım neyi nerden ithal edeceksiniz.'

'Ulan' ifadenizi kınıyorum.
Düzelttim, klavye sürçmüş.:)Öfkeyle yazmadım, affola.
Bu arada bende bir doğa katiliyim galiba.:(
 

Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

Bu sektör geleceğin sektörü olacak. Enerji... Fakat nasil enerji. Yenilenebilir olmali. Çevreye zarar vermemeli. Bende bu alanda kendimi geliştirmek istiyorum. Lisans eğitimim bu yönde olacak nasipse. Birer birey olarak bizler çok şeyleri yapabiliriz. Ornegin köylerdeki gübre tehlikesi. Belki bizlere tehlikeli gibi görünmüyor ama isi bilimsel boyutta incelediğimizde ciddi sorunlar teşkil etmekte...
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

Hakan TOKSOY link=topic=62691.msg702408#msg702408 date=1360871768' Alıntı:
Dalga geçiyorsunuz. alk-*s
Hocam aslında karmaşık bir durum, yorumda yazdıklarım harfiyen doğrudur. Bizim köyümüz gerçekten Seyitömer e 8 km mesafededir, belkide şehre bağlantı yolu stabilize bile olmayan nadir köylerden biridir. 6-0 çektik ..:) diye öğünen bir vilayete bağlıyız, az daha fakir fukaraya dağıtılan S.Ömer kömürünü yakmamız bile yasaklanıyordu, son anda yırttık. Yüklediğim resimi ben çektim,nadas yaparken üzülmedim değil yani.:( Doğanın kuralı dedik, nadas ettik.
Bu arada köyümüzün hemen 500 metre mesafesinde ki 1306 metre rakımlı Yeldinmez tepesi ne Rüzgar Santrali yapmak isteniyormuş, önce ölçüm için cihaz falan konacakmış, günlük ölçümleri şirket merkezine bildirmek işine talip olduğumu belirttim. Yalnız; o tepenin tam ortasında da yüksek gerilim direği var, nasıl olur bilemem. Bu arada GSM şebekelerinin hiçbiriside bizim köyde çekmiyor, mağduruz.:S
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

nailyetek link=topic=62691.msg702421#msg702421 date=1360872528' Alıntı:
Hocam aslında karmaşık bir durum, yorumda yazdıklarım harfiyen doğrudur. Bizim köyümüz gerçekten Seyitömer e 8 km mesafededir, belkide şehre bağlantı yolu stabilize bile olmayan nadir köylerden biridir. 6-0 çektik ..:) diye öğünen bir vilayete bağlıyız, az daha fakir fukaraya dağıtılan S.Ömer kömürünü yakmamız bile yasaklanıyordu, son anda yırttık. Yüklediğim resimi ben çektim,nadas yaparken üzülmedim değil yani.:( Doğanın kuralı dedik, nadas ettik.
Bu arada köyümüzün hemen 500 metre mesafesinde ki 1306 metre rakımlı Yeldinmez tepesi ne Rüzgar Santrali yapmak isteniyormuş, önce ölçüm için cihaz falan konacakmış, günlük ölçümleri şirket merkezine bildirmek işine talip olduğumu belirttim. Yalnız; o tepenin tam ortasında da yüksek gerilim direği var, nasıl olur bilemem. Bu arada GSM şebekelerinin hiçbiriside bizim köyde çekmiyor, mağduruz.:S

'Yüklediğim resimi ben çektim,nadas yaparken üzülmedim değil yani.:( Doğanın kuralı dedik, nadas ettik.'

Konu,
Ormanlarımızın, maden arama sahalarına açılarak YOK edilmesi.
Resimdeki NADAS ile nasıl bir bağlantı kurmuşsunuz anlamak mümkün değil.
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

Hakan bey peki bu yapilan maden aramalarinda yok olan her ağaç için bir fidan dikiliyor mu? Bence irdelenmesi gereken konu bu. Gelismek ve endustride ilerlemek istiyorsak yer alti zenginliklerimizi saklayarak olmaz. Bu muhakkak cikmak zorunda. Cikarkende haliyle kayiplar olacak. Fakat bu kayiplar icin yeniden dogus olarak fidan dikilmeli. Ve benim bildigim ve gordugum kadariyla dikiliyor. Ve su da onemli. Sirf tarlalari temizlemek icin veyahut hayvanlarina yedirmek icin veyahut otel vb dikmek icin ormanlarimiz yok oluyor. Buna ne dersiniz. Egitim sart. Madem bizler bu kadar bilincliyiz, uzerimize duseni yapalim. Ve cevremizi bu konuda duyarli hale getirelim,
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

doganbey1 link=topic=62691.msg702437#msg702437 date=1360874422' Alıntı:
Hakan bey peki bu yapilan maden aramalarinda yok olan her ağaç için bir fidan dikiliyor mu? Bence irdelenmesi gereken konu bu. Gelismek ve endustride ilerlemek istiyorsak yer alti zenginliklerimizi saklayarak olmaz. Bu muhakkak cikmak zorunda. Cikarkende haliyle kayiplar olacak. Fakat bu kayiplar icin yeniden dogus olarak fidan dikilmeli. Ve benim bildigim ve gordugum kadariyla dikiliyor. Ve su da onemli. Sirf tarlalari temizlemek icin veyahut hayvanlarina yedirmek icin veyahut otel vb dikmek icin ormanlarimiz yok oluyor. Buna ne dersiniz. Egitim sart. Madem bizler bu kadar bilincliyiz, uzerimize duseni yapalim. Ve cevremizi bu konuda duyarli hale getirelim,

21 yıldır Orman Bakanlığında çalışmaktayım.
2003 yılında Çevre Bakanlığı, Orman Bakanlığı ile birleştirilerek Çevre ve Orman Bakanlığı adı altında 2011 yılına kadar çalıştım. 2011 yılında Çevre Bakanlığı, Orman Bakanlığından ayrılarak Bayındırlık Bakanlığı ile birleştirlerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adını aldı.
Hem Orman, hem de Çevre kanadında yıllarca çalıştım.
Orman alanlarının içinde açılan maden sahaları işlendikten sonra işleyen şirket tarafından kapatılacak ve ağaçlandırılacak idi. Maalesef bu uygulama yapılmıyor. Buna bir çok örnek verebilirim. Kısaca İstanbul desem yeter bile.
Madenlerimiz bizimdir doğrudur. Saklanmasının kimseye faydası olmaz doğrudur.
Ancak, maden sahalarının ruhsatları hangi şirketlere verilmektedir? Bu şirketlerin arkasındaki yabancı şirketler kimlerdir?
6831 sayılı Orman Kanununun ve 2872 sayılı Çevre Kanununun uygulanmasında kimlere taviz verilmektedir?
Son 10 yıldır Ülkemizin topraklarının yabancılara satışı da ap ayrı başlı başına bir konudur.
Çok üzücüdür gelinen nokta.
Saygılar.
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

Verdiginiz bilgiler icin tesekkurler. Kanun var fakat uygulayan yok. Buda denetimsizlik yuzunden. Peki bu denetimler nasil olacak? Bugun hemen her yere ulasabilmek mumkun. Sikayetler edilmiyor mu? Yabancilara toprak satisi apayri bir konu. Bunda bizlerinde suçu var. 2 bin liralik yere yabanci gelipte 5 bin lira verince haliyle bizim toprak sahiplerinden bazilari satiyor. Nerde kaldi bizlerin milli dusuncesi. Tabiki cok eksiklikler var. İnsallah bunlar duzelir.
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

doganbey1 link=topic=62691.msg702465#msg702465 date=1360877222' Alıntı:
Verdiginiz bilgiler icin tesekkurler. Kanun var fakat uygulayan yok. Buda denetimsizlik yuzunden. Peki bu denetimler nasil olacak? Bugun hemen her yere ulasabilmek mumkun. Sikayetler edilmiyor mu? Yabancilara toprak satisi apayri bir konu. Bunda bizlerinde suçu var. 2 bin liralik yere yabanci gelipte 5 bin lira verince haliyle bizim toprak sahiplerinden bazilari satiyor. Nerde kaldi bizlerin milli dusuncesi. Tabiki cok eksiklikler var. İnsallah bunlar duzelir.

Yazacaklarım maalesef gider siyesete dayanır.
Sadece şunu hatırlatayım.
'taraf olmayan bertaraf olur'
Ülkemizi idare edenler
Kanularla idare ederler ve uygularlar.
 

Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

Hakan TOKSOY link=topic=62691.msg702428#msg702428 date=1360873394' Alıntı:
'Yüklediğim resimi ben çektim,nadas yaparken üzülmedim değil yani.:( Doğanın kuralı dedik, nadas ettik.'

Konu,
Ormanlarımızın, maden arama sahalarına açılarak YOK edilmesi.
Resimdeki NADAS ile nasıl bir bağlantı kurmuşsunuz anlamak mümkün değil.
Bir iş yapılırken, mutlaka bir şeylerden feragat etmek gerekli. Nadas resminde ki çiçeklerde doğanın bir parçası değilmi.:S Ormana yol yapılır, yapılmasıda gereklidir. Derler; ağaçları kestiniz doğayı bozdunuz, v.s. yol yapmazsınız, kimseyide sokmazsınız, bir kıvılcımda hep si kül oluverir, seyredersiniz:) üzülürsünüz:( aklınızdan geçer; bir dozerim olsa devasa bişey bir anda şerit açsam yangının önüne geçsem... diye. Artık çok geçtir, bu defa da; bu kadar mı acizsiniz yolu olmayan orman neye yarar? derler
Ağaçlandırma yaparken de,ormanda üretim yaparken de.. maden aramasında, su, doğal kaynak aramasında mutlaka çevreye zarar verilir, bunun önüne geçemeyiz, ilk çağlara dönmeyi de kimse istemez heral de.
Aslında uçsuz bucaksız ovalarda, 3-5 km.mesafede bir ağacın olduğu ovalarda ağaçlandırma ve çevrecilik çalışmaları yapılmalı, biz zaten ormanla iç içeyiz,ormandan tarla açmayı bırakın, millet binlerce dönüm arazisini ormana bıraktı.
Elbette ki madenlerimiz değerlendirilmeli, zarar ölçüsünde yerine ağaçlandırma yapılmalı. Lakin mevzuat biraz garip, maden sahasını satın alan veya kiralayan kişi ve şirketler düzmece faaliyet raporları ile sahayı aktif tuttukları için ağaçlandırma konusunda her hangi bir yaptırım uygulanamıyor.
Neyse konu dağıldı, toparlayamadık ta:) zarar veren değilde zarar gören kısmında kalsak bizim için daha efdal olacak.
 
Ynt: Antalyada Taş Ocağı Rezaleti

doganbey1 link=topic=62691.msg702437#msg702437 date=1360874422' Alıntı:
Hakan bey peki bu yapilan maden aramalarinda yok olan her ağaç için bir fidan dikiliyor mu? Bence irdelenmesi gereken konu bu. Gelismek ve endustride ilerlemek istiyorsak yer alti zenginliklerimizi saklayarak olmaz. Bu muhakkak cikmak zorunda. Cikarkende haliyle kayiplar olacak. Fakat bu kayiplar icin yeniden dogus olarak fidan dikilmeli. Ve benim bildigim ve gordugum kadariyla dikiliyor. Ve su da onemli. Sirf tarlalari temizlemek icin veyahut hayvanlarina yedirmek icin veyahut otel vb dikmek icin ormanlarimiz yok oluyor. Buna ne dersiniz. Egitim sart. Madem bizler bu kadar bilincliyiz, uzerimize duseni yapalim. Ve cevremizi bu konuda duyarli hale getirelim,
Doğancan bu konuda yanlış bilgiye sahipsin.Yeraltındaki her cevher yeryüzüne çıkarılmak zorunda değildir.Bu cevherlerin yani madenlerin çıkarılması için çeşitli şartlar vardır.Tabi bunlar kitaptaki şartlar,kısacası etik olarak yapılması gerekenler.Günümüzde para gelsin nerden gelirse gelsin,ormanı falan düşünen olmadığı için bu söylediklerim hikaye gibi gelebilir.Yeraltı zenginliklerinin değerlendirilmesinde ilk kriter kesinlikle çevreye vereceği zarardır.İlla ki her maden ocağı çevreye bir miktar tahribat yapar.Ancak bunun ölçme-değerlendirme raporları vardır.Bu antalyadaki durumda artık rapora falan ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum heralde hemfikir oluruz.Bir de yerine ağaç diktik oldu da diyemeyiz her durum için geçerli değildir.Sonuçta orman denen şey bütün bir kavram sadece ağaçlardan oluşmuyor bir de doğal hayat var.

Gel gelelim tabi ki sadece çevreye bakılmaz,yeraltındaki materyalin miktarı,işlenmesi,ulaşımı vs bir sürü basamak var.Ama tekrar söylüyorum ilk basamak çevre faktörüdür.Bu ormanların tahrip edilmesiyle ilgili güzel bir söz vardı,maden heryerde bulunur ama orman yüz yılda yetişir diye.

Bu arada maden ocakları gerekli tedbirler alındığında insan sağlığına zararlı değil.Yani çevremizdeki miktarı çok önemli değildir.Bazı cevherler çıkarıldıktan sonra yıkanma vs gibi çeşitli işlemlerden geçerler.İşte burada gerekli önlemler alınmazsa sulara,toprağa havaya karışmasıyla insan sağlığını tehdit eder.Bu benim söylediklerime türkiyede dikkat ediliyor mu derseniz,ancak %10 dikkat ediyordur.Denetim sıfır olduğu için her sene en az 30 kişiyi,bir alet takılması halinde çok kolay çözülebilecek grizu patlamalarında kaybediyoruz.
 

Benzer Konular