Ynt: !!!!!....ARKADAŞLAR BIRAKIN BU MOTORLARI BİÇERLERİ FALAN FİLANN !!!
Öneri;
Tarla tapan satılır, paralar bir akrabanın üstüne yatırılır. Bu arada az bir parayla şehre taşınılır. İlk iş fakfukfondan yardım alınır. Sonrası yeşil kart ceptedir. Bu arada ilk iş bağkur primi ve icra riskinden kurtularak tüm ailenin sağlık güvencesi hem de ilaç katkı paysız sağlanmış olur. Bu ayda faiz hariç 500 TL gibi bir yükten kurtulunmasıdır. Daha sonra az bir sermaye ile pazarcılığa başlanır. Bu arada 2x2 metrelik bir pazar tezgahının 1 günlük kirası 'sair giderler' hariç 300 lira civarındadır. 200 de bunun abidik gubidik masrafı vardır. etti 500. korkmadan verin. çünkü 2000 ila 5000 lira ciro yapacaksınızdır. bunun da yarısı kardır. malı aramanıza da gerek yoktur çünkü o pazarın arefesi gece saat 3 te deli bedavası fiyatlarla işin toptanını yapanlar gelir. cepte 2-3 bin lira naktiniz varsa malın tillahını alır ertesi gün hava kararmadan 2 katına tüketirsiniz. haftada 3 pazar yapsanız ort. 3000 ayda 12 bin lirayı bankaya atarsınız. yılda 150 bin lira falan yapar. Bu arada ufaktan oto galeri işine başlarsınız. oradan da bi 50 bin kafada götürürsünüz. 5 sene yapsanız dolar milyonerisinizdir. arada 3-4 de 5-7 katlı mülkünüz olur. Bu arada 1 kuruş sağlık harcamanız olmaz, emeklilik priminiz verginiz olmaz. Okkalı bir BMWniz falan da aradan çıkmıştır. Bu ikinci el olsada olsundur havalıdır ve de faturasızdır. Canınız istediği saatte devlet acile bmwnizle gidip muayenizi de olursunuz. Bu arada yılda 12 ay düzenli yardım koliniz gelir, kışın kömürünüz sobanız gelir.
Bir kuruş masrafsız zengin olur dönüp köyü kökten satın alabilirsiniz. Ya da bir 5 yıl daha dişi sıkıp milletvekili-belediye başkanı bütçesine ulaşıp bir de seçildiniz mi koptunuz gitti. Artık sizi kimse tutamaz.Hele bir de ikinci dönem seçilebilirseniz artık 7 göbek torunlarınıza yeter sermayeniz olur. Bu arada hiç bir illegaliteye de bulaşmamışsınızdır, dolayısı ile mahkeme ile de işiniz olmaz. Aradan da son 5 yıllık zaman aşımını geçirdiğinizde artık tertemizsinizdir. Artık işi gücü bırakıp, ankara istanbul ya da izmirde lüks bir semte yuvalanıp lüks arazi aracınızı çeker ortalıktan kaybolursunuz. ya da benden fazla aklı eren başka bir vatandaş bulup, memleket ekonomisinin daha iyi açılardan fotoğrafını yorumlatıp daha da kolay ve yine aynı ölçüde risksiz ve yasal ve kestirme yolunuzu bulup bu dert ve tasalardan kurtulabilirsiniz. Ne demişti bir rahmetli muhterem, benim vatandaşım işini bilir..
Bu yukarıda yazılanlar memleket ekonomisinin sadece bir kesitidir, daha bir çok kesitleri de vardır. Şimdi gelelim bizim duruma 200 litre süt verip anca 1 çuval gübre alabiliyorsanız, bilmem kaçyüz ton mahsülünüzle anca ortalama bir traktör alabiliyorsanız, binlerce lira bağkur ve stopaj ödeyebiliyorsanız, hala da bu işi yapmaya devam edebiliyorsanız, sanırım bu yukarıdaki model insanlardan çok daha yetenekli, çok daha saygı uyandırası insanlarsınız demektir. Ama öbür tarafta da böyle bir gerçek taş gibi ortada durmaktadır.
Bu ayan beyan gerçekleri dile getirdiğinizde sizi siyaset yapmakla suçlarlar, kimine göre 'komonis' kimine göre de 'faşiş' sinizdir. Ne olursanız olun sevilmeyensinizdir. 20ye yakın başbakan görmüş çoğunuzun da yaşça büyüğü olarak bu lafların siyaset değil ekmek olduğunu, olayın hükümetlere göre değişmediğini idrak etmiş, gün günden daha kötüye gittiğini yaşamış bir insan olarak benim öz tavsiyem ise şudur; Siyasete girin ve mücadelenizi yapın, kooperatif kurun,dernek kurun, birlik kurun, size verilenle yetinmeyip malınızın değerini isteyin, şahsen yapamadıklarınızı o birliklerin başına temiz insanları getirerek dünya trendlerini takip edin, hayatınızda ilk defa gördüğünüz birinin peşine düşüp bu iyiymiş, e kim dedi hasan, şeklinde tanımadıklarınıza kendinizin, soyunuzun ve ülkenizin geleceğini düşünmeden terkedip sonra da kara kara düşünmeyin. Öfke ile kalkıp zararla oturmayın. Dikkatli olun, kandırılmamaya çalışın. Birliğinizi köycek, ilçecek, şehircek, ülkecek ürün bazında, tarla bazında, siyasi görüşünüz bazında, ya da aklınıza düşen şekilde oluşturun. Geleceğinizi, kimselere teslim etmeden kendi kararlarınızla güvenilirliğini gerçekten bildiğiniz insanlarla kurun. Bu arada dürüstlüğü erdemi elden bırakmayın. Köye her gelen kravatlıya foterliye kanmayın. Araştırın soruşturun. İşte o zaman bir ton süte 5 çuval gübre almaktan, bağkur dalgasına icraya düşmekten, köye gelen mühendisi elde tutamamaktan, falandan filandan, yalandan dolandan kurtulursunuz.. Yukarıda anlattığım zengin olma hikayeleri de zaten bize yakışmaz; yakıştıramayız.. Keser döner sap döner devran döner, bir gün herşey inanamayacağınız şekilde iyiye gider, ama bunu size kimse götürüvermez. Bunu anca kendiniz iyiye götürürsünüz.. offf.. yoruldum yazarken.. arif olan bu yazıdan tren yapar ve bu arifler de mutlaka burada vardır. Hepinizi seviyorum. Kendinize mukayyet olun.