TMO 250 bin ton ekmeklik buğdayı 240 dolardan ithal edecek


Uydu kontrolü yapıyorlar ama işlenen üretim yapılan yer tapusu karışık diye hiç destek alınamıyor. Buna ne demeli ? Ortalama 10 bin gibi bir desteği alamıyorum. Kimse alamıyor. Kayıtlı değil ürün var üretim var ama devlet bu üretimi göremiyor.

Önümüzdeki yıl yem bezelyesi ekmek istiyorum. Oldukça iyi destekleri var ama alamayacağım mesela.

Sonra ben bu yıl gübre fiyatları böyle olacağını bildiğim için yılbaşından önce granül üreyi 92tlden Can gübresini 65tlden alabildim. Biraz geç kalanlar tonuna 100-200-300 tl fark ödedi. Yazık değil mi ? Kimin cebine girdi bu para? Çoğunluğu tüccarın ve TKKnın. TKK deposuna sezonun başında koyduğu gübreyi piyasada fiyat arttıkça arttırdı. 60tan sezonu açtı 80e kadar sattı. E sonradan daha pahalıya gelmiş bir gübre değilki bu. Maliyeti aynı olan gübreyi fırsatçılık yaparak daha pahalıya sattı. Bir çok tüccar ve kooperatif.

Bunların önüne geçilmesi şart oldu. Aynı malı biri 150ye mal ederken diğeri 200e mal ediyor. 200e mal eden anca karnını doyuruyorken 150ye mal eden bi de büyük ölçekli üretim yapıyorsa oldukça iyi kazanıyor. Yapılan işten tatmini de bu ayrım belirliyor.

Daha yazılacak çok şey var da. Saman buğday ithal ediyoruz geçen yıl 1200dü bu sene 1600den ithal ediliyor falan bunlar en son konular. Geçen yıl ithalat fiyatı da 1300-1400e kadar düştü. Bizim sorunları doğru tespit edip doğru taleplerde bulunmamız gerek.
Aslında bu mesajınızda siz tesbiti koymuşsunuz. Bildiğim kadarıyla Gübretaş'ın %25 hissesi BİST'te işlem görürken %75 i TKK elinde. Buna rağmen en pahalı gübreyi yine TKK satıyor nedense?
 
Siz yazdıklarımı iyice okumamışsınız sanırım. Hepimiz aynı taraftayız tabiiki. Ancak
1-) bölgemizde 17 tüccar var. Ancak bizde alım bireysel değil, borsa aracılığıyla olur ki en yüksek fiyatı kim verirse ona gider. en yüksek fiyatı 1350 ile TMO veriyorsa burada fiyat tartışmak anlamsız.
2-) kalite yok söyleminize karşılık buğdayımın değerlerini yazmıştım.
3-) maliyetleri bizzat yerinde gittim gördüm diyorum (asıl mesleğim ingilizce öğretmenliği olması sebebiyle ab projeleri aracılığıyla birçok ülkede bulunma şansım oldu). Maliyetlerin düşük olmasının sebebi de adamların para birimleri oldukça değerli olması.
4-) bekara karı boşamak kolaydır. Ziya organik sizin dediğiniz gibi mazot ve gübreyi kendisi verdi 2 yıl dayanabildi. 3. yıl tüm tarlaları kiraya verme kararı aldı.


Biz de aynı şekilde satış yapıyoruz. Benim buğdayıma da 1500den aşağı fiyat veren olmadı. Sizin 150 kuruşu tüccarlar yeme derdindeymiş demekki.

Maliyetleri yazar mısınız hocam peki ? Şuan sizin kullandığınız ürünleri bu adamlar kaça kullanıyor bilelim madem biz hiç çıkmadık gitmedik oralara hiç birşey bilmiyoruz varsayarsak siz anlatın öğretin..

Ben teklifimde ciddiyim ürettiğiniz buğdayı 1 ton verim hesabıyla karınıza ortağım gübre ilaç bitki besleme koruma tüm ürünleri istediğiniz gibi kullanabilirsiniz..

İngilterede 600 kg verim alan adam acaba kar edebilmiş mi ya da öyle mi verim varmıymış bunları da araştırsaydınız keşke.
 
Aslında bu mesajınızda siz tesbiti koymuşsunuz. Bildiğim kadarıyla Gübretaş'ın %25 hissesi BİST'te işlem görürken %75 i TKK elinde. Buna rağmen en pahalı gübreyi yine TKK satıyor nedense?

Sonunda dediğim yere gelicez inşallah. Doğru eleştiri doğru tespit doğru soru. Diğerleri boş konuşmaktan öteye gitmez. Ben sabırla cevaplıyorum. Şu dönemde verilecek cevap git az ötede ağla olurdu. Gübrenin pahalı olması da değil mevzu. Aynı maliyetle edinilmiş gübreyi tüccar da kooperatifler de zaman içerisinde anlamsız şekilde yükselttiler. Her yıl yaşanan olay. Ben eşit şartlar istiyorum. Ucuz finansman istiyorum. Çiftçinin etrafındaki tüccar da bayi de fabrika da herkes kazanırken çiftçi ürettiği halde az kazanmasının bir sürü sebebi var. Öyle boş siyasi ezber söylemlerle hiç bir yere varamayız.
 
Biz de aynı şekilde satış yapıyoruz. Benim buğdayıma da 1500den aşağı fiyat veren olmadı. Sizin 150 kuruşu tüccarlar yeme derdindeymiş demekki.

Maliyetleri yazar mısınız hocam peki ? Şuan sizin kullandığınız ürünleri bu adamlar kaça kullanıyor bilelim madem biz hiç çıkmadık gitmedik oralara hiç birşey bilmiyoruz varsayarsak siz anlatın öğretin..

Ben teklifimde ciddiyim ürettiğiniz buğdayı 1 ton verim hesabıyla karınıza ortağım gübre ilaç bitki besleme koruma tüm ürünleri istediğiniz gibi kullanabilirsiniz..

İngilterede 600 kg verim alan adam acaba kar edebilmiş mi ya da öyle mi verim varmıymış bunları da araştırsaydınız keşke.
İnşallah fırsat bulabilir de tekrar gidebilirsem tek tek maliyet çıkarmalarını rica ederim. Adamlarda win win var. 600kg alması çok dert değil zira sigorta üstünü tamamlıyor. Birnevi bizdeki tarsim. Tabii onlar bizimkiler gibi yokuş yapmıyor sanırım ödemelerde...
 
Sonunda dediğim yere gelicez inşallah. Doğru eleştiri doğru tespit doğru soru. Diğerleri boş konuşmaktan öteye gitmez. Ben sabırla cevaplıyorum. Şu dönemde verilecek cevap git az ötede ağla olurdu. Gübrenin pahalı olması da değil mevzu. Aynı maliyetle edinilmiş gübreyi tüccar da kooperatifler de zaman içerisinde anlamsız şekilde yükselttiler. Her yıl yaşanan olay. Ben eşit şartlar istiyorum. Ucuz finansman istiyorum. Çiftçinin etrafındaki tüccar da bayi de fabrika da herkes kazanırken çiftçi ürettiği halde az kazanmasının bir sürü sebebi var. Öyle boş siyasi ezber söylemlerle hiç bir yere varamayız.
Boş siyasi söylem sözünüz dahil olmak üzere yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum ancak az git ötede ağla demek karşıdakinin sorununu görmezden gelmek olur ki madem hepimiz aynı gemideyiz gelir dağılımında da o fırsat eşitliğini yaratmak lazım. Ne zaman ki üç maymunu oynamaktan vazgeçilir, o zaman doğru yol bulunur.
 
20-21 milyon ton buğday üretiyoruz. 18 milyon ton bizim iç tüketimimiz. Bizim buğdayımız bize yetiyor. Dışarıdan aldıklarımızı un yapıp satıyoruz. Avrupanın en büyük un ve makarna ihracatçısı Türkiye. En büyük un üretim tesislerine sahibiz. Kullanmayalım mı ? Fabrikaların çalışması için hammadde gibi düşünün.

Ha hammaddenin hepsini biz üretelim diyorsanız iklim ve mevsim avantajımızı kullanarak ürettiğimiz ve yüksek katma değerle ihraç ettiğimiz meyve sebze üretimlerini durdurup daha az katma değerli buğday mı üretelim ?

Tamam sökelim meyve ağaçlarını seraları sebze üretimini bırakalım heryere dağa taşa buğday ekelim yeterki dışarıdan almayalım ? Buysa istediğiniz tamam başlayalım ben varım...

Siyasi söylemlerle ezberlerle verisiz analizsiz gerçek dışı yorumlara da gerek yok. Tarım politikalarını en çok eleştiren insanlardan biriyim ama şu söylediğiniz şey sizi haklıyken haksız duruma düşürür. Ciddiye alınmazsınız zira boş konuşmaktan başka bişey değil.

Türkiyede üretilen buğdayın ortalama kalitesi de düşük. Bu 240$'dan alınıyor dedikleri buğday ile bizim çiftçimizin ürettiği arasında çok büyük fark var. 16+ protein 80+ hektolitre 35+ gluten gibi yüksek kaliteli buğday alıyoruz. Yüksek kaliteli un üretip satıyoruz. Bizim çiftçimiz bir ekiyor bir biçiyor. Ne kadar iyi bakıyoruz ne kadar iyi üretiyoruz ? Bir çiftçinin gerçektn çiftçilik yapıyorum diyebilmesi için Doçent seviyesinde biyoloji , kimya ve ziraat mühendisi bilgi birikimine sahip olması gerekiyor günümüz şartlarında. Ya da bir kimya bir biyoloji bir ziraat mühendisi istihdam etmesi gerekiyor. Sürekli aynı kalitede yüksek verim alabilmesi için. Biz iyi verim ve kaliteyi şansa , iklim ve mevsim güzel geçip yakalayınca çok büyük çiftçiyiz diyoruz. Kötü sezon geçirince bahanemiz çok.

Dünyanın her yerinde bu böyledir gıda fiyatları olması gereken değere ulaşırsa halklar aç kalır. Ancak devletlerin gıda üretimi için destekleri ve sübvansiyonları arttırması, çiftçisine bilgi ve tecrübe birikimi aktarması eğitimini sağlaması gerekir. Bizim en büyük eksiğimiz burada. Aynı zamanda planlı bir üretim takvimimiz yok. Neyi çok ürettiysek ihraç edip neyi az ürettiysek ithal ederek günü kurtararak fiyatlarda denge politikası izliyoruz. Bu şekilde ancak günü kurtarırız. Yapısal sorunlar var köklü çözümler gerekiyor. Gelin bunları konuşalım talep edelim avrupada hemen hemen her ülkede bir iki kez çiftçiler traktörleriyle şehir yollarını kapatarak eylem yapıyorlar. Taleplerini dile getirip seslerini duyuruyorlar daha fazla destek istiyorlar. Seçenek çok haklı söylemlerle sesimizi duyuralım farkındalık oluşturalım. Ben üretmezsem tüccar ne kazanacak halk ne yiyecek ne tüketecek diyelim. Üretebilmem için bunlar bunlar lazım diyelim.

Sadece boş boş ağlayarak bi yere varamayız. Bugüne kadar varıldığını ben görmedim. Yok saman ithal ediyoruz yok buğday ithal ediyoruz yok patates yok soğan bilmem ne. Yahu azıcık mantıklı olun boş boş siyasi söylemlerle hiç bir yere varamazsınız. Türkiye'de tarımın çok daha büyük problemleri var. Özellikle yatırımlar hep bölgesel düzeyde kalıyor. Kazanan çok kazanıyor. Desteği alan alt yapı yatırımları ulaşan çiftçilerimiz halinden çok memnun. Maşallah Allah daha çok versin ama ben göl kenarı köyümde sulamalı tarım yapamıyorum. 80 haneli 300 nüfuslu köyümde 3000 dekar mera alanı var. Kuşcenneti diye en verimli topraklar 1970lerde istimlak edilmiş parası ödenmemiş turizm bölgesi diye geçiyor projede şuanki hali bataklık olmuş. Boş boş duruyor doğal koruma alanıymış bataklık korunuyor. Köyde 100 büyükbaş 500 küçükbaş hayvan var toplam 2000 dekar mera var. Dikenlik haline dönüşmüş. Ben kira için bile 10 dekar yer bulup ekili alanımı arttıramıyorum. Göle 2000 metre tarlama su getiremiyorum. Getirsem mazota para yetiştiremiyorum. Kimi çiftçimiz var dağ köylerinde barajdan elektrikli sulama yapıyor. 200 kg buğday alamayan kıraç arazilerde 15-20 ton domatesi yetiştirebilmeye başlamışlar. Bu dağılım adaletsizliği çözülsün önce. Ben de eşit şartlarda yatırım ve destek alayım ben de daha çok üretmek istiyorum.

Bunları konuşalım çiftçi olabilmek hiç kolay değil. Biz kendimize çiftçi diyoruz ama şu forumda 1000 kişi varsa hepimizi toplasak 20 tane gerçek çiftçi zor oluruz. İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına.. + Haklı eleştiriler ve çözüm önerileri. Bizi bunlar kurtarır. Sizin bu kusura bakamayın ama boş dayanaksız verisiz kanıtsız analizsiz vesikasız ithamlarınız sanrılarınız değil.
1. Meyve vs üretimini durdur diyen yok, bugday fiyati cazip olsa, aynı tarlalardan dahw cok verim almak icin daha iyi bakariz
2 kendi köyumde bugdaydan kar edebilen cok az,busebeple bu sene arpaya donduler, yemlik amacli,
3 koyumde sulu tarlada bugday sadece tarla boş kalmasin diye ekiliyor, 1 güzün 2-3 baharin sula emek ver, karşılıgı boş...
4 sadece bugday olarak dusunmeyin, italata bagimli hale gelmisiz, fasulye, nohut, mercimek vs hepsi ital,
5 eger un satarak kazanc sagliyorsak şoyle düşünün, diyelimki ukraynadan bugday aliyoruz, nakliye+gümrük+burda nakliye+unu yap + nakliye+gumruk+gumruk kazanç nakliyeye gitmiyormu? Ülkeden tedarik edilse en azından bu kazanc olmaz mı?
 
  • Beğen
Tepkiler: selcuk43
Benim kafa karıştı, neyi tartışıyorsunuz, çiftçinin neden ton alamadığımı, fırsat eşitsizliğimi , maliyetler mi, tarım politikaları doğru değilse boş siyasi söylemlere itibar edilmemesimi,bizim buğday yetiyorsa tmo kime ihale ediyor vergisiz , baştan sona sorun yumağı sadece ben haklıyım demek olmuyor, çok bilinebilir ama sadece ben bilirim yanlış,
 
Siz yazdıklarımı bence bir daha okuyun. Benim kadar eleştiri yapan da yoktur tarım politikalarına da esnafın tüccarın fabrikatörün ve çiftçinin yanlışlarını da söyleyen. Ancak kıyasladığınız ülkelerde çiftçilik bir bilim gibi yapılıyor. Yüksek verim alıyorlar. Bizim gibi çiftçilik yapan yok. Burdaki verimleri alsalar orda çiftçilik yapacak insan olmaz öyle söyleyim ben size.

Doğru bir sonuca ulaşmak istiyorsak tek taraflı o kötü bu kötü demekle olmuyor o iş. Bizim de avantajlarımız var dezavantajlarımız eksiklerimiz yanlışlarımız var ülke olarak toplum olarak devlet olarak siyasiler olarak. Bir dişliyi düzeltsek ne olur diğerleri de bozuk olduktan sonra yine bozulacak.

Bizde ne düzgün ? Ne yanlış diye sormadan önce ne düzgün? Biz düzgün yapıyoruz bu işi hakkıyla verim alabiliyoruz diyebiliyor muyuz ?
Bugün dekara ekstra 50 tl bakım yapılırsa gerektiği gibi 150 tl ekstra kazanç sağlıyor. Her bitkinin bir potansiyeli var. Buna mevsim iklim değerlerini de katsak bile biz hala potansiyelinin uzağındayız. İklim çok iyi geçerse biz kendimiz yaptık sanıyoruz.

Önce kendimizden başlayacağız düzeltmeye. Tüccar da, esnaf da , fabrikatör de bürokrat da memur da devlet de bankacı da . Bunların hangisine gidersen git hepsi birbirinden şikayetçi. E kim doğru ? Herkes kendine doğru. Kusura bakmayın ama bu iş böyle.

Nohut kıt olduğu dönemde tüccar komşuma 9tlden ver diye yalvardı. 10dan aşağı olmaz diye satmadı. Ertesi yıl tüccar intikamını aldı ama.
Bir yıl turşuluk biberleri fabrika müdürleri patronları köylerden 300 kg 500 kg hatır gönül 5-6-7 tlye topladı büyüğü küçüğü kırmızısı çürüğü demeden. Ertesi yıl köylü nakliyesini de kendisi çekerek 1.30-1tl arasına %30-40 firelerle vadeli ödemeyle götürdü.

Kim kimin eline düşerse yanmış yani. Biraz gübre yetmeyecek söylentisi çıktı hop 60 liradan 80 lira oldu aynı gübre aynı depoda. Devletin memurları sözde bize destek olacak memurları daha tarla yüzü görmemiş. Sahaya çıkmadan emekli oluyorlar. Fotokopi çekmek için çıktı almak için ziraat mühendisi olmuşlar.

Biz ? komşunun traktörünü geçmemiz lazım vs hiç girmiyorum bile o konulara. Tüm bunlar dururken daha konuşulabilecek binlerce yanlış varken sorunu tek bir yerde aramak kusura bakmayın ama boş konuşmaktan öteye götürmez bizi. Herkese tek tek cevap veremiycem , karşılıklı laf yarışı da değil derdim. Anlamak isteyene dinlemek isteyene konuşabilirim. Saygılar..
 
Sanırım konu biraz dağıldı ancak hedefte büyük oyunu bozup aracıların yediği parayı çiftçinin cebinde bırakarak; düşük maliyetli ama bir o kadar da kaliteli ürünler ile muhasır medeniyetler seviyesine ulaşamayı hedefleyen bir kesim olmak için köylüyü tekrar milletin efendisi olacağı günlerde görmeyi diliyoruz...
 

Sanırım konu biraz dağıldı ancak hedefte büyük oyunu bozup aracıların yediği parayı çiftçinin cebinde bırakarak; düşük maliyetli ama bir o kadar da kaliteli ürünler ile muhasır medeniyetler seviyesine ulaşamayı hedefleyen bir kesim olmak için köylüyü tekrar milletin efendisi olacağı günlerde görmeyi diliyoruz...

Hocam o oyun bozulmaz da ne kadar iyileştirebilirsek derdindeyiz.

Tarım da artık şirketleşti. Gelişmiş ülkelerde bu işi şahıs olarak yapan yok. Sen 200 dekar yer işliyorsun adam 200 bin dekar. Aynı fiyata bile almış olsan girdileri o senden %20 daha ucuza mal ediyor. Sen tek başına ziraat mühendisi mi olacaksın kimya mühendisi mi biyoloji mühendisi mi genetik mühendisi mi bankacı mı muhasebeci mi pazarlamacı mı ? Bu adam bunların en iyilerini istihdam ediyor. Çok daha iyi verim alıyor çok daha kaliteli üretiyor çok daha iyi pazarlıyor. Finansmanını da çok daha iyi şartlarda yapabiliyor. Rekabet edebilme şansın yok. Sadece iyileştirebilirsin durumu.

Köyde 5-10 tane komşunu topla ektiğiniz yerleri birleştir hayalinde. 10 kişinin 10 ayrı traktör ile hepsine ayrı ekipman ile yaptığı işi kaç traktör ile yapabilirsin? Diğerleri çöp. Onlara harcanan ekstra mazot ve ekipmanlar da havaya üflenmiş sigara dumanı gibi.

Ama hadi gel 3 kişi birleşelim beraber ekelim her yeri desek birimiz işi bozarız. Anlaşamayız. Bunların devlet eliyle olması gerekiyor. Bizde vahşi bir şekilde kimin sermayesi varsa o yapabiliyor. Daha konuşulacak çok mevzu var da biz gidip 1350-1500 fiyata takılalım. Ne diyim bir eşik var orayı geçebilen üretici çok rahat altında kalan bırakacak başka çaresi yok. Bu dönüşümün bu şekilde zorlu olması asıl sıkıntı.
 
Hocam o oyun bozulmaz da ne kadar iyileştirebilirsek derdindeyiz.

Tarım da artık şirketleşti. Gelişmiş ülkelerde bu işi şahıs olarak yapan yok. Sen 200 dekar yer işliyorsun adam 200 bin dekar. Aynı fiyata bile almış olsan girdileri o senden %20 daha ucuza mal ediyor. Sen tek başına ziraat mühendisi mi olacaksın kimya mühendisi mi biyoloji mühendisi mi genetik mühendisi mi bankacı mı muhasebeci mi pazarlamacı mı ? Bu adam bunların en iyilerini istihdam ediyor. Çok daha iyi verim alıyor çok daha kaliteli üretiyor çok daha iyi pazarlıyor. Finansmanını da çok daha iyi şartlarda yapabiliyor. Rekabet edebilme şansın yok. Sadece iyileştirebilirsin durumu.

Köyde 5-10 tane komşunu topla ektiğiniz yerleri birleştir hayalinde. 10 kişinin 10 ayrı traktör ile hepsine ayrı ekipman ile yaptığı işi kaç traktör ile yapabilirsin? Diğerleri çöp. Onlara harcanan ekstra mazot ve ekipmanlar da havaya üflenmiş sigara dumanı gibi.

Ama hadi gel 3 kişi birleşelim beraber ekelim her yeri desek birimiz işi bozarız. Anlaşamayız. Bunların devlet eliyle olması gerekiyor. Bizde vahşi bir şekilde kimin sermayesi varsa o yapabiliyor. Daha konuşulacak çok mevzu var da biz gidip 1350-1500 fiyata takılalım. Ne diyim bir eşik var orayı geçebilen üretici çok rahat altında kalan bırakacak başka çaresi yok. Bu dönüşümün bu şekilde zorlu olması asıl sıkıntı.
Türkiye de zaten kurumsallaşma da sorun var.Destekler yetersiz.Zaten çiftçinin yakındığı konu bu sadece tarım da değil.Esnaflar kobiler hepsi bundan yakınıyor.Adam müteahhit işi yapıyor milyonlarca lira destek alıyor.Çiftçi,Esnaf ve Kobi göstermelik destekler alıyorlar.Belli ki ülke ekonomisinde bir sorun var.Çiftçi yatırım yapamıyor kendisine onun için zaten istedikleri bunlar.Mazot desteği,vergi desteği,gübre desteği.Konuştuğumuz ülkeler de kobilerin danışmanları var kobi zarar etmesin diye danışmanlık yapıyor devletleri.Zarar etmeyip kar eden kobi daha çok istihdam daha çok vergi verir.Çiftçinin kurumsallaşması için modern tarım eğitimi,finansman desteği,danışmanlık desteği şart.Ama yok biz 1.sınıf buğday alıyoruz sizinkiler dandik onun için 1350 tl oradan 1600 alıyoruz olmaz.Yarın öbür gün başına daha çok iş aşar zaten o 1600 lira ya gelmiyor türkiyeye 2000 buluyordur.Çıkarttığımız un ve makarnayı diğer ülkelerin sattığının 2 misline sattığımızı da zannetmiyorum.Zararına ve sadece o büyük un ve makarna fabrikaları kazansın diye onlara gümrük desteği istihdam desteği gibi desteklerle o buğdayın bize toplam maliyeti 3000 geçiyordur.Oysa kendi çiftçisine planlı 50 yıla uzatılmış bir destek yapsa 1. 2. 3. sınıf buğdayı üretebilir ve fazla gelen buğdayı un makarna hatta buğday ihracatına başlar.Tabi bu sefer gemisi olup gemiyle nakliye işini verebilecekler adamları bu işten memnun olmazlar malesef
 
Hocam o oyun bozulmaz da ne kadar iyileştirebilirsek derdindeyiz.

Tarım da artık şirketleşti. Gelişmiş ülkelerde bu işi şahıs olarak yapan yok. Sen 200 dekar yer işliyorsun adam 200 bin dekar. Aynı fiyata bile almış olsan girdileri o senden %20 daha ucuza mal ediyor. Sen tek başına ziraat mühendisi mi olacaksın kimya mühendisi mi biyoloji mühendisi mi genetik mühendisi mi bankacı mı muhasebeci mi pazarlamacı mı ? Bu adam bunların en iyilerini istihdam ediyor. Çok daha iyi verim alıyor çok daha kaliteli üretiyor çok daha iyi pazarlıyor. Finansmanını da çok daha iyi şartlarda yapabiliyor. Rekabet edebilme şansın yok. Sadece iyileştirebilirsin durumu.

Köyde 5-10 tane komşunu topla ektiğiniz yerleri birleştir hayalinde. 10 kişinin 10 ayrı traktör ile hepsine ayrı ekipman ile yaptığı işi kaç traktör ile yapabilirsin? Diğerleri çöp. Onlara harcanan ekstra mazot ve ekipmanlar da havaya üflenmiş sigara dumanı gibi.

Ama hadi gel 3 kişi birleşelim beraber ekelim her yeri desek birimiz işi bozarız. Anlaşamayız. Bunların devlet eliyle olması gerekiyor. Bizde vahşi bir şekilde kimin sermayesi varsa o yapabiliyor. Daha konuşulacak çok mevzu var da biz gidip 1350-1500 fiyata takılalım. Ne diyim bir eşik var orayı geçebilen üretici çok rahat altında kalan bırakacak başka çaresi yok. Bu dönüşümün bu şekilde zorlu olması asıl sıkıntı.

Ben de şirketleşmeden yanayım ama kardeşin kardeşle bile zor anlaştığı bu devirde bu iş biraz ütopik gözükebilir. Aslında toplulaştırma bunun için bir fırsat altyapısı oluşturdu. Ne zaman çiftçi ürettiği hammaddeyi kendi sanayi ürününe dönüştürür ve pazarına ulaştırabilirse, o zaman gerçekten para kazanmaya başlayacaktır.
 
1. Meyve vs üretimini durdur diyen yok, bugday fiyati cazip olsa, aynı tarlalardan dahw cok verim almak icin daha iyi bakariz
2 kendi köyumde bugdaydan kar edebilen cok az,busebeple bu sene arpaya donduler, yemlik amacli,
3 koyumde sulu tarlada bugday sadece tarla boş kalmasin diye ekiliyor, 1 güzün 2-3 baharin sula emek ver, karşılıgı boş...
4 sadece bugday olarak dusunmeyin, italata bagimli hale gelmisiz, fasulye, nohut, mercimek vs hepsi ital,
5 eger un satarak kazanc sagliyorsak şoyle düşünün, diyelimki ukraynadan bugday aliyoruz, nakliye+gümrük+burda nakliye+unu yap + nakliye+gumruk+gumruk kazanç nakliyeye gitmiyormu? Ülkeden tedarik edilse en azından bu kazanc olmaz mı?


Hocam buğday ekilecek arazini genişletmeden yapabileceğin ne var ? Sen üretiyorsun da almıyoruz mu diyorlar anlamadım..

Dağa mı ekelim buğdayı denize mi şehre mi ? meyve bahçelerindeki ağaçları mı sökelim ? Limitlerdeyiz zaten hemen hemen. Hazine arazileri de boş kalmasa da ekilse keşke. Varolan topraktan daha fazla verim ve kalite almadıktan sonra neyi neyle değiştireceksin? Buğday eksen mısır eksik mısır eksen nohut eksik. 85 milyon olmuş nüfus. Ayrıca 30 milyon 40 milyon turist gelmiş diyoruz şu kadar turizmden para kazandık diyoruz. Hepsini sen ben besliyoruz. 20 sene önce 65 milyon nüfus 10 milyon turist varken aynı toprakla 85 milyon nüfus + 40 milyon turist bakmak zorundasın.

1.5 liraya buğday almamak için 5 tlye domates satmaktan vazgeçer misin? Liberal ekonomi , küresel ticaret. Kim neyi iyi üretebiliyorsa onu satacak. Rus da senin domatesine meyvene sebzene muhtaç. Niye ithal ediyoruz demiyorlardır eminim. Hadi üret deseler mümkün mü ? Çeçenistanda da bulundum bir dönem. Türkiyeden giden mühendisler doğalgazla ısıtıp seracılık yapmaya çalışıyorlardı değişik projeler deniyorlar. Herkes birbirine bir şekilde muhtaç. 30-40 yıl önceki sistemle devam etmeye çalışmak akıntıya karşı kürek çekmekten başka bişey değil.

Sen üret turizmci tüccar esnaf fabrikatör kazansın. Devlet de yetişebildiğine yetişsin yetişemediğine göz yumsun. Sonradan ceza kessin ama yapılan yapanın yanına kar kalsın vs. Sadece azıcık mantık Allahaşkına tek taraflı düşünerek bi yere varamayız..
 
Ben de şirketleşmeden yanayım ama kardeşin kardeşle bile zor anlaştığı bu devirde bu iş biraz ütopik gözükebilir. Aslında toplulaştırma bunun için bir fırsat altyapısı oluşturdu. Ne zaman çiftçi ürettiği hammaddeyi kendi sanayi ürününe dönüştürür ve pazarına ulaştırabilirse, o zaman gerçekten para kazanmaya başlayacaktır.

Ben kendi ürettiğim nohutu arabamın bagajında satıyorum. Dekara 1000-1500 tl kar ediyorum. Aracı yoksa huzur var. Aracı insan gibi kazansın başım üstüne gelsin paylaşalım. Bak ne güzel söyledin kardeş kardeşle anlaşamıyor. Hepimizin ne hikayeleri vardır anlatacak bu konuda bile. Dediğim gibi bir eşik var çiftçilikte orayı geçmeye çalışıyorum ben kendi adıma. Yanlışlarım eksiklerim belli, imkansızlıklarım da belli. Ama şu salgın ve gelecek küresel finansal kriz gıdanın değerini dolayısıyla üreticinin değerini de arttıracaktır. Ben umutluyum devlet millet olarak doğru adımlar atarsak kazançlı çıkarız bu işten. O yüzden sorunların da doğrusunu konuşmak gerek.
 
Deveye sormuşlar boynun neden eğri nerem doğru ki demiş.Devlet eliyle tarımda büyük reformlar gerekli ,çiftçinin ben yüzünün güldüğünü görmedim duymadım, önce araziler küçük , bir yığın sebep var, uzun uzadıya yazmak istemiyorum, günü kurtarmaktan öteye gitmeyen tarım politikaları 50 yıldır aynı, reform gerek .baştan sona tarım reformu gerek, kredi alıyorum diye sevinem çiftçiler var.tkk piyasadan yüksek mal satarken reformda zor görünüyor.
 
Türkiye de zaten kurumsallaşma da sorun var.Destekler yetersiz.Zaten çiftçinin yakındığı konu bu sadece tarım da değil.Esnaflar kobiler hepsi bundan yakınıyor.Adam müteahhit işi yapıyor milyonlarca lira destek alıyor.Çiftçi,Esnaf ve Kobi göstermelik destekler alıyorlar.Belli ki ülke ekonomisinde bir sorun var.Çiftçi yatırım yapamıyor kendisine onun için zaten istedikleri bunlar.Mazot desteği,vergi desteği,gübre desteği.Konuştuğumuz ülkeler de kobilerin danışmanları var kobi zarar etmesin diye danışmanlık yapıyor devletleri.Zarar etmeyip kar eden kobi daha çok istihdam daha çok vergi verir.Çiftçinin kurumsallaşması için modern tarım eğitimi,finansman desteği,danışmanlık desteği şart.Ama yok biz 1.sınıf buğday alıyoruz sizinkiler dandik onun için 1350 tl oradan 1600 alıyoruz olmaz.Yarın öbür gün başına daha çok iş aşar zaten o 1600 lira ya gelmiyor türkiyeye 2000 buluyordur.Çıkarttığımız un ve makarnayı diğer ülkelerin sattığının 2 misline sattığımızı da zannetmiyorum.Zararına ve sadece o büyük un ve makarna fabrikaları kazansın diye onlara gümrük desteği istihdam desteği gibi desteklerle o buğdayın bize toplam maliyeti 3000 geçiyordur.Oysa kendi çiftçisine planlı 50 yıla uzatılmış bir destek yapsa 1. 2. 3. sınıf buğdayı üretebilir ve fazla gelen buğdayı un makarna hatta buğday ihracatına başlar.Tabi bu sefer gemisi olup gemiyle nakliye işini verebilecekler adamları bu işten memnun olmazlar malesef

Söylediklerinin %60ına %100 katılıyorum
 
  • Beğen
Tepkiler: selcuk43
Deveye sormuşlar boynun neden eğri nerem doğru ki demiş.Devlet eliyle tarımda büyük reformlar gerekli ,çiftçinin ben yüzünün güldüğünü görmedim duymadım, önce araziler küçük , bir yığın sebep var, uzun uzadıya yazmak istemiyorum, günü kurtarmaktan öteye gitmeyen tarım politikaları 50 yıldır aynı, reform gerek .baştan sona tarım reformu gerek, kredi alıyorum diye sevinem çiftçiler var.tkk piyasadan yüksek mal satarken reformda zor görünüyor.


Sonuna kadar katılıyorum. Sadece günü kurtarıyoruz. Biraz +ya geçebilen yürüyor gidiyor bu sistemde
 
Sonunda dediğim yere gelicez inşallah. Doğru eleştiri doğru tespit doğru soru. Diğerleri boş konuşmaktan öteye gitmez. Ben sabırla cevaplıyorum. Şu dönemde verilecek cevap git az ötede ağla olurdu. Gübrenin pahalı olması da değil mevzu. Aynı maliyetle edinilmiş gübreyi tüccar da kooperatifler de zaman içerisinde anlamsız şekilde yükselttiler. Her yıl yaşanan olay. Ben eşit şartlar istiyorum. Ucuz finansman istiyorum. Çiftçinin etrafındaki tüccar da bayi de fabrika da herkes kazanırken çiftçi ürettiği halde az kazanmasının bir sürü sebebi var. Öyle boş siyasi ezber söylemlerle hiç bir yere varamayız.
Siyasi söylem istemiyorsunuz da bu soylediklerinizi düzelticek fiyat istikrarı saglicak devlet onu yöneten hükümet değil midir? 17 yıldır daha kötüye bir gidiş varsa bunun sorumlusu çiftçi mi ? Traktörle eylem yapılmasından bahsediyorsunuz ? Bu ülkede bu yapılabilir mi sizce ? Bilmem hangi örgüte mensup olmakla, ülkeyi bölmekle ,darbe yapmakla suclanmicaniz garantisi var mı ?
 
17 yıldır kötüye gittiğini mi düşünüyorsunuz? O zaman bence bırakın siz bu işi. Ben yapılanları da görüyorum yapılmayanları da görüyorum. Gereksiz övene de karşıyım haksız eleştiriye de.. Şu söylediğiniz şeyin bir temeli yok. Ben eleştiri istemiyor değilim. Beni mi eleştiriyorsunuz banane yani. Ama öyle boş boş saçma sapan yalan dolan ağladığınızla kalırsınız.

Sizi ciddiye alan olursa karşılık muhattap bulduğunuz ortamlarda sabaha kadar aralıksız eleştirin suçlayın küfredin farketmez yani. Şurda bile gereğinden fazla siyasi söyleme giriliyor hiç hoş değil. Bak Konu Tarla bitkileri > Buğday altında açılmış. Siyasi konular içerebilecek başlıklar altında sabaha kadar atıp tutabilirsiniz.

Biz burda müsade varsa tahmini hububat fiyatları veya buğday tarımı üzerinde konuşmak istiyoruz.
 

Benzer Konular