Merhaba ahali. Benim bir kaç yıl önce şüphe ile kağıt üzerine bir karalama yapıp keşfettiğim konuyu sizinle paylaşmak istiyorum.
Sulu tarımda bildiğiniz gibi buğdaygillerdeki ve yoncadaki sulamalarının hepsi, mısır ve ayçiçeği gibi sıra bitkilerinde damlama serilene kadar olan sulamalar ve yavaş yavaş damlama sulamaya geçilse de pancar yoğunlukla yağmurlama ile sulanıyor.
Hububatta üreler yağmur öncesinde, bitkinin en az zararı göreceği aynı zamanda ideal zamanı kardeşlenme evresinde atılıyor. 2. gübrelerde AS21 veya CAN26 tercih ediliyor bilindiği üzere. Bizim bölgemiz CAN26 kullanmıyor, zaten tankla sulama suyuyla karıştırılmıyor bu gübre. Yoğunlukla yağmurlamayla sulama ile beraber AS21 kullanılıyor yani. Bilmeyenler için; hatlara su varmadan bir yere gübre tankı kuruyoruz. Tek seferde sulanan alanı ve gübre tankının büyüklüğünü göz önüne alarak gübremizi dolduruyoruz.
Gübreyi attık, sulamamızı da yaptık ama sonradan jeton düştü. Ne kadar homojen oldu? Tabi ki yağmurlama yuvarlak şekilde suladığı için ve kıyılara kurulan son yağmurlamaların yanında tabanca olmadığı için homojen olmayacak.
Aşağıda rüzgarsız bir ortamda; hat araları 10 metre kurulursa ve 15 metre kurulursa ne kadar homojen sular sorusuna cevap verdim:
Görüldüğü üzere eğer izli ekim yapıldıysa veya ilaçlama, 1. gübreleme derken sürekli aynı izlerden gidilip yol yapıldıysa ve traktörün tabanının yüksekliği de iyiyse; homojenlik açısından gübreleri makinayla atmak daha mantıklı. Bizde benden yaşlı bir tane gübre serpe makinası var. Hiç bir şekilde iş genişliğini, ince ayarını ayarlamıyorsunuz. Açıp kapama mekanik, tek diskli. Bu tür eski makinalar %99 ihtimalle GPS ile alakası olmayan, gidip geleceği yerleri çubukla bile belirlemeyen çiftçilerin kullandığı makinalar. Dolayısıyla bizimki gibi kara düzen, ne attığı belli olmayan, 3 çuval gübre alan eski makinalarla atmaktansa yukarıdaki gibi yağmurlamayla atmak daha mantıklı olacaktır.
Paylaşımlarınızdan görüyorum; çift diskli, ince ayar yapılabilen, iş genişliği ayarlanabilen, 1 tonluk makinalar kullanıyorsunuz. Yerlilerden İrtem bu konuda başı çekiyor gibi. Böyle bir makinam olsaydı şüphesiz öncesinde sıralarımı çubuk dikerek belirler, ince ayarları yapar ve GPS hassasiyetinde homojen gübre saçabilirdim.
Gübreleme konusunun anlaşıldığını düşünüyorum. Birazda sulamadan bahsedelim. Resimlerde suyun üst üste binmesini renklendirme ile gösterdim. Sulu tarım yapanlar fark etmiştir; yağmurlama ile sulanan tarlalarda kenarlar hep daha fazla susamış, kısa boylu olur. Özellikle mısırda hasat zamanında bile olur, ne kadar da sonradan damlama döşense bile.
Ben pancar ve hububatta 1.resim olan 10 metreye sulayıp, 2.sulamayı yaparken hattı 5 metre yana kaydırıp hattın kurulmadığı yere koyma , 3 sulama dada olursa hat sonuna doğru yağmurlamaları 5metre aşağı kaydırma taraftarıyım. Bu şekilde tam anlamıyla homojen sulama/gübreleme yapılıyor. Kenarlar her zamanki gibi vasat tabiki..
Aynı zamanda hiç kimsenin dikkat etmediği bir konuda yine bir sorgulama ile bir şey keşfettim:
Hani çoğu yağmurlamanın ucunda kırıcı olur ya. Bizim çiftçi onu yağmurlamanın suyu fırlattığı 10 metre mesafe boyunca eşit dağılacak şekilde ayarlar. O kadar sıkınca da elbette sulama mesafesi 9- 9,5 metreye kadar düşer. Ben bu şekilde sulamıyorum nedenini açıklayayım:
İlkokul son sınıfta çemberin çevresini hesaplamayı öğrenmiştik. O formül üzerinden gideyim. (2 x pi x r )
Eğer ki çoğu çiftçi gibi yağmurlamanın attığı mesafeye suyun eşit dağılmasını sağlarsak şöyle olur:
Önce 2 metreden hesaplayalım. 2 x 3,147 x 2 = 12,5 metre
Birde yağmurlamanın en uzak attığı noktanın çevresini hesaplayalım. 2 x 3,147 x 10 = 62,9 metre.
Şimdi bu tabanca, suladığı yerin merkezinin 2 metre ilerisini ve 10 metre ilerisini aynı sürede suluyor değil mi? Genelde 30 saniyede 1 tur atar. Çiftçi Mehmet amca kırıcıyı iyice sıkıp, suyun 2 metre dibine de 10 metre uzağına da suyun aynı düşmesini sağlamıştı. Ama işin sağlamasını yaptığımız da yağmurlamanın 2 metre uzağı ile 10 metre uzağının arasında 5 kat civarında sulama kalitesi farkı oluşuyor. Yani birim zamanda aynı suyu 12.5 metreye dağıtmak var, bide en uca 63 metre boyunca dönerek dağıtmak var. Bu şekilde yağmurlamaya yaklaştıkça suyun dağılımı logaritmik olarak artıyor.
Ben bu yüzden kırıcıyı, suyu çok az kesecek şekilde ayarlıyorum. Düz mantık olarak benim taktikte yağmurlamanın dibine su az düşüyor olsa da 2 gün sonra sulanan alan kurumaya başlayınca benim ayarladığım yer daha homojen kuruyor.
Aşağıdaki rakamlar değişebilir. 5.metreyle 9. metreyi de karşılaştırabiliriz, sıkıntı yok. Umarım anlaşılmıştır.
Sulu tarımda bildiğiniz gibi buğdaygillerdeki ve yoncadaki sulamalarının hepsi, mısır ve ayçiçeği gibi sıra bitkilerinde damlama serilene kadar olan sulamalar ve yavaş yavaş damlama sulamaya geçilse de pancar yoğunlukla yağmurlama ile sulanıyor.
Hububatta üreler yağmur öncesinde, bitkinin en az zararı göreceği aynı zamanda ideal zamanı kardeşlenme evresinde atılıyor. 2. gübrelerde AS21 veya CAN26 tercih ediliyor bilindiği üzere. Bizim bölgemiz CAN26 kullanmıyor, zaten tankla sulama suyuyla karıştırılmıyor bu gübre. Yoğunlukla yağmurlamayla sulama ile beraber AS21 kullanılıyor yani. Bilmeyenler için; hatlara su varmadan bir yere gübre tankı kuruyoruz. Tek seferde sulanan alanı ve gübre tankının büyüklüğünü göz önüne alarak gübremizi dolduruyoruz.
Gübreyi attık, sulamamızı da yaptık ama sonradan jeton düştü. Ne kadar homojen oldu? Tabi ki yağmurlama yuvarlak şekilde suladığı için ve kıyılara kurulan son yağmurlamaların yanında tabanca olmadığı için homojen olmayacak.
Aşağıda rüzgarsız bir ortamda; hat araları 10 metre kurulursa ve 15 metre kurulursa ne kadar homojen sular sorusuna cevap verdim:
Görüldüğü üzere eğer izli ekim yapıldıysa veya ilaçlama, 1. gübreleme derken sürekli aynı izlerden gidilip yol yapıldıysa ve traktörün tabanının yüksekliği de iyiyse; homojenlik açısından gübreleri makinayla atmak daha mantıklı. Bizde benden yaşlı bir tane gübre serpe makinası var. Hiç bir şekilde iş genişliğini, ince ayarını ayarlamıyorsunuz. Açıp kapama mekanik, tek diskli. Bu tür eski makinalar %99 ihtimalle GPS ile alakası olmayan, gidip geleceği yerleri çubukla bile belirlemeyen çiftçilerin kullandığı makinalar. Dolayısıyla bizimki gibi kara düzen, ne attığı belli olmayan, 3 çuval gübre alan eski makinalarla atmaktansa yukarıdaki gibi yağmurlamayla atmak daha mantıklı olacaktır.
Paylaşımlarınızdan görüyorum; çift diskli, ince ayar yapılabilen, iş genişliği ayarlanabilen, 1 tonluk makinalar kullanıyorsunuz. Yerlilerden İrtem bu konuda başı çekiyor gibi. Böyle bir makinam olsaydı şüphesiz öncesinde sıralarımı çubuk dikerek belirler, ince ayarları yapar ve GPS hassasiyetinde homojen gübre saçabilirdim.
Gübreleme konusunun anlaşıldığını düşünüyorum. Birazda sulamadan bahsedelim. Resimlerde suyun üst üste binmesini renklendirme ile gösterdim. Sulu tarım yapanlar fark etmiştir; yağmurlama ile sulanan tarlalarda kenarlar hep daha fazla susamış, kısa boylu olur. Özellikle mısırda hasat zamanında bile olur, ne kadar da sonradan damlama döşense bile.
Ben pancar ve hububatta 1.resim olan 10 metreye sulayıp, 2.sulamayı yaparken hattı 5 metre yana kaydırıp hattın kurulmadığı yere koyma , 3 sulama dada olursa hat sonuna doğru yağmurlamaları 5metre aşağı kaydırma taraftarıyım. Bu şekilde tam anlamıyla homojen sulama/gübreleme yapılıyor. Kenarlar her zamanki gibi vasat tabiki..
Aynı zamanda hiç kimsenin dikkat etmediği bir konuda yine bir sorgulama ile bir şey keşfettim:
Hani çoğu yağmurlamanın ucunda kırıcı olur ya. Bizim çiftçi onu yağmurlamanın suyu fırlattığı 10 metre mesafe boyunca eşit dağılacak şekilde ayarlar. O kadar sıkınca da elbette sulama mesafesi 9- 9,5 metreye kadar düşer. Ben bu şekilde sulamıyorum nedenini açıklayayım:
İlkokul son sınıfta çemberin çevresini hesaplamayı öğrenmiştik. O formül üzerinden gideyim. (2 x pi x r )
Eğer ki çoğu çiftçi gibi yağmurlamanın attığı mesafeye suyun eşit dağılmasını sağlarsak şöyle olur:
Önce 2 metreden hesaplayalım. 2 x 3,147 x 2 = 12,5 metre
Birde yağmurlamanın en uzak attığı noktanın çevresini hesaplayalım. 2 x 3,147 x 10 = 62,9 metre.
Şimdi bu tabanca, suladığı yerin merkezinin 2 metre ilerisini ve 10 metre ilerisini aynı sürede suluyor değil mi? Genelde 30 saniyede 1 tur atar. Çiftçi Mehmet amca kırıcıyı iyice sıkıp, suyun 2 metre dibine de 10 metre uzağına da suyun aynı düşmesini sağlamıştı. Ama işin sağlamasını yaptığımız da yağmurlamanın 2 metre uzağı ile 10 metre uzağının arasında 5 kat civarında sulama kalitesi farkı oluşuyor. Yani birim zamanda aynı suyu 12.5 metreye dağıtmak var, bide en uca 63 metre boyunca dönerek dağıtmak var. Bu şekilde yağmurlamaya yaklaştıkça suyun dağılımı logaritmik olarak artıyor.
Ben bu yüzden kırıcıyı, suyu çok az kesecek şekilde ayarlıyorum. Düz mantık olarak benim taktikte yağmurlamanın dibine su az düşüyor olsa da 2 gün sonra sulanan alan kurumaya başlayınca benim ayarladığım yer daha homojen kuruyor.
Aşağıdaki rakamlar değişebilir. 5.metreyle 9. metreyi de karşılaştırabiliriz, sıkıntı yok. Umarım anlaşılmıştır.
Son düzenleme: