PORTAL
FORUM
Forumlar
Giriş yap
Kayıt ol
Neler Yeni?
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Forumlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
FORUM
Hızlı Paylaşım
Hızlı Paylaşım
Avrupada tarlaları nasıl bukadar düzgün ve temiz yapabiliyorlar?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap ver
Mesaj
<blockquote data-quote="alipasalierkan" data-source="post: 1157902" data-attributes="member: 6"><p>Avrupa' daki şartlar elbette bizden farklı. Ama bizde elimizdeki imkanlarla onlara yaklaşabiliriz. Yavaş yavaş bilinçli olarak bu işi yapan çiftçilerde yok değil. Son yıllarda sayısı da artıyor. Ekipman firmalarımız kendilerini geliştiriyor. Toprak işleme ekipmanlarının nerdeyse hepsini yapabiliyorlar. Daha teferruatlı mibzer, gübre serpme ve ilaç makinası tarzı ekipmanlarda biraz daha ekmek yememiz gerek. Ama toprak işlemede genelde yapılmayan yok. Avrupa' da ki toprak yapısı bizden daha iyi. Bunda ki önemli etkenlerden birisi ise organik ve doğal hayvan gübrelerini kullanmaları. Adamlar sürekli toprağa organik madde ekliyor. Bu yüzden toprak yapısı daha homojen ve verim oranı yüksek. Hayvan gübresini sıvı ve katı olarak sürekli atıyorlar. Çİftçilik yapanlar sadece çiftçilik değil, aynı zaman da hayvancılıkta yapıyorlar. Böylece hem çıkarttıkları ürünleri kendileri kullanabiliyor. Hemde hayvanlar dan sağladıkları gübreleri de çiftçilikte faydalanabiliyorlar. Bu yüzden toprak yapıları da daha işlenebilir bir yapıda. Ne zaman tarlaya girseler işleyebiliyorlar. Bizde bu durum zor tabi ki. Hiç hayvan gübresi görmeyen tarla dolu. O yüzden de kurakta veya yağışta hemen girip sürüp, ekemiyoruz. Yapan çitçilerimiz yok mu var tabi ki. Çevrem de görüyorum. Takdir ediyorum. Bunun dışında benim bir görüşüm de her ekipmanın çiftçinin elinde mümkün olduğunca bulunması. Mesela adam da bir pulluk, bir kazayağı var. Çiftçilik yapmaya çalışıyor. Her şartta aynı ekipmanlar ne yazık ki çalışmıyor. Hepsinin yeri ayrı. Ha ekipmana para mı verilir sürekli söylenebilir. Ama imkan oldukça bence teknoloji den geri kalmamak lazım. Misal örnek vereyim. Bizde iki adet disk tiller var. Birisi Matris, birisi Özdöken. İkisinin de yeri bence ayrı. Bakıldığında aynı işe hizmet ediyor gibi görülebilir. Ama aslında yaptıkları işçilik farklı. Mesela Matris ilk işlemede çok güzel toprak çıkıyor. Ama Özdöken ikinci işleme de daha iyi çalışıyor. Ayrıca sap kıyması anız parçalaması ikinci işleme için çok güzel. Ama ilk işleme de bir Matris gibi derin sürerek, toprak çıkaramıyor. Ayrıca Avrupa' da benim gözlemlediğim toprak işleme şekli genelde şu şekilde oluyor. İlk önce hasattan sonra anız disk tiller veya anız kültivatörü gibi bir ekipman ile parçalanıyor. Daha sonra anızın çürümesi bekleniyor. Ekime yakın pulluk ile toprak tekrar sürülüyor. Böylece toprak üstünde anız kalmıyor. Daha sonra ise disk tiller, kültivatör ve mikser dediğimiz aletler ile toprak işlenerek ekilebilecek bir noktaya getiriliyor. Daha birçok konu buna eklenebilir. Ama benim aklıma gelenler bunlar. Birde Merdan' ın dediği gibi adamların iş ahlâkı çok önemli. Ayrıca işlerini severek ve isteyerek yapıyorlar. Çiftçi olanlar okuyarak çiftçi oluyor ve bilinçli çiftçilik yapıyorlar. Adamlar lise hayatında itibaren ilgili çiftçilik liselerine veya okullarına giderek. İşi kitabından öğreniyor. Bizde ne yazık ki bu eğitimi verebilecek herhangi bir okul ben daha görmedim. Üniversitelerin ziraat fakültelerin de bile ne yazık ki doğru düzgün uygulamalı eğitim çok az. Bizim öncelikle bence bu işi artık okuyarak yapılan, babadan dededen görerek yapılan bir iş olmaktan çıkararak yapmamız gerek. Çiftçiliğe meraklı kişi lise hayatından itibaren bu işi okuyarak, okulunda uygulayarak öğrenmesi ve üniversite hayatın da da devam ettirmesi gerek.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="alipasalierkan, post: 1157902, member: 6"] Avrupa' daki şartlar elbette bizden farklı. Ama bizde elimizdeki imkanlarla onlara yaklaşabiliriz. Yavaş yavaş bilinçli olarak bu işi yapan çiftçilerde yok değil. Son yıllarda sayısı da artıyor. Ekipman firmalarımız kendilerini geliştiriyor. Toprak işleme ekipmanlarının nerdeyse hepsini yapabiliyorlar. Daha teferruatlı mibzer, gübre serpme ve ilaç makinası tarzı ekipmanlarda biraz daha ekmek yememiz gerek. Ama toprak işlemede genelde yapılmayan yok. Avrupa' da ki toprak yapısı bizden daha iyi. Bunda ki önemli etkenlerden birisi ise organik ve doğal hayvan gübrelerini kullanmaları. Adamlar sürekli toprağa organik madde ekliyor. Bu yüzden toprak yapısı daha homojen ve verim oranı yüksek. Hayvan gübresini sıvı ve katı olarak sürekli atıyorlar. Çİftçilik yapanlar sadece çiftçilik değil, aynı zaman da hayvancılıkta yapıyorlar. Böylece hem çıkarttıkları ürünleri kendileri kullanabiliyor. Hemde hayvanlar dan sağladıkları gübreleri de çiftçilikte faydalanabiliyorlar. Bu yüzden toprak yapıları da daha işlenebilir bir yapıda. Ne zaman tarlaya girseler işleyebiliyorlar. Bizde bu durum zor tabi ki. Hiç hayvan gübresi görmeyen tarla dolu. O yüzden de kurakta veya yağışta hemen girip sürüp, ekemiyoruz. Yapan çitçilerimiz yok mu var tabi ki. Çevrem de görüyorum. Takdir ediyorum. Bunun dışında benim bir görüşüm de her ekipmanın çiftçinin elinde mümkün olduğunca bulunması. Mesela adam da bir pulluk, bir kazayağı var. Çiftçilik yapmaya çalışıyor. Her şartta aynı ekipmanlar ne yazık ki çalışmıyor. Hepsinin yeri ayrı. Ha ekipmana para mı verilir sürekli söylenebilir. Ama imkan oldukça bence teknoloji den geri kalmamak lazım. Misal örnek vereyim. Bizde iki adet disk tiller var. Birisi Matris, birisi Özdöken. İkisinin de yeri bence ayrı. Bakıldığında aynı işe hizmet ediyor gibi görülebilir. Ama aslında yaptıkları işçilik farklı. Mesela Matris ilk işlemede çok güzel toprak çıkıyor. Ama Özdöken ikinci işleme de daha iyi çalışıyor. Ayrıca sap kıyması anız parçalaması ikinci işleme için çok güzel. Ama ilk işleme de bir Matris gibi derin sürerek, toprak çıkaramıyor. Ayrıca Avrupa' da benim gözlemlediğim toprak işleme şekli genelde şu şekilde oluyor. İlk önce hasattan sonra anız disk tiller veya anız kültivatörü gibi bir ekipman ile parçalanıyor. Daha sonra anızın çürümesi bekleniyor. Ekime yakın pulluk ile toprak tekrar sürülüyor. Böylece toprak üstünde anız kalmıyor. Daha sonra ise disk tiller, kültivatör ve mikser dediğimiz aletler ile toprak işlenerek ekilebilecek bir noktaya getiriliyor. Daha birçok konu buna eklenebilir. Ama benim aklıma gelenler bunlar. Birde Merdan' ın dediği gibi adamların iş ahlâkı çok önemli. Ayrıca işlerini severek ve isteyerek yapıyorlar. Çiftçi olanlar okuyarak çiftçi oluyor ve bilinçli çiftçilik yapıyorlar. Adamlar lise hayatında itibaren ilgili çiftçilik liselerine veya okullarına giderek. İşi kitabından öğreniyor. Bizde ne yazık ki bu eğitimi verebilecek herhangi bir okul ben daha görmedim. Üniversitelerin ziraat fakültelerin de bile ne yazık ki doğru düzgün uygulamalı eğitim çok az. Bizim öncelikle bence bu işi artık okuyarak yapılan, babadan dededen görerek yapılan bir iş olmaktan çıkararak yapmamız gerek. Çiftçiliğe meraklı kişi lise hayatından itibaren bu işi okuyarak, okulunda uygulayarak öğrenmesi ve üniversite hayatın da da devam ettirmesi gerek. [/QUOTE]
Alıntı ekle…
İnsan doğrulaması
Cevapla
FORUM
Hızlı Paylaşım
Hızlı Paylaşım
Avrupada tarlaları nasıl bukadar düzgün ve temiz yapabiliyorlar?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul
Daha fazla bilgi edin…
Üst
Alt