Türkiye çölleşiyor
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)
15 Eylül 2013
TÜRKİYE giderek çölleşirken, son 60 yılda Marmara Denizinin 2 katına yakın büyüklükte alana denk düşen, yaklaşık 2 milyon hektarlık sulak alan kurudu.
Doğa Derneği, 2007den bu yana sürdürdüğü Burdur Gölünü Kurtarma Projesi kapsamında, 17- 18 Eylül günlerinde, Kuruyan Göller İçin Uluslararası Buluşma başlığıyla uluslararası bir toplantı düzenleyecek. Burdurdaki Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) konferans salonunda iki gün sürecek toplantıya Türkiyenin yanı sıra, Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar ve Afrikadan yaklaşık 10 ülkeden akademisyen, kamu kurumu ve doğa koruma örgütü temsilcisi 19 konuşmacı katılacak.
MARMARA DENİZİİNDAN FAZLA SULAK ALAN KURUDU
Toplantıyı düzenleyen Doğa Derneğinin Genel Müdürü Engin Yılmaz, son 60 yılda yaklaşık 20 bin kilometrekarelik (2 milyon hektar) sulak alanımızın kuruduğu ya da kurumaya terk edildiğini söyledi. Bu rakamın 11 bin 350 kilometrekare (1.1 milyon hektar) yüzölçümüne sahip Marmara Denizinin yaklaşık iki katı alana denk geldiğine işaret eden Engin Yılmaz, 'Nasrettin Hocanın maya çaldığı Akşehir Gölü bugün can çekişiyor. Burdur Gölünün sadece geçen yıl kaybettiği su miktarı 3 milyar damacanadan fazla. 20 yıl önce Altı Deniz denilen Konya Havzasında su seviyesi her yıl 1,5 metre düşüyor' dedi.
TURKANA ÇOCUĞUNUN EVİ DE GİDİYOR
Dünyada da durumun farklı olmadığını anlatan Yılmaz, bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olan Aral Gölünün bugün devasa bir çölden ibaret olduğunu, Ortadoğunun en büyük gölü İrandaki Urumiye Gölünün yüzde 60ının, dünyanın en alçak noktası olan Lut Gölünün ise üçte birinin kuruduğunu aktardı. Yılmaz, 1,5 milyon yıllık insansı fosillerin bulunduğu Kenyadaki Turkana Gölünün de, göle dökülen Omo Nehrine yapılacak baraj projesiyle tamamen yok olma tehdidi altında olduğunu dile getirdi.
4 ÜLKEDE 144 KİLOMETREKÜP SU KAYBI
NASAya göre, 2003- 2010 yılları arasındaki sadece 7 yıllık süreçte Türkiye, Suriye, Irak ve İranın birçok bölgesinde toplam 144 kilometreküp tatlı su rezervi kaybolduğunun altını çizen Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, 'Bu miktar neredeyse Lut Gölünün toplam su hacmine eşit. Ortadoğu, Hindistandan sonra dünyada yer altı su rezervlerini en hızlı kaybeden ikinci bölge özelliğine sahip' diye konuştu.
GÖLLERİMİZİ YAŞATMAK MÜMKÜN
Türkiyede ve dünyada göllerin yok olmasının nedenlerine bakıldığında, çok su tüketen tarım politikaları ile suyun doğal döngüsüne barajlarla müdahale eden su politikaları olduğuna değinen Yılmaz, şöyle devam etti:
'Oysa göllerimizi yaşatmak mümkün. Yöreye uygun ve az su tüketen bitkiler yetiştirerek, tarımda tasarruflu sulama sistemleri kullanarak, en önemlisi göllerin de her canlı gibi suya ihtiyacı olduğunu hatırlayarak, derelerden ve nehirlerden göllere akan suyu barajlarla kesmeyerek.'
DÜNYACA ÜNLÜ GÖLLER KONUŞULACAK
Toplantıda dünyanın önde gelen ve kuruma tehdidi altında olan Turkana Gölü (Kenya), Urumiye Gölü (İran), Lut Gölü (Ürdün-İsrail), Aral Gölü (Özbekistan-Kazakistan), Koroneia Gölü (Yunanistan) gibi göllere yönelik güncel tehditlerin yanı sıra, Hula Gölü (İsrail), Sevan Gölü (Ermenistan), Siranguli (İran), Mezopotamya Sazlıkları (Irak) gibi sulak alanlarda gerçekleştirilmiş başarılı kurtarma çalışmaları da paylaşılacak. Ayrıca gölleri yaşatmak için bölgesel düzeyde işbirlikleri tartışılacak.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)
15 Eylül 2013
TÜRKİYE giderek çölleşirken, son 60 yılda Marmara Denizinin 2 katına yakın büyüklükte alana denk düşen, yaklaşık 2 milyon hektarlık sulak alan kurudu.
Doğa Derneği, 2007den bu yana sürdürdüğü Burdur Gölünü Kurtarma Projesi kapsamında, 17- 18 Eylül günlerinde, Kuruyan Göller İçin Uluslararası Buluşma başlığıyla uluslararası bir toplantı düzenleyecek. Burdurdaki Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) konferans salonunda iki gün sürecek toplantıya Türkiyenin yanı sıra, Orta Asya, Ortadoğu, Balkanlar ve Afrikadan yaklaşık 10 ülkeden akademisyen, kamu kurumu ve doğa koruma örgütü temsilcisi 19 konuşmacı katılacak.
MARMARA DENİZİİNDAN FAZLA SULAK ALAN KURUDU
Toplantıyı düzenleyen Doğa Derneğinin Genel Müdürü Engin Yılmaz, son 60 yılda yaklaşık 20 bin kilometrekarelik (2 milyon hektar) sulak alanımızın kuruduğu ya da kurumaya terk edildiğini söyledi. Bu rakamın 11 bin 350 kilometrekare (1.1 milyon hektar) yüzölçümüne sahip Marmara Denizinin yaklaşık iki katı alana denk geldiğine işaret eden Engin Yılmaz, 'Nasrettin Hocanın maya çaldığı Akşehir Gölü bugün can çekişiyor. Burdur Gölünün sadece geçen yıl kaybettiği su miktarı 3 milyar damacanadan fazla. 20 yıl önce Altı Deniz denilen Konya Havzasında su seviyesi her yıl 1,5 metre düşüyor' dedi.
TURKANA ÇOCUĞUNUN EVİ DE GİDİYOR
Dünyada da durumun farklı olmadığını anlatan Yılmaz, bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olan Aral Gölünün bugün devasa bir çölden ibaret olduğunu, Ortadoğunun en büyük gölü İrandaki Urumiye Gölünün yüzde 60ının, dünyanın en alçak noktası olan Lut Gölünün ise üçte birinin kuruduğunu aktardı. Yılmaz, 1,5 milyon yıllık insansı fosillerin bulunduğu Kenyadaki Turkana Gölünün de, göle dökülen Omo Nehrine yapılacak baraj projesiyle tamamen yok olma tehdidi altında olduğunu dile getirdi.
4 ÜLKEDE 144 KİLOMETREKÜP SU KAYBI
NASAya göre, 2003- 2010 yılları arasındaki sadece 7 yıllık süreçte Türkiye, Suriye, Irak ve İranın birçok bölgesinde toplam 144 kilometreküp tatlı su rezervi kaybolduğunun altını çizen Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, 'Bu miktar neredeyse Lut Gölünün toplam su hacmine eşit. Ortadoğu, Hindistandan sonra dünyada yer altı su rezervlerini en hızlı kaybeden ikinci bölge özelliğine sahip' diye konuştu.
GÖLLERİMİZİ YAŞATMAK MÜMKÜN
Türkiyede ve dünyada göllerin yok olmasının nedenlerine bakıldığında, çok su tüketen tarım politikaları ile suyun doğal döngüsüne barajlarla müdahale eden su politikaları olduğuna değinen Yılmaz, şöyle devam etti:
'Oysa göllerimizi yaşatmak mümkün. Yöreye uygun ve az su tüketen bitkiler yetiştirerek, tarımda tasarruflu sulama sistemleri kullanarak, en önemlisi göllerin de her canlı gibi suya ihtiyacı olduğunu hatırlayarak, derelerden ve nehirlerden göllere akan suyu barajlarla kesmeyerek.'
DÜNYACA ÜNLÜ GÖLLER KONUŞULACAK
Toplantıda dünyanın önde gelen ve kuruma tehdidi altında olan Turkana Gölü (Kenya), Urumiye Gölü (İran), Lut Gölü (Ürdün-İsrail), Aral Gölü (Özbekistan-Kazakistan), Koroneia Gölü (Yunanistan) gibi göllere yönelik güncel tehditlerin yanı sıra, Hula Gölü (İsrail), Sevan Gölü (Ermenistan), Siranguli (İran), Mezopotamya Sazlıkları (Irak) gibi sulak alanlarda gerçekleştirilmiş başarılı kurtarma çalışmaları da paylaşılacak. Ayrıca gölleri yaşatmak için bölgesel düzeyde işbirlikleri tartışılacak.